Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/855 E. 2023/770 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/855
KARAR NO: 2023/770
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2022
NUMARASI: 2021/1001 Esas, 2022/132 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı kooperatif vekili, arsa sahibi davacı ile yüklenici davalı şirket arasında İstanbul …’da bulunan … Ada … ve … nolu (eski … nolu) parsellere ilişkin Bakırköy … Noterliği’nden düzenleme şeklinde yapılan 11/04/1994 gün ve 20693 satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve değişen imar durumu nedeniyle akdedilen birinci ek sözleşme, ortaya çıkan güçlükler nedeniyle ise 08/10/1997 tarihli ikinci ek sözleşme, sonra da 12/11/1998 tarihli sözleşme ile davacının üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip, tapuda devir işlemlerini de yerine getirdiği halde davalının iki nolu parseldeki yapıyı tam ve gereği gibi yapmadığını, 3 nolu parseldeki inşaata ise hiç başlamadığını, noter vasıtasıyla çekilen ihtarlardan sonuç alınamadığını, ihtarla verilen ek üç ay sürenin de geçtiğini, açılan ve 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/687 esas sayılı dosyası ile görülen dava sırasında yapılan 21/11/2006 tarihli sözleşmeye de uyulmadığını, davalının açtığı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/535 esas (eski 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/133 esas) sayılı dosyasıyla görülen uyarlama davasının ise reddedildiğini, davalının temerrüde düştüğünü, olayda davacının zararının doğduğunu belirterek, sözleşme ve ek sözleşmelerin geçmişe etkili olarak feshine, halen davalı adına olan ve davalı tarafından üçüncü kişilere devredilen tüm tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, fazla talebin saklı kalması kaydı ile şimdilik 200.000,00 TL menfi zararın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı ve üçüncü kişilerin müdahalelerinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, harcın eksik yatırıldığını, talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusunun belli olmadığını, iddiaların kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının davalı tarafın alacağını ödemediğini, tapuların tamamını vermediğini, emlak vergilerini de ödemediğinden imarda engel çıkartıldığını, davacı hissesine konulan haciz nedeniyle tapuların davalı tarafa verilemediğini, verilmesi gereken vekaletin de verilmediğini, dolayısıyla temerrüde düşenin davacı olduğunu, davalının çektiği ihtarlardan da sonuç alınamadığını, inşaatla ilgili ileri sürülen tüm iddiaların doğru olmadığını, binanın tamamlanmasına davacının engel olduğunu, olayda davalı tarafın kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/320 Esas sayılı dosyasında davacı vekili; davacı ile davalı arasında davacıya ait İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, .. Parsel ve … Ada … Parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşaat yapılması hususunda Bakırköy …. Noterliği’nin … gün ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile ek sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmeler uyarınca davalının 1997 yılından itibaren 34 ayda inşaatı yapıp teslim etmesi gerekirken ve devamında ek süreler verilmesine rağmen inşaatı tamamlamadığını, sadece … Ada, … Parseldeki inşaatı %30’lar seviyesinde dahi sayılmayacak halde bırakarak terk ettiğini, sözleşmenin yerine getirilmesi anlamında hiçbir eylem yapılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin ifasının imkansızlaştığını, bu kapsamda İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/687 esas sayılı dosyasında alınan 07/11/2005 tarihli bilirkişi raporu ile Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/133 esas sayılı dosyasında alınan raporlarla anlaşıldığını, söz konusu sözleşmenin feshi ve tapu iadeleri için Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/959 esas sayılı dosyasının devam ettiğini, buna rağmen davalı tarafından davacıdan söz konusu inşaat sözleşmesine dayalı olarak alacağı olduğu iddiasıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip yaptığını ve davacıya ait 3 Parseldeki bir kısım hissenin haczedilerek satışa çıkarıldığını, satış işlemi sonucunda arsa payının kötü niyetli olarak alacağa mahsuben alındığını, davalı aleyhine Bakırköy …. Noterliği’nin 15/08/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile söz konusu icra takibinin haksız olduğu ve sebepsiz iktisapta bulunulduğu belirtilmiş ise de, işlemlere devam ederek arsa paylarını sebepsiz olarak iktisap ettiğini belirterek, davacının inşaat sözleşmesinden doğan hiçbir borcunun olmadığından bahisle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu borca istinaden Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarından hukuka aykırı olarak 06/08/2014 tarihinde davacıya ait satışı gerçekleştirilen ve sözde borca istinaden davalı adına ihale ve iktisap edilen her biri 132/5616 hisseli İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Ada, … Parsel,A Blok, Bodrum kat …,…,… nolu bağımsız bölümler, … Blok Bodrum Kat …,… ve … nolu bağımsız bölümler, … Blok … Kat …, … ve …, … Blok … Kat …, … ve … nolu bağımsız bölümlerde davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile istirdadı ve davacı adına tescili suretiyle iadesine, olmadığı takdirde güncel piyasa değeri miktarında paranın en yüksek avans faiziyle iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, birleşme sonrası aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/98 esas sayılı dosyasında davacı vekili; davacı kooperatife ait İstanbul Bağcılar İlçesi … Ada … parsel ve … Ada … parseldeki arsalarında inşaat yapılması kapsamında imzalanan ve yüklenici … tarafından 22 yıldır ifası gerçekleştirilmeyen gerek ifasında temerrüt gerekse ifası yüklenici kusuru ile imkansızlaşmış Bakırköy …Noterliğinin … yevmiye nolu 11/04/1994 tarihli düzenleme şekilli kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile ek sözleşmelerinin geriye etkili feshi ve davacıya ait arsanın tüm hisselerinin davacı … adına tescili için Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/959 Esas sayılı dava dosyası ile açılan tapu iptal ve tescil davasında dahili davalı konumunda olan ve yükleniciden hisse devralmak ve sair sebeple adına davacı kooperatife ait tapu hissesi bulunan davalılara karşı tapu iptal ve tescil davası açılması ile eser sözleşmesinin kusurlu imkansızlık sebebiyle geriye etkili olarak feshi ile bu itibarla kusurlu yüklenici …’den hisse mülkiyeti devirleri yoluyla hisse maliki olan ve yine Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/959 esas sayılı dosyası ile birleşen menfi tespit davasına konu hisseleri alarak hisse sahibi olan … yetkilisi … da dahil olmak üzere davacıların maliki olduğu İstanbul Bağcılar İlçesi … ada … parsel ve … ada … parseldeki arsalardan hisse maliki olan davalılara intikal eden tapu hisselerinin de iptali ile bu hisselerin davacı asli malik … Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili ve diğer davalı cevap dilekçesinde ve birleşme sonrası aşamalardaki beyanlarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı asıl dava ve birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/98 Esas sayılı dosyasında, eser sözleşmesinde ifanın zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşme ve eklerinin geriye etkili olarak feshi, birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/320 Esas sayılı dosyasında ise aynı taraflar arasındaki eser sözleşmesi ve eki mahiyetindeki sözleşmelerin geriye etkili olarak feshi nedeniyle sözleşmeye konu tapu kayıtlarının iptali, sözleşmenin ifası sırasında oluşan zararların tahsili ve müdahalenin men’ine ilişkin olduğu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından …Konut Yapı Kooperatifi’ne karşı 197.756,00-Euronun tahsiline ilişkin ilamsız takip talebinde bulunulduğu ve takibin kesinleşmiş olduğu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından … Konut Yapı Kooperatifi’ne karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki taleple ilgili taşınmaz satış taleplerinin olduğu, Bağcılar Belediye Başkanlığının 03.09.1997 tarih ve 3937 sayılı Encümen kararı ile … ada 1 parsel ifraz edilerek … ada … ve … sayılı parseller oluşturulduğu, mahallinde keşif yaparak oluşturulan bilirkişi heyetinden 09/02/2016 tarihli kök rapor ve 28/02/2017 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edildiği, bilirkişi heyetinin taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı, önceden açılan davalar ve sunulan deliller dikkate alındığında … ada … parsel üzerindeki inşaatın gerçekleşme oranının %38 olduğu, … ada … parselde ise dosyadaki bilgilere göre önceki temel durumunun %0.1 oranında inşaat gerçekleşmesi olduğu, mevcut durum ve şartlarda inşaatın devam etmesinin ve tamamlanmasının imkansız olduğu, her iki parseldeki daha önce yapılıp yıkılan inşaatın değerinin 922.031,50-TL değerinde olduğu, faydalı, kullanılabilir bir imalat bulunmadığı, davacı kooperatif tarafından ticari defterlere göre davalı şirkete 75.000,00 Alman Markı ve 240,00 TL ödeme yapılmış olduğu, inşaat için de 346,00 TL harcama olduğu, aralarındaki sözleşmeler dikkate alındığında esas sözleşmenin ifası değerlendirilerek karşılıklı olarak yeni sözleşmelerin yapılmış olduğu, önceki sözleşmelerdeki haklarının saklı tutulmaması halinde önceki sözleşmelere dayanılmasının mümkün olmadığı, imar durumu ve sonradan çıkan deprem yönetmeliği dikkate alındığında sözleşmenin ifasının imkansız olduğu, emredici hükümlere aykırı olan sözleşmelerin TBK’nun 27. maddesi gereğince hukuki imkansızlık sebebiyle hükümsüz sayılacağı, sözleşmenin ifasızlığı sonradan ortaya çıktığından TBK’nun 136. maddesi gereğince her iki tarafın sözleşme gereğince aldıklarını iade etme yükümlülüklerinin bulunduğu, buna göre yüklenicinin üzerine almış olduğu arsa paylarını iade yükümlülüğü olduğu, sözleşme konusu taşınmazdan daire alan üçüncü kişilerin iyi niyetli sayılamayacağı, zira inşaatın tamamlanmamış durumu bilinerek dairelerin alınmış olduğu, davanın açıldığı tarih, dava konusu fiil ve işlemlerin gerçekleştiği tarih dikkate alındığında 6101 sayılı yasanın 1 ve devamı maddeleri de göz önünde bulundurulduğunda 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacağı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin işi muayyen bir zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle iş sahibi tarafından sözleşmenin feshinin talep edilmesi halinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 106 ve devamı maddelerinin uygulanması gerektiği, tarafların aralarında 11/04/1994 tarihli sözleşmeden sonra ek sözleşmeleri yaptıkları, en son ikinci ek sözleşme ile inşaatın 30/11/1997 tarihinde başlaması ve 20 ay içerisinde tamamlanmasının kararlaştırıldığı, 12/11/1998 tarihinde ise bu sözlemenin 12. Maddesine açıklık getirmek üzere bir protokol yaptıkları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşme gereğince yüklenicinin süresinde edimini ifa etmediği, yapılan keşif sırasında arsa üzerinde herhangi bir yapının bulunmadığı, sözleşmeye göre ifa edilmesi gereken yapının ancak %38’inin tamamlandığı, deprem sonrası mevzuat değişikliği nedeniyle süresinden sonra dahi sözleşmeye uyularak edimin ifa kabiliyeti kalmadığı, sözleşmede 110 dairenin yapılması kararlaştırılmış iken çıkarılan deprem yönetmeliği dikkate alındığında bu arsalar üzerinde 110 daire yapılmasının hukuken imkanın bulunmadığı, hukuki imkansızlığın başlangıçta bulunmadığı, sonradan ortaya çıktığı dikkate alındığında, BK’nun 117. Maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği, taraflardan herhangi birinin imkansızlık halinde kusuru olmaması durumunda aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlü oldukları, yüklenicinin iş sahibinden almış olduğu tüm arsa paylarını iade etmesi, iş sahibinin ise yapılmış olan işlerden ekonomik olarak yararlanılması mümkün ise yüklenicinin işçilik ve malzeme giderlerini ödemesi gerektiği, bina yıkım kararı alınarak yarım kalan inşaat yıkıldığından iş sahibinin herhangi bir yararlanma söz konusu olmadığından tazminat yükümlülüğü bulunmadığı, birleşen dava da dava konusu inşaattan daire satın alanların, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle bu davalıların almış oldukları taşınmaz paylarının da iade etmesi gerektiği, ancak sınırlı olarak iyi niyetli olması halinde iade kapsamı dışında kalabilecekleri, sözleşmeden sonra ve inşaat sürecinde yükleniciye bir kısım payların devri avans niteliğinde olduğu, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde bu arsa paylarının talep halinde arsa sahiplerine geri dönmesi gerektiği, yükleniciden devam eden inşaattan bağımsız bölüm arsa payını satın alanlar satın aldıkları bu bağımsız bölümlerin arsa payları ile tapularına ancak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa etmesi durumunda hak kazanabilecekleri, inşaat halindeki bir binada arsa payı (bağımsız bölüm) devralanların arsa sahiplerine karşı iyiniyetli olduklarının kabul edilemeyeceği, dolayısıyla üçüncü kişilerin TMK’nın 1023. maddesinin korumasından yararlanamayacakları; Birleştirilen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/320 Esas sayılı davasında, davacı kooperatif ile davalı yüklenici arasında imzalanan düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmelere dayalı olarak davalı tarafından başlatılan Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve bu dosya nedeniyle Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından davalı yükleniciye ihale edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 466.490,00 TL alacağın tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, icra takibine dayanak olarak feshi talep edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmelerin gösterildiği, takibin kesinleşmesi üzerine davacı kooperatife ait … Ada … parseldeki taşınmazların ihale yolu ile davalı yüklenici adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin geriye etkili olarak feshedildiği, dava konusu yerde mevcut hiçbir yapı bulunmadığının yüklenici sözleşmenin ifası için ne masraf yapmış olursa olsun bundan zenginleşmeyen davacı iş sahibine karşı herhangi bir bedel ya da tazminat talep edemeyeceği gerekçeleriyle; asıl davanın kısmen ve birleşen 2017/98 esas sayılı davanın tümden kabulü ile taraflar arasındaki Bakırköy … Noterliğinin … yevmiye no’lu 11/04/1994 tarihli düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek olarak düzenlenen 1.ek sözleşmenin 08/10/1997 tarihli ek sözleşmenin, 08/10/1997 tarihli ek sözleşmenin, 12/11/1998 tarihli protokolün, 21/11/2006 tarihli ek sözleşmelerin geçmişe etkili olarak feshine, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Köyü, … Ada … parsel sayılı taşınmazda davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … İnşaat adına kayıtlı tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Köyü, … Ada … parsel sayılı taşınmazda … , …,…,… no’lu, … Blok …,…,… no’lu, … Blok …,..,.. no’lu, … Blok …,…,.., no’lu, … Blok …,…,… no’lu, … Blok …,…,… no’lu, …6 Blok …,…,.. no’lu, …,…,… no’lu,… Blok …,…,… no’lu, … Blok …,…,… no’lu, … Blok …,… nolu, … Blok … ,…,…,…,…,… Blok …,…,… no’lu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacı tarafın menfi zarara ilişkin tazminat talebinin reddine; Birleştirilen Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/320 esas sayılı davasının kabulü ile davacının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, ihale ile satışı yapılan İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Köyü, … Ada … parselde kayıtlı … Blok Bodrum kat ..,…,…,…,..,…,…,… no’lu, … Blok Bodrum kat, …,…,…,…,…,…, no’lu bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı … ve … inşaat vekili, Davalı … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Ltd.Şti. vekili, davalı … vekili, davalılar …, …, …, …, …, …, … vekili, davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dairemiz’in 20/10/2021 tarihli, 2021/1933 Esas 2021/1972 Karar sayılı kararı ile, ” taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, ancak mahkemece müdahalenin men’i talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu, asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması ve yargılama giderlerinin her bir dava bakımından ayrı ayrı belirtilmesi gerektiği, tapu iptali ve tescil talebi bakımından da her bir davalı yönünden tapusunun iptaline karar verilen taşınmazın değeri üzerinden harç ve yargılama giderlerinin hisseleri oranında paylaştırılmasının zorunlu olduğu, asıl davada yüklenici dışındaki davalılar ihbar olunan durumunda bulunmasına rağmen karar başlığında davalı olarak yazılmış olmalarının da doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece, davanın açıldığı tarih, dava konusu fiil ve işlemlerin gerçekleştiği tarih dikkate alındığında ve 6101 sayılı yasanın 1 ve devamı maddeleri de göz önünde bulundurulduğunda 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacağı, tarafların aralarında 11/04/1994 tarihli sözleşmeden sonra tarafların ek sözleşmeler yaptıkları, en son ikinci ek sözleşme ile inşaatın 30/11/1997 tarihinde başlaması ve 20 ay içerisinde tamamlanmasının kararlaştırıldığı, tarafların 12/11/1998 tarihinde ise bu sözlemenin 12. Maddesine açıklık getirmek üzere bir protokol yaptıkları, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre yüklenicinin süresinde edimini ifa etmediği, dava açıldıktan sonra da yapılan keşif sırasında arsa üzerinde herhangi bir yapının bulunmadığı hususunun yerinde görüldüğü, yüklenicinin sözleşmeye göre ifa edilmesi gereken yapının ancak %38’inin tamamlandığı, ayrıca deprem sonrası mevzuat değişikliği nedeniyle süresinden sonra dahi sözleşmeye uyularak edimin ifa kabiliyeti kalmadığı hususunun tespit edildiği, sözleşmede 110 dairenin yapılması kararlaştırılmış iken çıkarılan deprem yönetmeliği dikkate alındığından bu arsalar üzerinde 110 daire yapılmasının hukuken imkanı kalmadığı, imar mevzuatındaki hükümlerin emredici nitelikte olması sebebiyle aykırı sözleşme düzenlenmesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin uyarlamaya ilişkin de Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın reddine karar verildiği, hukuki imkansızlığın başlangıçta bulunmadığı ancak sonradan ortaya çıktığı dikkate alındığında, BK’nun 117. Maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği, taraflardan herhangi birinin imkansızlık halinde kusuru olmaması durumunda aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlü oldukları, herhangi bir tazminat talep etme haklarının bulunmadığı, yüklenicinin iş sahibinden almış olduğu tüm arsa paylarını iade etmesi, iş sahibinin ise yapılmış olan işlerden ekonomik olarak yararlanılması mümkün ise yüklenicinin işçilik ve malzeme giderlerini ödemesinin gerekli olduğu, dava konusu olayda, yıkım kararı alınarak yarım kalan inşaat yıkıldığında iş sahibinin herhangi bir yararlanma söz konusu olmadığından tazminat yükümlülüğü bulunmadığı, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davalıların almış oldukları taşınmaz paylarının da iade edilmesi gerektiği, sınırlı olarak iyi niyetli olması halinde iade kapsamı dışında kalabileceği, dava konusu uyuşmazlıkta yükleniciden daire satın alan kişilerin inşaatın başlangıç aşamasında daire satın aldıkları, yüklenicinin sözleşme gereği bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi inşaatı kusursuz ve eksiksiz tamamlayıp teslim etmesine bağlı olduğu, sözleşmeden sonra ve inşaat sürecinde yükleniciye bir kısım payların devri avans niteliğinde olduğu, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde bu arsa payları talep halinde arsa sahiplerine geri döneceği, yükleniciden devam eden inşaattan bağımsız bölüm arsa payını satın alanlar satın aldıkları bu bağımsız bölümlerin arsa payları ile tapularına ancak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa etmesi durumunda hak kazanabilecekleri, binada arsa payı (bağımsız bölüm) devralanların arsa sahiplerine karşı iyiniyetli oldukları kabul edilemeyeceğinden 3. kişilerin TMK’nın 1023. maddesinin korumasından yararlanamayacakları, inşaatta yükleniciden bağımsız bölüm satın alan bir kimsenin tapudaki gerçek malikin kim olduğu ve satanın edimini yerine getirmemesi durumunda sözleşmede kararlaştırılan bedele hak kazanamayacağını bilmemesinin mümkün olmadığı, bu sebeplerle asıl davanın kısmen ve birleşen 2017/98 esas sayılı davanın tümden kabulü ile taraflar arasındaki Bakırköy …. Noterliğinin … yevmiye no’lu 11/04/1994 tarihli düzenleme şeklindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek olarak düzenlenen 1.ek sözleşmenin 08/10/1997 tarihli ek sözleşmenin, 08/10/1997 tarihli ek sözleşmenin, 12/11/1998 tarihli protokolün, 21/11/2006 tarihli ek sözleşmelerin geçmişe etkili olarak feshine, İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada … parsel sayılı taşınmazda davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … İnşaat adına kayıtlı tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Köyü, … Ada … parsel sayılı taşınmazda … , …,..,… no’lu, … Blok …,…,… no’lu, … Blok …,..,… no’lu, … Blok …,…,.., no’lu,… Blok …,…,… no’lu, … Blok …,…,.. no’lu, … Blok …,…,… no’lu, …,..,… no’lu, … Blok …,…,… no’lu, … Blok …,…,.. no’lu, … Blok …,… nolu, … Blok …,…,..,…,…,…,… Blok …,..,… no’lu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacı tarafın menfi zarara ilişkin tazminat talebinin reddine, birleşen 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/320 Esas sayılı davasında davacı kooperatif ile davalı yüklenici arasında imzalanan düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmelere dayalı olarak davalı tarafından başlatılan Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve bu dosya nedeniyle Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından davalı yükleniciye ihale edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği, birleşen davaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 466.490,00 TL alacağın tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak olarak feshi talep edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmelerin gösterildiği, takibin kesinleşmesi üzerine davacı kooperatife ait … Ada … parseldeki taşınmazların ihale yolu ile davalı yüklenici adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin geriye etkili olarak feshedildiği, davacı tarafça ekonomik olarak kalıcı şekilde yapılmış işlerden yararlanma mümkün ise işçilik ve malzeme değeri ödemekle yükümlü olacağı, somut olayda davacı arsasında mevcut hiçbir yapı bulunmadığı, bu durumda yüklenici sözleşmenin ifası için ne masraf yapmış olursa olsun bundan zenginleşmeyen davacı iş sahibine karşı herhangi bir bedel ya da tazminat talep edemeyeceğinden birleşen 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/320 esas sayılı davasının kabulü ile davacının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, ihale ile satışı yapılan İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, … Köyü, … Ada … parselde kayıtlı … Blok Bodrum kat …,…,…,…,… no’lu, … Blok Bodrum kat, …,…,.. no’lu, …,…,…,.. no’lu bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaza müdahalenin men-i talep edilmiş ise de, davacı vekilinin müdahalenin devam etmediği yönündeki beyanı nazara alınarak bu talep yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davalı … ve … San Tic. Ltd ve Şti vekili istinafında, davacı … Koop. İle davalı … İnşaat arasında Bakırköy …. Noterliği’nin 11.04.1994 tarihinde … yevmiye sayılı ”Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşat Yapım” sözleşmesi imzalandığını, 5440 m2 alanındaki arsa üzerine yapılması olası 80 daireden %40 artı bir dairenin davacı kooperatife, kalan %60 eksi bir dairenin ise davalı yükleniciye verilmesi kararlaştırıldığını, yüklenici kendisine düşen bağımsız bölümleri satma yetkisi aldığını, davacı … ile davalı … İnşaat arasında “Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım” sözleşmesinden kaynaklanan ifada temerrüt nedeniyle uyuşmazlık çıktığını ve mahkeme dosyasında görülen davada davacı … Kooperatifinin sözleşmenin iptalini talep ederek, davalı tarafından 3. Kişilere satışı yapılan yerlerin kendisine iadesini talep ettiğini, iş bu davada davalı kooperatifin 3. Kişi konumunda iyi niyetli olarak iktisap ettiği yerlerin kendisinden geri alınması sorunu ile karşı karşıya geldiğini, davalıların yetkilisi olduğu … İnşaat Ltd. Şirketi yüklenici sıfatıyla davalı ve davacının … ada … parselde … blok … adet … blokta … adet olmak üzere toplam 60 adet kat irtifaklı bağımsız bölümün kentsel dönüşüm çerçevesinde 30.07.2013 tarihinde inşaat yapım sözleşmesi yaptıklarını, iş bu iadesi istenen tapuların 06.09.2013 tarihinde taahhüt şartlı ve nakden ödemesi yapıldıktan sonra ilgili tapu dairesinde resmi satışla davalının şirketi adına tescili yapılan, sözleşme şartı olarak davalı firmasına verilen tapular olduğunu, bu süreçlerin davacı kooperatifin bilgisi dahilinde olduğunu, TMK’nın 1023. maddesine göre davalının davacı Kooperatif sahibinin de bilgisi dahilinde söz konusu inşaat yapım sözleşmesi imzaladığını, bu sebeple iyiniyetli olduklarını, davacının zararın tazmini talebinin davalı yüklenicinin gecikmesi yüzünden inşaatın imkansızlaşmasına dayanmakta olduğunu, davalı yüklenici inşaat edimini vaktinde tamamlasaydı imar mevzuatından kaynaklanan hukuki imkansızlığa uğramayacağını, TBK 119 uyarınca temerrüde düşmekte kusurlu olan borçlu temerrütten sonra doğan ve şayet temerrüde düşmese uğramayacağı imkansızlıktan da sorumlu olacağını, ancak dava konusu olayda, esasen iş/arsa sahibi davacının da bu gecikmede en azından zamanında temerrütten doğan haklarını kullanmak yerine daha fazla bağımsız bölüm alma gibi beklentilerle davalı yüklenicinin işi uzatıcı müracaat ve beklentilerine katıldığını, iş bu nedenle TBK’nın 52.maddesi uyarınca müşterek kusurlu olduklarını, böylece burada en azından birlikte kusur sebebiyle gene de davacının davalıyı sorumlu tutarak tazminat isteyememesi gerektiğini, bu tazminatın sözleşmeden dönme tazminatını kapsayacağını, müşterek kusurlu olması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkına sahip olmayan davacının söz konusu arsaların iadesini talep edemeyeceğini, davada birden fazla davalı olmasına rağmen harcın ne kadarından hangi davalının sorumlu olduğu belirtilmeden “davalılardan tahsiline” denilerek harcın tamamı üzerinden bütün davalıların sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, …, …, …, …, …, …, … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti vekili istinafında, davacı … ile davalı … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti arasında 11.04.1994 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenici tarafından anahtar teslim suretiyle yapılacak 80 daireden %40 artı bir dairenin davacı kooperatife kalanın ise davalı yükleniciye verilmesi kararlaştırıldığını, ilk sözleşmenin tadili ile 80 daireden 110 daireye çıkartıldığını, tarafların karşılıklı rızaları ile iki kez sözleşmenin tadil edildiğini, taraflar arasında bir adet ana sözleşme ve devamı olan ek sözleşme bulunduğunu, ana sözleşme yapılırken taşınmazın tarla olduğunu ve imar durumu kesin olmadığından üretilecek bağımsız bölümlerin %40 arsa sahibine, %60 da yükleniciye şeklinde pay edileceği kararlaştırıldığını, ek sözleşmenin plan proje yapılıp yapı ruhsatı alındıktan sonra yapılan sözleşme olduğunu, iş sahibi kooperatif ile yüklenici arasında 11.12.1998 tarihinde taraf yükümlülüklerin nasıl nerde ve ne şekilde olacağını düzenleyen ana sözleşmeye ek protokol yapıldığını, davacı … ile davalı … İnşaat San.Tic.Ltd.Şti. arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşat yapım sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ifası bakımından davacının temerrüde düşmesi, vermesi gereken tapuları vermemesi, daha önce verdiği fakat yönetim değişimden kaynaklanan her yıl ve yeni yönetim seçiminden sonra yenilenmesi gerektiği halde yenilenmeyen vekaletname ve ödenmeyen borçları nedeni ile temerrüde düşmesi ve borçlarını yerine getirmek yerine akdin feshi davası ikame etmesi ve bu davasının ise taraflar arasında devam ederken, vekaletnameyi yenileyeceği taahhüdü nedeni ile dava hakkında karar verilmeye yer olmadığına ilişkin İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/687 Esas Nolu dosyasında karar verilmiş ve temyiz sonrasında karar kesinleştiğini, kesinleşen karara rağmen davacı kooperatifin vekaletnameyi vermediğini, davacının temerrüdü nedeni ile durma aşamasına gelen inşaat meydana gelen 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında değişen imar mevzuatı nedeni ile bekleme durumunda kaldığını, Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesine 2011/535 esas nolu dosyası ile sözleşmenin uyarlanması talepli dava açıldığını ancak mahkeme tarafından daanın reddine karar verdiğini, bu karar beklenmeden mahkeme tarafından karar verildiğini, ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/697 Esas,2018/2914 Karar nolu 05.07.2018 tarihli kararı ile bozulduğunu, bozma kararı gereğince bütün kusurun kooperatif yönetiminde olduğunu, yaptıkları iş karşılığında daire alan ve satış suretiyle daire alan bütün kişileri mağdur ettiğini, müteahhit firma tarafından yıllar öncesinden ödenmeyen alacakların tahsili için takibe konulan ve kesinleşen icra dosyasında kooperatif adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmak suretiyle ihaleye çıkartıldığını, alacağına karşılık 12 adet bağımsız bölüm müteahhit adına alınmış olduğunu, davacı kooperatifin akdin feshi talepli dava açtığını, taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde … ada … parselde … blok … adet, … blok 30 adet olmak üzere toplam 60 adet kat irtifaklı bağımsız bölümün kentsel dönüşüm çerçevesinde 30.07.2013 tarihinde … İnşaat ile yüklenici sıfatı ile sözleşme imzalandığını, iş bu dosyada davaya konu firma adına kayıtlı olan ve iptali istenilen tapular 06.09.2013 tarihinde taahhüt şartı ve nakden ödenmesi yapıldıktan sonra ilgili tapu dairesinde resmi satışla … inşaat atına tescili yapılan sözleşme şartı olarak verilen tapular olduğunu, bu dönemde yapılan bütün işlemler davacı kooperatifin bilgisi ve onayı ile yapıldığını, mahkeme de daha önce davacı kooperatifin kendileri aleyhine Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/98 esas sayısı ile ikame ettiği tapu iptali ve tescili talepli davanın Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/959 esas sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilen dosyada kendilerinin davaya dahil olmadan alınmış haksız ve dayanıksız bilirkişi raporundaki üçüncü şahıslar adına olan tapuların iptaline karar verileceğine ilişkin görüşü doğrultusunda aleyhe hüküm kurduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların bilirkişiler tarafından incelenmediğini, 14 yıldır dışarıdan kaba inşaat gibi görünmekte ise de kendileri tarafından daire içerisindeki ince işler yapılmak suretiyle aile konutu olarak kullandıklarını ve abonelikleri alarak ikamet adresini bu adres olarak belirlediklerini, ayrıca dosyaya sunulan dilekçelerden 4 adet kooperatif üyesinin de aynı şekilde ikamet ettiğini, kentsel dönüşüme ilişkin belediye dosyasının celbi talep edildiğini ancak mahkemece getirilmeden karar verildiğini, bu sebeple mahkemenin 25 yıl önce yapılmış paylı iş yapımı sözleşmesi uyarınca TBK 479 maddesinde belirtildiği şekilde hak edişlere karşılık muaccel olan 28.12.1995 tarihinde yüklenici şirkete geçen, 1998 yılında kurulmuş olan koopetarif üyelik haklarına dayalı 06.08.2001 tarihinde kendilerine geçe 2015 yılına kadar aile konutu olarak içinde oturdukları dairelerin tapuların iptaline karar verilmesinin haksızlık olduğunu, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davacının imar rantı elde etme çabasına pirim vermiş olduğunu, mahkeme tarafından dosyaya sunulan bir kısım delillerin dikkate alınmadığını, dava konusu 2 numaralı parselde 11. Katın kolonları atılıp ve kalıbı yapıldığı sırada 1999 yılında 17 Ağustos depremi olduğunu, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/687 Esas sayılı dava dosyasında verilen bilirkişi raporu ve belediyenin seviye tespit tutanağı, 25.12.2000 tarihinde kooperatif yöneticilerinin talebi üzerine 9. Katın yapılmayacağına dair taraflar arasında düzenlenen muvafakatname, 6306 sayılı kanun gereği kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılan binaya Bağcılar Belediyesi uygulama imar plan notu 10. Maddesi uyarınca verilen %30 inşaat artışı, 1994 tarihinde kurulan hak ediş paylı bir sözleşmenin davacı kooperatifin o günkü yöneticilerinin de bunu kabul ettiğini gösteren belgelerin mahkeme tarafından dikkate alınmadığından kararın bozulması gerektiğini, birleşen dosya kapsamında kendilerine tebligat yapılmadığını, bu sebeple usule aykırı birleştirme kararı sebebiyle kararın bozulması gerektiğini, kendilerinin … Konut Yapı Kooperatif üyeleri olduklarını, bu kooperatifin 13.11.1998 tarihinde kurulduğunu, imal edilen inşaatların plan, proje, kalıbı, duvarı, çatısı, demiri, elektrik, su vb. koopetarif üyesi olarak kendileri tarafından yapıldığını, binanın katı çalışılmakta iken 1999 yılı 17 Ağustos depreminin olduğunu, imar mevuzatının tamamen değiştiğini, bu kapsamda 3 parselde toplam 90 daireye düşürüldüğünü, kooperatif üyesi olarak kendilerine dairelerin teslim edildiğini, zamanaşımı süresinin kesilmesinin sözkonusu olmadığını, davanın istinaf eden tarafın taşınmazları kazanımından 22 yıl 1 ay 4 gün sonra açıldığı dikkate alındığında TBK’nın 478. maddesi gereğine zamanaşımı definde bulunmalarına rağmen bu konuda karar verilmemesinin hatalı olduğunu, mahkemenin taraflı davranarak karar verdiğini, mahkeme gerekçesinin tek yanlı olarak yazıldığını, TMK’nın 1023. maddesi gereğince iyiniyetli olduklarını, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/697 Esas, 2018/2914 Karar nolu 05.07.2018 tarihli kararı ile de kabul edildiği üzere kendilerinin kusurunun bulunmadığının anlaşıldığını belirtere, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ve … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti vekili istinafında, mahkemenin eksik tahkikat ile karar verdiğini, davacı arsa sahiplerinin edimlerini ifa etmediklerini, sözleşmenin 7. maddesinde müteahhit firmaya karşı edim olarak verilmesi hüküm altına alınan tapuların zamanında tam olarak verilmediği gibi halen de tam olarak verilmediğini, sonradan yapılan ek sözleşmenin 8. Maddesinde müteahhide verilecek tapuların ne zaman ve ne kadar verileceğinin ayrıntılı olarak yazılı olduğunu, 8.10.1997 tarihinde ikinci ek sözleşmenin yapıldığını, sözleşmenin 10. Maddesinde çalışmanın 30.11.1197 tarihinde başlayacağının kararlaştırıldığını, taraflar arasında 12.11.1998 tarihinde bir protokol daha yapıldıktan sonra 1999 yılında deprem meydana geldiğini ve deprem öncesi 12 kat olan irtifanın 5 kata düşürüldüğünü, 2004 yılında inşaat devam etmekte iken inşaatta yapılmış dairelerin iş sahibi davacı kooperatif üyeleri tarafından işgal edilerek kalan inşaatın yapılmasına engel olduklarını, yüklenicinin işe başlaması için ruhsat alması veya iş sahibi tarafından vekalet ile ruhsat işlemlerine başlanılması gerektiğini, ancak vekaletin 2006 yılında yapılan bir protokol ile verileceği karar altına alınmış olması nedeniyle yüklenicinin inşaat yapmasının beklenemeyeceğini, sözleşme gereğince dava konusu inşaatta ifa imkansızlığı bulunmadığını, … ada … parselde A+B bloklarda kot altında 2, kot üstünde 10 kat olmak üzere toplamda 12 katta 110 daire yapılmasına dair 03.10.1994 tarihinde yapı izni verildiği, bu parselden bölünme 3 sayılı parsel üzerinde davalı yüklenici adına yapılacak binalar ile ilgili olarak 01.02.1999 tarihinde A ve B bloklarda 59 adet konut ve 1 adet işyeri için ruhsat verildiğini, 1999 depremi sonrasında imar durumunda değişiklik olsa da yeni imara uygun hale getirilmesi mümkün olduğundan ifa imkansızlığının bulunmadığını, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/535 Esas sayılı dava dosyası ile iş bu davanın davalısı olan … İnşaat Sanayi Ve Tic.Ltd.Şti. tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası talebiyle açılan davada Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına karar verildiğini, 6306 sayılı yasa gereği mevcut yapıların yıkılmasının hak zayiine yol açmayacağını, tapu verildiği ve işin teslim alındığı tarihten sonra 10 yıldan fazla zaman geçmiş olması sebebiyle tapu iptal davası açılamayacağını, objektif iyiniyet kurallarının esas alınması gerektiğini, para ile alınan ve cebri icra yoluyla satılan dairelerin tapuların iptalinin asla mümkün olmadığını, karar hacının mahsup edilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …, davalı …, davalı …, davalı …, davalı …, davalı … tarafından ayrı ayrı sunulan istinaf dilekçelerinde, taraflar arasında 11.04.1994 tarihli sözleşmeden sonra ek sözleşmeler yaptıkları ve en son ikinci ek sözleşme ile inşaatın 30.11.1997 tarihinde başlaması ve 20 ay içerisinde tamamlanmasının kararlaştırıldığını, 12.11.1998 tarihinde ise bu sözleşmenin 12. Maddesine açıklık getirmek üzere bir protokol yapılmış ise de sözleşme gereğince yüklenicinin edimlerini ifa etmediğine dair mahkeme kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, feri müdahil olarak nitelendirildikleri Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/535 esas ve 2014/98 karar sayılı dosyasının Yargıtay’da derdest olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/697 esas ve 23018/291 karar sayılı dosyası bozma kararı dikkate alındığında uyarlama davasının henüz derdest olduğunu, tapu iptali kararının hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl ve birleşen davada davacı … iş sahibi; asıl davada davalı … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti yüklenici; birleşen davada davalılar ise yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerdir. Davacı kooperatif ile davalı … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti arasında Bakırköy …. Noterliğinin … yevmiye nolu 11.4.1994 tarihli Düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile bu sözleşmenin eki olarak adi yazılı 8.10.1997, 12.11.1998 ve 21.11.2006 tarihli Ek Sözleşmeler imzalanmıştır. Taraflar arasında imzalanan kök sözleşme ile arsa üzerinde toplam 80 bağımsız bölüm inşaa edilmesi, %40+1 daire davacı kooperatife verilmesi, inşaata en geç 30.05.1994 tarihinde başlanması ve 34 ay içerisinde teslim edilmesi, inşaatın aşamaları itibariyle yükleniciye bağımsız bölüm devir edilmesi kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 11.04.1994 tarihli 1. Ek sözleşmede imar değişikliğine bağlı olarak bağımsız bölüm sayısı 110 daireye çıkartılmış, 187.179,00 Alman markının davacı arsa sahibi tarafından davalı yükleniciye verilmesi, inşaat ruhsat tarihi olan 04.10.1994 tarihi itibariyle inşaata başlanması, 44 bağımsız bölümün arsa sahibine ait olacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında imzalanan 08.10.1997 tarihli 2. Ek sözleşme ile de yükleniciye %60 hisse verileceği, inşaatın 30.11.1997 tarihinde başlanacağı ve 20 ayda bitirileceği kararlaştırılmış, 1. Ek sözleşme gereğince 187.179,00 Alman Markı bedelin 75.000,00 Alman Markının ödendiği belirtilmiştir. 12.11.1998 tarihli protokolde, ana sözleşmede yer alan parselin ifraz olduğu, 2 nolu parselde yer alan 55 daireli blok inşaasının yapılacağı, 3 nolu parsel üzerine yapılacak binanın yükleniciye ait olacağı, inşaatın tapu devirleri yapıldığı tarihten 20 ay içerisinde tamamlanacağı kararlaştırılmıştır. 21.11.2006 tarihli ek sözleşmede inşaatın yapı denetim, depreme uygun hale getirilmesi, yeniden imara uygun plan ve proje yaptırılması için sözleşmeler yapılması için …’na vekaletname verilmesi kararlaştırılmıştır. Belediye başkanlığından celp edilen yazı gereğince davalı yüklenici tarafından yapılan bir kısım inşaatın özellikle 1999 yılı depremi sebebiyle değişen imar mevzuatına aykırılıkların bulunması, gerekli proje vb. yapılmaması sebebiyle yıkılmış olduğu anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı arsa sahibi kooperatif ile davalı yüklenici … şirketi arasında imzalanan sözleşmeler ve mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre, yapılan inşaatın belediyece yıkılmış olması dikkate alınarak, davalı yüklenici şirketin edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacı tarafın sözleşmesinin feshine ilişkin talebin yerinde olduğundan, sözleşmelerin feshine karar verilmesi yerinde olmuştur. Buna bağlı olarak, davalı yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle, dava konusu olan ve yükleniciye avans olarak verilen 2 ve 3 nolu parseller üzerine yapılan bağımsız bölümlerin davalı yüklenici adına olanların tapularının iptali ve tescili talebinin kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Davacı taraf menfi zarar talebinde bulunmuş ise de menfi zararlarını yasal delillerle ispatlayamadığından mahkemece reddine karar verilmesi; yine davacının davalıların müdahalesinin men’ine yönelik talebine ilişkin olarak, dava konusu binanın yıkılmış olması ve ortada bir müdahalenin kalmamış olması, müdahalenin men’i talebinin konusuz kalmış olması sebepleriyle mahkemece bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru olmuştur. Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/98 esas sayılı dosyasında; davalıların davalı yükleniciden yer satın alan kişiler olması, davalı … İnşaat Müh.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin ise yükleniciden taşeron sözleşmesi kapsamında yer alması birlikte değerlendirildiğinde, yüklenici … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti’nin edimini yerine getirmediği ve asıl dava ile taraflar arasındaki sözleşmeler ve protokol feshedildiğinden tarafların aldıklarını iade etmeleri gerektiği, yüklenici … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti’nin kendisine avans olarak devredilen bağımsız bölümleri birleşen dosya davalılarına devir ettiği, davalıların almış oldukları bağımsız bölümleri ancak yüklenici olan … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti’nin edimini sözleşmeye uygun olarak tam ve zamanında yerine getirmesi halinde sahip olacaklarından ve yüklenici şirketin edimini yerine getirmediğinden mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kabulü ile davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi yerinde olmuştur.Birleşen Bakirköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/320 esas sayılı dosyasında; taraflar arasında 11.04.1994 tarihininde imzalanan birinci ek sözleşme “C” bendinde, davacı arsa sahipleri bağımsız bölüm sayısının 80 adetten 110 adet bağımsız bölüme yükselmesi sebebiyle davacı arsa sahipleri tarafından 187.179,00 Alman Markı ödenmesi kararlaştırılmış, davacı kooperatifin 75.000,00 Alman Markını ödediği ancak bakiye miktarı ödememesi sebebiyle, davalı yüklenici … İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti tarafından Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi neticesinde takibin kesinleştiği, yapılan haciz işlemleri neticesinde Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında dava konusu bağımsız bölümlerin satışa çıkartıldığı, davalı yüklenici tarafından alacaklarına mahsuben satın alındığı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini ve bu sözleşme gereğince yüklenici sıfatı ile edimini yerine getirilmediği hususunu bilen ve taraf olan şirkettir. Bu sebeple davalı yüklenici şirket TMK’nın 1023. Maddesinde düzenlenen iyi niyetten yararlanamaz. Mahkemece, taraflar arasındaki 11.04.1994 tarihli 1. Ek sözleşme kapsamında oluşan alacak borç sebebiyle yapılan icrai satış neticesinde davalının bağımsız bölüm sahibi olması, taraflar arasındaki sözleşmelerin fesih edilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece birleşen dosya kapsamında tapu iptal ve tescil kararı verilmiş olması ile sözleşmelerin fesih edilmesi sebebiyle icra takip dosyası kapsamında borçlu olmadığına yönelik karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalıların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2022 tarih ve 2021/1001 Esas, 2022/132 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalıların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl davada alınması gereken 111.122,81 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafça peşin olarak yatırılan 27.780,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 83.342,11 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Birleşen 2017/98 Esasa sayılı davada; -…’den alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’dan alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,-…’den alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,-…’den alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,-…’dan alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’dan alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’dan alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.007,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.019,87‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,-…’dan alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.006,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.020,15‬‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’den alınması gereken 4.026,87 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 1.090,7‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.936,17‬ TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’dan alınması gereken 83.046,78 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … tarafça peşin olarak yatırılan 20.761,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 62.285,09‬‬ TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, -…’den alınması gereken 41.524,28 TL nisbi istinaf karar harcından davalı …. tarafça peşin olarak yatırılan 10.381,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 31.143,21 TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Birleşen 2015/320 Esas sayılı davada alınması gereken 31.865,93 TL nisbi istinaf karar harcından davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafça peşin olarak yatırılan 7.966,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.899,45 TL harcın davalı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5-Davalılarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 04/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.