Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1784 E. 2023/1244 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1784
KARAR NO: 2023/1244
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2023
NUMARASI: 2022/799 Esas, 2023/214 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan TOKİ Somali 200 yataklı hastane inşaatı nedeniyle alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, tüm borçların ödendiğini, adi ortaklığın sonlandırıldığını belirterek, davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ticaret AŞ vekili, sözleşmenin 30. Maddesine göre İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, yetki sözleşmesine aykırı olarak İstanbul Anadolu İcra Dairesinde takip yapıldığını, takibe itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğunu, usulüne uygun bir icra takibi başlatılmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, mahkemenin de yetkili olmadığını, sözleşmenin 30. Maddesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili kılındığını, talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacı şirketin iflas ettiğini ve bir kısım işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, icra dairesinin yetkisine itirazın isabetli olmadığı, davacının iki borçludan birinin yerleşim yerinde takip yaptığı; sözleşmedeki yetki şartının da takibe itiraz dilekçelerinde ileri sürülmemiş olduğu, davalılardan … AŞ’nin süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 30. maddesinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını ileri sürerek mahkemenin yetkisine itirazda bulunduğu, HMK’nın 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenlenmiş olup “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünün getirildiği, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmenin 30. maddesinde de İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığı, her iki tarafın da tacir olduğu ve yetki şartının geçerli olduğu, yetki itirazının süresi içinde HMK’nın 116/1-a maddesine göre ilk itiraz olarak ileri sürüldüğü gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne; mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine, 6100 sayılı HMK.nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin yetkisizliğini kabul ettiklerini, ancak icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın dikkate alınmadığını, sözleşmenin 30. Maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, icra takibinde Çağlayan İcra Dairesinin kesin yetkili olduğunu, buna aykırı olarak İstanbul Anadolu İcra Dairesinde takip yapıldığını, usulüne uygun takip bulunmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taşeron; davalılar ise yüklenicidir. Taraflar arasında dava dışı TOKİ ile davalı adi ortaklık arasında imzalanan … Somali 200 yataklı hastane inşaatı işi kapsamındaki elektrik tesisatı işlerinin davacı tarafından yapılmasına ilişkin 05/10/2012 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmenin 30. Maddesinde, sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek ihtilafların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı hükme bağlanmıştır. Davacı alacaklının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında borçlular … AŞ ve … Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne karşı 159.757,61 USD asıl alacak ve 19.145,73 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 178.903,34 USD üzerinden icra takibi yaptığı anlaşılmaktadır. Davalılardan … AŞ vekili icra takibine itiraz dilekçesinde, borca, ferilerine itiraz etmiş, borcun zamanaşımına uğradığını bildirmiş ve müvekkili şirketin merkezinin Zeytinburnu ilçesi olduğu, icra takibinin Bakırköy İcra Dairelerinde açılması gerektiği ancak yetkisiz olan İstanbul Anadolu İcra Dairesinde açıldığını belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili de icra takibine itiraz dilekçesinde, alacaklının projeden kaynaklı alacaklarının ödendiğini, geçici kabullerin yapıldığını, herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığını beirterek, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19 maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. TMK’nın 19. Maddesine göre gerçek kişilerin yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Aynı Kanunun 51. Maddesine göre tüzel kişilerin yerleşim yeri ise, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 18. Maddesine göre ise, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesine göre, borcun ifa yeri konusunda aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde; parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde; bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir. Para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair TBK’nın 89. maddesindeki kural salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla da kabul edilmektedir. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve 2015/3705 esas, 2015/4747 karar; 24/03/2015 tarih ve 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih ve 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları) Somut olayda, taraflar arasında davalı yüklenicilerin yapımını üstlendiği TOKİ Somali 200 Yataklı Hastane inşaatı işi kapsamındaki elektrik işlerinin davacı tarafından yapılması ilişkin 05/10/2012 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Taraflar arasındaki bu sözleşme niteliğince, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde hükme bağlanan bir eser sözleşmesidir. Eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi veya Kanun’un 10. Maddesinde düzenlenen sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davasını bu iki yer mahkemesinden birinde açabileceği gibi, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması kaydıyla HMK’nın 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesi ile kararlaştırdıkları yerde de açabilir. Davalılardan … AŞ vekili süresinde icra takibine itirazda bulunarak takibin Bakırköy İcra Dairesinde yapılması gerektiğini bildirmiş; yine cevap dilekçesinde de yetkili mahkemenin sözleşmenin 30.maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Taraflar arasındaki dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, her iki taraf da tacirdir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 30. Maddesinde İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmış, bu yetki kuralının aksine davanın başka bir yer mahkemesinde, genel yetkili davalının ikametgahı mahkemesinde ya da ifa yeri mahkemesinde açılabileceğine ilişkin bir düzenleme de yapılmamıştır. Bu durumda, davalı borçlu … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilince icra takibinde ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmadığı; davalı … AŞ vekili tarafından icra takibine itirazında yetki sözleşmesi ileri sürülmeksizin, müvekkilinin ikametgahının Zeytinburnu ilçesi olup bu nedenle yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Dairesi olduğunu belirtmiş ise de, yetki sözleşmesi ileri sürülmediğinden, icra takibinde davalılardan … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin ikametgahı Üsküdar olup, buna göre İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkili olduğundan ve icra takibinin de İstanbul Anadolu … İcra Dairesinde yapıldığı anlaşıldığından, icra takibinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, dava, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ise de davalı … AŞ vekili tarafından sözleşmenin 30. Maddesindeki yetki sözleşmesi gereğince davaya bakmaya İstanbul Merkez (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. HMK’nın 17.maddesi gereğince yetki sözleşmesi taraflar için bağlayıcı olduğundan, taraflarca aynı zamanda başka mahkemelerin yetkili olacağı kararlaştırılmamış ise, dava ancak yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemelerinde açılabilecektir. Şu halde, sözleşmenin 30.maddesindeki yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmaya yetkili olmadığından, mahkemece, yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine, 6100 sayılı HMK.nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi dosya kasamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2023 tarih ve 2022/799 Esas, 2023/214 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.