Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/796 E. 2023/675 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/796
KARAR NO: 2023/675
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2022
NUMARASI: 2022/945 Esas, 2022/834 Karar
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, özetle; tapuda “İstanbul ili, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada ve … Parselde” kayıtlı bulunan … Apartmanı adındaki taşınmaza ilişkin olarak kentsel dönüşüm kapsamında; mezkur taşınmaz maliklerinden müvekkilleri …, …, …, …, …, … ve … İle davalı müteahhit şirket … Dış. Tic. Ltd. Şti. ile Kadıköy … Noterliğinin 01.06.2015 tarih ve … Yevmiye No’lu Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, yine aynı apartmanın maliklerinden … ve … ile müteahhit şirket arasında Kadıköy … Noterliğinin 13.10.2016 tarih ve … Yevmiye No’lu Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, aynı şekilde arsa sahiplerinden davalı … Yatırım A.Ş. ile davalı yüklenici … Dış Tic. Ltd. Şti. arasında da Kadıköy … Noterliğinin 03.04.2017 tarih ve … yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığının bilindiğini, sözleşmelerin imzalanıp taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmasının üzerinden yaklaşık 7 sene geçmiş olmasına rağmen müvekkillerden sadır olmayan sebeplerle davalı yüklenicinin yükümlülüğündeki inşaat ruhsatı alınamadığını, eksikliklerin bir türlü giderilememesi nedeniyle inşaata başlanılamadığını, müteahhit şirketin de keşide ettiği Kadıköy … Noterliğinin 21.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “İnşaat maliyetlerinin aşırı şekilde artması nedeniyle taraflar arasında mevcut sözleşmelerin sürdürülebilirliğinin kalmadığı, mevcut şartlara uygun yeni bir sözleşme imzalanması gerektiği, altı senelik bekleme nedeniyle uğradıkları zararların devam etmemesi adına başkaca ticari faaliyetlerde bulunacakları, maliklerin usulüne uygun yer tesliminden itibaren ekonomik ve işgücü olarak uygun olacakları tarihe kadar beklemeleri gerektiği” beyan ve iddia edilerek aksi takdirde doğmuş / doğacak tüm zararların tazmininin talep edileceği” müvekkillerinin de içerisinde bulunduğu arsa sahiplerine ihtar etmek suretiyle akdedilen istisna akitlerinin sürdürülebilirliğinin kalmadığından bahisle zımni olarak sözleşmeleri kendisi feshettiğini, davalı yüklenici şirketin taraflar arasındaki Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin imzalanıp taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmasının üzerinden yaklaşık 7 sene geçmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından inşaat ruhsatının alınıp inşaata başlanılamamasında, davacı müvekkillere yüklenebilecek tek bir kusur bulunmadığını müvekkillerinin imzaladıkları sözleşme kapsamında bu zamana kadar üzerlerine düşen tüm edimleri eksiksiz şekilde yerine getirmediğini, davalı yüklenici şirket tarafından keşide edilen ihtarname neticesinde gelinen noktada davalı yüklenicinin, inşaat ruhsatının alınamaması hususunda davacı müvekkillerinden sadır olmayan sebeplerle ortaya çıkan sorunlara karşı basiretli bir tacir gibi davranmayarak ve efektif bir çözüm üretemediği gibi taraflar arasındaki taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri ile bağlı olmak yönündeki iradesini ve motivasyonunu da açıkça kaybettiğini, akabinde müvekkilleri tarafından davalı … firmasına keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 16.03.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “binanın yıkımının gerçekleştirilmesine karşın 7 sene geçtiği, kendilerinden sadır olmayan sebeplerle muhattap yüklenicinin yükümlülüğündeki inşaat ruhsatının alınamadığından, bu itibarla taşınmaza ilişkin tüm sözleşmelerin geçersiz hale geldiğinden bahisle” fesih iradelerini açıkça ortaya koyduğunu, davalı yüklenici … firmasının ise Kadıköy … Noterliğinin 15.04.2022 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde “Fesih bildiriminin taraflarınca kabul edilmediğini” bildirdiğini, müvekkillerinin söz konusu taşınmazın toplam %58,95’inin maliki olduğundan ve işbu dava ile birlikte 2/3 çoğunluk ortadan kalktığından davalı ile diğer malikler arasındaki Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin de hukuken geçersiz hale geleceğinin izahtan vareste olduğunu, davalılardan … Yatırım A.Ş, tarafından aynı taşınmaza ilişkin Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin iptali talebiyle diğer arsa sahipleri ve yükleniciye karşı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/447 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davanın halen derdest olduğunu belirterek, davanın İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/447 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yapılacak yargılama neticesinde müvekkiller ile davalı yüklenici … Dış Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Kadıköy … Noterliğinin 01/06/2015 tarihli, … yevmiye numaralı ve 13/10/2016 tarihli, … yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri ile söz konusu taşınmaza ilişkin her türlü sair sözleşmenin haklı nedenle feshine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, her ne kadar davacı vekilince dosyasının İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/447 Esas dosyasıyla birleştirilmesi talep edilmiş ise de Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin aynı düzey ve sıfatta yer alan hukuk mahkemeleri olmadığı, iş bu davada davacıların bir kısım arsa sahipleri, davalıların yüklenici ve diğer arsa sahipleri oldukları, davalı arsa sahibi … Yatırım A.Ş. ile davalı yüklenici … Dış Ticaret Limited Şirketi dışında davada yer alan arsa sahiplerinin tacir olmadıkları, davanın 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi uyarınca her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) olmadığı, aynı maddede TBK’nın 470. vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK.nun 2.maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Davalı … Dış Tic.Ltd.Şti vekili istinaf dilekçesinde, dava konusunun sözleşmenin iptali olduğunu, tacir olan müvekkili ile imzalandığından niteliği itibariyle ticaret mahkemesinin görevine girdiğini, halihazırda İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmekte olan ve asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle gelen bir dosya mevcut iken bu davanın ticaret mahkemesince görevsizlik nedeniyle usulden reddedilmesine karşı istinaf talebinde bulunduklarını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, aynı hususta açılan davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna karar verildiğini, istinaf mahkemesinin de bu kararı yerinde bulduğunu, dosyanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi halinde hukuki yararlarının korunamayacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Somut olayda davacılar tacir olmayıp, davalılar arasında tacir sıfatına sahip ticari şirketler bulunmaktadır. Bu durumda, TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmuştur. İstinaf süresinin geçmesinden sonra istinaf talebinde bulunulması halinde yerel mahkemece HMK’nın 346. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, yerel mahkemece ret kararı verilmemiş olması halinde ilgili bölge adliye mahkemesi tarafından da istinaf dilekçesinin reddine karar verilebilir. Davacı vekilince istinaf dilekçesi sunulmuş ise de, istinaf başvurusu süresinden sonra yapıldığı gibi, gerekli istinaf harçları da yatırılmadığından istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden;1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2022 tarih ve 2022/945 esas, 2022/834 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 346.maddesi gereğince SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, 3-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 4- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.