Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/702 E. 2023/527 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/702
KARAR NO: 2023/527
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2023
NUMARASI: 2023/236 Esas,
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararına karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalı taşeron ile davacı müvekkili arasında 05.09.2019 tarihli Taşeron Sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafın taşeron, davacı müvekkilinin ise işveren sıfatıyla yer aldığı sözleşme gereğince müvekkili yükleniciye ait, … Mah. … Caddesi Küçükçekmece/İstanbul adresi üzerinde bulunan ve …mece Mahallesi … parselde tapuya kayıtlı olan … isimli inşaat projesinin tesisat imalatını yapmayı üstlendiğini, sözleşmenin 2. maddesine göre işin bedelinin 1.500.000,00 TL, sözleşmenin 4. maddesine göre işe başlama tarihinin 15.09.2019, iş teslim tarihinin 30.12.2019 tarihi olduğunu, sözleşmenin 6.2 maddesine göre davalı taşeronun ödemesinin daire karşılığı olacağını, müvekkilinin sözleşme gereğince üzerine düşen edimi davalıya 4 adet bağımsız bölümü devrederek gerçekleştirdiğini ve İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, … Mah. … parsel …-…, … ve … numaralı bağımsız bölümlerin, 05.09.2019 tarih ve … yevmiye sayılı işlemle davalı tarafa devredildiğini, buna rağmen davalının üzerine düşen ifa yükümlülüğünü belirlenen tarihte veya daha sonrasında yerine getirmemiş olduğunu, bunun üzerine edimlerini yerine getirmesi için davalıya Bakırköy … Noterliğinin 22.03.2021 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, ihtara cevap verilmediği gibi işe de başlanmamış olduğunu, bunun üzerine müvekkilince 10.05.2021 tarihinde Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/39 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, mahkemece yapılan keşif sonucu 21.06.2021 tarihli tespit raporuna göre eksikliklerin tespit edildiğini, müvekkilinin defaten sözlü olarak da davalıdan tapuları iade etmesini istediğini, ancak bugüne kadar sonuç alınamadığını belirterek, öncelikle davalı adına kayıtlı İstanbul ili, Küçükçekmece İlçesi, … Mahallesi, … parsel, …-…-… ve … numaralı bağımsız bölümler üzerine 3. kişilere devrin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, davalı adına kayıtlı İstanbul ili, Küçükçekmece İlçesi … Mahallesi … parsel …-…-… ve … numaralı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talepli davada, davalı adına kayıtlı İstanbul ili Küçükçekmece İlçesi … Mahallesi … parsel …-…-… ve … numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazlar üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi niteliğinde tedbir talep ettiği, bu aşamada iddiaları ispata yarar delillerin dosyaya sunulmadığı, dosyanın henüz layihalar aşamasında olduğu, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, talebin yargılamayı gerektirdiği, tedbir talebinin devam eden yargılama aşamasında da talep edilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalı taşeron ile davacı müvekkil arasında 05.09.2019 tarihli Taşeron Sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşme de davalı tarafın taşeron davacı müvekkilinin ise işveren sıfatıyla yer aldığını, yapılacak iş karşılığı davalıya projeden daire verilmesinin kararlaştırıldığını, dairelerin davalıya devri yapılarak ifa yükümlülüğü yerine getirildiği halde davalının sözleşmeden kaynaklanan ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, buna ilişkin ihtar gönderdiklerini, ihtarın cevapsız bırakıldığını bunun üzerine arihinde Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/39 D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırdıklarını tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda sözleşmede kararlaştırılan birçok imalatın yapılmadığı ve eksik bırakıldığının belirlendiğini açılan tapu iptali ve tescil davasında davalının taşınmazları 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, alınan tespit raporu ile yaklaşık ispatın sağlandığını belirterek, mahkemenin ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbire karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur.Taraflar arasında 05.09.2019 tarihli Taşeron Sözleşmesi akdedilmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu, sözleşmede yer alan inşaat projesinin tesisat imalatının davalı taşeron tarafından yapılması ve karşılığının daire teslimi ile ifa edilmesine ilişkin olup, davacı taraf 4 adet bağımsız bölümün tapuda devrini gerçekleştirdiğini, sözleşmenin ifa edilmediğini belirterek, devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini ve taşınmazları 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ve mahkemece HMK 389 maddesinde yer alan ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, dosyada henüz delillerin ibraz edilmediği, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, davacının iddiasının ispata muhtaç olduğu gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamına alınan tespit raporu içeriği değerlendirilmeksizin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, tespit raporu içeriği incelenip, ihtiyati tedbirde orantılılık ilkesi de göz önüne alınarak, yaklaşık ispatın gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilip, ihtiyati tedbir talebi konusunda bir karar verilmesi gerekmektedir.Bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih, 2023/236 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.