Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/557 E. 2023/1270 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/557
KARAR NO: 2023/1270
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2023
NUMARASI: 2022/129 Esas, 2023/13 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında borçlunun … Cad. … No:…Levent İstanbul adresindeki … Projesi nezdinde mevcut olan asansör ve yürüyen merdivenlerine ilişkin bakım onarım hizmeti sunulan bakım tekliflerine alınan yazılı onaya istinaden verildiğini, bu hizmetlerin iki tarafın imzasını taşıyan onarım fişleri ile kayıt altına alındığını, ardından faturalar düzenlendiğini, bakım işleminin sonunda yapılan işlemleri belirten “Asansör Onarım Fişlerinin” her iki şirket yetkililerinin ortak imzası ile düzenlendiğini ve işin yapıldığının ispatı niteliğinde olduğunu, asansör kabin kapısı tamiri, parça değişimi, kapı tadilatı gibi yerine getirdiği asansör bakımlarının karşılığında faturalar düzenlediğini, söz konusu fatura bedellerine davalı tarafça itiraz edilmediğini, ödenmediği ve gerekçe göstermeksizin muhasebe kayıtlarına da alınmadığını, bu konuda ısrarlı taleplerine rağmen anlaşma sağlanamadığını, düzenlenen fatura bedelleri tahsil edilemediğini, borçlu şirket kendisine kesilen faturalara itiraz etmediğinden TTK’nın 21/2 fıkrasında yer alan itiraz hakkını süresinde kullanmayan kişinin fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, davacının, Beyoğlu …Noterliği’nin … Numaralı 23.10.2020 tarihli ihtarnamesi ile vadesi geçmiş 22.323,64 TL alacağın ödenmesini talep ettiğini, ancak borçlu şirketin ihtara rağmen borcunu ödemediğini, ödenmeyen fatura alacağının tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça dava dilekçesinde, verilen hizmetin neticesinde fatura kesildiğini, bahse konu faturaların Beyoğlu … No.nin .. Yevmiye Numaralı 23.10.2020 tarihli ihtarname ile davalıya gönderildiğini iddia etmekte ise de ihtarnamede yer alan adresin davalının adresi olmadığını, 14.04.2016 tarihli ve 9054 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde de görüleceği üzere davalı şirketin adresinin “… Mah. … Cad. No:… K:… Kağıthane/İstanbul” olarak değiştiğini, davacının ihtarnameyi davalı şirketin güncel adresine göndermediğini, davalı tarafından tebliğ alınan bir ihtarname bulunmadığını, davalının 02.02.2019 tarihinden itibaren elektronik tebligat adresi bulunduğunu, davalı şirketin eski adresine ihtarname gönderildiği ve takibe konu faturaların tebliğ edilmediğinden işlem yapılamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyaya alınan bilirkişi raporu ile dava konusu asansör ve yürüyen merdiven onarım-bakım işlerinin 05/10/2011 – 07/06/2012 tarihleri arasında olduğu, inceleme tarihinin 2022 yılında olması dikkate alındığında işlerin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçmiş olduğu değerlendirildiğinden keşfen asansör ve yürüyen merdiven üzerinde inceleme yapılmasının rapor hazırlanmasına bir katkısı olmayacağı dikkate alındığından gerek görülmediği, gerek onarım fişleri ve gerekse Sipariş Formları üzerinde davacı … firması yetkilileri ile davalı firma yetkililerinin imzaları mevcut olup, dosya kapsamı üzerindeki belgeler üzerinden değerlendirme yoluna gidilmesinin yeterli olduğu, dosya kapsamında davacı … firması tarafından karşı tarafa hitaben hazırlanan ve üzerlerinde taraflarca pazarlık yapılarak anlaşmaya varılan teklifler bulunduğu, hazırlanan 18/05/2011 tarihli teklif kapsamındaki asansörlerin onarım-bakım işlerinin 03/10/2011 tarihinde, 07/05/2012 tarihinde (AS 2 asansörü) ve 07/05/2012 tarihinde (AS 5 asansörü) gerçekleştirildiği, diğer bir teklif 25/01/2012 tarihli teklif olup, AS 4 asansörü için onarım işinin 07/06/2012 tarihinde yerine getirildiği, son teklif olan 02/03/2012 tarihli teklifin kapsamındaki işlerin ifasına dair bir somut delile dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi, faturasının da ibraz edilmediği ve hesaba dahil edilmediği, teklif hazırlanmadan periyodik bakım / arıza tespit aşamasında saptanan AS 4 asansörün kabin kapı açma butonu arızası yenisiyle değiştirilerek tamamlandığının saptandığı, bunun dışında yapılan işler arasında yer alan elektrik işleri çalışmasına refakat edilmesinin 03.10.2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, toplam 4 saat ve 18 saat işçilik bedeli olarak faturaya yansıtıldığı, davacının, davalıya “Asansör Bakım ve Hizmet Bedeli” karşılığı düzenlediği faturaların kağıt fatura olarak tanzim edildiği, faturaların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi olmadığı, ancak fatura içeriği hizmetin davalıya verildiği (imzalı onarım formları ve irsaliyeler) davalıya ne şekilde iletildiği belli olmayan faturalara davalının TTK. 21/2 Mad. uygun itirazda bulunmadığı, davalının savunma dilekçesinde söz konusu hizmetlere ilişkin davacının ücret almayacağına dair şifai görüşmelerin yapıldığını ifade ettiği, davalıya verilen hizmet ve içeriği malzemelere ilişkin onarım formu ve sevk irsaliyelerinin imzalı olduğu, sonrasında TTK. 18. Madde ile 23.Maddeye ilişkin ayıp ihbarı yapıldığına ilişikin hususa rastlanmadığı, tüm inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas dosyası ile icra takibi yapıtğı, 06/10/2021 icra takip tarihi itibariyle 22.322,04 TL alacaklı olduğu, 06/10/2021 tarihinden itibaren icra takibi ile talep ettiği ana para 22.322,04 TL ve icra takip tarihinden itibaren avans faiz talebinin yerinde olduğunun bildirildiği, dava konusu asansör ve yürüyen merdiven onarım-bakım işlerine ait 7 adet faturaların tarihlerinin 05/10/2011–07/06/2012 tarihleri arasında olduğu, davacının, davalıya gönderdiği ihtarnamenin 02/11/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıya 15 gün ödeme süresi verildiği, bu ihtara göre davalının 18/11/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, takip tarihinin 07/10/2021 tarihi olduğunun anlaşıldığı, davanın eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, gerek ihtarnamenin tebliği tarihinde gerekse de zamanaşımını durduran sebep olarak yapılan icra takibinde takip tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla ve davalı vekilinin süresi içerisinde cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davada bakım ve onarım hizmeti söz konusu olup herhangi bir eserin söz konusu olmadığını, mahkemece eser sözleşmesi olarak değerlendirilen asansör bakım ve servis hizmeti kanun kapsamında eser sözleşmesinin hiçbir unsurunu taşımadığını ve TBK 470 hükmü ile örtüşmediğini, eser sözleşmesinden doğan alacaklarda zamanaşımı 5 yıl olarak belirtilmiş olup bu zamanaşımı süresinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından kesilen fatura tarihleri ve icra takibinin başlatılma tarihi incelendiğinde 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı ve süresinde kanun yoluna başvurulduğu açıkça tespit edilecekken ayrıntılı bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yerel mahkemece davanın zamanaşımından reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında asansör ve yürüyen merdiven onarım-bakım işlerine ilişkin eser sözleşmesi bulunmaktadır. Dosya kapsamına göre bakım ve onarım işlerinin 05/10/2011 – 07/06/2012 tarihleri arasında yapıldığı, incelemenin 2022 yılında yapılması ve işlerin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçmiş olduğu gerekçesiyle mahkemece mahallinde keşif yapılmadığı, dosya kapsamındaki onarım fişleri ve sipariş formları üzerinde davacı … firması yetkilileri ile davalı firma yetkililerinin imzalarının bulunduğu, bu nedenle dosya kapsamındaki belgeler üzerinden değerlendirme yoluna gidilmesinin yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamında davacı … firması tarafından hazırlanan ve anlaşmaya varılan teklifler bulunmakta olup, düzenlenen 18/05/2011 tarihli teklif kapsamındaki asansörlerin onarım-bakım işlerinin 03/10/2011 tarihinde, 07/05/2012 tarihinde (AS 2 asansörü) ve 07/05/2012 tarihinde (AS 5 asansörü) gerçekleştirildiği; 25/01/2012 tarihli teklif kapsamındaki AS 4 asansörü için onarım işinin 07/06/2012 tarihinde yapıldığı; 02/03/2012 tarihli teklif kapsamındaki işlerin yapıldığına ilişkin ise somut bir delil bulunmadığı ve buna ilişkin bir fatura da sunulmadığı; teklif hazırlanmadan periyodik bakım / arıza tespit aşamasında saptanan AS 4 asansörün kabin kapı açma butonu arızası yenisiyle değiştirilerek tamamlandığı, bunun dışında yapılan işler arasında yer alan elektrik işleri çalışmasına refakat edilmesinin 03.10.2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, toplam 4 saat ve 18 saat işçilik bedeli olarak faturaya yansıtıldığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 147/6. Maddesine göre, eser sözleşmesinden doğan alacaklar, yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuru ile hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK’nın 149. maddesi gereğince zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Somut olayda, dosya kapsamı ve mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu eser sözleşmesine konu işlerin 2011 ve 2012 yıllarında yapılarak davalıya teslim edildiği, bu tarihler itibariyle zamanaşımının işlemeye başladığı; davacı tarafından fatura bedellerinin tahsili amacıyla 06/10/2021 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, teslim tarihleri ile icra takip tarihi arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2023 tarih ve 2022/129 Esas, 2023/13 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.