Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1193 E. 2018/2280 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1193 Esas
KARAR NO : 2018/2280 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2015/75 E., 2016/1062 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetkili icra müdürlüğünün açıkça belirtilmediğini, bu nedenle usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddi gerektiğini, para borçlarında borcun ifa edileceği yerin alacaklının adresi olduğunu, HMK’nun 10. Maddesi uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel yetkiye sahip olduğunu, dolayısıyla dava ve icra takibi, davacının seçimine göre, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabileceğini, davalı tarafın takip meblağı kadar müvekkiline borçlu olduğunu beyanla itirazın iptali ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin adresi itibariyle Gaziantep İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine dayanak yapılan faturalara istinaden borç bakiyesinin bir kısmının peşin olarak ödendiğini ve malların teslim alındığını, kalan bakiye içinse müvekkili şirket tarafından alacaklı şirkete 14.07.2014 tanzim tarihli 30.08.2014 vade tarihli 23.600 TL senet verildiğini, bu senedin davacı tarafça tahsil edildiğini, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisinin kalmadığını, davacı tarafla en son ticari alışverişinin 2014 yılının Temmuz ayında olduğunu, bu aydan sonra herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını beyanla davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 17/04/2014 tarihli 884489 numaralı fatura , 28/04/2014 tarihli 874906 numaralı , 07/05/2014 tarihli 874961 numaralı, 02/07/2014 tarihli 875344 numaralı, 12/07/2014 tarihli 948462 numaralı,, 15/07/2014 tarihli 948488 numaralı, 09/08/2014 tarihli 948649 numaralı, 12/08/2014 tarihli 948675 numaralı,ve 19/08/2014 tarihli 948730 numaralı,fatura bakiyeleri nedeniyle 43.336,78-TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda Gaziantep ATM’den alınan 30/12/2015 tarihli raporda, davalı şirketin 2014 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalının icra takibine konu edilen, 07/05/2014 tarih 874961 seri numaralı 402,70 TL tutarlı , 02/07/2014 tarih 875344 seri numaralı 5.304,94 TL tutarlı , 09/08/2014 tarih 948649 seri numaralı 4.247,45 TL tutarlı, 12/08/2014 tarih 948675 seri numaralı 1.870,97 TL tutarlı, 19/08/2014 tarih 948730 seri numaralı 10.616,43 TL tutarlı faturaları ticari defterlerine kaydetmediği, icra takibine dayanak olan diğer faturalarla birlikte, icra takibine dayanak olmayan önceki tarihli faturaların ticari defterlerine kaydedildiği, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıdan toplam 46.957,93 TL tutarında emtia satın aldığı ve aldığı bu emtialara karşı davacıya 27/02/2014 tarihinde 20.000 TL bedelli, 14/07/2014 tarihinde 23.600 TL bedelli olmak üzere toplam 43.600 TL tutarında senet verdiği, böylece davacıya (46.957,93 TL – 43.600 TL) 3.357,93 TL borcunun olduğu belirtmiştir.
Dosya kapsamında alınan ,davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 06/09/2012 tarihli raporda; davacının 2013 yılı defteri kebir ve envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 2014 yılı defterlerinin ise noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerin davacı lehine kesin delil niteliği taşıdığı takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, … Kargo yazı cevabına göre takip konusu faturaların davalı tarafa teslim edildiğinin anlaşıldığını, davacının kendi defterlerine göre faturalar nedeniyle 80.411,09 TL ve önceki yıldan devir bakiyesi 6.525,69 TL olmak üzere toplam 86.936,78 TL alacaklı göründüğünü, davalının toplam 43.600 TL’lik senet ödemesinin düşülmesi sonucu davacının alacağının 43.336,78 TL olduğunun beyan edildiği, görülmüştür.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli 2015/75 esas 2016/1062 karar sayılı kararıyla; “takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bir kısmının davalı defterlerinde kayıtlı değilse de … Kargo’nun yazı cevabına göre davalıya imza karşılığında teslim edildiği, faturalar nedeniyle davacının 80.411,09 TL alacaklı olduğu, önceki yıldan 6.525,69 TL devir bakiyesinin ilavesinden sonra davalının vadeli senetlerle yaptığı 43.600 TL ödemenin tenzili sonucunda davacının davalıdan 43.336,78 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle “davanın Kabulüne, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe konu 43.336,78-TL asıl alacağına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, kabul edilen asıl alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 8.667,35-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 06/09/2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, yeni bir bilirkişi incelemesi talebinde bulunduklarını, 06/12/2016 tarihli duruşmada mazeretlerinin kabulü ile duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmelerine karar verilerek duruşmanın 2 gün sonraya 08/12/2016 tarihine bırakıldığını, 08/12/2016 tarihinde de, bilirkişi incelemesi talebinin reddine karar verilip aynı duruşmada sözlü yargılamaya geçildiğini, savunma haklarının kısıtlandığını, HMK 184-186.maddenin ihlal edildiğini, HMK 20.maddedeki hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, davanın esası yönünden de iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına itirazın iptali talebiyle açılmıştır.
Davalı vekili savunma haklarının kısıtlandığını, HMK 184-186.maddenin ihlal edildiğini, HMK 20.maddedeki hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK, 184. Maddede” Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.
Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.”
6100 Sayılı HMK 186. Maddede ” Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davalı vekilinin 06/12/2016 tarihli duruşmada verdiği, mazeret dilekçesinin kabul edilerek, duruşmanın iki gün sonra 08/12/2016 tarihine bırakılmasına, davalı vekilinin duruşma gün ve saatini UYAP üzerinden öğrenmesine karar verildiği, duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edilmediği, UYAP üzerinden duruşma gününü öğrenip öğrenmediğinin de dosya kapsamından anlaşılamadığı, 08/12/2016 tarihli duruşmanın davalı vekilinin yokluğunda yapıldığı, davalı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddine karar verilerek, davacı vekilinden HMK 184. Madde gereğince tahkikatın tümü hakkında beyanı alınarak sözlü yargılamaya geçildiği görülmüştür.
HMK 184. Ve 186. Madde hükümlerine aykırı olarak, davalı vekilinin yokluğunda duruşmaya devam edilerek sözlü yargılamaya geçilmesi ve davalı vekiline tahkikatın tümü hakkında beyanda bulunmak ve son sözlerini beyan etmek hakkı verilmemesi nedeniyle davalının savunma hakkının kısıtlandığı kanaatiyle, kararın esasına ilişkin istinaf talepleri incelenmeksizin, davalı vekilinin usule ilişkin istinaf talebinin kabulüne, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarih ve 2015/75 E., 2016/1062 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, HMK 184. ve 186. Madde hükümleri uygulanmak suretiyle yargılama yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2016 tarih ve 2015/75 E., 2016/1062 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK 184. ve 186. Madde hükümleri uygulanmak suretiyle yargılamaya yargılama yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin olarak yatırılan 741,00 TL harcın talebi halinde yatırana iadesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 27,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 113,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 26/10/2018