Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1071 E. 2018/359 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1071 Esas
KARAR NO : 2018/359
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2016
NUMARASI : 2014/400 2016/735
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasındaki bayilik sözleşmesi ve bağlantılı sözleşmelerin rekabet kurulu kararları doğrultusunda 18/09/2010 tarihinde kadar muafiyetten yararlanabildiğini, bu tarihten sonraki süreler bakımından geçersiz hale geldiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında üstlendiği edimleri yerine getirdiğini, müvekkilinin başlangıçta öngörülen süre kadar ilişkinin devam edeceği nazara alınarak davalının bayiliğini yaptığı istasyona sabit yatırım yaptığını, ancak bu yatırım bedelinin geçersiz ve müvekkil şirket tarafından kullanılamayacak intifa süresine karşılık gelen kısmının 18/09/2010 tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin 24.719,70 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu tutarın 18/09/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV ‘si ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar …, …, .. verdikleri cevap dilekçesi ile; Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, davacının sözleşmeyi kendisinin feshettiğini ve ekipmanları da aldığını, davacıya ait herhangi bir malzemenin kalmadığını, yapılan yatırım ve masrafların bayilik sözleşmesi ve diğer sözleşmeler gereği davacı tarafından yapılması gereken edimler dahilinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir.
Davalı … ise davanın haksız olduğunu, babası murisin 07/10/2010 tarihinde vefat ettiğini, bayilik ilişkisinin sona erdiğini duyduğunu, davacının kestiği faturaların babası adına olduğunu, fatura tarihinde de babası vefat ettiğinden davanın haksız olduğunu bildirerek reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Yargılama sırasında davalılardan … vekil aracılığı ile kendisini temsil ettirmiş , adı geçen davalının vekili davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacı tarafından kalıcı yatırımlar yapılmadığı ve yapılan yatırımların kullanılarak ticarete devam edilip edilmediği hususlarının araştırıldığı, buna göre davacının talep edebileceği tutarın 37.799,00 TL olduğunun belirlendiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, 24.719,70 TL’nin dava, 13.080,25 TL’nin ise 01/03/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalılardan … vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili, teknik bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, pompa sisteminin tamamının 4 nolu parsel içinde bulunmadığını, bir kısmının 5 numaralı, bir kısmının ise 4 numaralı parselde bulunduğunun tespit edildiği şeklinde görüş bildirildiğini, bu hatalı teknik rapora dayalı olarak hesap bilirkişisinin yaptığı hesapların açık olmadığını, hesaplamalarda hangi formülün kullanıldığının açıklanmadığını, davacının taleplerini intifa süresine dayandırmış ise de , hem intifa hakkından hem de bayilik sözleşmesinden kendisinin döndüğünü, davacının 02/10/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, muris tarafından feshedilen bayilik sözleşmesi intifa hakkı tesis edilmeyen 5 nolu parsel üzerindeki LPG satışına ilişkin yapılan bayilik sözleşmesi olduğunu, bu nedenle davanın dayanaksız olduğunu, davacının intifa hakkını kendi iradesi ile terkin ettiğini, bu konuda Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi’nce açılan dava sırasında kendisine intifa hakkının terkini yönünden dava açılması için açılan dava sırasında ..A.Ş tarafından intifa hakkının terkin edildiği ve davanın konusuz kaldığını, bu nedenle davacının kötü niyetli olup bu hakkına dayanarak herhangi bir talepte bulunamayacağını, talep konusu cihazlar kullanılarak kar elde edildiği iddiasınan tamamen asılsız olduğunu, söz konusu intifanın tesis edildiği parsel üzerindeki mülkiyet hakkının 09/08/2011 tarihinde … Ltd. Şti’ne devredildiğini, elinde bulunmayan mallar üzerinden davalı tarafın gelir elde etmesinin ve sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını bildirmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak 10/06/2011 tarihli Sabit Kıymet Satış konulu 15.694,00 TL ve 23/05/2011 tarihli Sabit Kıymet Satış konulu 1951,48 TL bedelli muris .. adına düzenlenen faturalar ibraz ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 01/10/2006 tarihinde davacı ile davalıların murisi Yaşar Yıldız arasında 5 yıl süreli olarak düzenlendiği, üçüncü maddeye göre taraflarca mutabakat sağlandığı takdirde aynı şartlarla 5 yıl daha uzayacağının hüküm altına alındığı görülmüştür.
05/10/1993 tarihli resmi senet fotokopisine göre davalıların murisi …’ın davacı … lehine 1 milyon TL karşılığında 25 yıllığına intifa hakkı tesis ettiği, intifanın 17/09/2010 tarihinde davacı tarafın talebi üzerine terkin edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporundan sonra dayanak olarak 11/12/2007 tarihli, 5.170,57 TL, 28/06/2007 tarihli 70.151,00 TL, 10/07/2007 tarihli 36.919,23 TL ve 25/05/2007 tarihli 84.156,00 TL’lik fatura fotokopileri sunduğu görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan üç kişilik bilirkişi raporunda; davacının kendi defterlerinde Sabit Kıymet Satış karşılığı 17.645,48 TL cari hesap alacağının bulunduğu, talep etmiş olduğu 24.719,70 TL meblağın nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını rapor ettikleri görülmüştür.
Aynı heyetten alınan 1.ek raporda; kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşme süresine bakılmaksızın yapılan yatırımlar olduğu, buna göre davacının herhangi bir alacağı bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan inşaat mühendisi bilirkişi raporunda; .. ada … parsel üzerinde sadece 2 adet akaryakıt istasyonu bulunduğu, başkaca bir malzeme bulunmadığı, yine bu parsel üzerinde kanopi de bulunduğunu belirtilmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise; bir adet çiftli dispanserin 5.000 TL, pompa sisteminin ise 3000 TL olup toplam değerlerinin 8.000 TL olduğu yolunda görüş bildirilmiştir.
İlk raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden alınan 2.ek raporda ise; davacının dispanseriyerlerinden dolayı intifanın bitiş süresi dikkate alındığında kullanılmayan süreye isabet eden tutarın 4.494,96 TL olduğu, bu tutarın TÜİK tefe hesabı ve USB kurlarındaki değişime göre yapılan hesaplamanın ortalaması dikkate alındığında sözleşmenin bitiş tarihi olan 18/09/2010 tarihinde 27.706,31 TL olduğu, bu tutarın ise dava tarihine kadar avans faizi yürütülmesi sonucu 37.799,95 TL olduğu yolunda görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafından 01/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri toplam 37.799,95 TL ‘ye yükseltilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 3.ek raporda ise; eğer davacı yararına bir alacağa hükmedilecekse 18/09/2010 tarihinden değil dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile hüküm kurulması gerektiği yolunda görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesine dayalı olarak yapılan sabit yatırım giderlerinin sözleşmenin kullanılmayan kısımlarına denk gelen kısmının tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıların murisinin işlettiği istasyona sabit yatırım yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 18/09/2010 tarihi itibariyle sona erdiği, bu nedenle sözleşmenin geçersiz hale gelen kısmı yönünden yapılan bu yatırımlar yönünden davalı tarafın sebepsiz zenginleştiği, sabit yatırımların sözleşmenin sona erme tarihi olan 18/09/2010 tarihi itibariyle güncellenmiş bedelinin 27.706,31 TL olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan dosyada alınan 01/07/2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda; kanopi ve dispenserin üzerinde davacıya intifa hakkı tanınan .. mahallesi .. ada .. parselde bulunduğu görülmüştür. Davacı başlangıçta 18/09/2010 tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerin 24.719,70 TL olduğundan bahisle bu tutarın 18/09/2010 tarihinden itibaren avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte tahsilini istemiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile 37.799,95 TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı tarafından işletilen istasyona yapılan sabit yatırımın, yapılan keşif sonucu taşınmaz üzerinde bulunduğu ve kullanıldığı anlaşılmıştır. Öte yandan her ne kadar bu istasyon dava dışı bir kişiye devredilmiş ise de, üzerindeki yatırımlarla devredildiğinden davalı tarafın bu miktarda sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı tarafın istinaf sebepleri yerinde değildir.
Ne var ki mahkemece ıslah sonucu arttırılan toplam tutara hükmedilmiş ise de, 18/09/2010 tarihi itibariyle sabit yatırımların güncelleştirilmiş bedeli 27.706,31 TL’dir. Bilirkişinin bulduğu 37.799,95 TL, 18/09/2010 tarihindeki güncellenmiş değer olan 27.706,31 TL’nin 18/09/2010’dan dava tarihine kadar avans faizi yürütülmesi sonucu bulunan miktardır. Dolayısıyla mahkemenin 27.706,31 TL üzerinden davayı kısmen kabul etmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde bir kısmı faiz alacağından oluşan 13.080,25 TL’ye ıslah tarihinden itibaren avans faizi de yürütülmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Zira davacı dava dilekçesinde 18/09/2010 dan itibaren istediği tutara avans faizi işletilerek tahsilini istemiştir. Öte yandan 13.080,25 TL’nin bir kısımı da faiz alacağı olup faize faiz işletilmesi de kamu düzenine aykırı olduğundan bu husus re’sen bağlamında gözetilmiştir. Ayrıca istinafa gelmeyen davalılar yönünden ise hükmün tekrarlanması suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2016 gün, 2014/400 Esas, 2016/735 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davacının, davalılardan … hakkındaki davasının kısmen kabulüne, 24.719,70 TL’ye dava tarihinden, 2.986,61 TL’ye ise ıslah tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
4-Davalılar …, …(..), …(..) ve … hakkındaki davanın ise 24.719,70 TL’nin dava, 13.080,25 TL’nin ise 01/03/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.582,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (dava başındaki ve ıslah harcı) toplam 590,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.991,64 TL’nin 1.302,14 TL’lik kısmının tüm davalılar, 689,50 TL’lik kısmının ise … dışındaki diğer davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL başvurma harcı, 367,10 TL peşin harç, 223,37 TL ıslah harcı ve 3,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 614,92 TL harcın 448,89 TL’sinin tüm davalılardan, geri kalan 166,03 TL’sinin ise … dışındaki diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yararına hesap ve takdir edilen 4.507,99 TL nisbi vekalet ücretinin 3.290,83 TL’sinin tüm davalılardan, geri kalan 1.217,16 TL’sinin ise … dışındaki diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … hakkındaki dava kısmen reddedildiğinden davalı … lehine 1.211,23 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-İlk derece yargılamasında davacı tarafından yapılan 3.694,70 TL yargılama giderinin 2.697,13 TL’sinin tüm davalılardan, geri kalan 997,57 TL’sinin ise … dışındaki diğer davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Talebi halinde peşin istinaf harcının davalı …’a iadesine,
11- Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 11,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 96,70 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/02/2018