Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/600 E. 2023/795 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/600
KARAR NO: 2023/795
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2022
NUMARASI: 2020/368 Esas, 2022/739 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/105 Esas Sayılı Dava Dosyasında;
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen dava ise bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuş, mahkeme kararının Dairemizce kaldırılması akabinde mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili mahkemenin 2014/86 Esas sayılı dosyasına verdiği 13/03/2014 tarihli dilekçesiyle, davacının inşaat sektöründe binaların elektrik tesisat ve aksamlarının yapılması işi ile iştigal ettiğini, davalı tarafın davacıdan Kayseri’de yapılacak … Otel Projesi’nin bilcümle elektrik tesisat işlemlerinin yapılmasını istediğini, bu çerçevede taraflar arasında 09/06/2012 tarihli Yüklenici Sözleşmesini imzaladığını, davacının 09/06/2012 tarihli sözleşme çerçevesinde, yapacağı işle ilgili teminat teşkil etmesi açısından … Bankası 1051 Şişli Şubesi’ne ait, keşidecisi şirket, lehtarı davalı şirket olan 31/12/2012 keşide tarihli ve 105.000,00 TL bedelli, … numaralı çek ile … Bankası 1051 Şişli Şubesi’ne ait 04/09/2013 tarih ve … numaralı, 200.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunu davalı şirkete verdiğini, davacı müvekkilinin sözleşme gereğince taahhüt ettiği işi 2013 yılı Haziran ayında bitirip davalı tarafa teslim ettiğini, … Otel’in faaliyete girdiğini, işe ilişkin hak edişlere uygun biçimde düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, yapılan iş ile ilgili hakedişler davalı tarafın görevlendirdiği teknik elemanlar tarafından kontrol edilip denetlendiğinden, yapılan işin yekününü gösteren projeye ilişkin toplam 10 adet hakedişin, davalı tarafın görevlendirildiği teknik personel tarafından da imzalandığını, en son yapılan 10.hak edişin 2013 yılının 8.ayında onaylandığını, davacının 2013 yılının Haziran ayından itibaren, teslim ettiği iş ile ilgili bakiye alacağının ödenmesini beklemekte iken, davalı tarafın hiçbir meşru sebep göstermeden davacının alacağını ödemekten ve davacının verdiği teminatları iade etmekten imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı şirkete Beşiktaş …Noterliği’nin 07/03/2014 tarih ve … numaralı ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, buna rağmen dava konusu çek ve teminat mektubunun davacıya iade edilmediğini ileri sürerek dava konusu 200.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubu ile 105.000,00 TL bedelli çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu çek ve teminat mektubunun davacıya iadesine, dava konusu çek ve teminat mektubunun herhangi bir sebepten dolayı istirdadı mümkün olmaz ise davacının söz konusu evraklar ile ilgili herhangi bir borcunun bulunmadığının tesbiti ile birlikte söz konusu çek ve teminat mektubunun iptaline, her ikisinin de hükümsüz sayılmalarına ve kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı şirketin maliki olduğu … Mah No:… Melikgazi/Kayseri adresinde bulunan … Hotel projesi kapsamındaki “Mobilizasyon ve şantiye saha elektrik işleri de dahil olmak üzere bilcümle Elektrik Tesisat işlerinin” davalı şirket tarafından temin edilecek malzemeler ile aleyhine davacı tarafından tamamlanmasına ilişkin olarak 09/06/2012 tarihinde yüklenici sözleşmesi imzalandığını, teminatların iadesi için sözleşmede belirtilmiş olan şartların gerçekleşmediğini, bu nedenle teminatların iadesi talebinin haksız olduğunu, davacı tarafından sözleşme konusu işlerin süresinde ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, davacı tarafından düzenlenen haksız hakediş raporlarının haksız bedeller ile düzenlendiğini ve söz konusu 9 ve 10 numaralı hakediş raporlarının da davalı müvekkili tarafından onaylanmadığını, kesin hakedişin de ortaya çıkmadığını, davacı tarafından sözde alacak iddiası ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya üzerinden başlatılan haksız icra takibine davalı müvekkili tarafından süresi içinde itiraz edildiğini, davacının bu defa haksız iddialarını İstanbul 9 Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan 2014/105 Esas sayılı itirazın iptali davası ile davalıya yönelttiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan yüklenici sözleşmesi gereğince teminatların iadesi için kesin kabul işlemi yapılması gerektiğini, malzemelerin davalı müvekkili şirket tarafından karşılanmasına karşılık davacı şirketin hak edişlere yaklaşık %70 oranında iş artışı yansıtıldığını, tarafların karşılıklı mutabakatıyla alanında uzman bilirkişilerce yeniden kesin hesap bedeli tesbiti yapıldığını, yapılan uzman hesaplarına rağmen davacı tarafından onaysız olan 9 ve 10 numaralı hakediş raporlarının bu hesaplara uygun olarak düzenlenmediğini, davacı tarafından mutabakatın kabul edilmemesi nedeniyle mahkeme kanalıyla tespit yoluna başvurulması zarureti doğduğunu ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2014/131 D.İş sayılı dosya ile sözleşme kapsamındaki işlerin hesaplanmasının talep edildiğini, dava konusu teminatlardan banka mektubunun vadesinin dolmuş olması sebebiyle söz konusu teminat mektubu bakımından işbu davanın konusuz kaldığını, davacının eldeki dava ile birlikte tazminat taleplerinin de reddini gerektiğini ve İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/105 esas sayılı dosyasının eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili birleşen İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/105 Esas sayılı dosyasına verdiği 31/03/2014 tarihli dilekçesiyle, taraflar arasında imzalanan 09/06/2012 tarihli Yüklenici Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin sözleşme uyarınca üstlendiği edimini eksiksiz yerine getirdiği halde davalı yanca 2013 yılı haziran ayından itibaren iş bedelinin ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacının 556.758,36 TL alacağının tahsili için müvekkili tarafından davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı yanın icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyanın istinafa konu kararın verildiği eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 04/10/2017 tarihli karar ile, 29/06/2015 tarihli bilirkişi heyet raporu dayanak alınmak suretiyle, asıl davanın kabulü ile, davacı ile davalı arasında akdedilen ilişki sebebiyle davacı tarafından davalıya verilen … Bankası Şişli Şubesine ait keşidecisi … Ticaret Limited Şirketi olan, lehtarı …olan, 31/12/2012 keşide tarihli, 105.000,00 TL bedelli … çek numaralı, çek sebebiyle davacının taraflar arasında hüküm ifade etmek üzere davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, söz konusu çekin davacı yönünden iptaline, davacı tarafından davalı ile aralarında akdedilen ilişki sebebiyle davalıya verilen … Bankası Şişli Şubesi 04/09/2013 tarih … nolu 200.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti ile, söz konusu teminat mektubunun davalı tarafça hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 aylık süre içerisinde davacıya iadesine, davacı tarafça iadenin belirtilen sürede sağlanmaması halinde davacının söz konusu teminat mektubu sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile bu teminat mektubunun iptaline ve hükümsüz sayılmasına, davalı hakkında kötü niyet tazminatı şartları oluşmaması nedeniyle uygulanmasına yer olmadığına, birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/105 Esas sayılı davası yönünden davanın kısmen kabul – kısmen reddi ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 542.099,82 TL asıl alacak, 3.184,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 545.284,66 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, faize faiz yürütülmemesine, İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca davalı hakkında hükmedilen alacak bedeli olan 545.284,66 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 109.056,93 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 29/06/2020 tarih, 2018/654 Esas, 2020/649 Karar sayılı kararı ile, mahkemece ilk hükme esas alınan ve Mali Müşavir …, İnşaat Mühendisi-Hakediş Uzmanı … ile Elektrik Mühendisi Doç.Dr. … tarafından tanzim olunan 06/07/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ihtilaf konusu olmayan ilk 8 hak edişe göre, davacı tarafından düzenlenen ve davalıya tevdi edilen faturalar toplamının 1.482.352,02 TL olduğu, bu faturalar karşılığında davacının davalıdan 1.454.299,70 TL tahsilat yaptığı, davacının 31/12/2014 tarihi itibariyle davalıdan ilk 8 hak edişe göre 1.482.352,02 TL-1.454.299,70TL=19.675,72 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, dosyada bulunan ve itiraza uğrayan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/131 D. İş dosyasından yapılan keşif akabinde alınan bilirkişi raporu ile yerel mahkemece alınan 29/06/2015 tarihli bilirkişi kurul kök raporu ile 21/02/2016 tarihli ek raporlar ve hükme dayanak yapılan 06/07/2016 tarihli bilirkişi kurul raporunda D.iş dosyasından alınan rapordaki ölçüm ve metrajların esas alındığı, 06/07/2017 tarihli bilirkişi kurul raporu dışındaki diğer raporlarda; sözleşmenin 5. ve 21. maddeleri dikkate alınarak hesaplama yapılmasına karşılık, hükme esas alınan 06/07/2017 tarihli bilirkişi kurul raporunda bu hükümler dikkate alınmayarak ve önceki raporlardan farklı değerlendirmelerde bulunulduğu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/131 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme ile montaj fiyatlarının belirlenmemesinden dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın iş bitim tarihi itibariyle hem 2013 yılı ve hem de tespit tarihi olan 2014 yılına ait birim fiyatlarının esas alındığı ve bu tespit raporuna itiraz edilmesi nedeniyle raporun kesinleşmediğinin anlaşıldığı, mahkemece mahallinde ayrıca keşif yapılıp ölçüm yaptırılmadığı, bu durumun da hatalı olduğu belirtilerek yerel mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak, sözleşme hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle, 9 ve 10 nolu hakedişlerdeki imalatların sözleşmede belirtilen birim fiyatlarla değerinin tespiti, sözleşme dışında yapılan iş bulunması halinde söz konusu işlerin bedellerinin sözleşmenin 21.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi, kesin teminata ilişkin teminat mektubunun iadesi konusunda sözleşmenin 24.maddesindeki belgelerin ilgili kurumlardan sorulup, teminatın iadesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, teminat süresinin de göz önünde tutulması, tarafların iddia ve savunmaları da gözetilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılmış, doya istinafa konu kararın verildiği yeni esasa kaydedilmiştir.Mahkemece istinafa konu 23/11/2022 tarihli karar ile, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda mahalinde keşfen yapılan inceleme sonucu tanzim olunan bilirkişi kurul raporundaki tespitlere göre; bilirkişi kurulunca sözleşme uyarınca mahalinde yapılan işler ile sözleşme dışı fiilen yapılan işler nazara alınarak yapılan hesaplamalar neticesinde davalının sorumlu olduğu hakediş miktarının 1.317.728,70 TL olarak belirlendiği, davacının 9 ve 10 nolu hakedişte yer alan imalat kalemlerinin fiilen yerinde tespiti ve Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/131 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitler ile karşılaştırılması sonucunda; 9 nolu hak ediş ile ilgili yapılan imalatlar yönünden 500.784,97 TL, 10 nolu hak ediş ile ilgili yapılan imalatlar yönünden 62.697,16 TL davacının alacağı bulunduğu, bu alacakların sözleşme hükümlerine göre hesaplandığı, evvelce hazırlanan 8 adet hakedişten dolayı davacının 8 adet hakediş ile ilgili toplam fatura bedelinin 1.482.352,02 TL olup, davalı tarafça bu bedeller için 1.454.299,77 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının bakiye cari hesap alacağının 28.052,25 TL olduğu, davalı tarafından 9 ve 10 nolu hak edişler ile ilgili ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu bağlamda davacının 8, 9 ve 10 nolu hak edişler nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, … projelerinin çizilerek gecikmiş olsa da davalı tarafa teslim edildiği, bu teslimlerin hakediş tutanaklarında yer aldığı, davalı tarafça bu projelerin itirazsız olarak teslim alındığı, yine hak edişlere geç teslim sebebiyle cezai şartı da yansıtılmadığı anlaşıldığından, davalı tarafın itirazsız teslim aldığı projeler sebebiyle davacı aleyhine cezai şart talebinde bulunamayacağı, takibe konu alacağın taraflar arasında düzenlenen ve her iki tarafın onaylamış olduğu hakediş raporlarına dayalı olması, yine fatura, cari hesap ve sözleşme uyarınca belirlenebilir ve likit olması sebebiyle davacı yanın icra inkar tazminatı talebinde haklı olduğu, asıl dava konusu olan teminat mektubu ve çek yönünden yapılan incelemede ise, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya verilen kesin teminat mektubunun taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacı tarafın yüklendiği edimlerin yerine getirilmesi, sözleşme ilişkisinin bu itibarla sona ermesi, mahkeme kararı ile birlikte taraflar arasındaki kesin hakedişin yapılması gerektiğinin tespit edilmiş olması, davacı tarafça kesin hakediş için gerekli olan SGK ilişik kesme bildirimlerinin verilmiş oluşu, kesin hakediş düzenlenme şartlarının gerçekleştiği, SGK ve vergi dairesine ilişkin ilişiksiz belgelerinin davalıya sunulduğu, dolayısıyla teminat mektuplarının ve alınan teminatların iade şartlarının oluştuğu dikkate alındığında davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun iadesinin gerektiği, her ne kadar davalı tarafça teminat mektubunun süresinin yargılama aşamasında dolduğundan bahisle davanın konusuz kaldığı ve davacının hukuki yararının bulunmadığı yönünde iddiada bulunulmuş ise de, davacı tarafça henüz teminat mektubunun süresi dolmadan mahkemede dava açıldığı, mahkemece verilen tedbir kararı üzerine teminat mektubunun nakde çevrilmesinin engellendiği, mahkemece verilmiş olan tedbir kararı uyarınca söz konusu teminat mektubunun süresinin dava süresince dolmadığı ve askıya alındığı, dolayısıyla yargılama aşamasından sonra mahkemece teminat mektubunun iptaline karar verilmemesi halinde, askıda kalan teminat mektubunun süresinin dava boyunca uzaması ve Yargıtay uygulamaları gereğince bankanın dava sonrası uzayan süre içerisinde ve ilk dava açıldığı tarih itibariyle teminat mektubunun normal süresi arasında kalan süre kadar teminat mektubunun süresinin uzayacağının kabul edilmiş olması göz önüne alındığında, davacı tarafın teminat mektubunun iptalini istemesinde hukuki yararının bulunduğu, yine davacı tarafça davalıya verilen ve davalı tarafından davacıya verilen avansların teminatını teşkil eden ve bu husus taraflar arasında akdedilen sözleşmeden anlaşılan ve yine taraflar arasında veriliş nedeni ihtilafsız olan 31/12/2012 keşide tarihli … Bankası Şişli Şubesi’ne ait 3312880 nolu 105.000,00 TL bedelli çekin de taraflar arasındaki hukuki ilişki çerçevesinde davacının davalıdan alacaklı oluşu, bu bağlamda davacı tarafından davalıya teminat olarak verilen çekin bedelsiz kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile, davacı ile davalı arasında akdedilen ilişki sebebiyle davacı tarafından davalıya veriline … Bankası Şişli Şubesine ait keşidecisi … Ticaret Limited Şirketi olan, lehtarı …olan, 31/12/2012 keşide tarihli, 105.000,00 TL bedelli … çek numaralı, çek sebebiyle davacının taraflar arasında hüküm ifade etmek üzere davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, söz konusu çekin davacı yönünden iptaline; davacı tarafından davalı ile aralarında akdedilen ilişki sebebiyle davalıya verilen … Bankası Şişli Şubesi 04/09/2013 tarih … nolu 200.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti ile, söz konusu teminat mektubunun davalı tarafça hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 aylık süre içerisinde davacıya iadesine, davacı tarafça iadenin belirtilen sürede sağlanmaması halinde davacının söz konusu teminat mektubu sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile bu teminat mektubunun iptaline ve hükümsüz sayılmasına; davalı hakkında kötü niyet tazminatı şartları oluşmaması nedeniyle uygulanmasına yer olmadığına; Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/105 Esas sayılı davası yönünden davanın kabulü ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki miktar ve şartlar ile aynen devamına, İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca davalı hakkında hükmedilen asıl alacak bedeli olan 553.550,80TL’nin %20’si oranında olmak üzere 110.710,16 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili 13/01/2023 tarihli istinaf dilekçesiyle, dosya kök rapor için bilirkişilere tevdii edilirken, ara kararda bilirkişilere verilen görevlerden birinin ” 9 ve 10 nolu hakedişlerdeki imalatların belirtilen birim fiyatlarla değerinin tespitine ilişkin olduğunu, dosyaya sunulan kök bilirkişi raporu ile ise; bizzat davacının sözleşmenin 21.maddesine uygun davranmadığı, davacı tarafından ne sözleşmedeki birim fiyatlara ne de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına uyulmadığının tespit edildiğini, kök bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere yüklenici / davacı tarafından, keşif cetvelinde bulunmayan imalat için sözleşmenin 21.maddesinin uygulanması sürecinin hiç bir şekilde başlatılmadığını, yüklenici / davacının sözleşmenin 21.maddesi doğrultusunda hareket etmek yerine, keşif cetvelinde fiyatı bulunmayan imalat için, ya keşif listesinde bulunan benzer imalatlardan en pahalısının fiyatı aldığını, ya da keşif listesindeki benzer imalata da bakılmaksızın doğrudan piyasadaki en pahalı imalat bedeli hakkedişe eklediğini, davacının, sözleşmenin 21. Maddesine aykırı hareketlerinin, bazı imalat bedellerine ilişkin aynı işi 2 kez fiyatlandırmış olduğu ve bazı yaptığını gösterdiği imalatları da hiç yapmamış olduğu hususu ile kötü niyetli, haksız ve mesnetsiz talepleri alınan bilirkişi raporu ile açıkça sabit olduğunu, davacının hakkediş tutanaklarının “yetkili kişilerce imzalandığı ve geçerli olduğu” iddiasınında dinlenemeyeceğinin alınan bilirkişi raporu ile ayrıca sabit olduğunu, mahkemece “yok sayılan” ve değiştirilmesi için açık talimat verilen kök rapor ile , müvekkilinin iddialarındaki haklılığının sabit olduğunu, itirazları ve evvelki beyanları ile çelişki ve kabul manasına gelmeyerek, öncelikle, kök raporda, 9 nolu hak ediş bedeli 406.994,20 TL olarak hesaplanmış iken, ek raporda 424.394,05 TL olarak, 10 nolu hak ediş bedeli 16.116,10 TL olarak hesaplanmış iken, ek raporda 53.133,19 TL olarak hesaplandığını, iki rapor arasında gerekçesi açıklanmayan çelişki bulunduğunu, raporun Dairemizin kaldırma kararını karşılar mahiyette olmadığını, 9 ve 10 nolu hakedişlere ilişkin olarak -ilk 8’e ilişkin itirazları ile çelişki manasına gelmeyerek- taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, müvekkilinin 9 ve 10 nolu hakedişlere ilişkin davacının hiç bir talebini (yapıldığı iddia olunan işi, talep edilen bedeli) kabul etmediğini, 9 ve 10 nolu hakedişlerde yapıldığı iddia olunan iş ve işlemlerin neler olduğu, önceki hakkedişlerde bu işlerin gösterilip gösterilmediği, var olup olmadığı veya bu işlerin bedellerinin ödenip ödenmediğinin tespitinin ise ancak ilk 8 hak ediş içinde de aynı alacak kalemlerinin olup olmadığının belirlenmesi ile yapılabileceğini, Dairemizin kaldırma kararı ile de “sözleşme gereği yapılmış işle ilgili keşif ve ölçümün gerektiği”nin açık olduğunu, istinaf kararına uygun olarak, huzurdaki kök rapor ile keşif ve ayrıntılı ölçüm yapıldığını, itiraza uğrayan tespitteki hesap ve ölçümlemelerin doğru olup olmadığı yani davacının tespite itirazların geçerliliğinin olup olmadığı yapılan keşif ile giderildiğini, tespit raporuna davacı itirazı yapılan keşif ile değerlendirildiğini, gerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/131 D. İş sayılı tespit raporu ve gerek kök rapor ile de, doğal olarak, tüm imalat üzerinden çalışıldığını ve tüm imalatın yapılan iş ve yapılan işin bedelinin belirlendiğini, çelişkisiz beyan ettikleri üzere, 9 ve 10 nolu hakedişlerde yapıldığı iddia olunan işlerin her halükarda total işin, yani tüm hakkedişlerin içinde olduğunu, kök bilirkişi raporunda, Dairemiz kaldırma kararının ve mahkeme talimatının tam olarak gereğinin yerine getirildiğini ve yapılan toplam iş miktarının ayrıntılı şekilde belirlendiğini, tespit raporu ile de toplam iş miktarı ve iş bedelinin belirlendiğini, ancak mahkemece ek rapor öncesi verilen talimatın, hem Dairemizin kaldırma gerekçesini ortadan kaldırdığını hem de bilirkişilerin, istinaf kararı gereği yapılan keşif ve ölçümlemeleri adeta çöpe atılarak, sadece, mahkemenin talimatı uyarınca “gerçekte var olmayan” 9 ve 10 nolu hakediş varmış gibi belirlendiğini, ek raporun mevcut hali ile yapılmadığı maddi olarak tespit edilmiş işlerin bedelinin ödenmesi sonucunu doğuran bir rapor olduğunu, davanın dava dışı …’e ihbarı talebinde bulunmalarına rağmen mahkemece bu konuda her hangi bir karar verilmediğini, 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporu ile ek rapor arasında çelişki olup, iş bu çelişki giderilmeden karar verilmiş olmasının usule, yasaya ve yargıtay kararlarına açıkça aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalı yüklenici sıfatıyla davacının Kayseri’de yaptığı … Otel Projesinin elektrik tesisat işlerinin işçiliğini yapım işini üstlenmiştir.Sözleşme ile malzemenin davalı iş sahibi tarafından temin edilmesi, işçiliğin davacı tarafça yapılması kararlaştırılmıştır. Yapılacak işlerin birim fiyatları, sözleşme ekinde taraflarca belirlenmiştir. Sözleşmenin “sözleşmenin bedeli” başlıklı 5. maddesinde; İşin bedeli işçilik, montaj, mühendislik hizmetleri ve genel giderler dahil 1.050.000TL + KDV olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin “işe başlama ve işi bitirme müddeti” başlıklı 9. maddesinde; ”Yüklenici işe başalama tarihinden itibaren; işin tamamını 6 ay içinde bitirmeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafın proje değişikliğine gittiğini, kendisinden farklı miktar ve evsafta işler talep ettiğini, bu sebeple tarafların en başta öngördüğü proje üzerinden sözleşme eki birim fiyatlara göre hesaplanan proje değerinin değiştiğini, yapılan işlerin, davalının atadığı uzman personel Elektrik Şefi … denetiminde ölçümlenip incelenerek, 10 adet hakedişin yapıldığını, yapılan bu hak edişlerin her birinde yapılan işlerin birim ve metrajlarının belirlendiğini, taraflar arasında kararlaştırılan birim fiyatlar üzerinden fiyatlandırıldığını, davalı iş sahibinin atadığı uzman kişi elektrik şefi …’in inceleme ve denetimleri ile hak edişlerin kabul edilmesi ile, hak ediş bedellerinin davalı tarafa fatura edildiğini, dosyaya mübrez 10 adet hakedişin tamamında, Elektrik Şefi …’in imzası ve onamının mevcut olduğunu, davalı tarafın yapılan işe ve yapılan hak edişlere itirazı olmadığını, davalının ilk 8 hakediş sebebi ile kesilen faturaları çok büyük oranda ödediğini, 9 ve 10 nolu hak edişlerin davalı iş sahibinin atadığı uzman kişi Elektrik Şefi …’ in inceleme ve denetimleri neticesinde kontrol edilerek ilk 8 hakedişte olduğu gibi bu kişi tarafından imzalanarak kabul edildiğini, dava konusu işin tam ve eksiksiz biçimde teslim alındığından Geçici Kabul Belgesinin imzalandiğini, sözleşmede kararlaştırılan biçimde … Projelerinin “Asbuilt Projeleri Teslim Tutanağı” imzalanarak davalı iş sahibine teslim edildiğini, iş teslim edildiğinden SGK dosyasının kapatılması için müracaatta bulunulduğunu, projeyle ilgili vergi borcunun da kapatıldığını, davalı iş sahibinin işi bir eksiksiz teslim aldığı için, … Otelinin açılışını da yaptığını, davalı iş sahibinin, … Otel’i faaliyete sokmasına, tüm hak edişler atadığı teknik kişi tarafından kontrol edilip onanmasına, geçici kabul tutanağı imzalanmasına rağmen, davalı şirket yetkilisinin 9 ve 10 no’lu hak edişleri imzalamadığını, sürerek 9 ve 10 no’lu hak edişler için kesilen faturaları kabul etmediğini, bakiye alacaklarının ödenmediğini, teminat çek ve teminat mektubunun da iade edilmediğini ileri sürerek sözleşme uyarınca davalıya verilen … Bankası Şişli Şubesinin 04/09/2013 tarih, 200.000TL’lik kesin teminat mektubunun iadesi veya hükümsüzlüğünün tespiti ile 31/12/2012 keşide tarihli 105.000TL bedelli teminat çek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı ise işin zamanında ve eksiksiz yapılmadığını savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 473.587,35TL 9 nolu hakediş bedeli ile 57.588,50TL 10 nolu hak ediş bedeli olmak üzere toplam 553.550,80TL cari hesap alacağı ve 3.207,56TL işlemiş faiz olmak üzere 556.758,36TL’nin tahsili için 12.03.2014 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalı şirket tarafından süresi içerisinde yapılan borca ve takibe itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin kaldırma kararından sonraki aşamada davalı iş sahibi … Tic.AŞ vekili tarafından davacı sıfatıyla yüklenici … Tic.ltd.Şti’ne husumet yöneltilerek İstanbul 13 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/451 Esas sayılı dosyasına verilen 02/07/2022 tarihli dilekçe ile, müvekkili şirketin maliki olduğu … Mah No:… Melikgazi/Kayseri adresinde bulunan … Hotel projesi kapsamındaki “Mobilizasyon ve şantiye saha elektrik işleri de dahil olmak üzere bilcümle Elektrik Tesisat işlerinin” davalı yüklenici şirket tarafından temin edilecek malzemeler ile tamamlanmasına ilişkin olarak 09/06/2012 tarihinde yüklenici sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından toplam 10 adet hakediş düzenlendiğini, davalı yanca hakediş bedellerinin ödenmediğinden bahisle müvekkili hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, davalı yanca itirazın iptali istemli olarak İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/368 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davalının icra takibindeki talebinin haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, davalı yüklenicinin müvekkilinden haketmediği halde yanlış beyanlarla fazladan tahsilat yaptığını, yanlar arasında 8 adet hakediş imzalanmış ise de, bu hakedişlerin gerçeği yansıtmadığının bilirkişilerce mahalde gerekli görülen yerlerde kazı dahi yapmak suretiyle hazırlanan rapor ile sabit olduğunu, böylece davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek davalının sebepsiz zenginleştiği meblağın iadesine, aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyanın istinafa konu kararın verildiği dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiş, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 06/07/2022 tarih, 2022/554 karar sayılı karar ile aralarındaki bağlantı nedeniyle dosyanın 2020/368 Esas sayılı eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, akabinde mahkemece 28/09/2022 tarihli celsede asıl dava dosyasının geldiği aşama, asıl davanın yazılı yargılama usulüne tabi oluşu, birleşen davanın ise basit yargılama usulüne tabi oluşu sebebiyle eldeki dosyadan tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiştir. Somut olayda, ihtilaf 9.ve 10. hak edişlerden kaynaklanmakta ise de, yukarıda açıklandığı üzere davalı iş sahibince Dairemizin kaldırma kararından sonra davacı yüklenici aleyhinde açılan ve önce eldeki dosya ile birleştirilip akabinde tefrik edilen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/451 Esas sayılı dosyasına verilen 02/07/2022 tarihli dava dilekçesinde davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenici yanca yapılan ilk 8 nolu hakediş ile 9 ve 10 nolu hakedişlerin gerçeği yansıtmadığını, 8 nolu hakedişe yazılan imalat kalemlerinden bazılarının 9 ve 10 nolu hakedişlere mükerrer yazıldığını, bu nedenle davalı yanın haksız kazanç sağladığını, sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece eldeki davada gerek asıl gerekse birleşen dava yönünden sağlıklı ve denetime elverişli karar tesis edilebilmesi için tefrik edilen dosyanın eldeki dava ile birleştirilip birlikte görülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur. O halde, mahkemece yapılacak iş, tefrik edilen dosyanın eldeki dosya ile birleştirilmesinin sağlanarak sözleşme maddeleri ve Dairemizin kaldırma kararından sonra alınan bilirkişi kurulu raporunun birlikte değerlendirilip gerekirse aynı kuruldan ek rapor aldırılarak sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin usul yönüden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2022 tarih, 2020/368 Esas, 2022/739 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/07/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.