Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/189 E. 2023/182 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/189
KARAR NO: 2023/182
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2022
NUMARASI: 2022/638 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan ipotek hakkının geçici tescili talebine ilişkin olup; mahkemece davacı vekilinin davalı … Şirketi adına kayıtlı taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili … San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin ısıtma, soğutma ve klima sistemlerinde hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılara hizmet verdiğini, müvekkilinin faaliyet alanı dahilinde, davalı iş sahibi / taşınmaz maliki … … ve Ticaret A.Ş.’nin İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parseldeki Resim Modern Kağıthane projesi kapsamında inşa edilmekte olan taşınmazların elektrik tesisat işlerini gerçekleştirmeyi yüklenici sıfatıyla taahhüt eden davalı yüklenici … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile arasındaki akdi ilişki uyarınca taşınmazların klima tesisatı işlerini gerçekleştirme hizmeti vermesi hususunda anlaştıklarını müvekkilinin davalı yüklenici şirket ile olan anlaşması gereğince klima tesisatı işlerini iş akışına uygun olarak yerine getirdiğini, ancak davalı yüklenici yanca herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı yüklenici yetkilileriyle ödemeler hususunda yapılan görüşmeler kapsamında iş karşılığında ödenecek tutar üzerinde anlaşılarak ” Ödeme ve Garanti Taahhütnamesi ” imzalandığını, buna göre davalı yüklenici ve yetkilisi tarafından 28.300,00 USD’nin fiili ödeme gününde geçerli USD/TL Efektif Satış Kuruna göre TL karşılığının en geç 25/03/2022 tarihinde ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak vade tarihinde hiçbir ödeme yapılmadığı gibi, taahhütnameye istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine de davalı yüklenici şirket ve yetkilisi tarafından haksız olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkiline gerçekleştirilen işler karşılığında hiçbir ödeme yapılmaması nedeniyle, bu kez müvekkili tarafından davalı yüklenicinin iş sahibi olarak bildirdiği … Holding A.Ş.’ye ve davalı yükleniciye ihtarname gönderilerek gerçekleştirilen klima tesisat işleri karşılığında hak edilen alacağın ödenmesi, söz konusu işin müvekkiline tamamlattırılıp tamamlattırılmayacağı hususundaki belirsizliğin de giderilerek işin akıbeti hakkında bilgi verilmesi, işin müvekkilince tamamlanmasının talep edilmemesi halinde söz konususu işin bitmiş ve teslim edilmiş sayılacağı, klima tesisat işinden doğan alacağın tamamı ve tüm ferileri ile ihtarname tarihine kadar oluşan tüm zararların karşılığının ihtarnamenin tebliğinden itibaren beş (5) gün içinde müvekkiline nakden ve defaten ödenmesi, aksi halde müvekkilinin alacağı karşılığında klima tesisat işleri gerçekleştirilen taşınmazlar üzerinde müvekkilinin faiz, gecikme zammı ve tüm feriler ile munzam zararları dahil olmak üzere tüm alacaklarının teminatı olmak üzere ana para ipoteği niteliğinde 500.00,.00 TL bedelli ve serbest dereceden istifade hakkıyla birlikte birinci derece birinci sıra ipotek hakkı tesis edilmesi, aksi halde Türk Medeni Kanunu’nun 893. maddesi uyarınca kanuni ipotek hakkı tesis ve tescili ile tüm alacaklar ve ferileri ile doğrudan, dolaylı, olumlu, olumsuz ve munzam tüm zararların tahsil ve tazmini için tüm hukuki yollara başvurulacağı hususlarının ihtar edildiğini, anılan ihtarnamenin gerek… Holding A.Ş.’ye gerekse davalı yükleniciye tebliğ edilmesine rağmen her iki şirket tarafından ihtarnameye herhangi bir şekilde cevap verilmediğini, üstelik müvekkilinin davalı yüklenici tarafından iş sahibinin kim olduğu hususunda yanıltıldığını, davalı yüklenici tarafından iş sahibi ve taşınmaz maliki olarak … Holding A.Ş.’nin bildirildiğini ve söz edilen ihtarnamenin de bu şirkete gönderildiğini, ancak müvekkili tarafından tapu kayıtlarında gerçekleştirilen araştırmalar kapsamında inşa edilen taşınmazların malikinin … Holding A.Ş. olmadığı, ancak … Holding A.Ş.’nin %100 pay sahibi olduğu davalı … Gayrimenkul Geliştirme ve Ticaret A.Ş. olduğunun anlaşıldığını, … Holding A.Ş. ile davalı … Gayrimenkul Geliştirme ve Ticaret A.Ş.’nin her yönden organik bağ ile bağlı şirketler olduğunu, müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğundan son çare olarak alt yüklenici sıfatıyla gerçekleştirmiş olduğu iş karşılığında doğan alacaklarının tahsilini teminat altına almak için TMK’nın yapı alacaklılarını koruyan düzenlemeleri kapsamında kanuni ipotek hakkından yararlanmak üzere eldeki davayı ikame etme zorunluluğunun doğduğunu, TMK’nın 893. maddesinin 3. Fıkrasında; yapı alacaklıları olan alt yüklenici ve zanaatkârlar için taşınmazda yarattıkları değer artışına rağmen, alacaklarını elde edememe tehlikesine karşı, yapıya emek vermek veya müvekkili gibi hem emek hem malzeme vermek suretiyle değer katanlara, yapı alacaklarını teminat altına almak için taşınmaz üzerinde tescile bağlı kanuni ipotek hakkı tanındığını, müvekkilinin TMK’nın 893. madde hükmü kapsamında yapı alacaklısı olduğunu, bununla birlikte TMK’nın 895. maddesinde tescilin yapılabilmesinin alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şartına bağlandığını, anılan hükümle malikin borç ikrarında bulunması değil, yapılan iş değerinin malik tarafından kabul edilmesi gerektiğinin izah edildiğini, işin bitimi ya da sonlanması akabinde yapı malikinin yapı alacağını görmezden gelmesi halinde alacağın yapı ipoteği ile teminat altına alınabilmesi için mahkemece belirlenmesi gerekeceğinin düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkilinin davalı yükleniciden alacağını tüm ödeme taahhütlerine rağmen tahsil edememesi ve davalı yüklenicinin müvekkilini zarara uğratmak kastıyla hareket etmesi karşısında müvekkilinin gönderdiği ihtarnameyle klima tesisat işinden doğan alacağın taminatı olmak üzere ipotek hakkı tesis edilmesini de talep ettiğini, ancak müvekkilinin bu talebinin de görmezden gelindiğini, davalılar tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığını, müvekkili üzerinden karşılık olmaksızın, kötü niyetle haksız kazanç sağlanmaya çalışıldığını, halbuki dava dilekçesi ekinde sundukları servis hizmet formlarının müvekkilinin davalı iş sahibine hizmet verdiğini ve bu hizmetlere ait servis hizmet formlarının davalı iş sahibi yetkilileri tarafından imzalanmasının da müvekkilinin hizmetlerinin davalı iş sahibi tarafından kabul edildiğini ortaya koyduğunu, gelinen noktada müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamede belirtilen süre içinde ödeme yapılmaması ve ipotek hakkı tescilinin de sağlanmamış olması nedeniyle davalı yüklenici ile müvekkili arasındaki 17/03/2022 tarihli Ödeme ve Garanti Taahhütnamesi gereğince klima tesisat işleri bedeli olan 28.300,00 USD’nin yapı ipoteği ile teminat altına alınmasının elzem ve zaruri olduğunu, Davalı … Gayrimenkul Şirketi’nin bir gayrimenkul geliştirme şirketi olup ticari faaliyeti kapsamında taşınmaz inşa etmekte ve ettirdiğini, sonrasında inşa edilen taşınmazları üçüncü kişilere satış ve teslim suretiyle devrederek ticari hayatına devam ettiğini, müvekkili tarafından tapu kayıtları üzerinde gerçekleştirilen araştırma neticesinde halen davalı … Gayrimenkul adına kayıtlı taşınmaz olduğu görülmüş olmakla birlikte, birçok taşınmazın satış ve devrinin gerçekleştiğinin de görüldüğünü, aktif ve pasif kayıtlı tapu takyidatları dosyaya celp edildiğindE bu hususun mahkeme tarafından da görüleceğini, gelecekte de davalı … Gayrimenkul adına kayıtlı diğer taşınmazların da satışı ve tesliminin de söz konusu olabileceğini, bu ihtimalde ise müvekkilinin kanuni ipotek hakkının tescil edilebileceği bir yapının kalmamış olacağını ileri sürerek müvekkilinin hakkına kavuşmasını sağlamak, alacağının tahsilini güvence altına almak ve telafisi imkansız katlanılmaz zararlara uğramasının engellenmesi için, davalı … Gayrimenkul Şirketi adına kayıtlı taşınmazlardan değeri 28.300,00 USD’lik alacağı karşılamaya yeterli değere sahip ve üzerinde başkaca takyidat olmayan herhangi bir taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temliki ile sair ayni ve şahsi hak tesisinin eldeki dava sonuçlanıncaya kadar önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davalı … Ticaret A.Ş. adına kayıtlı taşınmazlardan değeri 28.300,00 USD’lik alacağı karşılamaya yeterli değere sahip ve üzerinde başkaca takyidat olmayan herhangi bir taşınmazın tapu kaydı üzerine müvekkili lehine ana para ipoteği niteliğinde 28.300,00 usd bedelli ve serbest dereceden istifade hakkıyla birlikte birinci derece ipotek hakkının geçici tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Gayrimenkul Geliştirme ve Ticaret A.Ş. vekili, müvekkil şirketin, davacı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, iş sahibi sıfatıyla müvekkilinin, yalnızca diğer davalı yüklenici … Ltd. Şti. ile Resim Modern Konutprojesi Elektrik ve Mekanik Sistemleri Sözleşmesi imzaladığını, anılan sözleşme gereği müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirmesine rağmen diğer davalı yüklenici şirketin sözleşme şartlarına riayet etmediğini, müvekkilinin yüklenici şirketten sair masraf ve giderler hariç olmak üzere 1.000.000,00 TL alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketle herhangi bir ticari ve hukuki ilişkisi bulunmadığı gibi, anılan sözleşme gereği (Bkn. Madde 17) taşeronun yaptığı bütün işlerden yüklenicinin sorumlu olduğunu, iş sahibi ile taşeron arasında aksi belirtilmedikçe herhangi bir ilişki de kurulmadığını, dava dilekçesi eklerindeki belgelerin hiçbir yerinde müvekkili şirket yetkili yahut çalışanlarının imzasının da bulunmadığını, davacının … Holding A.Ş.’ye muhatap olarak göndermiş olduğu ihtarnamenin müvekkili şirketle bir ilgisinin ve şirketi bağlayıcılığının bulunmadığını, … Holding A.Ş.’nin, kendi ticari faaliyetleri bulunan farklı bir tüzel kişilik olduğunu, müvekkili şirket taşınmazlarının davayla bir ilgisinin de bulunmadığını, bununla birlikte, şirketin mevcudiyetinin dava konusu alacak iddiasını karşılamaya yetecek durumda olup, yaklaşık ispat kuralının da beyan ve toplanan deliller bakımından gerçekleşmediğini, müvekkili taşınmazları üzerine uygulanacak bir tedbirin, ölçüsüz olacağı ve şirketin faaliyet konusu bakımından ticari hayatını doğrudan etkileyeceği için şirketin mahvına dahi neden olabileceğini savunarak davanın ve davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 27/12/2022 tarihli ara karar ile, talep dilekçesi incelendiğinde; davalı arsa sahibi … Gayrimenkul’ün cevap dilekçesinde yüklenici davalı …’e karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyan ettiği dikkate alındığında ve alacağın ayrı ve bağımsız olduğuna ilişkin davacı açıklamalarının aksine alt yüklenici ile yüklenici arasındaki sözleşmenin ifasının temin altına alınması amacını inşaat ipoteğinin taşımadığı, yaklaşık ispat şartının bu aşamada yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalı iş sahibi / taşınmaz maliki … Gayrimenkul ile müvekkili arasında doğrudan bir sözleşmesel ilişki olmadığı halde dahi alt yüklenici olan müvekkiline ipotek hakkı tanımakla kanunen yükümlü olduğunu, bununla birlikte, davalı iş sahibi tarafından sunulan cevap dilekçesinde; davalı yüklenici …’e olan borçlarını ödemiş olduğu ve sorumluluğu kalmadığı iddia edilmişse de iş sahibi yükleniciye karşı olan borcunu ödemiş olsa bile alt yüklenici veya zanaatkârın ipotek tescil hakkının varlığını koruyacağını, nitekim, TMK’nın 893. maddesinde de açıkça alt yüklenici ifadesinin kullanılmış olmasının, bu düzenlemenin, alt yüklenicilerin emeklerinin ve masraflarının karşılığını alma konusunda tahsilat sorunu yaşamalarını önlemek ve alt yüklenici ve zanaatkarlar için bir güvence sağlamak amacıyla getirildiğinin açık olduğunu, davalı … Gayrimenkul Şirketi’nin cevap dilekçesinde, Resim Modern Kağıthane projesi hakkında herhangi bir bilgi vermekten kaçındığını, klima tesisat işlerinin müvekkili tarafından yapıldığını inkar etmemiş, edemediğini, sadece sorumluluğun davalı … Gayrimenkul’e ait olmadığını iddia etmekle yetindiğini, halbuki TMK’nın yapı alacaklısının kanuni ipotek hakkına dair düzenlemelerinin ortada olup tapuda davalı iş sahibi … Gayrimenkul adına kayıtlı Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde inşa edilen taşınmazların klima tesisat işlerini gerçekleştiren müvekkilinin bu taşınmazlar üzerinde kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebileceğinin açık olduğunu, davalı iş sahibi adına kayıtlı taşınmazların üçüncü şahıslara satış ve devrinin gerçekleşmesi suretiyle mevcut durumda müvekkili aleyhine değişme söz konusu olup, bu değişim nedeniyle hakkın elde edilebilmesi önemli ölçüde zorlaştığından ve ilerleyen süreçte de imkansız hale gelebileceğinden ihtiyati tedbi kararı verilmemesinin müvekkilinin zararının daha da büyümesine ve telafisi imkansız zararlarının doğmasına sebep olacağını belirterek mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ara kararının yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı … Şirketi ise yüklenicidir. Davalılar arasında 01/10/2021 tarihli Resim Modern Konut Projesi Elektrik ve Mekanik Sistemleri Sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşme ile davalı … Mekatronik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yüklenici sıfatıyla davalı arsa sahibi şirkete ait İstanbul İli, Kağıthane İlçesi, … Mh., … Sk., … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilen konut projesinin elektrik ve mekanik sistemlerini yapma işini üstlenmiştir. Akabinde de davalı yüklenici şirket tarafından üstlenilen iş, davacı taşerona devredilmiştir. Yüklenici ipoteği, tescile tâbi kanunî ipoteklerdendir (TMK.m.893/III). Yüklenici ipoteklerinin tescilinde tapu kütüğünün rehin haklarına ait düşünceler kısmında “inşaatçı ipoteği” olduğu belirtilir (TST m.37). Yüklenicinin kanunî ipotek hakları, eser sözleşmesine bağlı olarak çalışmayı veya malzeme vermeyi üstlendiği andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabilir. Tescilinde yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir (TMK. m. 895/I,II). Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, üç ayın sonunda tescil isteme hakkı düşer. Ancak, tescilin yapılması için alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması şarttır (TMK.m.895/III). İşe başlarken genellikle yüklenici alacağının miktarı kesin olarak belli olmaması ve taşınmaz mal sahibince de kabul edilmemesi durumunda Türk Medeni Kanunu’nun 1011. ve Tapu Sicili Tüzüğü’nün 58 ve 59. maddeleri hükümleri gereğince, inşaatçı ipoteğinin tescili ile ilgili geçici şerhin verilmesi istemi, mahkemeye yapılır. Mahkeme, tarafları dinleyerek veya dosya üzerinde inceleme yaparak şerhe konu hakkın varlığının kabul edilebileceği kanısına varırsa; şerh kararı verir ve kararda şerhin etki bakımından süresi ve içeriği belirlenir; gerektiğinde mahkemeye başvurulması için bir süre verilir. Kesin tescil, terkin olunacak şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır (TST m. 58/II). Türk Medeni Kanunu’nun 1022. maddesi gereğince de, aynî haklar tapu sicil kütüğüne tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. Bu yasal sebeplerle, geçici şerh, Türk Medeni Kanunu’nun 896 ve 897. maddelerine göre yüklenicinin, kanunî ipotekten yararlanma bakımından sıra almasını sağlar. Yukarıda özetle açıklanan hukuksal düzenlemelere göre; yüklenici ipoteğinin geçici şerhi de, tescili de, yüklenici ve taşınmaz maliki arasında anlaşma olmadıkça dava yoluyla istenebilir. Taraflar, yüklenici alacağının miktarında ve gösterilebilecek teminatta anlaşamazlar ise, yüklenici ipoteğinin tescili davasının görülmesi ve verilecek kararın kesinleşmesi sürecinin uzaması ihtimâlini gözeterek geçici şerh davasını açabilirler ve bu davada geçici şerhe karar verilmesi sonucu yapılan geçici şerh, yukarıda açıklandığı üzere yüklenici ipoteğinin mahkemece ya da mal sahibince kabulü hallerinde geçici tescil tarihinden itibaren varlık kazanan ipoteğin kesin tescili, terkin olunacak geçici şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır ve sıra almasını sağlar. Geçici şerh davası, diğer koşullar bakımından yüklenici ipoteğinin tescili davası ile aynı koşulları taşımaktadır (Yargıtay (Kapatılan) 15.H.D. 18.02.2008 T. ve 2006/6606 E., 2008/960 K. sayılı karar) İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Yukarıda açıklanan TMK’nın 683. ve devamı maddeleri ile HMK’nın 389. ve devamı maddeleri kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, davalı yüklenici yanca davacı taşeronun alacağının kabul edildiğine yönelik bir beyanda bulunulmamıştır. Bu itibarla mahkemece, olayda HMK’nın 389.maddesinde aranan yaklaşık ispat şartının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2022 tarih ve 2022/638 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.