Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1192 E. 2018/2278 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1192 Esas
KARAR NO : 2018/2278 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2016
NUMARASI : 2016/160 E., 2016/894 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; başlangıçta …Tic. Ltd. Şti ünvanlı ticari şirkette …ile ortak olduğunu …nın hisselerini davalıya satarak ortaklıktan ayrılmak istemesi üzerine 19/10/2010 tarihinde yazılı bir protokol imzalandığını, bu protokole göre hisse satış bedelinin bir kısmının peşin kalan kısmı taksitler halinde bonoya bağlanarak ödeneceğini, hisse satan dava dışı …’nın alacağını teminatlandırmak için, hem diğer ortak müvekkili …’nin hem de şirketin düzenlenen bu bonalardan imzaların bulunmasını istediğini, bahse konu protokolde zikredilen bonolardan 28/02/2011 tarihli bononun gününde ödenmeyince … tarafından Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının başlatılan takibe karşı Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/194 Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açarak takip konusu senetlerle ilgili olarak % 40 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı aldığını, davalının Y….ile gizli bir anlaşma yaparak dosya borcunu ödedikten sonra icra dosyasının göstereceği şahsa temliğini sağladığını, anlaşmanın 5. Maddesine göre 20/04/2011 tarihinde B.Çekmece .. Noterliği … ile temliğin gerçekleştiğini, temlik edilen temlik alacaklısı …ın davalının icra takibine karşı açtığı menfi tespit davasındaki avukatının eşi olduğunu, davalı vekili olan Av. …’ın temlik alacaklısı …ın vekili olarak dosyada vekillik görevine devam ettiğini ve icra dosyasındaki borçlusu …’in malları üzerindeki haczi kaldırdığını, B.çekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/371 Esas sayılı dosyasından yapılarak kesinleşen Kıymet taktir raporuna göre davalının nezdinde kalan şirket mallarının değerinin o tarih itibariyle 294.570-EURO+23.765-USD+52.130-TL olduğunu, …a beyanda bulundurularak müvekkiline Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı ile temlik alacaklısı …’ın savcılıkta ve poliste verdikleri ifadelerde temliği …’in yaptığını söylediğinden bahisle icra takibinin dava sonuna kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili davacının takip dayanağı senetlerden borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, senetleri takibe koymakla kötü niyet gösteren davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2010 yılında ticari ilişki sonucu …Ltd. Şti. Ve ortakları ile muhatap olduğunu, şirket ortaklarının …, … ve …olduğunu, davayı açan davacı vekilinin …nın eşi olduğunu, davacı ve vekilinin …’yı hisseleri devralmaya ikna ettiklerini ve anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşmaya göre; …’nın şirket sermayesi olan 50.000,00-TL içindeki 26.000,00-TL değerindeki hisseleri 150.000,00-TL karşılığında müvekkiline devredeceğini, …’nin ve …. LTD Şti’nin… ile babası ….’ya olan borçları içinde …’nin 10 adet her biri 7.300,00-TL bedelli bono vereceği ve ödeyeceğini, bonoların arkasına müvekkilinin ve şirketin cirolarının konacağı hususlarının yer aldığını, bu anlaşmanın Av. …..nın kendi el yazısı ile hazırlanan 22/10/2010 tarihli protokole döküldüğünü, Av. ……’lının bonoların veriliş gerekçesini yazmadığını, ancak protokolün altında “Yukarıdaki meblağlar ödenirse tamamı ödenmek şartıyla …’nın da hiçbir alacağı yoktur” ibaresinin eklendiğini, devir sözleşmesi yapılarak protokolün yürürlüğe girdiğini, davacının ödeme yapmaması üzerine bonoların Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi’nin 2011/1895 Esas sayılı dosyası ile takibe konduğunu, müvekkilinin tüm mal varlığı haczedilince maddi durum da bozuk olduğundan ….’ı devreye sokarak borcun ödendiğini, bunun üzerine alacaklı …’nın alacağını ona temlik ettiğini, müvekkilinin 2010 yılı Ekim ayında… Ltd. Şti ne ortak ve müdür olduğu zannıyla toplam 223.000,00-TL maddi yük altına girerken, hisse devri yapanla ihtilafın müvekkilinin ortaklğa kabulünü ve müdürlüğünü sağlayarak karar defterine 22.10.2010 tarih ve 2010/1 karar altına … Harmandalının imzası yerine sahte bir imza koyduklarını, taraflar arasında ihtilaf başlayınca … ve …’nın Bakırköy 5. ATM’ye imza sahteliği ve nisap yetersizliği nedeniyle dava açıldığını ve buna istinaden müvekkilinin yetkilerinin tedbiren askıya alındığını ve sonuçta Bakırköy 5 ATM’nin 2014/379 Esas ve 2015/787 karar sayılı illamıyla, mahkemenin sözü geçen 2010/1 sayılı 22/10/2010 tarihli kararı iptal ettiğinden bahisle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasına konu borç nedeniyle, davacı borçlunun borcu bulunmadığının tespitine ilişkin olduğu, icra dosyasının dosya kapsamına alınmadığı görülmüştür.
Dosya kapsamında bulunan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı …tarafından borçlular …, … ve … Ltd. Şti. Aleyhine 65.700 TL asıl alacağın (28/02/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/03/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/04/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/05/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/06/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/07/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/08/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/09/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/10/2011 vadeli 7.300 TL bedelli bonolara dayanarak ve 22/10/2010 tarihli sözleşmeye dayanarak) 27,01 TL faiziyle tahsili için kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, takip tarihinin 11/03/2011 olduğu görülmüştür.
Borçlu …’in alacaklı …aleyhine Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/194 esas sayılı dosyasında 28/02/2011 vadeli 7.300 TL bedelli senedi ödediğini, takip borcunun 58.427,01 TL’sine tekabül eden kısmını faiz ve icra giderlerini kabul etmediğini beyanla menfi tespit ve icra takibinin iptali davası açtığı, yargılama sırasında davacının 18/04/2014 tarihli anlaşmayı sunarak “alacaklı …’nın Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün 2011/2232 esas sayılı icra dosyalarındaki alacağını 83.000 TL olarak sabitlediğini, 20.000 TL ödediğini, bakiye 50.000 TL’yi 19/04/2011 tarihinde saat 17.00’a kadar ödeyeceğini, bakiye borç için …’in 13.000 TL bedelli 20/07/2011 vadeli bono imzaladığını, 50.000 TL ödeme yapıldığında Büyükçekmece … İcra … Esas sayılı dosyasının tüm ferileriyle birlikte …’in göstereceği şahsa temlik edileceğini, temlik masraflarının … tarafından karşılanacağını, alacaklının 70.000 TL ödemeden sonra Büyükçekmece .. İcra … esas sayılı dosyadan …’i ibra etmiş sayılacağını, 20/07/2011 vadeli 13.000 TL bedelli bono ödendiğinde tarafların birbirinden alacağının kalmadığını ve ibra etmiş sayılacaklarını beyan ettikleri” protokolü sunarak 19/04/2011 tarihinde davadan feragat ettiği görülmüştür.
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/11/2016 tarihli 2016/160 Esas 2016/894 Karar sayılı kararıyla; davanın İİK m. 72 kapsamında menfi tespit davası olduğu, davacının dava konusu senetlerin asıl borçlusu olmadığını, müvekkilinin teminat amacıyla ve kefil sıfatıyla bonoları imzaladığını, bonolar nedeniyle borcunun bulunmadığı iddiası ile bu davayı açmışsa da; davacı iddialarının yazılı delil ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının iddiasını ispata yarar yazılı delil ibraz edemediği ve yemin deliline dayanmadığından davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; temel ilişkideki sakatlığın kambiyo borçlusunun “sebepsiz zenginleşme defi” öne sürme hakkı verdiğini, bedelsizliğe dayalı menfi tespit davalarının yasal dayanağının sebepsiz zenginleşme olduğunu, davacının temel ilişkiden beri alacak hakkının doğmadığını ileri sürdüğünü, mahkemenin 22/10/2010 tarihli belgeyi incelemediğini, temel ilişkiye girmediğini, temel ilişkiden bir alacak hakkının doğup doğmadığını, kambiyo senedine ilişkin alacağın davacıdan istenmesinin bir sebepsiz zenginleşmeye neden olup olmadığını araştırmadığını, taraflar arasında başka bir hukuki ilişki bulunmadığını, senette cirosu bulunan şirketin defterlerinin incelenmesi halinde, şirketin ne davacıdan ne de davalıdan bir alacağının bulunmadığını tespit edeceğini beyanla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekiline tebligat yapılmasına rağmen istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına konu 9 adet her biri 7.300 TL bedelli bonolardan kaynaklanan, toplam 65.700 TL bono bedelinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talebiyle açılmıştır.
Davacı vekili, davalı …’in …. Şti. deki, dava dışı …’nın hisselerini satın aldığını, bonoların bu hisse satışı nedeniyle verildiğini,…’nın, alacağın teminatlandırılması için de bonolarda hem davalı …’in , hem de Davacı …’nin imzasının bulunmasını istediğini, birtakım muvazaalı işlemlerle davalının Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyasına konu borcu tekrar ödemiş gibi rücu belgesi alarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı icra dosyası ile kendisi hakkında icra takibi başlattığını, takip konusu bonoların bedelsiz olduğunu iddia etmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 22/10/2010 tarihli protokolün … , … ve …. isimli kişiler arasında imzalandığı, protokolün 19/10/2010 tarihli protokolün eki olduğu, protokolün ikinci bendinde, “30/01/2011 tarihinden başlayarak aylıklar halinde ödenmek kaydıyla 7300 TL bedelli bonoların satıcıya teslim edildiği, son senedin vadesinin 30/10/2011 tarihli olduğu” , protokolün üçüncü bendinde, “… İşbu protokol ile …nın %52’lik hisseyi noterden devredeceğinin” düzenlendiği, protokolün altında, ….’nın imzasının üzerinde de “Yukarıdaki meblağlar ödenince …nın …Şirketinden alacağının kalmayacağının” yazıldığı, protokolün birinci bendinde dava konusu olmayan bonolardan da bahsedildiği görülmüştür.
Bakırköy … Noterliğinin ….Yevmiye numaralı hisse devir belgesi ile,…’nın 26.000 TL bedelli hissesini, …’e devrettiğini ve bedelini aldığını beyan ettiği görülmüştür.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı icra dosyası içerisinde bedelsiz kaldığı iddia edilen ;28/02/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/03/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/04/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/05/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/06/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 31/07/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/08/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/09/2011 vadeli 7.300 TL bedelli, 30/10/2011 vadeli 7.300 TL bedelli bono fotokopilerinin bulunduğu, bonolarda davacı …’nin keşideci, …’in lehtar olduğu, bedel kaydının (malen/nakden) boş bırakıldığı, bonolardan dolayı borçlu bulunmadığını ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu, davacının 22/10/2010 tarihli protokolde imzasının bulunmadığı gibi, protokolden davaya konu bonoların hangi borç için düzenlendiğinin de anlaşılamadığı, davacının bonolarda keşideci sıfatıyla, davalı lehtara borçlu olduğu, borçlu bulunmadığı savunmasının da davacı tarafça HMK 200. Madde gereğince yazılı delil ile ispatlanamadığı,Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/11/2016 tarihli 2016/160 Esas 2016/894 Karar sayılı kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak ,davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen taraf üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2018