Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/247 E. 2023/290 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/247
KARAR NO: 2023/290
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2021
NUMARASI: 2020/53 Esas, 2021/573 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı yüklenici ile davalı iş sahibi şirketin İstanbul genelinde bulunan … okulları Ataşehir ve Maltepe ile Ataşehir kampüsünde tüm derslikler ve dersliklerin bulunduğu koridorları ve yemekhane pvc zemin imalatlarının yapılması konusunda anlaştıklarını, okul geneline dilatasyon profili uygulaması, atölye katı selfleving cilalı şap ve süpürgelik uygulaması, spor solunu özel spor malzemesi uygulaması ile spor salonu duvarlarına koruma amaçlı duvar, Maltepe kampüsüne tanıtım katına cilalı şap dilatasyon profilleri ve spürgelik imalatı ve muhtelif inşaat işleri yaptıklarını, davalı tarafa yapılan işlerin bedellerine ilişkin fatura düzenlediklerini, ancak 20.02.2018 tarih … seri nolu faturadan kalan 32.579,09 TL bedel, 25.09.2018 tarih … seri nolu faturadan kalan 46.226,11 TL bedel, 29.03.2019 tarih … seri nolu 6.591,48 TL fatura bedeli, 05.09.2019 tarih … seri nolu 13.037,11 TL fatura bedelinin davalı tarafından itiraz edilmeden kabul edilmesine rağmen faturalardan kaynaklanan alacakların ödenmediğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takip dosyası ile icra takibine başladıklarını, ancak davalı tarafın takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, 03.06.2021 tarihli duruşmaya davacı veya vekilinin mazeretsiz olarak katılmamaları sebebiyle HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça süresi içerinde dava dosyasının yenilenmemesi üzerine 07.09.2021 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nin 150/5 maddesi gereğince 03/09/2021 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacı asılın talebi doğrultusunda duruşmaya katılmadıkları ve dava dosyasının işlemden kaldırıldığını, akabinde de 3 ay yasal süre geçtikten sonra mahkemece açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davanın mahiyeti gereği 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Arabuluculuk dava şartı gereğince dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurduklarını, ancak davalı tarafın herhangi bir mazeret bildirmeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını ve bu nedenle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiğini, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11).maddesi uyarınca “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.”, davalı tarafın geçerli bir mazereti olmadan toplantıya katılmaması ve bu nedenle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi sebebi ile tüm yargılama giderinden davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken mahkemece yargılama giderini davacıya yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Somut uyuşmazlıkta, 03.06.2021 tarihli duruşmaya davacı veya vekilinin mazeretsiz katılmamaları sebebiyle dava dosyasının HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, davacı tarafça 3 aylık yasal süresi içerinde dava dosyası yenilenmemesi üzerine mahkemece 07.09.2021 tarihinde davanın 6100 Sayılı HMK’nin 150/5 maddesi gereğince 03/09/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Davacı tarafın 03.06.2021 tarihli duruşmaya katılmamış olması sebebiyle mahkemenin dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar vermesi ve akabinde 3 aylık yasal sürede davanın yenilenmemesi sebebiyle HMK’nın 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. 6325 sayılı Arabuluculuk Yasası’nın 18-A/11 fıkrasının ilk cümlesi; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” hükmünü düzenlemektedir. Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları, davalı tarafın arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığı ve sürecin bu nedenle sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesine neden olan tarafın davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu olacağı ve bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemiyeceği açıktır. Hal böyle olunca mahkemece yargılama giderinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın HMK 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/09/2021 tarih ve 2020/53 Esas, 2021/573 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın, 6100 Sayılı HMK’nin 150/5 maddesi gereğince 03/09/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.188,84 TL nispi karar ve ilam harcından alınması gereken 179,90 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 1.008,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek haline davacıya İADESİNE, 2-6325 Sayılı Arabuluculuk Yasası’nın 18A/11 fıkrası gereğince davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 200,75 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 380,65‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 3-6325 Sayılı Arabuluculuk Yasası’nın 18A/11 fıkrası gereğince Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 42,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 262,70 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.