Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1044 E. 2018/591 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1044 Esas
KARAR NO : 2018/591 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2016
NUMARASI : 2015/972 E., 2016/682 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 12/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi …’ün kullandığı aracın kaza yapması sonucu vefat ettiğini, aracın kaza tarihinde sigortasının yapılmamış olması nedeniyle müvekkili lehine destekten yoksun kalma tazminatının hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, bu dava sonucunda müvekkili kurum aleyhinde tazminata hükmolunması halinde ödenen tazminatın mevzuat gereği sigorta yaptırılmamış aracın sürücüsü konumunda olan murisin mirasçısı olan davacıya rücu edileceğinden olayda alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmiş olması nedeniyle husumetten davanın reddi gerektiğini, esastan da tazminat koşullarının oluşmadığını savunmuştur.
Mahkemece; Sigortacılık Kanunu’nun 14/b maddesi uyarınca yaptığı tazminat ödemeleri için zarara sebebiyet veren zorunlu trafik sigortası yaptırılmamış olan aracın işletenine, sürücüsüne, diğer sorumlularına ve bunların mirasçılarına kusuru nispetinde rücu edeceği, davacı tarafın davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak davalı kurum tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılması halinde trafik kazasında ölen sürücünün kusuru nedeniyle mirasçısı olarak tekrar davacıya rücu edeceğinden Türk Borçlar Kanunu 135.maddesi gereğince alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf sebepleri; davacı vekili müvekkilinin desteğin mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla tazminat talep ettiğini, muris kusurlu da olsa bu kusurun üçüncü kişi konumundaki müvekkiline yansıtılamayacağını, bu nedenle alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E :
Dava, murisin kullandığı sigortalı olmayan aracın kaza yapması sonucu ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Davacının talep ettiği tazminat miras hakkına dayanmayıp, desteğin kaybından kaynaklandığından mirastan bağımsız bir haktır. Yargıtay İçtihatlarıyla destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun, davacılara yansıtılamayacağı, araç sürücüsü veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde destekten yoksun kalanları etkilemeyeceği öngörülmüş olup bu durum …’nın taraf olduğu davalar içinde geçerli olup Türk Borçlar Kanunu 135 maddesi anlamında alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmiş olmadığından davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, açıklanan gerekçeyle reddi hatalı olduğundan istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, davanın esası hakkında karar verilmek üzere HMK 353/ 1-a-4 maddesi uyarınca dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine,
Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin nihai kararda değerlendirilmesine
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/03/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.