Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1138 E. 2018/2196 K. 19.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1138 Esas
KARAR NO : 2018/2196 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2016
NUMARASI : 2014/7 E., 2016/144 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin eski yıllardan beri Türkiye’ de ve Dünya gıda sektöründe dondurma, yoğurt, peynir gibi gıda maddeleri ambalajında çok yaygın olarak kullanılan ve herkes tarafından üretilmesi mümkün kap ve kapak ürünlerin üretim ve satışını yaptığını, davalının bu kap ve kapak ürünleri için 20.10.2006 tarih, … tescil numarası ile TPE nezdinde endüstriyel tasarım tescili yaptığını, bu ürünlerin tasarım başvuru tarihinden önce çok eski yıllarndan beri Türkiye de ve Dünya gıda sektöründe çok yaygın olarak kullanıldığını, yeni ve ayırt edici hiçbir biçimsel işlevsel özellik taşımadığını, tasarımın yeni ve özgün olmaması, harcıalem olmaması nedeniyle 554 sayılı KHK hükümlerince davalı adına tescilli 2010/04091 sayılı endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının kötü niyetli olduğunu, davalının müvekkilinden ürün temin ederken, daha ucuz olması için taklit ürün üretmeye yöneldiğini, bu konuda müvekkilinin davacıyı uyarmasına rağmen üretime devam ettiğini, davacının davaya konu yapılan tasarımların bire bir aynılarının taklit olarak üretilerek, sattığını, davacı tarafından sunulan hiçbir bilgi ve belgede yer alan ürün görsellerinin müvekkilinin tescilil tasarımı ile benzer kabul edilecek nitelikte bir ürün bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında alınan 22/08/2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davaya konu tasarımın aşağıya doğru daralan silindirik, kapaklı plastik gıda kabı olduğu, dairesel kapağın kenarlarının, kabın kenarlarına oturacak şekilde girintiler içerdiği ve kenarında yarım daire şeklinde küçük bir açma kulakçığı bulunduğu, davacı vekilinin emsal olarak bildirdiği İstanbul 4. FSHHM’nin 2011/32 esas 2012/133 karar sayılı kararına konu 2010/01320 tescil numaralı ETTB’ne konu tasarımın dava konusu tasarım ile benzerliğinin bulunmadığını, dava konusu silindirik gıda kabının harcıalem olduğunu, ayırt edilebilecek yenilik içermediğini, piyasada pek çok benzer ürün görmenin mümkün olduğunu, ancak eski tarihli bir yeniliği giderici delil tespit edilemediğini, davaya konu tasarımın koruma tarihi olan 23/06/2006 tarihi itibarıyla yenilik ve ayırt ediciliğini ortadan kaldıran delile rastlanmadığını, davacının dilekçesinde beyan ettiği dava dışı .. .. A.Ş.’ne ait …. numaralı tasarımın başvuru tarihinin sonraya ait olduğunu, yenilik giderici tarih içeren delil sunulmadığını beyan etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine 29/06/2015 tarihli ek rapor alınmış; mahkemenin 02/12/2014 tarihli ara kararı gereğince dava dışı …Plastik’in iş yerinde inceleme yaptıklarını, tasarımın koruma tarihinden önce de kullanıldığını beyan ettiklerini fakat katalog ve belge sunmadıklarını, TPE kayıtlarındaki 2002/01934 tescil numaralı ETTB’deki yuvarlak kapak tasarımının kenar kesiklerinde detay farklılıklar taşısa da bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edicilik arz etmediğini, “harcıalem” olduğu kolayca söylenebilecek yukarı doğru hafifçe genişleyen silindirik bir kapının temel bir form olup bunun için koruma alınmaması gerektiğini, bu formdaki bir kabın kapağının da yuvarlak olmasının doğal olduğunu, bu tasarım tescil belgesi karşısında ve tasarımda yer alan silindirik kutunun harcıalem niteliği bulunduğunu beyan etmişlerdir.
Bilirkişi raporuna davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece, 29/06/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, raporda; davaya konu ürünün teknik resmini çizdiklerini, bu tür dairesel -konik nesnelerin tasarımlarının sadece yan görünüş ve kesikle ifade edilebildiğini, ayrıca üst görünüşe gerek olmadığını, kapağın yukarıdan aşağıya bastırılarak kapatıldığından “kapak yakalama tırnaklarının, kapak yakalama kesitine tutunduğu” plastiğin esneme yeteneğinden kaynaklanan bir tercih olduğunu bu açıdan ve temel özellikler açısından harcıalem bir çözümleme olduğunu, kapak tavanlarının/ üstlerinin etiket uygulaması için düz konumda olmasının gerekli olduğunu, kullanıcı algıları bakımından da bu formun gerekli ve harcıalem olduğunu, kapak kenarlarının da yukarıdan aşağıya sekili platformlar ve bantlar göstererek inmesinin sebebinin çok ince ve levha karakterli malzemelerin alabilecekleri yük ve kuvvete direnç gösterebilmesi için tasarlanmış taşıyıcı kiriş ve nervürler olduğunu, zorunlu üretim teknik ve gerekliliğinden doğduğunu, dairesel planlı gıda ambalajlarının teknik gereklilikten dolayı konik (aşağıya doğru daralan) özellikte olduğunu, ilkinin tüm plastik kalıpların yarı mamul malzemeyi biçime dönüştürebilmesinin teknik gereği (kalıp özelliğinden dolayı) konik olduğunu, asla 90 derece olmadığını, aksi halde ürünlerin pres ve vakumda yırtılacağını, enjeksiyonda ise kalıba tutulup çıkartılamayacağını, ikincisinin tüketicinin gıdaya kolay ulaşımı ve gıdayı dışarıya kolayca transfer edebilme gerekliliği olduğunu, ürünün dip özelliklerinin de gıdanın ambalaja yaptığı baskının dipte bir sarkma yapmasını engellemek amacıyla yukarı doğru bombeli ya da düz ama kenarlardan içeri doğru açılı yapıldığını, davaya konu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özgün olma durumunu içermediğini beyan etmişlerdir.
Bakırköy 1. FSHHM’nin 22/09/2016 tarihli 2014/7 esas 2016/144 karar sayılı kararıyla;” davacıya ait 2006/04734 sayılı endüstriyel tasarımın herhangi bir yenilik, ayırt edicilik ve özgünlük taşımadığını, daha önce var olan harcıalem nitelik kazanmış tasarımlara benzer olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; karara esas alınan raporda müvekkilinin tasarımı ile karşılaştırılabilecek hiçbir tasarıma yer verilmediğini, salt teknik olarak üretimin bu şekilde olmasının zorunlu olduğunu ifade ederek tasarımın yeni olmadığını belirtmelerinin, tasarım hukukuna uygun bir inceleme metodu olmadığını, bilirkişinin görüşüne göre gerek ülkenin gerekse sektördeki diğer firmaların onca emekle ortaya çıkarttıkları hiçbir tasarımın korunabilir olmadığını beyanla gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2004/3706 esas 2005/697 karar sayılı içtihadında tasarımın harcıalem olduğunun tespiti yönünden tanık dinlenebileceğine karar verildiğini, 02/12/2014 tarihli duruşmada dinlenen tanıkların da tasarımın harcıalem olduğunu beyan ettiklerini beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Bakırköy 1. FSHHM’nin 22/09/2016 tarihli 2014/7 esas 2016/144 karar sayılı kararıyla;” davacıya ait 2006/04734 sayılı endüstriyel tasarımın herhangi bir yenilik, ayırt edicilik ve özgünlük taşımadığını, daha önce var olan harcıalem nitelik kazanmış tasarımlara benzer olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verdiği ,davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; karara esas alınan raporda müvekkilinin tasarımı ile karşılaştırılabilecek hiçbir tasarıma yer verilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davaya konu hükümsüzlüğü istenen 2006/04734 Sayılı “Gıda Saklama Kabı” tasarımının 20/10/2006 başvuru tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
Bakırköy 1. FSHHM’nin yargılama sırasında aldığı,29/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konusu tasarımın kapağının etiket yapıştırılabilmesi için düz olarak tasarlandığını, “kapak yakalama tırnaklarının, kapak yakalama kesitine tutunmasının ” kapağın yukarıdan aşağı bastırılarak kapatılması, yukarıdan aşağıya sekili platformlar ve bantlar göstererek inmesinin ise çok ince ve levha şeklinde malzemeler kullanılması nedeniyle, mevcut şekilde tasarlandığını, zorunlu üretim ve teknik gereklilikten kaynaklandığını, ürün gövdesinin konik şekilde tasarlanmasının ise kalıbın teknik gerekliliği ve malzemenin kalıptan çıkarılması, ürüne kolay ulaşma ve dışarıya kolayca transfer etme nedeniyle konik tasarlandığını, ürünün dip özelliğinin gıdanın ambalaja baskı yapması nedeniyle aşağı sarkma olmaması için mevcut şekilde tasarlandığını beyan ettikleri görülmüştür.
Dava tarihinde ve ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 10/1 maddesinde; “teknik fonksiyonun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiçbir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımların ” koruma kapsamı dışında olduğunun düzenlendiği anlaşılmıştır. 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı SMK 58/4- b maddesinde ” Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özelliklerinin” koruma kapsamı dışında olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu 2006/04734 Sayılı “Gıda Saklama Kabı” tasarımının, üretim tekniği ve fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özelliklerini taşıdığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, yenilik ve ayırt ediciliğinin bulunmadığı, harcıalem olduğunun tespit edildiği, davalının tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin haklı ve ilk derece mahkeme kararının yerinde olduğuna, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
19/10/2018