Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/507 E. 2023/512 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/507
KARAR NO: 2023/512
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2023
NUMARASI: 2022/747 Esas, 2023/98 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Kadıköy … Noterliğinden … Yevmiye numarası ile 15.07.2015 tarihinde 2.Sıradan başlayıp 16.Sıraya kadar olan davalılar ile … Ticaret Ltd. Şti. ve davacı şirket arasında, Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığında İnşaat Sözleşmesi yapılmış olup mezkur sözleşmede yükleniciler ve arsa sahiplerinin anlaştığı paylaşım şeması; 25.05.2017 tarihli, … yevmiye numaralı düzeltme sözleşmesi ile yeniden belirlenerek taraflar arasındaki eser sözleşmesinin son halini aldığını, bu sözleşmelere göre, Kadıköy … Mahallesi … ada, … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak binalardan elde edilecek olan bağımsız bölümler için 1 adet dükkan ve 1 adet depo ile 15 adet konut vasıflı bağımsız bölüme isabet eden arsa paylarının, yapılacak inşaatın karşılığı olarak arsa sahipleri tarafından yüklenicilere devredileceğinin kararlaştırıldığını, ancak sözleşme ve davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmeye devam ederken, davacıya düşecek pay da dahil olmak üzere tüm payların arsa sahipleri tarafından, … Turizm ve Dış Ticaret Ltd. Şti’ne alacağın temliki sureti ile davacının bilgisi dahilinde olmadan devredildiğini, bu işlemin davacıya haber verilmeden ve hukuka aykırı yapılması sebebi ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına, T.C.K m.155/2 güveni kötüye kullanma suçunun işlendiği bahisle suç duyurusunda bulunulmuş ancak şikayetleri ticari ilişkiden doğduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, ancak şikayeti ticari ilişki kaynaklı olması sebebi ile işbu davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, arsa sahipleri ve … Turizm ve Dış Ticaret Ltd. Şti tarafından yapılan bu hukuka aykırılık ve hakkın ihlali nedeniyle, davacı şirket maddi manevi büyük zarara uğramış olup, bu zararın halen daha artarak devam ettiğini, sözleşme kapsamında arsa sahipleri tarafından akdin 6.16 maddesi uyarınca arsa paylarının yarısının yüklenicilere devredileceği kararlaştırılmış olmakla birlikte, madde 10.1 kapsamında ise arsa sahiplerinin uhdesinde kalacak hisseler dışındaki arsa paylarının, işin yapılmasıyla yüklenici şirketlere devredilmesinin vaad edildiğini, davalıların sözleşmenin ilgili maddelerine aykırı davranarak devri gerçekleştirdiğini ve davacı şirketin sözleşme dışına itilerek zarara uğratıldığını, arsa sahiplerinin diğer yüklenici … Turizm ve Dış Ticaret Ltd. Şti’ne, davacı şirketin sözleşme gereği hakkı olan paylar da dahil payları tümden devir etmesi nedeniylie taraflar arasında akdedilen 15.07.2015 tarihli sözleşmenin 19. maddesinde yer alan hükmü de ihlal ettiğinin ortada olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla, şimdilik her bir davalı için, her birinden ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00 TL, toplamda 160.000.00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … ve … vekili, davacı tarafından açılan dava yasal süresi içeresinde açılmamış olduğundan davaya karşı zaman aşımı defi itirazının bulunduğunu, huzurdaki davayı açmadan önce dava şartı arabuluculuğa müracaat etmesi gerekirken dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere dava şartı arabuluculuğa müracaat etmeden huzurdaki davayı ikame eden davacının davasının reddi gerektiğini, yine davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu alacağın temliki iddiasına ilişkin ne dava dilekçesinde nede eklerinde herhangi bir delil sunmadığını, bu neden ile de davacının davasında asıl dayandığı husus olan temlik iddiasına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından davanın husumet yokluğundan da reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili Av…., öncelikle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla usulen zamanaşımı defi itirazında bulunduklarını, davacının arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı dava dilekçesinden anlaşılmakla süre verilmeksizin davasının reddi gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, alacağa yönelik ticari dava niteliğindeki dava yönünden dava tarihine göre dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu gerekçesiyle, dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekili Av. … istinafında, davacı tarafça 04.10.2022 tarihli dava dilekçesinde harca esas değer her bir davalı için her birinden ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00 TL olarak belirtildiğini, dolayısıyla işbu dosyada hüküm verilip dava reddedildiğinden her bir davalı için her birinden ayrı ayrı olmak üzere talep edildiğinden, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece lehlerine toplam 4.600,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin hesaplanarak belirlenmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda, yüklenici dışındaki arsa sahipleri ile yüklenici sıfatıyla davacı ve davalı … Turizm şirketi arasında 15.07.2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Davacı sözleşme ile %50 yüklenici hissesi bulunmasına rağmen kendisine bilgi verilmeden arsa sahipleri tarafından sözleşmeye konu arsa hisselerinin diğer yüklenici şirkete devredildiğinden bahisle, uğradıkları müspet ve menfi zararları için her bir davalıdan ayrı ayrı olarak 10.000,00 olmak üzere toplam 160.000,00 TL olarak talep etmiş; mahkemece, dava açmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; bu husus taraflarca istinaf konusu edilmemiştir. Bir kısım davalılar vekili Av…., davacı tarafça her bir davalı yönünden ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00-TL’nin tahsili talep edildiğinden, davanın reddedilmiş olması nedeniyle müvekkilleri lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece toplam 4.600,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, zorunlu arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle usul yönünden reddedilmiş olup, arabuluculuğa başvurma işleminin tek işlem niteliğinde olması ve tek sebepten kaynaklanması nedeniyle, mahkemece davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesi gereğince tek maktu vekalet ücreti takdir edilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2023 tarih ve 2022/747 Esas, 2023/98 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalılarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 19/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.