Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1102 E. 2018/2187 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1102 Esas
KARAR NO : 2018/2187 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2016
NUMARASI : 2014/246 E., 2016/700 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı sigorta şirketine …numaralı ZMMS trafik poliçesi ile sigortalı … plakalı araç, sürücü …sevk ve idaresinde iken, 12/06/2014 tarihinde asli kusurlu olarak, Müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin sürekli sakat kaldığını, bu nedenlerle müvekkili için 3.000-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Müvekkili sigorta şirketinin …plakalı aracı, 26/06/2013 -26/06/2014 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalandığını,poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacının müvekkili şirkete müracat etmediğinden müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, olay tarihinden itibaren avans faiz isteminin reddi ile davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 06/01/2016 tarihli raporda; 14/09/2015 tarihinde davacının nörolojik muayenesinin yapıldığını, 12/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı arızasının 11/10/2008 tarih 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacahesinde; maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadan iyileştiğini, maluliyet tarihine mahal bulunmadığını, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin 29/02/2016 tarihli dilekçesiyle; bilirkişi raporuna itiraz ettiği, “müvekkilinin kazada başına darbe aldığını, zeka geriliği problemi yaşadığını, 06/01/2016 tarihli raporda da davacı müvekkilinin beyninin gri beyaz cevher ayrımında silinme ve dansite azalması mevcut olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen psikolojik muayene yapılmaksızın rapor verildiğini, müvekkilinin sağ femur distal şeft kırığının mevcut olduğunu, ağrıları – arazlarının halen devam ettiğini, ayrıca unutkanlık ve koku alamama şikayetlerinin de bulunduğunu, 14/09/2016 tarihli muayene sonucu düzenlen nöropsikolojik değerlendirme raporunda, davacı müvekkilinin idrak, dikkat ve tespit hafızasının (görsel fonksiyonlarının) aşağı vasat seviyede olduğunun belirtildiğini, bunun dahi muayenenin eksik ve hatalı yapıldığını gösterdiğini beyanla yeniden rapor alınmasını istemiştir.
Davacı vekilinin Adli Tıp uzmanı Doktor….tarafından düzenlenen bilimsel görüşü sunduğu, bilimsel görüşte; “tanı olarak kaydedilen hafif kognitif yıkım ve debilite arızalarıyla 12/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu meydana gelen beyin kanaması arasında nedensellik ilişkisi bulunduğunu ve kaza nedeniyle sürekli sakatlık hali oluştuğunu, yönetmeliğe göre % 35,2 iş göremezlik oranına neden olduğunu beyan etmiştir.
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli 2014/246 esas, 2016/700 karar sayılı kararıyla; ATK 3. İhtisas Dairesi’nin 06/01/2016 tarihli raporunda “kazanın maluliyete neden olacak düzeyde araz bırakmadığının” beyan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 06/01/2016 tarihli ATK raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin kazada başına darbe aldığını, zeka geriliği problemi yaşadığını, raporda müvekkilinin gri beyaz cevher ayrımında silinme ve dansite azalması mevcut olduğunu belirtmelerine rağmen psikolojik muayene yapılmadığını, sundukları teknik görüşün dikkate alınmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istediği görülmüştür.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; karara esas alınan ATK raporunda eksiklik bulunmadığından istinaf isteminin reddi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Davanın , 12/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sürekli sakatlık tazminatının tahsili talebiyle açıldığı,İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli 2014/246 esas, 2016/700 karar sayılı kararıyla; ATK 3. İhtisas Dairesi’nin 06/01/2016 tarihli raporunda “kazanın maluliyete neden olacak düzeyde araz bırakmadığının” beyan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, dosya kapsamında alınan raporlardaki bulguların kaza ile nedensellik bağının bulunduğunu, müvekkilinin kazada başına darbe alması nedeniyle zeka geriliği problemi yaşadığının belirtildiğini, müvekkilinin psikolojik muayenesinin yapılmadığını beyanla , ilk derece mahkemesi’nin kararının kaldırılmasını talep etttiği anlaşılmışsa da, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun raporundan, davacının 14/09/2016 tarihinde nörolojik muayenesinin yapıldığı ve yapılan değerlendirme sonucunda ,davacının “idrak,dikkat ve tespit (görsel) fonksiyonlarının aşağı vasat seviyede olduğunun” tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu’nun yapılan muayene sonucunda, davacıda tespit edilen hafif bilişsel (kognitif) yıkım ve debilite ile kaza arasında nedensellik ilişkisi kurulmadığı, kazanın maluliyete neden olacak düzeyde araz bırakmadığının, beyan edildiği, gözönüne alınarak , ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğuna , davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 18/10/2018