Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/420 E. 2023/298 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/420
KARAR NO: 2023/298
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2022
NUMARASI: 2020/767 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket … şirketi arasında ve diğer davalı … İnşaat arasında sözleşme imzalandığını, davacı şirketin edimlerini tamamlayarak bitirdiğini, iş bedeli olarak 726.385,93 TL fatura düzenlendiğini, bu bedelin … inşaat şirketi adına … tarafından imzalanmak suretiyle kesinleştiğini, hakediş bedelinin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle; hakediş bedellerin tahsili ile davacı şirket başka iş yapamaması sebebiyle maddi ve manevi tazminat ile peşin sermaye değerinden uğrayacağı zararların tahsili olduğunu, davacı şirketin yaklaşık 1.000.000,00 TL zararı olduğunu ve bu durum bilirkişi incelemesi ile belirleneceğini, dosyaya sunulan yasal somut deliller ile davalıların ihtimal dahilinde suiniyetli tapu ve araç satış ile devir sözleşmelerinin engel olunması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek, İstanbul ili Şile ilçesi … köyü parsel no …2’de davalı adına kayıtlı tapu üzerine ve araçlarının satış yolu ile el değiştirilmesinin engel olunmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacı şirketin uğramış olduğu zararlara istinaden bilirkişi incelemesi ile faizlerin ve peşin sermaye değerinde uğranılacak zarar toplamlarının taspiti ve hesabının yapılması ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, davacı tarafın taleplerini ilk olarak İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/14 Esas sayılı dosyasında konu ettiğini, işbu davada görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargılamaya İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1052 Esas sayılı dosyası ile devam edildiğini, yargılama sırasında görevsizlik kararının verilmesinden sonra süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderme talebinin olmadığının anlaşılması üzerine İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/57 Esas, 2020/81 Karar sayılı ilamı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, her ne kadar dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği belirtilmişse de dava fatura alacağına dayalı olup, fatura bedeli 726.385,93 TL olup, bu kapsamda işbu davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın faturayı 01.09.2010 tarihinde düzenlenmesi sebebiyle sözde taleplerin doğduğu tarih Eylül 2010 tarihinden önce olduğunu, iki yıllık süre içerisinde davanın açılması gerektiğini, ancak davacı tarafından süresinde dava açılmadığından davanın zamanaşımına uğradığını, davalının davacının iddia ettiği zararlardan sorumlu tutulabilmesi için haklı bir sebebin olmaması gerektiğini, oysa davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsasını diğer davalı konumunda olan inşaat şirketi sahiplerine devrettiğinden davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini belirterek, davanın usul ve esas yönlerinden reddine karar verilemesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler, protokol, davacı tarafça ibraz edilen ilgililerce mutabık kalınmış cari hesap dökümleri, 21/09/2010 tarihli protokolde kararlaştırılan 726.385,93 TL ile ilgili bedel, protokolün ve sözleşmelerin her bir davalı yönünden ilgisinin olup olmaması, tespit raporu örneği, tapu kayıtları, ticaret sicil kayıtları, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat ile ilgili sözleşmenin feshedilmiş olması, İİK. Madde 257 düzenlemesi, dayanılan belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalılardan … Şti. ile … İnşaat-… hakkında ve 726.385,93 TL yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile bu davalılar yönünden %5 teminata bağlı olarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne; diğer davalılar yönünden ise mevcut kapsam ve aşama ile yakın ispat kurallarına bağlı olarak şartları gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, dava konusu olan … taş duvarları yapım işi davacı şirket tarafından tamamlandığını, davacıya ödeme yapılmadığını, … İth. İhrc. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalılar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı şirket; … taş duvarlarının tamamının yapılması ve çevre düzenlemelerinin, yollarının ve diğer taahhüt edilen imalatların tamamının eksiksiz olarak tamamlanması ve yapılmasını üstlendiğini, davacı üzerine düşen tüm yükümlülükleri zamanında ve sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini, davacı ile davalılardan … Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğer davalı … İnşaat … ile imzalanan sözleşmede davacının … taş duvarlarının yapılması karşılığında 726.385,93 TL alacağına mahsuben Şile … Mevkii … parsel … paftada bulunan …-…-… nolu bağımsız bölümün mülkiyetini toplamda 350.000,00 tl bedelle davacıya devrinin yapılacağı konusunda anlaşma yapıldığını, ancak devir yapılmadığı gibi alacağı olan 726.385,93 TL’nin de ödenmediğini, … ve … …’nın arsa sahipleri olduğunu, dolayısıyla taş duvarlarının yapılması sebebiyle sebepsiz zenginleştiklerini, arsanın değerinin arttığını, bu sebeple davalılardan … ve …’ın taşınmazlarına ihtiyati haciz konulmasının gerekli olduğunu, davacı tarafından tüm sorumlulukların yerine getirilmiş olmasına rağmen haksız olarak sözleşmesinin feshedildiğini, hemen ardından kötüniyetli olarak sözleşme konusu taşınmazın başka şahıslara devredildiğini, davalı … ve … arsalarının üzerine yapılan yapı nedeniyle arsalarının değerinin oldukça arttığını ve sebepsiz zenginleştiklerini, ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için aranan koşulların talepte bulunan davacı tarafından sağlandığını belirterek davalılar … ve …’a yönelik verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılması ile ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı şirketler iş sahibi, davalı … ve … ise iş yapılan arsanın sahibidir. Somut olayda, davayı yüklenici ile davalılar … şirketi ve diğer davalı … inşaat arasında … villalarının taş duvarlarının yapılması ve çevre düzenlemelerinin eksiksiz olarak yapılması ve yollarının yapılması konusunda sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı sözleşme gereğince edimlerini tamamlamasına rağmen iş bedelini alamaması sebebiyle, iş sebebiyle uğramış olduğu zararların tespiti ile tazminini ve dava konusu itibariyle davalılar yönünden gayrimenkulleri ile araçları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş; mahkemece davalı şirketler yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, işin yapıldığı arsa sahibi … ve … hakkında ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı ile arsa sahipleri … ve … arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Yapılacak iş için davalı şirketler ile sözleşme düzenlenmiştir. Davalı arsa sahipleri yönünden yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi bu aşamada dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2022 tarih ve 2020/767 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,2‬0 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 20/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.