Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/756 E. 2023/529 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/756
KARAR NO: 2023/529
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2023
NUMARASI: 2023/160 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararına karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin yurt içinde ve yurt dışında resmi ve özel birçok projeyi tamamlamış, inşaatın tüm bileşenlerinde tasarım, imalat, mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren köklü ve tanınan bir şirket olduğunu, bu kapsamda müvekkili tarafından İstanbul Modern Sanat Müzesi Projesinin tüm mimari bitirme işlerinin yerine getirilmesinin üstlenildiğini, davalı ile arasında 13.07.2020 tarihli İstanbul Modern Sanat Müzesi Projesi Mimari Bitirme İşleri Alt İşveren Sözleşmesi akdedildiğini ve söz konusu projede sadece mimari bitirme işlerini alt işveren sözleşmesi ile yüklendiğini ve bu kapsamda üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, hatta sözleşme kapsamında olmayan davalının ek taleplerini, imalat ve uygulama işlerini dahi tamamladığını yaptığı işlere karşılık olmak üzere toplam 5.715.108,50TL hakedişe hak kazanılmasına rağmen 3.349.1210,92TL’nin geç de olsa ödendiğini, ancak bakiye 2.365.987,58 TL’nin sebep gösterilmeksizin ödenmediğini, bu nedenle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalı tarafından haksız olarak yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, taraflar arasındaki sözleşme, dosyadaki tüm deliller, hakedişler ve İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/100 D. İş sayılı dosyasındaki tespite göre dava konusu alacağın varlığı hususunda haklı olduklarını ve ispat şartının gerçekleştiğini bu nedenle takipteki alacak miktarı kadar davalının taşınır ve taşınmaz malları banka mevduatları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını mümkün değilse teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptaliyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından, davaya konu alacağın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada; uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiği gibi, uyuşmazlık konusu alacağın varlığı ve muacceliyeti yönünden aşama itibariyle mahkemece yapılan değerlendirmede “yaklaşık ispat” koşullarının gerçekleşmemiş olduğu, talebin yargılamayı gerektirdiği ve muhatap olan açısından ortaya çıkacak sonuçların ağır ve telafi edilmesi güç sonuçlara yol açacağı sonuç ve kanaatine varıldığından davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz, hak ve alacak, banka mevduatı ve sair mal varlığı unsurları üzerine takipteki alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında 13/07/2020 tarihli alt işveren sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereği ifa yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, yaptıkları işlere karşılık toplam 5.715.108,50 TL hakediş alacağı bulunmasına rağmen 3.349.121,92 TL hakedişin geç olsa da ödendiğini, ancak 2.365.987,58 TL bakiye hakedişin somut bir sebep gösterilmeksizin ödenmediğini, alınan tespit raporu ile de alacağın varlığının tespit edildiğini yapılan işlere ilişkin imalat ve metrajların davalı tarafından onaylandığını, alacaklarının sabit hale geldiğini, bu durum sabit olduğu halde mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında 13/07/2020 tarihli alt işveren sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmeye göre, davacı… İth İhr. Tic Ltd. Şti. taşeron, davalı … Anonim Şirketi ise yüklenicidir. İİK’nın 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun 258. Maddesinde de; ihtiyati haciz talep eden tarafın, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ve yasal delillerle ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle taraflar arasındaki mevcut eser sözleşmesine göre davacının bakiye hakediş alacağının varlığının ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin yargılamayı gerektirdiği, dosyada henüz taraf delillerinin toplanmadığı, ihtiyati haczin şartlarının gerçekleşmediği gibi davacı tarafından ihtiyati haczin mahkemeden her zaman istenebileceği anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarih ve 2023/160 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.