Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/498 E. 2023/497 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/498
KARAR NO: 2023/497
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2022
NUMARASI: 2019/762 Esas, 2022/706 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mah., … Ada, … Parseldeki duvar işlerinin yapılması sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 4.2. maddesinde sözleşmeye Barter Hükmü konulduğunu ve bu hüküm gereğince; sözleşme konusu inşaat konusu işlerin yüklenici müvekkili firmaca yapılması, bu işler karşılığında iş sahibi davalının sahibi olduğu “Mersin ili, Silifke ilçesi, … Mah. … Bul. … Cad. … ” adresinde kain … Blok, … Kat, Doğu cepheli 3+1 dairenin 180.000,00 TL bedel mukabilinde müvekkiline verileceğinin, tapu devrinin kesin hakedişler yapıldıktan sonra yapılacağının taraflarca kararlaştırıldığını, müvekkili yüklenici firmanın bu sözleşmelerden kaynaklı tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, daire bedelinin, sözleşmede kararlaştırıldığı gibi davalı tarafça müvekkilinin hakedişlerinden kesildiğini ve 21/03/2019 tarihinde kesin hakediş yapıldığını, davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılan daire bedelinin müvekkilinin hakedişlerinden kesmiş olmasına rağmen bugüne kadar bahsi geçen taşınmazın devrini tapuda müvekkili adına tescil ettirilmediğini, bu sebeple de sözleşme konusu dairenin tapu devri ediminin yerine getirilmesi için Beyoğlu … Noterliği’nin 27/09/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya ihtarname çekildiğini, ancak davalı yanca ihtarnameye bir cevap vermediği gibi tapu devri edimininin de yerinen getirilmediğini ileri sürerek dava konusu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mah., … Ada, … Parseldeki Duvar İşlerinin Yapılması Sözleşmesinin Barter hükmü gereğince tapuda müvekkili firma adına devri yapılmayan ve sözleşme kapsamında müvekkilinin hakedişlerinden kesilen daire bedelinin, (devri vaadedilen taşınmazın bedelinden az olmamak kaydıyla ve diğer ekonomik sebeplerin de dikkate alınarak sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi gereken tutarın bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesine müteakip arttırılmak üzere) şimdilik 180.000,00 TL’nin kesin hakediş (9 nolu ve son hakediş) tarihi olan 21/03/2019 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından aynı sözleşmeye ve aynı alacak iddiasına dayanılarak ikame edilmiş olan itirazın iptali davası bulunduğundan, eldeki davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının, yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 4.2. Ödemeler başlıklı maddesine dayanarak, müvekkili şirkete karşı alacak iddiasında bulunduğunu, iddia ettiği alacağını tahsil edebilmek için, müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, müvekkili şirket tarafından da davacı şirkete herhangi bir borç bulunmadığından dolayı, süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından bu icra dosyasındaki alacak iddiası nedeniyle, müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası ikame edildiğini, davanın halihazırda derdest olduğunu, bu nedenle eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, kaldı ki müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından dolayı da davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davaya dayanak sözleşmenin ödemeler başlıklı 4.2. Maddesinde; aylık ara hakedişlerin düzenleneceği, sunulan hakedişlerin 10 gün içinde iş sahibi tarafından onaylanmasından sonra yüklenicinin faturasını düzenleyeceği ve onay tarihinden itibaren iş sahibi sahibi olduğu dairenin KDV dahil 180.000,00 TL bedelle davacı şirketin satın alındığı ve karşılığında İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mah., … Ada, … Parselde bulunan arsa üzerinde geliştirilecek inşaat işinde malzeme ve imalat dahil olarak duvar işi imalatı yapılacağı, imalat tutarlarının hakediş hesaplanmalarında sözleşmede anlaşılmış olan birim fiyatlar kullanılacağı, hakediş tutarlarının ödemesinin gerekli kesintiler yapıldıktan sonra gerçekleştirilecceği, iş sahibi tarafından satılan daire bedeli olan 180.000,00 TL (KDV dahil) yüklenicinin aylık hakedişlerinden %30 kesinti yapılarak alacağına karşılık mahsup edileceği, daire bedelinin tamamı mahsup edilip, duvar işi imalatı tamamlanıp kesin hesap görülüp, kesin kabul yapıldıktan sonra daire tapusunun tapu masrafları ve resmi tüm masraflar yükleniciye ait olmak üzere devir olacağının kararlaştırıldığı, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasının davacısının … Tic. Ltd. Şti., davalının ise … Tic. A.Ş. olduğu, davanın taraflar arasındaki İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, … Mah., … ada, … parseldeki duvar işlerinin yapılması sözleşmesi ile İstanbul ili, Maltepe İlçesi, … Mah., … Ağustos Cad., … ada, … parseldeki duvar işlerinin yapılması sözleşmesinden doğan cari hesap bakiye borcunun davalıdan tahsili istemiyle açılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davanın 08/11/2019 tarihinde açıldığı, mahkemece 03/02/2022 tarih, 2022/87 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verildiği, eldeki davada ise Maltepe’de yer alan taşınmazın duvar işlerinin yapılmasına ilişkin sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan barter hükmü gereği taşınmazın tapuda davacı adına tescili yapılmadığı gerekçesiyle davacının hakedişlerinden yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesi isteminin konu edildiği, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konu uyuşmazlıkta ise; taraflar arasındaki Kadıköy ve Maltepe İlçelerindeki taşınmazlarda duvar işlerinden doğan cari hesap alacağının konu edildiği, uzlaşma tutağında taraflarca iki sözleşme nedeniyle davacının toplam alacağının 364.196,27 TL olarak tespit edilip, davacının kamuya borçları ve barter hükmü de dikkate alınarak davacı alacağının 81.196,27 TL olarak belirlendiği, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi dava dosyasında eldeki davaya konu uyuşmazlıktan doğan cari hesap alacağının tahsili isteminin konu edildiği ve mahkemenin gerekçeli kararından uzlaşma tutanağında taraflarca belirlenen toplam alacak yönünden değerlendirme yapılarak sonuç hükmü kurulduğu, bu halde İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının davanın açılış tarihi de dikkate alındığında eldeki davaya derdest bulunduğu gerekçesiyle, davanın derdestlik sebebi ile 6100 Sayılı HMK m.114/1-ı ve m.115 uyarınca usûlden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkili tarafından davalıya eldeki dava açılmadan evvel gönderilen Beyoğlu … Noterliği’nin 27/09/2019 tarih, … yevmiye nolu ihtarname ile, sözleşme gereği davalı tarafın cari hesabında müvekkiline ödenmesi gereken 191.134,80 TL alacağın ödenmesi ile müvekkilinin çalışmaları sırasında sözleşmedeki barter hükmü gereğince 180.000,00 TL kesinti yapılmış olmasına rağmen teslim edilmeyen dairenin tesliminin istendiğini, bu sebeple de barter kesintisinin icra takibine konu edilmediğini, mahkemece gerekçeli kararda bu ihtarnameden bahsedilmediğini, taraflarınca anılan ihtarnamenin dayanak gösterilmesi suretiyle cari hesapta ödenmesi gereken 191.134,80 TL’nin tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, hem iş bu icra takibine yapılan itirazın iptali hem de barter kesintisi karşılığında verilmesi gereken taşınmaza ilişkin ara buluculuk görüşmesi yapıldığını, akabinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde itirazın iptali davasında da barter hükmüne ilişkin hakların saklı tutulduğu da belirtilerek cari hesapta ödenmesi gereken tutarın tahsilinin istendiğini, eldeki davanın ise barter kesintisi ile teslim edilmeyen taşınmaza ilişkin taleplere ilişkin olduğunu, her iki dava konusu taleplerin dava açılmadan birbirinden ayrıştırıldığını, bu hususun tüm yargılama aşamalarında belirtildiğini, uyuşmazlık konusunun para alacağı olduğu da düşünüldüğünde taleplerin bölünerek istenmesinin hukuken mümkün olduğunu, derdest dava bulunmadığını, nitekim taraflarca yapılan uzlaşma tutanağında her iki dava değerini karşılar meblağda müvekkilinin hakedişi olduğunun taraflarca tespit edildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında davalının İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mah., … Ada, … Parselinde duvar örme, hatıl ve lento işlerinin davacı yüklenici yanca yapılması konulu sözleşme akdedilmiştir. Sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 4.2. Maddesinde, iş bedeli olarak davacı yükleniciye davalı iş sahibine ait “Mersin İli, Silifke İlçesi, … Mah., … Bul. … Cad. … Atakent ” adresindeki binadaki … Blok, … Kat, Doğu cepheli 3+1 dairenin 180.000,00 TL bedel mukabilinde davacıya verileceği, tapu devrinin kesin hakedişler yapıldıktan sonra yapılacağı kabul ve taahhüt edilmiş, 6 nolu bentte “…Ödemeler; imalat sonrası yüklenicinin düzenleyeceği aylık hakediş işveren tarafından onaylandıktan ve ilgili kesintiler yapıldıktan sonra ödenecek tutarı 15 gün içinde 60-90 günlük vadeli çek ile yükleniciye ödeyecektir.” şeklinde kararlaştırılmıştır. Yargılama sırasında davalı tarafça inceleme konusu bu dosyadaki dava konusunun aynı taraflar arasında görülen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasındaki dava konusu ile aynı olduğu ve derdestlik sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği ileri sürülmüş, mahkemece bu doğrultuda davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı yanın istinaf itirazları kapsamında yanlar arasındaki uyuşmazlık; aynı sözleşme gereğince barter usulü davacıya verilmesi kararlaştırılan daire bedelinin tahsili için davacı yanca davalı hakkında açılan eldeki dava ile cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan ve dairemizde istinaf incelemesi için sıra bekleyen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyası arasında derdestlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/ı maddesi “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması hususunu dava şartı olarak belirtmiştir. Eldeki dava açısından derdest kabul edilebilmesi için öncelikle eldeki davadan daha önce açılmış bir davanın olması ve bu davanın da eldeki dava ile konusu, tarafları ve sebebinin aynı olması gerekir. Aynı kanunun 115. maddesi uyarınca dava şartlarının olup olmadığı mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılır. Her iki davanın aynı sayılması için gerekli şartlar bakımından maddi anlamda kesin hüküm ile derdestlik arasında hiç bir fark yoktur. O sebeple bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varılırsa 6100 sayılı Kanun’un 114/ı. ve 115/2. maddesine göre ise davanın usulden reddine karar verilmelidir. Bu kapsamda yapılan incelemede; eldeki davada dava dilekçesinde, davacı vekilince taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince müvekkilinin davalıdan cari hesap alacağı olarak işlemiş faiz ve icra masrafları hariç 191.134,80 TL para borcu bulunduğu, ayrıca sözleşmede müvekkiline gayrimenkul satış vaadinde bulunulduğu, davalı tarafça ne cari hesap borcunun ne de sözleşmede müvekkiline satışı kararlaştırılan ve 21/03/2019 tarihli kesin hakediş-9 nolu ve son hakediş raporunda daire bedeli barter kesintisi olarak müvekkilinin hakedişlerinden davalı tarafça 180.000,00 TL kesintisi yapılan dairenin müvekkili adına tapuda tescil ettirilmediğini ileri sürerek barter teminatının iadesinin talep edildiği görülmektedir. Derdestlik itirazına konu ve Dairemizde istinaf incelemesi için sıra bekleyen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkemece 03/02/2022 tarih ve 2022/87 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabul;kısmen reddine, İİK’nın 67/I. maddesi gereğince davalı-borçlunun İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 191.134,80 TL asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan % 19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin (510,57 TL-işlemiş faiz) talebin/davanın reddine, davacının,2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II. maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verildiği, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu 18/04/2023 tarih, 2023/2551 Esas, 2023/496 Karar sayılı karar ile, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasına davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde, sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 4.2. maddesine dayanarak 191.134,80 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığı, davalı yanın itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı yanca itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı, dava dilekçesinde, davacı yüklenici yanca bartera konu taşınmaz bedeline ilişkin dava haklarının saklı tutulduğunun tespit edildiği, derdestlik nedeniyle reddedilen İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/762 Esas sayılı dosyasına ait dava dilekçesinde ise, davacı vekilince taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince müvekkilinin davalıdan cari hesap alacağı olarak işlemiş faiz ve icra masrafları hariç 191.134,80 TL para borcu bulunduğu, ayrıca sözleşmede müvekkiline gayrimenkul satış vaadinde bulunulduğu, davalı tarafça ne cari hesap borcunun ne de sözleşmede müvekkiline satışı kararlaştırılan ve 21/03/2019 tarihli kesin hakediş-9 nolu ve son hakediş raporunda daire bedeli barter kesintisi olarak müvekkilinin hakedişlerinden davalı tarafça 180.000,00 TL kesintisi yapılan dairenin müvekkili adına tapuda tescil ettirilmediğini ileri sürerek barter teminatının iadesinini talep edildiği, her iki davanın tarafları ve dayanak sözleşme aynı olmakla birlikte davaların konusunun farklılık gösterdiği, bu itibarla mahkemece iki davanın konusunun aynı olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak anılan davanın konusu ile eldeki davanın konusu farklı olsa da, taraflarının ve dayanak sözleşmenin aynı olup, iki dava arasında bağlantı bulunduğu, bir dosyadan verilecek kararın diğer dosyayı da etkileyeceğinin açık olduğu gözetilerek HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesinin ve her iki dosyanın birlikte görülmesi gerektiğinin düşünülmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılmıştır. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyasına davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde, sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 4.2. maddesine dayanarak 191.134,80 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığı, davalı yanın itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı yanca itirazın iptali istemiyle İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, incelenen itirazın iptali dava dilekçesinde, davacı yüklenici yanca bahsi geçen taşınmaza ilişkin dava haklarının saklı tutulduğu görülmüştür. Dairemizin yukarıda açıklanan kaldırma kararında da belirtildiği üzere; her iki davanın tarafları ve dayanak sözleşme aynı olmakla birlikte davaların konusu farklılık göstermektedir. Bu itibarla mahkemece iki davanın konusunun aynı olduğu gerekçesiyle eldeki davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/762 Esas sayılı dosyasından verilecek kararın eldeki davanın sonucunu etkileyeceği de açıktır. O halde yapılan bu açıklamalar ışığında, mahkemece bu dava ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/641 Esas sayılı dava arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu ve bir dosyadan verilecek kararın diğer dosyayı da etkileyeceğinin açık olduğu gözetilerek HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesinin ve her iki dosyanın birlikte görülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2022 tarih, 2019/762 Esas, 2022/706 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.