Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1393 E. 2023/965 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1393
KARAR NO : 2023/965
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/08/2023
NUMARASI: 2023/480 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 25/06/2020 tarihli … Projesi Alan 110 & 120 Taşıyıcı Sistemleri ve Silo Ekipmanları İmalat-Montaj ve Devreye Alma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davacı şirketin yüklenici, davalı şirketin işveren olduğunu, eser sözleşmesine konu tüm imalat ve montaj işlemlerinin proje, çizim ve teknik resim ve şartlarını davalı şirketin belirlediğini, davacı şirket tarafından davalı işveren şirket öncesi ve sözleşme ile ne talep etmiş ise buna uygun eser üretildiğinin ve teslim edildiğini, sözleşme uyarınca davacı şirket tarafından faturaların Euro cinsinden düzenlenerek kayıtlara işlendiğini, davacı şirketin davalıya sözleşme haricinde makine ve ekipman satışı da gerçekleştirdiğini, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine taraflar arasında yapılan e-mail yazışmaları sonrasında 22/06/2022 tarihinde 10.449,50 Euro ödeme yapıldığını, kalan 20.850 Euronun banka teminat mektubu yerine nakit teminat olarak davalı uhdesinde bırakıldığını, davalının teminat süresi dolduktan sonra borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, itirazında sözleşmeye konu eser ile ilgili kusurlara dayanıldığını fakat daha öncesinde davacı şirkete eser ile ilgili hiçbir kusurun ileri sürülmediğini belirterek, öncelikle borçlunun borca yeter miktar olan 619.249,17 TL (20.850,00 Euro asıl alacak karşılığı) kadar menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati hacze; İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibinin 20.850,00 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı … şirketinin Bulgaristan/Kırcaali’de kurulacak olan geri dönüşüm tesisinin yapımı konusunda müvekkili şirket ile anlaştığını, müvekkili şirketin de bir kısım işlerin yapımı konusunda davacı ile anlaştığını, bu kapsamda davacı ile davalı arasında da 25.06.2020 tarihinde “… Projesi Alan 110 & 120 Taşıyıcı Sistemleri ve Silo Ekipmanları İmalat, Montaj ve Devreye Alma Sözleşmesi” imzalandığını, davalı şirket tarafından istenen iş, ekipman ve imalatların hangi kriterleri taşıması gerektiğinin açık bir şekilde belirtilmediğini, sözleşme ve ekleri uyarınca davacı yüklenici; Z-Elevatör, Kesek Kırıcı, Çift Helisli Parçalayıcı, Zincirli Konveyör, C-Elevatör, Rotary Gate, Askıda Loadcell’li Vidalı Konveyör, Vidalı Konveyör, Bin Activator, Manuel Klape, Airjet, Silo Üstü Filtre, Bantlı Konveyör, Vibratör Feeder için gerekebilecek her türlü bağlantı elemanları (cıvata, somun, manşo vb.) ekipmanlarının imalat ve montajını gerçekleştirme edimlerini üstlendiğini, davacının edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı ifanın söz konusu olduğunu, sözleşmenin davacı kusurları nedeniyle tamamlanamadığını, davacı tarafça kontrolü yapılmadan onaya gönderilen projeler sebebiyle projelerde ciddi aksaklıklar meydana geldiğini, kapasite datalarını sağlamayan hücre tekerleri, (110-RG-101-102-103-201) dozajlama ekipmanlarındaki 15% e varan sapmalar (110-SC-101-102-103-104-105) silo besleme ekipmanlarında, diğer silolar beslenirken beslenen hammaddenin 10% u 1. Siloyu beslemesi, çalışmayan, proje hammaddesine uygun olmayan ekipman (110-DSC-101) alacaklı şirket tarafından yeri değiştirilip bunker altına takıldığı için atıl kalan 110-SL-104, 110-DC-102 ve 110 – DC-103 ün sürekli zincirlerinin kırılması ve müvekkili tarafından tamir edildiğini, bu işlem için tesiste mecburi şekilde tüm iş ve işlemlerin durduğunu, müvekkilinin mahrum kalınan kar dahil maddi ve manevi zarara uğradığını ve ödemezlik def’inde bulunduklarını, davacı şirket tarafından montaj işlemleri sırasında yanlış hizalama gerçekleştirilmiş olduğundan bağlantı noktalarındaki deliklerde genişleme meydana geldiğini, uygunsuzluk formu ile kayıt altına alındığını, davacının sorumluluğunda olan fan motoru yüklemesinin de düzgün gerçekleştirilmediğini, eksik ve ayıpların ek bedeller ödenerek giderildiğini, usulüne uygun olarak yapılmış bir teslimden söz edilemeyeceği için muacceliyet iddiasının dayanağının olmadığını, müvekkilinin meslek itibarının zedelenmesine neden olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 10/08/2023 tarihli ara karar ile, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, taraflar arasında yapıldığı bildirilen dava konusu edilen sözleşmeye göre, sözleşmede tarafların birbirine yüklediği edimlerin yerine getirilip getirilmediği dahil olmak üzere talebin yargılamayı gerektirmesi ve ayrıca başlangıç aşamasındaki deliller dikkate alındığında yaklaşık ispat koşullarının bu aşamada sağlanmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirketin davalı işveren ile arasında email yazışmalarında, davacı şirkete sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağının ödenmediğini, davacı şirkete ödenmeyen 20.850 Euro alacağı için sözlü olarak bir çok girişimde bulunduğunu, bunu üzerine davalı işveren şirketin, davacı şirkete 10 Haziran 2022 tarihli e-maili ile “Kalan bakiyenin kapatılması için 417.000*0,05 = 20.850 Euro’luk ve 1 yıl süreli garanti teminat mektubunun tarafımıza göndermenizi rica ederiz” şeklinde cevap verdiğini, istenen teminatın dava konusu sözleşmenin Garanti başlıklı 9. Maddesinin 5. paragrafında geçen sözleşme bedelinin %5’i olduğunu, 15 Haziran 2022 tarihli e-mail ile davacı şirketin davalıya a) Talep ettiğiniz teminat bedeli olan 20.850 Euro nun cari bakiyeniz nezdinde nakit teminat olarak tutulması ve teminat bitim süresi olan 20.01.2023 tarihinde defaten ödenmesi, b) Kalan 10.449,50 Euro bakiyemizin derhal ödenmesi,” şeklinde cevap verildiğini, bu e-mailden sonra davalı şirket tarafından 22.06.2022 tarihinde 10.449,50 Euro ödeme yapıldığını, sözleşmeye göre işin tamamlanma tarihinin davalı kabulüne göre en geç 20.01.2022 olduğunu, 12 aylık teminat süresinin 20.01.2023 tarihinde bittiğini ve teminat süresinin dolması ile hakediş bedelinin de davacı şirkete ödenmesi gerektiğini, davalı şirket uhdesinde nakit teminat olarak tutulan 20.850 Euro bakiyenin davacı şirkete ödenmediğini, açık ayıplarda 2 gün gizli ayıplarda 8 gün içinde ayıp ihbarı yapılması gerektiğini, cari hesap ekstresinin tüm ödeme dekontları ve çek kabul bordrosu ile uyuştuğunu ve davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki e-mail yazışmalarını desteklediğini, davalı şirketin alacağının yaklaşık ispatı aşar şekilde ispatlandığını, borçlunun mallarını kaçırma ve adres değiştirmesi söz konusu olduğundan, borçlunun, borca yeter miktar olan 616.075,8 TL ( 20.850,00 EUR asıl alacak karşılığı) kadar menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep ettiğini belirterek, mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan şartların oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir. İİK’nın 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Aynı kanunun 258. Maddesinde de; ihtiyati haciz talep eden tarafın, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ve yasal delillerle ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında 25.06.2020 tarihli Bulgaristan’da kurulacak geri dönüşüm tesisi projesi kapsamında, taşıyıcı sistemleri ve silo ekipmanları imalat, montaj ve devreye alma sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı taraf, edimini yerine getirmelerine rağmen sözleşme gereğince iş bedelinin bir kısmının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istenmiş ve takip miktarı itibariyle ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Dava dosyasında yargılama henüz yeni başlamış, tarafların delilleri henüz toplanmamış; davacı tarafın alacağını yaklaşık olarak ispat etmesine yarayacak deliller henüz dosyaya sunulmamıştır. dosya kapsamına göre, İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde belirtilen borcun muaccel olması ve yaklaşık ispat koşullarının henüz ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, ara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/08/2023 tarih ve 2023/480 Esas sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.