Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1647
KARAR NO: 2023/1130
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2023
NUMARASI: 2023/362 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 24/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 06/05/2019 tarihli Muğla İli, Milas İlçesinde bulunan Yeniköy-Kemerköy Termal elektrik Santrali rehabilistasyonu işlerini yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, davacı şirketin sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirdiğini, ancak iş bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, davalının temerrüde düştüğünü, 2021 yılında davacının birikmiş alacak miktarının 377.605,97 Euro ve 2.419 USD olduğunu, alacaklarının ödenmesi için Kadıköy …Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini, ancak ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/235 D.iş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını, icra takibine başladıklarını, takibe itiraz edilmesi sebebiyle durduğunu, davalı tarafın akdedilen sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiklerini, davacı yüklenicinin uzun yıllar boyunca edimin kabul ve hesap kat işlemlerinin tamamlanmasını beklediğini, davalı şirketin işlem ve eylemleri ile yan edim yükümlülüklerini yerine getirmemesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacı şirketin toplam alacağının dava konusu edilen miktarın çok üstünde olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin ve davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece verilen 30/05/2023 tarihli ara kararı ile; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesinin haksız şekilde fesih edilip edilmediği, davacının varsa alacak miktarı yapılacak yargılama sonucu belirleneceği, davacı tarafından sunulan deliller bu aşamada yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin İİK 257 ve 258 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Dairemizin 26/09/2023 tarih ve 2023/1267 esas, 2023/969 karar sayılı kararı ile, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından fesih edilmiş olup, davacı taraf sözleşme gereğince bakiye alacakları için icra takibinde bulunduğu, davacı alacağının varlığı ve miktarı yargılama ile belirlenecek olup, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshedilip edilmediğinin belirlenmesi ve alacak miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği ve davacının alacağını yaklaşık olarak ispata ilişkin dosyaya delil sunmamış olduğu, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin 06/09/2023 tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, mahkemece verilen 11/09/2023 tarihli ara kararı ile, davanın taraflar arasında yapılmış olan ve feshedilen eser sözleşmesi gereği bakiye alacağın tahsili yönünden ihtiyati haciz talebine ilişkin olup, talep dilekçesi ekindeki belgelerin, talebe konu alacağın varlığı ve muaccel olduğu yönünde yaklaşık ispata yeterli olmadığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesinin 2022/1220 Esas, 2022/931 Karar sayılı 11/05/2022 tarihli ilamının da bu yönde olduğu, asıl işverenler tarafından davalı … A.Ş’nin işinin sonlandırıldığı, maaşlarını alamayan taşeron işçilerinin asıl işverenden maaşlarını talep ettiği yönündeki internet haberlerinin de davalının taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kaçmaya hazırlanır halde olduğunu ispat için yeterli olmadığı gerekçesiyle, yinelenen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; talebe konu alacağın varlığı ve muaccel olduğu yönünde yaklaşık ispata yeterli ve internet haberlerinin de davalının taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kaçmaya hazırlanır halde olduğunu ispat için yeterli olmadığı değerlendirmelerine dayanmakta olduğunu, ancak dosyada mevcut sair evrak (örneğin taraflar arası sözleşme konusu işlerin lehtarı üçüncü kişi konumundaki … Tic. A.Ş.’nin iş hukuku anlamında asıl işveren olarak alt işveren konumundaki davalı … adına işçilere yaptığı doğrudan ödemelere dair evrak) inceleme konusu edilmediği gibi gerekçeli kararda da yer bulmadığını, taraflar arası sözleşmeye dayalı iş 3 üniteden ibaret olup, 2.ünite sonlarına doğru davacı şirkete işlerden el çektirildiğini, davacı şirket ahde vefa ilkelerini ve teminat kesintilerini de gözeterek, toplamda 400.000 Euro üzerindeki alacaklarına dair taleplerini vadesi geldikçe kısım kısım, sıralı ve vakitli olarak icra takip konusu etmek suretiyle yargı önüne taşındığını, 1.ünite işlerden doğan 177.600 Euro nispetindeki alacak için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyası üzerinden takip başlatıldığını, itiraza uğraması üzerine İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/547 E. dosyası üzerinden itiraz iptali davası açıldığını, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olduğunu, ayıp vb. ihtarı bulunmadığını, birbiri ile örtüşen taraf defter ve kayıtlarında, davaya konu alacak miktarının çok üzerinde (320.000 avro civarında) bir alacak kayıtlı bulunduğu da açıklığa kavuştuğunu, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/41 E. sayılı dosyası üzerinden seçilen teknik bilirkişi heyetinin sözleşme konusu işlerin görüldüğünü, santral tesisine giderek, yerinde incelemelerde bulunduğunu ve sözleşme konusu işlerde gelinen aşamalara, tamamlanma seviyelerine dair ölçüm ve tespitler gerçekleştirdiğini, netice olarak 2.ünite işlerin usulüne uygun bir ayıp bildirimi bulunmaksızın tamamlanmış olduğunu, tamamlanmış işlerin davalı/borçlu şirket yetkililerinin imzalarıyla onaylandığını, santralın 1. ünitesine ilişkin tüm hakedişlerin toplamının 1.315.156,61 Euro; işin bedelinin ise yapılan hakedişler çerçevesinde KDV dahil toplam 1.556.261,36 Euro olduğunu, davacı şirketin yapılan işlere dair hakkedişlerin tamamı yönünden alacaklı olduğunu, dava dosyaları çerçevesinde eser sözleşmesi uyarınca işlerin tamamlanma seviyelerinin ortaya çıktığını ve defter kayıtlarında mevcut alacak miktarları sabit olduğunu, dava konusu alacak, rehinle temin edilmediğini, vadesi gelmiş bir alacak olduğu için ihtiyati haciz kararı verilmesi açısından mal kaçırma, gizleme kastı veya hileli işlemde bulunma şartı aranmasına da gerek olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, alacaklının alacağın varlığıyla yasada belirtilen koşulların oluştuğu yönünde mahkemeye olumlu şekilde kanaat uyandırmasının gerekli ve yeterli olduğunu, davalı tarafın cari hesap mutabakatına konu edilmiş önceki borçlarını dahi ödememiş olduğunu, davalı hakkında evvelce alınmış ihtiyati haciz kararlarının bulunduğunu, davalı borçlu tarafından borç ödemelerinin istikrarlı bir şekilde vadesinde yapılmadığını, davalı tarafın davacı şirkete, işten çektirmesinden bu yana uzunca bir süre geçmiş olmasına nazaran hiçbir ödeme yapmadığını, önceki ihtiyati haciz kararlarındanda anlaşılabileceği üzere davalı tarafın borçlarını ödememe konusunda ısrarcı davrandığını, davacı şirket alacağın vadesinin uzun süre önce dolduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati hacize karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Taraflar arasında 06/05/2019 tarihli Yeniköy-Kemerköy Termal elektrik Santrali rehabilistasyonu işlerini yapımı konusunda sözleşme imzalanmıştır. Davacı edimlerini yerine getirmelerine rağmen iş bedelinin ödenmediğini, girişilen icra takibi davalı tarafından itiraz edilmesi sebebiyle durduğunu belirterek itirazın iptali talep edilmiştir. Davacı taraf dava ile birlikte ihtiyati haciz talebinde bulunmuş mahkemece takip alacağı yaklaşık olarak ispat edilememesi sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, dosya kapsamı, sunulan deliller, yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle henüz alacağın yaklaşık olarak ispatına yeter deliller sunulmadığı ve İİK’nın 257. Maddesindeki ihtiyati haczin yasal koşulları oluşmadığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2023 tarih ve 2023/362 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı ile 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 24/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.