Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1648 E. 2023/1092 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1648
KARAR NO: 2023/1092
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2023
NUMARASI: 2023/479 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı … Limited Şirketi arasında imzalanan Erenköy … Parsel (…) projesi için … Sokak No:… … Ada, … Parsel Erenköy (…) Kadıköy/İstanbul adresindeki işin ifa yerine asansör temin ve tesis sözleşmesi çerçevesinde işin tanımında belirtilen; 1 adet … 1600 KG, 17 duraklı ve 21 kişi kapasiteli, makine dairesiz, 1 adet … 800 KG, 17 duraklı ve 10 kişi kapasiteli, makine dairesiz asansörlerin temin ve tesisi için 78.000,00-USD + KDV bedel ile anlaşılarak 05.01.2022 tarihinde taraflarca sözleşme akdedildiğini, her ne kadar davalı taraf müvekkili tarafından verilen avans teminat mektubunu bozdurmuşsa da 85.000,00 USD avans tutarının müvekkili şirkete ödenmediğini, leasing ilişkisi içersinde … tarafından anlaşma şartları çerçevesinde ödemeler yapıldığını, haksız olarak bozdurulan ve tahsil edilen avans tutarının iadesi gerektiğini, müvekkilinin gecikmediği gibi, mücbir sebebin gerçekleştiğine ilişkin yaptığı bildirimin davalı tarafından kötü niyetle kullanılmaya çalışıldığını, öncelikli edimlerden olan asansör kuyularının inşası ve montaja uygun halde teslimine ilişkin yükümlülüklerin davalı tarafından akit edilen asansör temin ve tesis sözleşmesinde belirtilen şekilde ve sürede tamamlanmadığının tespitine ilişkin olarak İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/95 D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporu çerçevesinde davalının öncelikli edimlerini ifa etmemesine rağmen müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, sözleşme konusu işin ifasına hazır oldularını ve davalı tarafından yapılması gerekli inşai işlerin tamamlanması gerektiği hususlarını karşı yana bildirdikleri halde gerekli eksikliklerin tamamlanmadığını, davalı şirketin temerrüte düştüğünü, sözleşme şartlarını yerine getirmediği için müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin sözleşmenin hiç bir aşamasında temerrüde düşmediğini, davalı tarafın ise hem temerrüt halinde iken hem de müvekkili tarafın işi teslim edip tamamlaması gereken süre dolmadan bu sürenin başlarında sözleşmeden döndüğünü hukuken geçerli olmayacak şekilde beyan edip teminatı nakde çevirerek kendi lehine menfaat elde ettiğini, müvekkili tarafa leasing sözleşmesi gereğince ödemeyi yapan … firması tarafından çekilen ihtarnamede sözleşmenin devam ettiği, davalı yan tarafından gerekli inşai eksikliklerin tamamlanması gerektiğinin ifade edildiği, sözleşmeden dönme iradesinin … Limited Şirketi tarafından kullanılamayacağının bildirildiğini, işin leasing suretiyle temini neticesinde malların asıl sahibi leasing firması olacağından sözleşme konusu işten müvekkiline karşı dönme hakkını kullanmanın davalı şirkete ait olmayıp … firmasına ait olan bir hak olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilline yönelttiği dönme iradesinin yok hükmünde olduğunu belirterek, dava değeri üzerinden gerekli görünen teminat miktarı da yatırılmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulüne, davalı tarafın haksız itirazının iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 05.01.2022 tarihinde, muhatap … A.Ş. ile davalı şirket … Ticaret Ltd. Şti. arasında, asansör yapım-teslim ve kurum sözleşmesi imzalandığını, bu aşamada, taraflar ödeme kolaylığı ve finansal avantajlardan yararlanmak için … A.Ş.’ye başvurarak bu alış verişte “leasing” yöntemini gerçekleştirdiklerini, dolaylı bir yol kullanılarak ve paranın 3. Şahıs vasıtasıyla imalatçıya ödendiğini, araya leasing şirketinin girmesinin maddi gerçeği değiştirmeyeceğini, asansörün yapımını taahhüt edenin davacı olduğunu, bedelini ödeyecek olanın da davalı olduğunu, sözleşme gereği aracı konumunda olan … A.Ş.’ye tüm alacağının ödendiğini, 05.01.2022 tarihli sözleşme ile davalı şirkete asansör imal edip 10 ay içinde çalışır vaziyette kurup, teslim etmeyi taahhüt eden … A.Ş. 12.05.2022 tarihinde davalı şirkete bila tarihli yazısı ile sözleşme konusu asansörleri süresinde teslim edemeyeceğini beyan ettiğini, davalı şirketin sözleşmeye göre üstüne düşen tüm yükümlülükleri, zamanında yerine getirdiğini, … A.Ş.nin, yokluğunda, tebligat yaptırmadan-haber vermeden, İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/95 D.İş- 2022/96 K. sayılı dosyasından yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan, yanlı-eksik-hatalı bilirkişi raporuna da, süresi içinde itiraz ettiğini, davalı şirketin asansörün kurulması için gerekli olan inşaat seviyesini geçtiğini ve gerekli alt yapıyı hazırladığını, o gün itibariyle, inşaatın %60 oranında yapıldığının Kadıköy Belediyesi’nce tespit edildiğini, bu dönemde davacının asansörü zamanında teslim edemeyeceği-kuramayacağı beyanından sonra, davalı müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan taahhütlerini zamanında yerine getirmek için … Ticaret A.Ş. ile görüşmeler yaptığını, bu şirketin asansör için alt yapı hazırsa, sözleşmeye uygun olarak, davacının taahhüdünü aksatmadan asansör yapım işini yapacağını belirttiğini, nitekim bu inşaatta asansör yapım işini üstlenerek ve de zamanında asansörün teslim ve kurulumu gerçekleştirdiğini, davalının yaklaşık 42.770 USD fark olarak ödediğini, bu fazla ödeme dolayısıyla uğranılan zararın davacı … A.Ş.’ne dava açıp, tahsil etme hakkını saklı tuttuklarını, davacının mücbir sebep gerekçesine dayanmaya çalışmasının doğru ve samimi bir gerekçe olmadığını, … A.Ş.’nin kendi beyanları ve tutumu ile davalının yüklenici olarak, 45 daireli apartman inşaatında, toprak sahiplerine karşı ağır mali yükümlülükler altına girmesi, tazminatlar, kira ödemeleri, cezai şartlar, arsa sahiplerine verilen 7 milyon TL tutarındaki banka teminat mektubunun nakde çevrilmesi, sözleşmenin feshi, tehdit ve tehlikesinin gerçekleşmesi, yükümlülüklerini ihlal etmesi durumu ortaya çıktığı için sözleşmeden dönmek zorunda bıraktığını, … A.Ş.’nin, devam eden ısrarlı tutumunun iyi niyetli olmayan, hakkın kötüye kullanımı olduğunu belirterek, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine, davanın reddine, davacının takip konusu alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere haksız ve kötü niyetli takibi dolayısıyla tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 18/07/2023 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talebine dayanak olarak dosya kapsamına bu aşamada sunulan bilgi ve belgelerin yaklaşık ispat için yeterli görülmediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında ilk olarak 05.01.2022 tarihinde … Sokak No:… … Ada, … Parsel Erenköy (…) Kadıköy/İstanbul adresinde asansör temin ve tesisi amacıyla eser sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin akdedildiği tarihten 2 gün sonra dünya genelinde yaşanan küresel konteyner krizi sebebiyle meydana gelen konteyner fiyatlarındaki artış nedeniyle ana sözleşme fiyatına ek fiyat artışı yapılarak sözleşme bedeli revize edildiğini, toplamda 85.000,00 USD+KDV sözleşme bedeli konusunda tarafların anlaşma sağladığını, sonrasında davalı … Şirketi ile … Kiralama Anonim Şirketi arasında Leasing Sözleşmesi akdedildiğini, … firması 15.12.2021 tarihli … proforma nolu fatura karşılığında 2 adet 17 duraklı (800KG ve 1600KG) asansörü 85.850USD karşılığında dolaylı yoldan sattığını ve satılan asansörler … firması tarafından … Ticaret Ltd. Şti.’ne finansal kiralama sözleşmesiyle kiraladığını, müvekkili şirket ile … firması arasında proforma fatura teklifi ve Leasing firmasının asansörleri satın alımını onaylaması neticesinde müvekkiline avans ödemesinin … firması tarafından yapıldığını, … Ticaret Ltd. Şti. tarafından avans bedelinin ödenmediğini, avans teminat mektubunun müvekkiline iade edilmesi gerekirken hukuka aykırı olarak nakde çevrildiğini, davalı taraf; müvekkili …’nin sözleşme konusu asansörleri süresi içerisinde teslim edemeyeceğini beyan etmiş olması ve Türk Borçlar Kanunu 98.maddesi uyarınca talep edilen güvencenin cevapsız kalmış olması iddialarıyla Kadıköy …Noterliği’nin 26 Ağustos 2022 Tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmeden döndüğünü bildirdiğini, ayrıca eser sözleşmesine bağlı olarak verilen teminat mektubunun davalı tarafından bozdurulduğunu, ancak davacıya ödenmediğini, davalı tarafın işbu feshinin haksız feshi olup müvekkilinin her tür türlü zararının karşılanması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6. ve 8.maddesinde belirtilen ve davalı yanın yükümlülüğünde bulunan inşa işlerinin eksiksiz yapılması halinde müvekkilinin sözleşmeye konu ifa etmesi gereken temin, tesis ve devreye alma işine ilişkin sipariş ödemesinin yapıldığı tarihten itibaren 10 ay içerisinde belirtilen teslim süresinin geçerli olacağının belirtildiğini, davalı tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirtilen ve davalı tarafa yüklenen gerekli inşai işlemler ifa edilmeden müvekkili tarafından asansör montaj ve devreye alma işlemlerini ifa edilmesine olanak bulunmadığını, somut olayda ise davalı taraf asansör temin ve tesis sözleşmesi gereğince kendisinin sorumluluğunda olan gerekli inşai işlemleri süresi içerisinde ifa edemediğini, asansör sipariş ödemesinin şirkete yapıldığı tarihten itibaren 10 aylık teslim süresinin gecikmesine sebebiyet verdiğini, İlgili inşai işlemlerin yapılmaması akabinde davalı tarafın haksız ve hukuksuz bir şekilde Türk Borçlar Kanunu’nun 98/2. maddesi gereğince sözleşmeden döndüğünü tarafına ihtar ettiğini, oysaki eser sözleşmesi hükümlerinden de anlaşılacağı üzere temerrüde düşen tarafın üzerine yüklenen gerekli inşai işlemleri ifa etmeyen ve bu sebeple asansör montaj ve devreye alma işlemlerinin ifa edilmesinin olanak bulunmamasına sebebiyet verenin davalı taraf olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden temerrüte düşen tarafın … İnşaat Şirketi olduğunun tespiti için Anadolu 16.Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilip delil tespiti yapılmasının talep edildiğini, mahkemece 2022/95 D.İş sayılı dosyasından 07.07.2022 tarihinde verilen bilirkişi raporu ile davalı tarafın sözleşmede belirtilen inşai yükümlülüklerini 07.07.2022 tarihinde dahi yerine getirmediğinin bilirkişi tarafından raporlandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirememiş olmasının sebebinin davalı tarafın yapması gereken inşai işlemleri yapmamış olması olup temerrüde düşen tarafın davalı olduğunu, haklı fesih şartları oluşmadan sözleşmenin feshedildiğini, davalı tarafın eser sözleşmesinin fesih sebebini dayandırdığı Türk Borçlar Kanunu’nun 98/2 maddesi uyarınca taraflardan birinin sözleşmeden dönebilmesi için bir tarafın borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi, iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması gerekmekte olup bu sebeplerden dolayı diğer tarafın hakkının tehlikeye düşmesi gerektiğini, ancak somut olayda böyle bir durumun gerçekleşmediğini, tüm dünyayı etkileyen coronavirüs salgını sebebiyle müvekkilinin asansör temin ve tesis sözleşmesinin mücbir sebepler alt başlıklı maddesinden doğan süre uzatım hakkını kullanmış olup sözleşme konusu edimi hiçbir zaman ifa edemeyeceğine dair herhangi bir bildirimde bulunmadığını, salgın sürecinde müvekkilinin ticari hayatını sürdürdüğünü, hakkında açılan herhangi bir iflas kararının söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz kapsam ve şartları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunumuzun 257 ve devamı maddelerinde tanımlandığını, İcra ve İflas Kanunu 257.maddeinde ihtiyati haczin şartlarının belirtildiğini, somut olayda bu şartların gerçekleşmiş olduğunu, müvekkili … Sanayi ve Anonim Şirketi’nin Eser Sözleşmesinden doğan alacağının para alacağı olduğunu, bu alacağın rehinle teminat altına alınmadığını ve vadesi gelmiş bir alacak olduğunu, borçlu … Ticaret Ltd. Şti. ise temerrüde düşen borçlu konumunda olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava değeri üzerinden gerekli görünen teminat miktarı da yatırılmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. İİK’nın 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun 258. Maddesinde de; ihtiyati haciz talep eden tarafın, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ve yasal delillerle ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık asansör yapımına ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamına göre, dava konusu alacağın muaccel olmadığı ve yaklaşık ispat koşulunun henüz gerçekleşmediği, İcra İflas Kanununun 257. Maddesinde aranan yasal şartlar oluşmadığından, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2023 tarih ve 2023/479 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 17/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.