Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1394 E. 2023/933 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1394
KARAR NO: 2023/933
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2023
NUMARASI: 2023/404 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 17/02/2021 tarihli taşınmaz devir ve satış hasılatı paylaşım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince mülkiyeti davacı şirkete ait Tekirdağ ili, … Mahallesi, … parselde kayıtlı …, …, …, …, … nolu bağımsız bölümün, toplam 5 adet tripleks mesken nitelikli villaların davalı şirkete devredileceğini, davalı şirketin ise sözleşmede belirtilen 5 adet tripleks mesken nitelikli villaları satacağı, davacı şirketin aleyhine açılmış icra takiplerini ödedikten sonra kalan tutarın %50’sini davacıya ödeyeceği hususlarında tarafların anlaştıklarını, davalı şirketin sözleşmenin şartlarını tamamen yerine getirmediğini, davacıya devredilen villaların en düşük tutardan gösterildiğini ve zarara uğratıldığını, davalı tarafından 3.kişilere satışı ve devri yapılan villalardan davacıya hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin sözleşmenin 1. ve 2. maddesinde belirtilen ödenmesi gereken borçların bir kısmı olan 1.667.777,00 TL’yi ödediğini, tüm satışlardan ortaklık kâr miktarı olan 4.832.223,00 TL’nin %50 payı olan 2.416.111,50 TL’yi davacıya ödemesi gerekirken dava tarihine kadar ödemediğini, sözleşme gereği davalının 12/10/2021 tarihinde tüm taşınmazları 3.kişilere satış ve devrini yaparak hasılatı kasasında topladığını, ancak ödeme vadesi geldiği halde borcunu ödemediğini belirterek, 110.000,00 TL asıl alacağın ödeme tarihi itibariyle yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafından davaya dayanak olarak gösterilen sözleşmenin adi yazılı olduğundan taşınmaz satış vaadi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin davalı şirket bakımından hiçbir bağlayıcılığı bulunmadığını, davacının da işbu adi yazılı sözleşme sebebiyle davalıdan talep edebileceği hiçbir hak ve alacağın bulunmadığını, Tekirdağ … Noterliği’nin 22/02/2021 tarihli … Yevmiye Numaralı sözleşmesi ile taraflar arasında sonradan resmi şekilde ve hukuken geçerli olarak yapılmış düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, noter huzurunda yapılan işbu sözleşmede davacı açıkça ”Satış bedelinin tamamını tahsil ettim. Taşınmazların teslimi iskan alındıktan sonra yapılacaktır.” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı tarafın taşınmazın yapım aşaması da dahil olmak üzere herhangi bir itirazı olmadığını, taşınmaz ile ilgili tapuların çıkartılabilmesi için davacı yanın muvafakatı gerektiğini, davacı yan tarafından tapuların çıkartıldığı tarihte de herhangi bir itirazda bulunulmadığını, aksine muvafakati ile işlemler yapıldığını, davalı tarafından yapılan ödemelerin 2.500.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu, davaya konu olmayan mal ve haklar hakkında muhtemel alacağın teminat altına alınması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 20/06/2023 tarihli ara karar ile, yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmamış olduğu, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen belgeler, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğuna dair yaklaşık olarak ispata yeterli olmadığı, ayrıca karşı tarafın mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de sunulmadığı, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirkete Tekidağ … Noterliğin’den 13/05/2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmedeki hususlar belirtilerek 2.416.111,50 TL alacağının 7 gün zarfında ödenmesini talep ettiğini, fakat davalının ödeme yapmadığını, davanın dayanağının taşınmaz devir ve satış hasılatı paylaşım sözleşmesi olduğunu, mahkemenin tapu Tekirdağ Belediyesi, İcra Dairesine yazılan müzekkere cevaplarını ve cevap dilekçesini beklemeden ihtiyati haciz taleplerini reddettiğini, hakkın elde edilmesinin zorlaşacağını belirterek, yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan şartların oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir. İİK’nın 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun 258. Maddesinde de; ihtiyati haciz talep eden tarafın, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ve yasal delillerle ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında taşınmazların eksik işlerinin tamamlanması, devir ve satış hasılatının paylaşımına ilişkin sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmeye göre, davacı iş sahibine ait taşınmazlar davalı yükleniciye temlik edildikten ve davalı yüklenicinin taraflar arasındaki sözleşmede belirtildiği şekilde eksik olan inşaat kısımlarını tamamladıktan sonra iskan ruhsatı alması, sözleşme konusu 5 adet taşınmazın satışının davalı tarafça yapılması, satıştan sonra davacının sözleşmede borçlu olduğu belirtilen icra dosyalarına davalının ödemeleri yapması, satış bedelinden geriye kalan miktarın %50’sinin davacı iş sahibine davalı tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Eldeki dava, sözleşme gereğince davalının ödemesi gereken %50 payın tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafça ihtiyati haciz talep edilmiş; mahkemece, henüz delillerin toplanmamış olması, alacağın varlığı ve miktarı hususunda yaklaşık ispatın sağlanmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde belirtilen borcun muaccel olması ve yaklaşık ispat koşullarının henüz ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2023 tarih ve 2023/404 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 20/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.