Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/166 E. 2023/180 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/166
KARAR NO: 2023/180
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2022
NUMARASI: 2022/449 Esas, Derdest
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız feshedildiğinin tespiti, tapu iptal ve tescil ve tazminat taleplerine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin 06/12/2022 tarihli talep dilekçesindeki ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, davalı … Tic. A.Ş şirketin hali hazırda, İstanbul İli,Tuzla İlçesi, … Mahallesi, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, yüklenici rnüvekkili ortaklık ile davalı arsa sahibi şirket arasında 26/03/2018 tarihinde düzenleme şeklinde taşnmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi /arsa payı karşılığı inşaat sözlemesi imzalandığını, tapuya şerh edilen bu sözleşme ile bağlantılı olarak da davalı bankalarla 06/04/2018 tarihinde hasılat payı alacağının temliki sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin edimini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirdiği halde, davalı arsa sahibinin inşaatlara konu … ve … sayılı parselleri sözleşmelerde kayıtlı olduğu şekilde müvekkili ortaklığa teslim etmediğini, … parseli 2019 senesinde (geç) teslim etmiş olması nedeniyle inşaata zamanında başlanamadığını, 2020 senesinde başlayan pandeminin yüklenici müvekkili ortaklık yönüyle mücbir sebep teşkil eden olumsuz etkileri yetmezmiş gibi, davalı bankaların anılan sözleşmelere ve bu çerçevede müvekkilleri ile kendiliğinden oluşmuş bulunan adi ortaklığa aykırı şekilde Türk Ticaret Kanunu’nun “haksız rekabet” hükümlerini de, müvekkillerine karşı ihlal ederek arsa sahibi davalı şirketle sözleşmeler akdettiklerini, davalı arsa sahibi şirketin kendilerine olan ABD Doları cinsinden kredi borçlarını çok düşük kurla TL cinsine çevirdikleri gibi çok düşük faizle yapılandırdıklarını, böylelikle davalı arsa sahibi şirketin, müvekkili ortaklıkla akdettiği sözleşmeye uymamasına sebep olduklarını, davalı bankalarca oluşturulan, bu haksız rekabet durumundan mütevellit olarak davalı arsa sahibi şirketin anılan sözleşmeler kapsamı satışlara (hasılata) ihtiyacı kalmadığını ileri sürerek, müvekkili yüklenici adi ortaklık ile davalı arsa sahibi şirket arasında akdedilen Kartal … Noterliği’nin 26/03/2018 tarihli, … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve /hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi / arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahibi şirket tarafından ihlal edildiğinin ve haksız şekilde feshedildiğinin tespitine, sözleşmeden dönmesinin ve geriye etkili feshinin geçersizliğine, sözleşmenin devam ettiğine; sözleşmenin ve tüm hukuki ilişkilerin ileriye etkili olarak feshine ve tasfiyesine; tasfiyeyi temin için, … parseldeki … nolu bağımsız bölümün tapusunun %46’sının iptaline, davacılar adına tesciline, ipoteklerin de davacılar hissesi üzerinden fekkine; satılamayan 104 adet bağımsız bölümün davacıların sahip olduğu arsa payının %42’sini karşılayacak sayıdaki bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, ipoteklerin de davacılar hissesi üzerinden fekkine; … parselde kat irtifakı kurulu ve Ek-3 sayılı listede belirtilen 336 adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, ipoteklerin de davacılar hissesi üzerinden fekkine, buna ilişkin masrafların tahsiline; inşa edilemeyen ve satılamayan 8065 parsel yönünden şimdilik 100.000,00 TL kâr mahrumiyeti bedelinin tahsiline; arsanın geç teslimi nedeniyle uğranan artan maliyetler, elde edilmesi geciken hasılat, lojistik deponun kiraya verilmesinin engellenmesinden kaynaklanan tutarlar, ekspertiz, noter ve proje masrafları şeklindeki zararlar ile sözleşmeye güvenilerek yapılmış boşa giden masraflar yönünden şimdilik 100.000,00 TL’nin tahsiline; bunların tamamından davalı bankaların da sorumlu ve yükümlü olduklarına karar verilmesini talep ve dava etmiş; ayrıca dava konusu İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi … parseldeki davalı şirket adına olan tüm bağımsız bölümler ile … parsel üzerine üçüncü kişilere temlik, devir, satış ve her türlü borçlandırıcı ve tasarrufi işlemlerin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına; ya da bu taşınmazların tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasına; bankaların ipotekleri ile bunlara dair sözleşmeler üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 23/06/2022 tarihli tensip zaptının (15) nolu ara kararı gereğince 24/06/2022 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 15.000.000,00 TL teminat karşılığında kabulü ile, dava konusu İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlardaki davalı … Mamulleri Tic. A.Ş. adına kayıtlı olan tüm bağımsız bölümler üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Bu ara karara davalılar vekillerince itiraz edilmesi üzerine, mahkemece duruşma açılarak verilen 28/09/2022 tarihli ara kararı ile, davalıların mahkemenin tedbir kararına itirazlarının kısmen kabulü ile; dava konusu İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, dava konusu İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, … parsel üzerindeki tedbirin aynen devamına, her ne kadar davacı yanca teminatın kaldırılması veya azaltılması talep edilmiş ise de, dava konusu taşınmazların muhtemel değeri, davacının haksız çıkması halinde davalıların uğrayacağı zararın tazmini nazara alındığında bu talebin reddine, aynı şekilde her ne kadar davalılarca teminatın arttırılması talep edilmiş ise de, ileride yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde taşınmazların rayiç değeri tespit edilebileceğinden ve teminat hususunda talep üzerine her zaman karar verilebileceğinden teminatın arttırılması yönündeki talebin de reddine karar verilmiştir. Davacı adi ortaklık vekili 29/09/2022 tarihli dilekçesi ile, dava konusu İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mah., … parsel üzerinde konulan tedbirin 28/09/2022 tarihli duruşmada kaldırılması nedeni ile dava konusu taşınmazın her türlü hukuki himayeden yoksun kaldığını belirterek bu taşınmaza “davalıdır” şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece 03/10/2022 tarihli ara karar ile, yargılamanın henüz dilekçeler teatisi aşamasında olduğu, taşınmazın aynının dava konusu olmadığı, taşınmaz üzerine inşa edilmiş bağımsız bölümler bulunmadığı, parselin süresi içinde davacıya teslim edilip edilmediğinin, davacının kar mahrumiyetine uğrayıp uğramadığının, ve dava dilekçesinde bu parsel için talep ettiği diğer alacak taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunun yapılacak yargılama neticesinde belli olacağı gerekçesiyle davacı vekilinin, … parselin kaydı üzerine “davalıdır” şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin … Parsel sayılı taşınmaz kaydına konulan ihtiyâti tedbîrin kaldırılmasına ve teminâtın azaltılmamasına dair 28/09/2022 tarihli ara kararı ile … Parsel sayılı taşınmaz kaydına “davalıdır şerhi” konulmasına yönelik taleplerinin reddine dair 03/10/2022 tarihli ara kararın kaldırılması için davacı adi ortaklık vekili ve davalı banka vekilleri ile davalı arsa sahibi … Tic. A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 16/11/2022 tarih, 2022/2890 Esas, 2022/1937 Karar sayılı kararı ile, davanın, taraflar arasındaki “hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi”nin davalı arsa sahibi şirket tarafından haksız feshedildiğinin tespiti, tapu iptal ve tescil ve alacak talebine ilişkin olduğundan Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 01/07/2022 gün ve 1407 sayılı iş bölümü kararı gereği istinaf incelemesi yapma görevinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı (aidiyet) kararı verilerek dava dosyası ilgili hukuk dairesine gönderilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 15/12/2022 tarih, 2022/3131 Esas, 2022/3244 Karar sayılı kararı ile, sözleşme maddelerinin hep birlikte yorumlanmasından taraflarca akdedilen sözleşmenin müşterek amaç ve müşterek amaç için birlikte çaba unsurunu içermemesi nedeniyle adi ortaklık sözleşmesi olmadığı, diğer bir anlatımla “Ayni Paylaşım Koşulunu İçeren Gelir Paylaşımlı İnşaat Sözleşmesi” olduğu ve buna bağlı olarak uyuşmazlıkta eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşıldığı, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil ve alacak istemine ilişkin olduğu, gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun iş bölümüne ilişkin kararı gereğince istinaf inceleme görevinin 15. veya 53. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı (aidiyet) verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nca 23/12/2022 tarih, 2002//581 M.T., 2022/581 MT. sayılı Kararı ile, Dairemizin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Taraf vekillerinin mahkemenin 28/09/2022 ve 03/10/2022 tarihli ara kararlarına yönelik istinaf başvuruları üzerine Dairemizin 11/01/2023 tarih ve 2023/15 Esas, 2023/20 karar sayılı kararı ile, mahkemece verilen 28/09/2022 tarihli ara karar ile davacı yanca tapu iptali ve tescili talep edilen dava konusu … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın %99 oranında bitirildiği belirtilerek bu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki davalılar vekillerinin talebinin reddine ve parsel ve üzerindeki bağımsız bölümlerin piyasa rayiç değeri dikkate alınarak davacı adi ortaklık vekilinin bu taşınmaz yönünden teminatın azaltılması talebinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olduğu, yine sözleşme maddeleri ve taraf beyanları gözetildiğinde mahkemece 28/09/2022 ve 03/10/2022 tarihli ara kararlar ile, dava dilekçesindeki anlatımlar, davalı tarafın savunmaları ve dosyanın geldiği aşama itibariyle dava konusu … parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması ve aynı taşınmaz kaydına sınırlı sonuçları olsa da tedbir mahiyetinde bulunan “davalıdır” şerhi konulması ve teminat miktarının artırılması talebinin reddine karar verilmesinin de isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin 06/12/2022 tarihli dilekçesi ile; mahkemece safahatta … parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, ancak mevcut tedbirin davalının satılamamış durumdaki bağımsız bölümlerden yararlanmasını bunlardan kira /intifa gelirleri elde etmesini engeller mahiyette olmadığını, bunu fırsat bilen davalının … Blok … nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı 3.000.000 TL bedel ile kiraya verdiğinin öğrenildiğini, arsa sahibinin satılamamış kalan 104 adet bağımsız bölümü de bu şekilde kiraya verebileceği, taraflar arasında TMK’nın 701 ve 702 . Maddeleri gereği el birliği mülkiyeti bulunduğunu belirtmiş, söz konusu … blok … nolu bağımsız bölüm ile dilekçenin 6. Sayfasında belirtilen 104 adet bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tedbiren davalıdan alınarak yediemine tevdii edilmesini, bu şekilde muhafaza edilmesini, yediemine tevdi edilecek bu bağımsız bölümlerde intifa ve kiralama yapılmasına, elde edilecek gelirlerin açılacak bir tevdi mahalli hesabında toplanmasına ve davalı .. Şirketinin … parsel sayılı taşınmazdaki tüm bağımsız bölümler üzerinde tasarrufi ve borçlandırıcı işlem tesis etmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/12/2022 tarihli ara kararı ile, 6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olduğu, davacının … parsel yönünden davadaki neticei talebinin bu parsel üzerindeki tüm bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile hisseleri oranında tesciline ilişkin olduğu, nitekim mahkemece de taşınmazların 3. Kişilere satılması durumunda davacının telafisi güç zararlara uğrama ihtimaline binaen bu parsel yönünden tedbir talebinin kabul edildiği, uyuşmazlık konusu olmayan bir hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, davacının talep dilekçesinde talep ettiği hususun davanın konusunu teşkil etmediği, davacının bu davada haklı çıkması durumunda davalıya karşı ecrimisil veya taşınmazın kira gelirlerinden hissesi oranında bedel tahsili istemlerine dair dava açmasının mümkün olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin tamamlayıcı mahiyetteki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili 02/01/2023 tarihli istinaf dilekçeyle, mahkemece 24/06/2022 tarihli ara karar ile dava konusu … Parsel sayılı taşınmazda, davalı arsa sâhibi şirket adına kayıtlı olan tüm bağımsız bölümler üzerine konulan ihtiyâti tedbirin davalı şirketin kaydî mâlik olduğu tapuları devretmesinin engellendiğini, ancak mevcut tedbirin davalının satılamamış durumdaki bağımsız bölümlerden yararlanmasını ve bunlardan kira /intifa gelirleri elde etmesini engeller mahiyette olmadığını, taraflar arasında TMK’nın 701. ve 702. maddeleri gereği elbirliği mülkiyeti bulunduğunu, bunu fırsat bilen davalının … Blok … nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı 3.000.000,00 TL bedel ile kiraya verdiğinin öğrenildiğini, arsa sahibinin satılamamış kalan 104 adet bağımsız bölümü de bu şekilde kiraya verebileceğini, dava konusu sözleşme’nin ihlâli mâhiyetindeki bu durumlar üzerine; davalı şirketin, lojistik depo yanında, dava konusu diğer 104 bağımsız bölümü de kirâya vererek, haksız gelirler elde edeceğini, müvekkillerinin mevcût zararlarının katlanarak artacağını, yeni davalar ikâme edilmek zorunda kalınacağını, bu nedenle bi sakıncaların ortadan kaldırılması için mevcut ihtiyâti tedbir karârının, değiştirilmesine, “tamamlayıcı mâhiyette” genişletilmesine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, davaya ve ihtiyâti tedbîre konu “lojistik depo” ile “satılmamış kalan” 104 bağımsız bölümün tedbîren yeddiemine tevdii ile, muhafaza altına alınmalarının sağlanması, şayet bunlar, intifâya/ kirâlamaya konu edilecek olurlarsa müvekkillerinin de onaylarının aranması ve bunların kirâsından/ intifâsından elde edilecek gelirlerin bir tevdî mahâllinde toplanmalarının sağlanması, ayrıca ihtiyâti tedbîre konu olan tüm bağımsız bölümler üzerinde, davalıların her türlü tasarrûfi ve borçlandırıcı işlem tesis etmelerinin (bilhassa kirâ/intifâ tesis etmelerinin), tedbiren durdurulmasının gerektiğini, bu yöndeki taleplerinin, ancak mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle red edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü dava dilekçelerindeki taleplerinden birinin de , sözleşmenin ileriye etkili fesih ve tasfiyeyi temin için (çeşitli) tapu iptâli ve tescillerin (ipotekler fek edilerek) sağlanması ve ayrıca lojistik deponun kirâya verilmesinin engellenmesinden kaynaklı olanlar dâhil çeşitli nedenlerle tazmînat ve alacaklara hükmedilmesi olduğunu, ortada, “salt” bir tapu iptâli ve tescil istemi bulunmayıp; asıl meselenin sözleşme olduğunu, ihtiyâti tedbîrin genişletilmesi taleplerinin buna mâtuf olduğunu ve dolayısıyla da; talep edilenin bizatihi davanın konusu olduğunu, mahkemenin “değişen durum ve koşulları” gözeterek, taleplerini kabûl etmesi, mevcût ihtiyâti tedbir karârını, “sakıncayı ortadan kaldıracak/zararı engelleyecek” şekilde ve “tamamlayıcı mâhiyette genişleterek”, “Ek Geçici Hukûki Korumalar”a hükmetmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı adi ortaklık yüklenici, davalı … Mamülleri Tic. A.Ş. ise arsa sahibidir. Davacı şirketler ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin oluşturduğu … Adi Ortaklığı ile davalı arsa sahibi … Mamülleri Tic. A.Ş. arasında 26/03/2018 tarihinde Kartal … Noterliği’nde … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesi/arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Akabinde de bu sözleşmeyle bütünleşik ve tamamlayıcı eki mahiyetinde olarak; davacı yüklenici adi ortaklık ile davalı arsa sahibi şirket ve davalı arsa sahibi şirketten kredi alacakları bulunan diğer davalı bankalar arasında 06/04/2018 tarihinde hâsılat payı alacağının temliki sözleşmesi akdedilmiştir. 26/03/2018 tarihli sözleşme ile davacı adi ortaklık, davalı arsa sahibi şirket adına kayıtlı …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerine 15/08/ 2022 tarihine kadar bir iş merkezi inşaa etme işini üstlenmiştir. Taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince iş anahtar teslimi olarak yapılacaktır. Sözleşmenin 2.1 maddesinde bu durum açıkca belirtilmiştir. Sözleşme uyarınca asıl inşaatın … ve … parselde yapılacağı, … parsel üzerine ise spor ve sosyal alan yapılacağı taraflarca kabul ve taahhüt edilmiştir. Sözleşmenin 7.1. Maddesinde; tüm taşınmazlar üzerine yapılacak inşaat için en geç inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 48 ayda inşaatın anahtar teslim esasına göre tamamlanarak tümüyle hazır hale getirileceği düzenlenmiştir. Davalı arsa sahibi tarafından dosyaya delil olarak sunulan ve davalı arsa sahibi şirket tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1043 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit sonrasında hazırlanan 03/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu … parseldeki … ve … Blok binaların yapı ruhsatının 04/11/2019 tarihinde alındığı, 22/01/2022 keşif tarihi itibariyle bloklardaki tüm kaba inşaatın bitirildiği, inşaatın % 97, mekanik tesisatın % 92 ve elektrik tesisatın % 90 oranında tamamlanmış olduğu; buna mukabil 8065 parseldeki inşaatın ise başlanmamış durumda olduğu, parsele ilişkin yapı ruhsatının 14/08/2018 tarihinde alındığı, sözleşmenin 7. Maddesine göre işin 48 ayda bitirilip teslim edilmesi gerektiği, buna göre; 8065 nolu parseldeki işin bitim süresinin 15/08/2022 tarihi olacağı, … nolu parseldeki yapının onaylı yapı ruhsatında belirlenen 147.621,38 m2 inşaat alanlı yapının anılan tarih itibariyle bitirilmesinin söz konusu olamayacağı, … parseldeki eksik işlerin tamamlanması için gerekli süren tespit tarihi itibariyle 4 aylık bir süreye ihtiyaç olduğu, … parselde yapılamayan binanın yapımına başlanması durumunda inşaatın bitirilmesi için gerekli olan sürenin 24 ay olabileceği, … ve … nolu parsellerin sözleşme gereğince birlikte yapımı ve inşaatının belirlenen sürede tamamlanması hususu dikkate alındığında ve her iki parseldeki toplam inşaat alanları dikkate alındığında bitirilen işin yüzdesinin; %55,65 olarak hesaplandığı, … parselin tapu kaydında “ Spor Genel Müdürlüğü” lehine İmar planında Spor Alanı” olduğu şeklindeki şerhler ile parsele ilişkin herhangi bir yapı ruhsatının da dosyasına ibraz edilmediğinden bu parsele ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı belirtilmiş, akabinde davalı arsa sahibi şirket tarafından yanlar arasında akdedilen Hasılat Paylaşımlı Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin, Kadıköy … Noterliği’nin 01/04/2022 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile geriye etkili olarak feshedildiği bildirilmiştir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda, davacı yüklenici adi ortaklık vekilinin istinaf başvurusuna konu edilen mahkemenin 19/12/2022 tarihli ara kararının incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde yanlar arasında imzalanan ve ihtilaf konusu olmayan 26/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı hâsılat paylaşımı esaslı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahibi … Tic. A.Ş. tarafından haksız feshedildiğinin tespiti, geriye etkili feshin geçersizliği, sözleşmenin devam ettiğinin tespiti, sözleşmenin davacılar tarafından ileriye etkili olarak hükmen feshi, taşınmazın ve sözleşmenin tasfiyesi, banka ipoteklerinin fekki, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan ve satılamayan 104 adet bağımsız bölümlerden davacılar hissesine düşenlerin sözleşmedeki hisseleri oranında tapularının iptali ve davacılar adına tescili, yine … parselde kat irtifakı kurulan 336 adet bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacılar adına tescili, … parsel sayılı taşınmaz yönünden ise söz konusu parselin süresinde teslim edilmemiş olması ve bu nedenle bu parsel üzerine bağımsız bölümler inşa edilememesi nedeni ile uğranan kâr kaybı ile menfi ve müspet zararların ve masrafların tahsili talebinde bulunulduğu görülmektedir. Davacı adi ortaklık vekili istinafa konu ara kararın tesisine neden olan 06/12/2022 tarihli dilekçesinde, mahkemece safahatta … parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin davalının satılamamış durumdaki bağımsız bölümlerden yararlanmasını, bunlardan kira /intifa gelirleri elde etmesini engeller mahiyette olmadığını belirterek TMK’nın 701. ve 702 . Maddeleri gereği el birliği mülkiyetine tabi olan dava konusu B blok 001 nolu lojistik depo ile 104 adet bağımsız bölümün tedbiren davalıdan alınarak yediemine tevdii edilmesini, bu şekilde muhafaza edilmesini, yediemine tevdi edilecek bu bağımsız bölümlerde intifa ve kiralama yapılması halinde elde edilecek gelirlerin açılacak bir tevdi mahalli hesabında toplanmasını ve davalı arsa sahibi şirketin … parsel sayılı taşınmazdaki tüm bağımsız bölümleri üzerinde tasarrufi ve borçlandırıcı işlem tesis etmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Somut olayda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilen sözleşmeye konu taşınmazlar dava konusu olmakla birlikte, ihtiyati tedbirin genişletilmesi mahiyetinde talep edilen, dava konusu … blok … nolu lojistik depo ile 104 adet bağımsız bölümün tedbiren davalıdan alınarak yediemine tevdii edilerek bu şekilde muhafaza edilmesi, yediemine tevdi edilecek bu bağımsız bölümlerde intifa ve kiralama yapılması halinde elde edilecek gelirlerin açılacak bir tevdi mahalli hesabında toplanması ve davalı arsa sahibi şirketin … parsel sayılı taşınmazdaki tüm bağımsız bölümleri üzerinde tasarrufi ve borçlandırıcı işlem tesis etmesinin durdurulması şeklindeki taleplerin dava konusu olmadığı gibi, dava dilekçesindeki anlatımlar, davalı tarafın savunmaları, delil olarak sunulan değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporundaki tespitler ve dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı tarafça talep edilen ihtiyati tedbir bakımından yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece davacı vekilinin 06/12/2022 tarihli dilekçesinde sayılı ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.Açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarih, 2022/449 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacılar tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.