Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1106 E. 2018/2189 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1106 Esas
KARAR NO : 2018/2189 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2016
NUMARASI : 2014/479 E., 2016/784 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 25/01/2012 tarihinde müvekkili kuruma ait … plakalı Hyundai marka otomobilin, … yönetimindeki …plakalı araç ile kontrolsüz bir şekilde caddeye girilmesi neticesinde meydana gelen trafik kazasında, hasarlandığını, olay yerine gelen trafik polislerinin tuttukları kaza tespit tutanağında, kazada davalı Euro Sigortanın sigortalısının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Karayolları Trafik Kanunu kapsamında sigorta şirketinin yasal sorumluluğunun bulunduğunu, İstanbul Sağlık Müdürlüğü Lojistik Destek Birimi tarafından 31/01/2012 tarihinde … plakalı aracın durum tespiti için… Sigorta’ya bildirim yapılarak ekspertiz yapıldığını, aracın Hyundai servisinde tamiratının yapıldığını, … plakalı araç için …. Sigorta Şirketi’nden yapılan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine istinaden ödeme yapılmak üzere bildirim yapıldığını ancak sigorta şirketinin 06/12/2012 tarihli cevabi yazısında sigortalılarının her hangi bir kusurunun olmadığı iddiası ile zarar bedelinin karşılanmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 2.858,36-TL alacağın 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; 25/01/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkil şirkette … nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre maddi araç başı teminat limitinin 22.500-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, KTK ve genel şartlara göre sigorta şirketlerine olayla ilgili tüm belgeleri ve özellikle de sigorta poliçesini ekleyerek müracaatta bulunulması zorunlu olduğunu, bu durumda müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, davacının kazada kusursuz olduğuna dair hiçbir belge ibraz edilmediğini,kazanın meydana gelmesinde davacıya ait … plakalı araç sürücüsü tamamen kusurlu olduğunu, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluğunun olmadığını, davacının hasar talebi fahiş olup, Genel Şartlar B.2 Mad. göre “..Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eş değeri parça ile değiştirlime imkanı yok ise yenisi ile değiştirilir.” şeklinde açıkça belirtildiğini, davacının aracında tamir yapılırken öncelikle parça onarımı aksi halde eşdeğeri parça ile değişimin zorunlu olduğunu, müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğini, gerekli belge ve bilgiler ibraz edilmediğini kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmeyeceğini, masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından 09/02/2015 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …’ün “… Motorlu Araçları’nda hasar danışmanı olarak çalıştığını, davacı tarafından aracın kendilerine getirildiğini, sigorta şirketini kendisinin aradığını, şirketin de …ü aradığını, ihbar tarihinin Ocak ayının 25’i olduğunu” beyan ettiği görülmüştür.
Mahkeme tarafından 30/11/2015 tarihli duruşmada dinlenen davacı tanığı …’ün “sigorta eksperi olduğunu, kazanın meydana gelmesinden sonra aracın …. Oto Yetkili Servisine götürüldüğünü, servisin de sigorta şirketinde kendisini aradığını, şirkete araç eksper raporu sunduğunu” beyan ettiği görülmüştür.
Mahkeme tarafından alınan 11/03/2016 tarihli kusur ve hasar raporunda kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın % 75, …plakalı taşıt sürücüsünün % 25 kusurlu olduğunu, 2.858,36 TL onarım bedelinden davalı araç kusuruna isabet eden kısmın 2.143,77 TL olduğunu beyan ettiği, kusur oranına itiraz edilmesi nedeniyle alınan 18/05/2016 tarihli raporda da kök raporu tekrarladığı görülmüştür.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli 2014/479 esas 2016/784 karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne, 2.143,77 TL tazminatın 13/02/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda tespit edilen % 25 oranında kusur değerlendirmesine katılmadıklarını, davacı araç sürücüsünün tüm dikkat ve özenine rağmen davalıyı sigortalı aracın kazaya neden olduğunu, davacı aracının hızını azaltmadığı yönündeki bilirkişi değerlendirmesinin tahminden ibaret olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 07/03/2017 tarihli tavzih talepli dilekçesinde; hükmün 5 numaralı kısmının “1.800 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın, sürücüsünün, tam kusurlu şekilde davacı Kurum’a ait araçta 2.858,36 TL zarar meydana getirdiğini, zararın ödenmediğini beyanla tahsilini talep ettiği, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/10/2016 tarihli 2014/479 esas 2016/784 karar sayılı kararı ile, davacı araç sürücüsünün %25 , davalıya sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunu kabul ederek, davanın kısmen kabulüne, 2.143,77 TL tazminatın 13/02/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verdiği, davanın reddedilen kısmının 714,59 TL olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin, kusur oranlarının hatalı tespit edildiği, davacı aracının sürücüsünün kusursuz olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmışsa da; davanın reddedilen kısmı yönünden , kararın verildiği tarihte 6100 Sayılı HMK 341/2 maddesi gereğince 2,190,00 TL kesinlik sınırının altında kaldığından kesin olduğu, isitinaf yoluna başvurulamayacağı anlaşılmakla, istinaf isteminin HMK 341/2. Md ve HMK 352.md gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 07/03/2017 tarihli tavzih dilekçesinin de, HMK 305. Md gereğince, ilamın icrası tamamlanıncaya kadar , mahkeme tarafından HMK 306. Maddede düzenlenen usule uyularak değerlendirilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesi yönünden mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın maddesi gereğince istinaf isteminin USULDEN REDDİNE,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 18/10/2018