Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1055 E. 2018/278 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1055 Esas
KARAR NO : 2018/278
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2016
NUMARASI : 2016/5001 2016/5001
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı başvuran vekili, müvekkilinin davalı karşı taraf olan sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın 27/03/2016 tarihinde yaptığı kaza sonrası açılan hasar dosyasında hasarın ödenmesini istediklerini, ancak red cevabı verildiğini, kazadan sonra polis ve sağlık ekibi çağrılmasına rağmen polisin gelmediğini, sürücü …’nın kaza esnasında yanında bulunan kız arkadaşına bir şey olmuş endişesi ile kaza mahallini terketmek zorunda kalıp olay yerinden uzaklaştığını, yüzündeki ve vücudunun diger yerlerindeki yaraların tedavisini yaptırdığını, polisin sonradan gelip tutanak düzenlendiğini, 36.741,67 TL üzerinden onarıma anlaştıklarını, ancak aracın onarımının tamamlanamadığını, sigorta şirketinin başvuruyu reddetmesinin TTK’nun 1427 , 1459 maddelerine aykırı olduğunu belirterek 40.001,00 TL’nin tahsilini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı karşı taraf vekili, kazanın sabaha karşı 04:10 sırılarında park halinde bulunan araçlara çarpmak suretiyle meydana geldiğinin beyan edildiğini, sürücünün kaza sonrasında olay yerinden firar ettiğini, polis tarafından tutulan tutanakla tespit edildiğini, KTK’nun 82.maddesindeki yükümlülüğün ihlal edildiğini, hastaneye müracaatın ise kazadan saatler sonra 17:12 de yapıldığı, alkol raporunun verilmediğini, genel şartlar A.5.10 maddesi uyarınca talebin teminat dışı kaldığını, gerekli belgelerin hiçbirinin ibraz edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI:
Sigortalının oğlu olduğu anlaşılan sürücünün ortada geçerli bir sağlık sebebi, mücbir sebep veya makul sayılabilecek bir sebep yokken kendisi veya yolcu konumundaki kız arkadaşında mühim bir yaralanma gerçekleşmemişken kaza mahali ana yol üzeri olup kaza saati ile ve olay yerine muhtemelen üçüncü şahısların ihbarı üzerine gelen polislerin düzenlediği tutanağın saati nazara alındığında, polis ve sağlık ekibinin beklendiği halde gelmedikleri iddiasının ispatlanamadığı, kaza yerinde sigortalı aracı da bırakarak çok kısa süre içerisinde sebepsiz yere terkettiği, kazada üçüncü bir kişinin yaralanmadığı, sadece üçüncü kişilere ait park halindeki araçlara zarar verildiği, hastaneye kazadan 13 saat sonra başvurulduğunu, muayene neticesinde çok hafif bir yüzeysel sırığın mevcut olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sürücünün kaza yerini terk gerekçesinin kabul edilebilir olmadığını, sigortalının doğru beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yer değiştiren ispat külfetini de yerine getirmediği gerekçeleriyle TTK 1409 ve 1439 ile kasko genel şartları A.5.10 maddeleri uyarınca başvurunun reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI:
Davacı başvuranın itirazı üzerine dosya kendisine gelen İtiraz Hakem Heyeti, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının yerinde olduğu gerekçesi ile itirazın oy birliğiyle reddine karar verilmiş, bu karar davacı başvuran tarafından istinaf edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı başvuran vekili, müvekkiline ait aracın kaza tutanağında firari olarak yer aldığını, sürücü …’nın kendisinin yaralanmasının yanı sıra kız arkadaşının da yaralandığını görerek ve kız arkadaşının panik olduğunu görerek endişelendiğini ve ….plakalı araç sürücüsü ….’in kazayı duyarak olay yerine geldiği ve olay mahallinde diğer araç sahiplerinin kızgınlığını ve sürücünün kız arkadaşının yaşadığı korku ve paniği görerek “siz buradan gidin yoksa diğer araç sahipleri size zarar verebilir” demesi nedeniyle sürücü …’nın olay yerinden kısa süreliğine uzaklaştığını, olay mahalline geri geldiğinde olay yerinin dağıldığını gördüğünü, kız arkadaşı ile …’in beyanlarının ekte olduğu, …’nın kız arkadaşının başında şişlik olduğunu söylemesi üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi acil bölümüne gittiklerini, genel şartlar A.5.10 maddesi uyarınca tedavi ve yardım amaçlı ve can güvenli sebebiyle olay yerinden uzaklaşmanın mümkün olduğunu, bu şekilde davranmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, sürücünün olay yerinden ayrılmasının alkollü imiş gibi değerlendirilmesinin doğru olmadığını, ispat yükünün davalı … şirketinde olduğunu, hasarın teminat dışı kaldığının TTK’nun 1281.maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından kanıtlanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasına neden olmayacağını bildirmiştir.
İstinaf dilekçesine ekli …imzalı A4 sayfaya el yazısı ile yazılmış dilekçede; …’nın kendisini kazadan sonra eve bıraktığını, alkollü olmadığını, olay yerine vardığında da etraftakilerin dağıldığını belirtmiştir.
İstinaf dilekçesine ekli … imzalı beyan dilekçesinde ise;…’nın alkollü olmadığını, panik halde olan kız arkadaşını sakinleştirmeye çalıştığını, kendisinin de…’ye kızı eve götürüp gelmesini söylediğini,… beklemeden tutanakların tutulduğunu belirtmiştir.
DELİLLER:
Kazaya karışan aracın kasko poliçesinin 10/01/2016-10/01/2017 tarihleri için davalı … şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; tutanağın 27/03/2016 saat 04:10 sıralarında düzenlendiği,… plakalı araç için sürücü firar bilgisinin yer aldığı ve sürücünün KTK’nun 46/2-c maddesini ihlal ettiğinin belirtildiği, ayrıca tutanağın iki sayfadan ibaret olup kazının oluşuna ilişkin bir açıklamanın söz konusu iki sayfada yer almadığı görülmüştür.
Sürücü … hakkında düzenlenen Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi adli bildirim formunun 27/03/2016 günü saat 17:12’de düzenlendiği, yaklaşık 15 saat geçtiği için alkol seviyesine bakılmadığı, …nın sol frontal bölgede 1cm yüzeysel lezyon olduğu, başkaca travma bilgisinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, kasko poliçesine dayalı olarak açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararına yöneliktir. Davacı başvurana ait … plakalı aracın kasko poliçesi davalı karşı taraf sigorta şirketince düzenlenmiştir. Davacı başvurana ait aracın 27/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda hasarlandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dosya içeriğinden 27/03/2016 tarihi saat 04:10 sıralarında gerçekleşen trafik kazası sonucunda davacı başvurana ait aracın park halindeki bir kısım araçlara çarptığı ve araç sürücüsünün kaza tespit tutanağı içeriğine göre olay mahallini terk ettiği ve asli kusurlu olduğu, daha sonra araç sürücüsünün aynı gün saat 17:12 sıralarında Dokuz Eylül Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalına başvurduğu, doktor tarafından düzenlenen raporda, kazanın yaklaşık 15 saat önce meydana geldiği beyan edildiği gerekçesi ile alkol seviyesine bakılmadığı ve sadece saçlı deriye 1cm yüzeysel dermoblozyon dışında pozitif travma muayene bulgusu bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Gerek uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında, gerekse İtiraz Hakem Heyeti kararında sigorta ettirenin beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığından TTK’nun 1409/2 maddesi uyarınca ispat yükümlülüğü davacı başvurana geçtiği ve ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Gerçekten de kaza nedeniyle sürücü… ve yanındaki arkadaşının ciddi yaralanmasının olmadığı, adı geçenlerin hastaneye müracaatları ile kaza saati arasında yaklaşık 13 saat geçtiği, kaza mahallinin sürücü tarafından terkedilmesine ilişkin gösterilen gerekçelerin yerinde bulunmadığı, böylelikle davacı başvuran tarafın beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır. Buna göre ispat külfeti davacı başvuran tarafa geçmiş olup somut olay bakımından ispat külfetini yerine getiremedikleri anlaşılmıştır. Bu itibarla İtiraz Hakem Heyeti’nce itirazın reddine dair verilen karar isabetlidir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelen davacı başvuran vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı başvuran vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacı başvurandan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2018