Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/269 E. 2023/252 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/269
KARAR NO: 2023/252
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2022
NUMARASI: 2022/66 D.İş, 2022/68 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, taraflar arasında Milletlerarası Ticaret Odası tahkim kuralları çerçevesinde … numaralı dosya üzerinden bir tahkim yargılaması yürütüldüğünü, hakem heyeti tarafından 23/08/2018 tarihli tahkim kararının tesis edildiğini belirterek, kararın tenfizi için İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1157 Esas 2021/997 Karar sayılı 30/12/2021 tarihli hakem kararı ile kabul edilen 22.881.837 Euro, 1.020.213 ABD Doları ve 1.500.000 CHF ile 4.097.033,19-TL (16.421,50 TL yargılama gideri, 2.524.024,90 TL harç ve 1.556.586,79 TL yasal vekalet ücreti) üzerinden ihtiyati hacize karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, 25/02/2022 tarih ve 2022/66 Değişik iş esas, 2022/68 karar sayılı kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, hakem kararı ile kabul edilen 22.881.837 Euro ve 1.020.213 ABD Doları ve 1.500.000 CHF ile Mahkeme tenfiz kararına konu 4.097.033,19-TL (16.421,50-TL yargılama gideri, 2.524.024,90-TL harç ve 1.556.586,79-TL yasal vekalet ücreti) olmak üzere toplam 395.509.253,01-TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 59.326.387,95-TL Teminat karşılığında İİK’nın 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İcra İflas Kanununun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirket vekili sunduğu 28.02.2022 tarihli dilekçe ile, ihtiyati haciz kararına dayanak İİK 264 maddesi uyarınca dava açılmadığı gibi herhangi bir takip talebinde bulunulmadığını, İİK 266. maddesi uyarınca borçlunun, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut mutaber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını isteyebileceğini, takibe başladıktan sonra yetkinin icra mahkemesine geçeceğini, henüz icra takibine başlanmadığını ve icra dosyası oluşturulmadığını belirterek, tüm hakları saklı kalmak suretiyle teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 01.03.2022 tarihli ara kararı ile, karşı taraf vekilinin talebinin kabulü ile Mahkemece verilen 25.02.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının karşı taraf … Fabrikaları A.Ş tarafından sunulan …bank bankasına ait 28.02.2022 tarihli süresiz ve kesin 400.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararına karşı borçlu vekilince sunulan itiraz dilekçesinde, herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin tesis edilen ihtiyati haciz kararının borçlu şirketin hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, alacak davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz talebinde görevli mahkemenin davanın görüldüğü mahkeme olduğunu, ihtiyati haciz talebinin esas davanın görüldüğü dosya üzerinden yapılması gerektiğini, yeni bir değişik iş başvurusu yapılarak ihtiyati haciz kararı alınmasının mümkün olmadığını, tenfiz davasında mahkeme tarafından verilen ve kesinleşmemiş kararın dava konusu alacağın muacceliyetini ortaya koymadığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve sunulan teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, ihtiyati haciz kararında talep eden alacaklının teminat yatırmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK’nın 256. maddesi uyarınca alacağın ilama dayalı olduğunu, ilamın kesinleşmesi gibi bir zorunluluğun aranmadığını, tenfiz kararının kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardan olmadığını, ihtiyati haciz kararının talepte belirtilen yabancı para üzerinden teminatsız olarak verilmesini talep etmiştir.Mahkemece 31/03/2022 tarihli ek karar ile, ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafın ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında verilmesine yönelik itirazının reddine, borçlu tarafın ihtiyati haciz kararına itirazının ve teminat mektubunun iadesine yönelik talebinin reddine, mahkemece verilen 25/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının 01/03/2022 tarihli ek kararla kaldırıldığı anlaşılmakla ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekiline arada geçen sürenin mahsubu ile, toplam 395.509.253,01 TL alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 59.326.387,95 TL teminatı yatırmak üzere 7 günlük süre verilmesine, verilen 7 günlük süre içerisinde teminatın yatırılması halinde ihtiyati haczin borçlu tarafça sunulan …bank’a ait, 28/02/2022 tarihli, süresiz ve kesin 400.000.000 TL bedelli teminat mektubu üzerinden devamına, süresi içerisinde teminatın yatırılmaması halinde teminat mektubunun borçlu tarafa iadesine karar verilmiştir.İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından mahkemece belirlenen 59.326.387,95 TL miktarlı … Bankası A.Ş ait … seri numaralı teminat mektubu 05.04.2022 tarihinde dosyaya sunulmuştur.İhtiyati haciz kararına yönelik tarafların istinaf etmiştir.Dairemiz tarafından yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen 23/06/2022 tarih ve 2022/1567 esas, 2022/1284 karar sayılı karar ile, henüz itiraz aşamasında bulunan ve icra aşamasına geçmemiş olan ihtiyati haciz kararı hakkında borçlunun İİK’nın 266. maddesi kapsamındaki talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu durumda, mahkemece verilen ilk ihtiyati haciz kararı geçerli olup, karşı tarafın itirazı üzerine kesilen ve daha sonra mahkemece verilen yeni süre içerisinde %15 oranındaki teminatın da yatırıldığının anlaşıldığı, İİK’nun 266. maddesinde yer alan; “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatılacağı icra dosyasında tatbik edilmesi halinde teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması isteminin ilgili icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği, mahkemece, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlunun talebi esas alınarak İİK 266 maddesi gereğince teminat alınmak suretiyle verilen 01.03.2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin karar usul yönünden hatalı olduğundan, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına karşı tarafların yapmış oldukları itirazlar değerlendirerek, itiraz sebepleri ve 400.000.000,00 TL teminatın iadesi gerekip gerekmediği hususlarında yerel mahkemece bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemenin 03.10.2022 tarihli ara kararı ile, “Alacaklı ihtiyati haciz isteyenin, mahkemenin 25/02/2022 günlü ihtiyati hacze yönelik teminat ve yabancı para cinsinden karar verilmesi talepleri hakkında, mahkemenin 31/03/2022 günlü kararı ile ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine ilişkin karar hakkında istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla, alacaklının ihtiyati haciz talebine yönelik itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına; borçlu … vekilinin mahkemenin 25/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazların değerlendirilmesinde; İİK. 265 şartları oluşmadığından borçlunun tüm itirazlarının reddine, borçlu vekilinin mahkemenin ihtiyati haciz kararından sonraki henüz karar işleme konulmadan İİK’nın 266 maddesi gereğince ihtiyati haczin teminat üzerine aktarılmasına ilişkin borçlu talebi üzerine, mahkemenin “Talebin kabulü ile mahkemece verilen 25/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının karşı taraf … Fabrikaları A.Ş. tarafından sunulan …bank Bankası’na ait, 28/02/2022 tarihli, süresiz ve kesin 400.000.000 TL bedelli teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına,” ilişkin kararının İstanbul B.A.M 15. Hukuk Dairesince, 2022/1567E. – 1284K. sayılı ve 23/06/2022 günlü kararında, “henüz itiraz aşamasında olan, henüz icra aşamasına geçilmemiş bulunan ihtiyati haciz kararı hakkında borçlunun talebi üzerine ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılmasının hukuk ve yasaya aykırı olduğu ve iş bu kararın hatalı bulunduğu” tespit edildiğinden, hukuken hatalı karara dayanılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı karşısında hukuki geçerliliğini yitiren 01/03/2022 günlü karar gereği mahkemeye borçlu tarafından sunulan 28/02/2022 tarihli … Bankasına ait Esentepe şubesince düzenlenen 28/02/2022 günlü ve … nolu teminat mektubunun karara kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili bankaya iade edilmek üzere borçlu … Fabrikaları A.Ş’ye iadesine karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının kesin ve bağlayıcı nitelikte olan istinaf kararı ve dosya içeriği itibariyle hukuka aykırı olduğunu, özellikle istinaf kararında açıkça her iki tarafın itiraz gerekçeleri incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemenin itirazlar hususunda inceleme yapmadan karar verdiğini, mahkeme kararı ile ihtiyati haciz talep eden olarak teminat yatırılmasına karar verilmesine yönelik verilen kararı tenfiz kararı ilam niteliğinde olması sebebiyle hatalı olduğunu, İİK 259/2 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararının dayandığı ilamın kesinleşmesi gibi bir zorunluluk bulunmadığını, yerel mahkeme kararının yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin olmasının İİK’nın 259/2.maddesinin tatbik edilmesine engel olmadığını, kendilerinden yabancılık teminatı talep edilmesi mümkün olmadığını, ihtiyati haciz kararının TL cinsinden verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin 31.10.2022 tarihli ek kararının kaldırılarak teminat alınmasının hatalı olması sebebiyle teminatın iadesine karar verilmesi, ihtiyati haciz kararının yabancı para cinsinden ve teminatsız olarak verilmesini talep etmiştir.Aleyhine İhtiyati haciz kararı verilen vekili katılma yoluyla yapmış olduğu istinafında, mahkemenin yasal süresi içerisinde infazı talep edilmeyen ihtiyati haczin kendiliğinden ortaya kalktığı tespit edilerek ortadan kalkmış ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazlar hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve teminat mektubunun derhal iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde teminat mektubunun mürafaa ara kararı kesinleştikten sonra iadesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararına yönelik yaptıkları itirazların İİK 265 maddesindeki şartları taşımadığı yönündeki gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacak davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz talebi için görevli ve yetkili mahkemenin davanın görüldüğü mahkeme olup, söz konusu ihtiyati haciz talebinin esasın görüldüğü dosya üzerinden talep edilmesi gerektiğini, mahkeme tarafından verilen ve kesinleşmeyen kararın dava konusu alacağın muacceliyetini ortaya koymadığından ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını belirterek, yerel mahkeme ek kararının kaldırılması ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz isteyen yüklenici ile iş sahibi davalı arasında 18.06.2012 tarihli Nitrik asit tesisi dahil, kalsiyum amonyum nitrat ve amonyum nitrat üretimi için tesisin inşası hususunda sözleşme imzalamışlardır. Yüklenici olan ihtiyati haciz talep eden şirket iş bedelini alamadığı iddiası ile taraflar arasındaki sözleşme gereğince uluslararası tahkime başvurmuş, tahkim kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde karar verilmiş, tahkim kurulu tarafından verilen kararın tenfizi için İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonucunda mahkemenin 30.12.2021 tarih ve 2018/1157 esas, 2021/997 karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tahkim kurulu kararının tenfizine karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafça, yerel mahkeme kararı ile tenfizine kararı verilen alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olduğu anlaşılmaktadır.Dosya kapsamına göre, yerel mahkemece 25.02.2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiş, henüz yasal olarak itiraz süresi içerisinde ve mahkemece belirlenen teminatın yatırılması için ve icra takibine başlanması için gereken süreler dolmadan önce, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirket vekili tarafından verilen dilekçe üzerine, mahkemece 01/03/2022 tarihli ek karar ile İİK’nın 266 maddesi kapsamında, 400.000.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkeme tarafından İİK 257 maddesi gereğince ihtiyati haciz talebi kabul edilerek %15 teminat yatırılması halinde ihtiyati hacize karar verilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararına karşı itiraz İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilecektir. İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz sebepleri sınırlı olarak belirtilmiş olup, bunlar haricinde bir nedenle ihtiyati hacze itiraz edilemez.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 266. maddesinde; “Borçlu para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır.Henüz itiraz aşamasında bulunan ve icra aşamasına geçmemiş olan ihtiyati haciz kararı hakkında borçlunun İİK’nın 266. maddesi kapsamındaki talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece verilen ilk ihtiyati haciz kararı geçerli olup, karşı tarafın itirazı üzerine kesilen ve daha sonra mahkemece verilen yeni süre içerisinde %15 oranındaki teminatın da yatırıldığı anlaşılmaktadır.İİK’nun 266. maddesinde yer alan; “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatılacağı icra dosyasında tatbik edilmesi halinde teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması isteminin ilgili icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekecektir. Dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz isteyen tarafça Milletlerarası Ticaret Odası tahkim kuralları çerçevesinde 21942/FS numaralı dosya üzerinden hakem heyetince 23/08/2021 tarihinde verilen kararın tenfizi için İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1157 Esas 2021/997 Karar sayılı 30/12/2021 tarihli kararı ile, hakem kurulunca verilen kararda kabul edilen 22.881.837 Euro, 1.020.213 ABD Doları ve 1.500.000 CHF ile 4.097.033,19-TL’nin tahsiline ilişkin hüküm henüz kesinleşmeden, İİK.’nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfızi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ) kesinleşmeden icra takibine konu edilemezler. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/06/2020 tarih ve 2019/6572 esas, 2020/4518 karar sayılı kararı) Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi için tenfiz kararı verilmesi gerekmektedir. Tenfiz kararı kesinleşmeden Türkiye’de infazı kabil değildir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 16/03/2022 tarih ve 2021/2223 esas, 2022/1422 karar sayılı kararı)Hakem kurulu tarafından verilen kararın icra edilebilmesi için Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ihtiyati haciz işlemi geçici hukuki koruma kararı niteliğinde olup, bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle hakem kararına dayanılarak ihtiyati haciz talep edilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Yabancı bir mahkeme veya hakem kararı ile tespit edilen bir alacak hakkında tedbir niteliğinde bulunan ihtiyati hacze karar verilebilmesi için yabancı hakem kararının tenfizi koşulunun aranmasına da gerek yoktur. Çünkü ihtiyati haciz kararı ile sadece borçlunun mal ve haklarına geçici olarak el konulmaktadır (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 14/04/2014 tarih ve 2014/3906 esas, 2014/4941 karar sayılı kararı). Tenfiz kararı kesinleşmeden infaz edilemez ise de, bu karara dayanılarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. İhtiyati haczi tamamlayan merasimin gerçekeşip gerçekleşmediği sonraki bir aşamaya ilişkindir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 23/03/2015 tarih ve 2015/1656 esas, 2015/4049 karar sayılı kararı) Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mahkemece henüz kesinleşmemiş tenfiz kararına istinaden ihtiyati haciz edilmiş olduğu gözetilerek teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde olmuş ise de, talep eden tarafça ihtiyati haczin talep dilekçesinde belirtilen para cinsleri gözetilerek, hakem kararı ile kabul edilen 22.881.837 Euro ve 1.020.213 ABD Doları ve 1.500.000 CHF ile yerel mahkeme tenfiz kararına konu 4.097.033,19-TL (16.421,50-TL yargılama gideri, 2.524.024,90-TL harç ve 1.556.586,79-TL yasal vekalet ücreti) üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, yabancı paraların Türk Lirasına çevrilerek ihtiyati hacize karar verilmesi doğru olmamıştır. Şu halde ihtiyati haciz isteyen vekilinin itirazının bu yönüyle kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun reddine, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2022 tarih, 2022/66 D.iş, 2022/68 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.