Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1174 E. 2019/2591 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1174 Esas
KARAR NO : 2019/2591 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2016
NUMARASI : 2014/402 E., 2016/763 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili 01/10/2012 harç tarihli dava dilekçesinde özetle, “müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine, 01/09/2010 tarihinde tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, aracın ZMMS bulunmadığından Güvence Hesabına, aracın zorunlu Koltuk Sigortası poliçesi ise Euro Sigorta tarafından yapıldığından, bu sigorta şirketine de husumet yöneltildiğini, her 2 davalı şirkete maluliyet nedeniyle başvurulduğunu ve kısmi ödeme yapıldığını, Adli Tıp Kurumundan maluliyet oranları tespit edilerek yeniden hesaplama ve ödeme yapılması için bu davayı açtıklarını,” iddia ile şimdilik 50 TL maddi tazminatı Güvence hesabından, 50 TL maddi tazminatın Euro (…) sigortadan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı Güvence Hesabı vekili cevaben, “talebin 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, aracın olay tarihinde mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunduğundan, Güvence Hesabına karşı dava açılamayacağını, diğer taleplerin de haksız olduğunu,” iddia ile davanın ve tüm taleplerin reddini istemiştir.Davalı Euro sigorta vekili cevaben, “müvekkilinin sorumluluğunun 1412970 no’lu Karayolu Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesindeki 125.000 TL teminat ile sınırlı olduğunu, davalıya 28/12/2011 tarihinde 27.500 TL tazminat ödemesi yapıldığından müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, müvekkiline kaza ve hasar ihbarında bulunulmadan ve başvuru yapılmadan dava açıldığını, temerrüde düşürülmediğini, savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :Mahkeme 02/11/2016 tarihli kararında, ıslah edilmiş haliyle davanın kabulüne karar vermiş ve 18.237,96 TL tazminatın 04/06/2012 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalı Güvence Hesabı’ndan, 12.750 TL’nin ise 21/10/2011 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalı … Sigorta’dan tahsiline hükmetmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Bu karara karşı sadece davalı … ( Euro) Sigorta vekili istinaf başvurusu yapmış ve “müvekkilinin yaptığı poliçenin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi olduğunu, bu poliçe teminatının, meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre hesaplanan bir teminat türü olmadığını, Yerel Mahkeme tarafından Çukurova Üniversitesinden alınan 13/03/2014 tarihli sakatlık raporunda meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlendiğini ve mahkemenin de %32,2’lik bu orana göre karar verdiğini, bu hesaplama sigorta genel şartlarının A.3.2 maddesine uygun olmadığından, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/02/2009 tarih ve 2007/11938 E, 2009/1073 K. sayılı ve 28/04/2011 tarih ve 2009/12601 E., 2011/5161 K. sayılı içtihatlarına göre bu bu durumun bozma neden olduğunu,” iddia ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava somutlaştırılmış hali ile trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı bedensel zararın ” Ferdi Koltuk Poliçesi ” kapsamında giderilmesi talebi içermektedir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, “kazaya karışan aracın zorunlu yolcu taşımacılığı poliçesi bulunmadığından Güvence Hesabına dava açıldığını, kaza nedeniyle Güvence Hesabına başvurulduğunu ve 111768 bolu dosya üzerinden cüz’i bir ödeme yapıldığını, genel şartlar çerçevesinde Güvence Hesabının sorumluluğunun bulunduğunu,” savunmuştur.Davalı Güvence Hesabı vekili 21/02/2013 havale tarihli dilekçe ile, davacının dava dilekçesinde ZMMS sigortası bulunmadığı iddiasıyla dava açtığını, şimdi ise Zorunlu Karayolu Taşımacılık sigortası bulunmadığı için Güvence Hesabına husumet yöneltildiğinin belirtildiğini, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmiş, davacı vekili ön inceleme duruşmasında da poliçenin isminin sehven dava dilekçesinde yanlış yazıldığını, taleplerinin zorunlu Yolcu Taşımacılığı sigorta poliçesine ilişkin olduğunu ve Güvence Hesabı tarafından kısmi ödeme yapıldığını ifade ettiği ifade edilmiştir.4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. md. uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir.Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır.4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir.Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası niteliği gereği geçici iş göremezlik zararını teminat altına almamaktadır. Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı …. A.Ş.’nin sorumluluğunun, diğer davalılardan farklı ve ayrı olduğu gözetilmelidir.Bu durumda davacı genel şartlarda belirtilen cetvele göre bir maluliyeti var ise sırasıyla önce Ferdi Kaza Sigortası poliçesine göre bu sigortacıdan , zarar karşılanmaz ise sırası ile ZMM ve İMM sigortacısından zararının tahsilini talep edebilecektir.Mahkemece Güvence Hesabı ve davalı … müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş ve hatalı bir uygulama yapılmış ise de GÜVENCE HESEBI TARAFINDAN İSTİNAF EDİLMEDİĞİNDEN bu husus HMK 355. maddesi anlamında bir hata da olmadığından dikkate alınmayacaktır. Dairemiz tarafından aldırılan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 27/09/2019 tarih ve 16500 sayılı raporunda davacının sol parmağında hareket kaybı olduğu ve E cetveline göre %41,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği mütalaa edilmiştir.Görüldüğü gibi Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar 8. 1.B maddesindeki maluliyet cetvelindeki gibi bir maluliyet bulunmamaktadır.Ancak genel şartlar 8.2. maddesine göre cetvelde karşılığı bulunmayan ve daha az vahim maluliyetler sözkonusu olduğunda kıyasen tabloya göre tayin edileceği de yazılıdır.Bu açıdan bakıldığında ve DAVACI YANIN İSTİNAFI BULUNMADIĞINDAN ilk derece mahkemesinde alınan rapora göre tazminat hesabı istinaf eden davalı şirketin lehine olmakla ( aleyhe hüküm kurulamayacağından) ve mahkemece kabul edilen orana göre yapılan hesaplamada bir hata bulunmadığından HMK 353/b-3 madde gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.İstinaf yargılama giderleri hakkındaki değerlendirmede ; her ne kadar hüküm kaldırılmış ve yeniden hüküm kurulmuş ise de ; nazara alınan aleyhe hüküm kurma yasağı ve davacı yan lehine oluşan durum nazara alındığında davacı yanın istinaf yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı da kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yazılı olarak açıklandığı üzere 1 – Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hmk 353/B-3 maddesine göre KALDIRILMASINA 2-Toplanan delillere göre ilk derece mahkemesinde açılan dava hakkında A-Davalı Güvence Hesabı hakkındaki davanın KABULÜ ile 18.237,96 TL tazminatın 04/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, B-Daval … hakkındaki davanın KABULÜ ile 12.750,00 TL tazminatın 21/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine,C-Alınması gereken 2.166,79.-TL harçtan peşin alınan ve ıslah harcı toplamı 157,15.-TL harç düşüldükten sonra kalan 1.959,64.-TL Bakiye ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (1.156,20 TL’lik kısmından davalı Güvence Hesabı sorumlu, 803,44 TL’lik kısmından Euro sigorta sorumlu olmak üzere) D-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 3.708,68.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (2.188,12 TL’lik kısmından davalı Güvence Hesabı sorumlu, 1.520,56 TL’lik kısmından Euro sigorta sorumlu) 4-Davacı tarafça yapılan ilk masraflar ve ıslah harcı 181,60 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.000,00 TL, tebligat ve posta gideri 418,00 TL olmak üzere toplam 1.599,60.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (943,76 TL’lik kısmından davalı Güvence Hesabı sorumlu, 655,84 TL’lik kısmından Euro sigorta sorumlu) 5-Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-İstinaf eden davalı … A.Ş. nin peşin harcının talebi halinde kendisine iade edilmesine 4-Davalı … A.Ş. nin istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ve ödenmemiş bulunan 702,55 TL Adli Tıp Rapor giderinin de bu davalı yanca ödenmesine 5-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2019