Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1375 E. 2023/1041 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1375
KARAR NO: 2023/1041
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2023
NUMARASI: 2021/289 Esas, 2023/468 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin kadın pantolon imalatı ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında kadın pantolonu yapılması, ücretin bir kısmının davalı tarafça kumaş temini, kalan kısmının ise nakit olarak ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkili şirketçe davalı tarafın istediği standartlarda ve miktarda pantolonların sevk edildiğini, 10/10/2020 tarih ve … numaralı,10/10/2020 tarih ve … numaralı,16/10/2020 tarih ve … numaralı,16/10/2020 tarih ve … numaralı,19/10/2020 tarih ve … numaralı, 22/10/2020 tarih ve … numaralı irsaliyeler ile davalı şirket çalışanı …’ye teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından toplam 42.670,37 TL bedelli faturaların keşide edildiğini, davalı şirkette anlaşmaya istinaden müvekkiline teslim edilen kumaşlara istinaden 70.641,40 TL fatura keşide ettiğini, karşılıklı faturalara istinaden müvekkilinin davalı şirketten 117.385,09 TL alacağı olduğunu, anılan faturaların ticari defterlere işlendiğini, davalı şirketten fark bedelin ödenmesi talep edilmişse de davalı şirket tarafından borcun ödenmeyeceğinin müvekkili şirkete iletildiğini, iade ve fiyat farkı faturaları adı altında faturalar kesildiğini, bu faturaların noter kanalı ile müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından 04/11/2020 tarihli iadelere ilişkin olarak Bakırköy …Noterliğinin 5 Kasım 2020 tarihli … nolu, 6 Kasım 2020 tarihli … nolu ihtarnamesi ile fiyat farkı faturalarının kabul edilmediğini, 117.385,09 TL borcun tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde ödenmesi gerektiğini 11/11/2020 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından tüm istemlere rağmen faturalardan doğan alacağın ödenmemesi üzerine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile asıl alacak yönünden temerrüt tarihi 18/10/2020 tarihi ile icra takibi başlatıldığı tarih arasındaki işlemiş faiz ile işleyecek faize yönelik icra takibi yapıldığını, icra takibinden sonra davalı tarafından müvekkili şirkete 49.833,48 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin müvekkilinin karşılıklı faturalardan olan alacağından davalı şirket tarafından hangi kriterlere göre yapıldığı anlaşılamayan fiyat farkı ve iade faturları adı altında tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkili tarafından hiç bir şekilde kabul edilmeyen, bu nedenle geçerliliği bulunmayan sonradan tanzim edilen fauralar nedeniyle yapılan mahsuba dayandığını, müdürlük tarafından bakiye 68.701,36 TL asıl alacak yönünden yeniden ödeme emri düzenlenerek davalı borçlu şirkete tebliğ edildiğini, bu defa borçlu şirketin icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin adresinin Eyüp ilçesi olması nedeniyle İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacıya borçlarının bulunmadığını, müvekkili şirket aleyhine Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/334 D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, talebin mahkemece reddedildiğini, … şirketinin 1995 yılında kurulduğu günden bu yana İngiliz pazarı için dokuma kumaşlardan bayan dış giyim üretimi yaptığını, şirketin yazılı olmasa da taraflar arasında kabul edilen fason üretim sözleşmesinin tarafı olduğunu, itilaf konusunun bu ilişkide hatalı ayıplı üretim olduğunu, karşı taraf ile … markası için kalite ve standartları belirtilen bayan pantolon, etek ve bayan elbise vs..ürünlerin fason üretimi konusunda anlaştıklarını, üretimin ticari teamülün de gerektirdiği gibi kalite ve standarta, belirtilen sürede imali gerektiğini, üretimin başından itibaren sorunlarla karşılaşıldığını, termin süresinin geçirildiğini, gerek kalite gerekse üretim kalitesinin numune gibi olmamasından dolayı müşteri talebinin karşılanmadığını, üretimi teslim ederken ürünlerdeki eksiklikler ve bunların zamanında söz verildiği gibi yapılmamasından dolayı kendi işletmelerinde de mesai ve iş kaybı yaşadıklarını, bu süreçte bir kısım üründeki hata ve eksikliklerin tamir ile giderilmeye çalışıldığını ve onay alındığını, bir kısmının ise ticari onay ile sevk edildiğini, fakat tolerans üzerinde hatalı ürünlerin iade olunduğunu ve siparişin iptal edildiğini, karşı tarafın tüm bu süreçlerden haberdar olduğunu ve ürün iadeleri konusunda yapılan görüşmelerde mutabık kalındığını ifade ettiğini, bunun üzerine iade faturalarının e-arşiv fatura olarak iletildiğini, üretim sürecinde karşılaşılan olumsuzluklar ve onay sürecine ilişkin yazışmaların dilekçe ekinde sunulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, eserdeki ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıbın davalı tarafından 06.11.2020 tarihinde davacıya Gaziosmanpaşa … Noterliğinden … yevmiye numaralı ayıp ihbar edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hesap edilen 43.966,36TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 43.966,36TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 43.966,36TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında bir eser sözleşmesi olmadığını, taraflar arasında kadın pantolonu yapılması, ücretin bir kısmının davalı tarafça kumaş temini, kalan kısmının nakit ödenmesi konusunda anlaşıldığını, müvekkili tarafından pantolonların üretilerek 10/10/2020 tarih ve … numaralı,10/10/2020 tarih ve … numaralı,16/10/2020 tarih ve … numaralı,16/10/2020 tarih ve … numaralı,19/10/2020 tarih ve … numaralı, 22/10/2020 tarih ve … numaralı irsaliyeler ile davalı şirket çalışanı …’ye teslim edildiğini, müvekkilinin davalı şirketten 117.385,09 TL alacağı bulunduğunu, ihtara rağmen ödeme yapılmayınca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, sonradan davalının 18/12/2020 tarihinde 49.833,46 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, buna göre TBK’nın 89.maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğunu, iddia edilen ayıpların açık ayıp olduğunun bilirkişilerce gözardı edildiğini, 8 günlük ihbar süresinden sonra ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, yerel mahkemenin de tıpkı icra dairesi gibi yetkili olmadığını, icra takibine yapılan itirazda borçlu müvekkili şirket adresinin Eyüp/İstanbul olduğundan yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu bildirdiklerini, yine Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin değil, İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair ilk itirazlarını sunduklarını, taraflar arasındaki eser sözleşmesinde ifa yerinin dava dilekçesinde davacının da ikrar ettiği gibi müvkekilinin işyeri adresi olan Eyüp olduğunu, bu husustaki Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının istikrar kazandığını (emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 14/07/2021 tarih ve 2021/2031 esas, 2021/1463 karar sayılı kararı), para borçlarına ilişkin TBK’nın 89. Maddesinin salt para alacaklarında uygulanacağını (emsal Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24/03/2015 tarih, 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih, 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları), yerel mahkemece bilirkişi raporu okunmadan karar verildiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında pantolon dikimine ilişkin sözlü eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir.Davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 68.701,36 TL asıl alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı tarafça sunulan itiraz dilekçesi ile yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahı icra dairesi olduğu, müvkekili şirketin adresinin Eyüp/İstanbul olduğu, buna göre yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlüğü olduğu belirterek, yetkiye ve ayrıca borca, ferilerine itiraz edilmiş; açılan davada da cevap dilekçesi ile, aynı sebeplerle yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu bildirmiştir. İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin edilmesin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe dayanılarak açılan itirazın iptâli davası dinlenemeyeceğinden mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmelidir. Çünkü itirazın iptâli davasını görme yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.2002 tarih ve 2001/13-241 Esas, 208 Karar sayılı kararı) Somut olayda; taraflar arasında pantolon dikimine ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığı görmeye yetkili mahkeme İİK’nın 50. Maddesi atfıyla HMK’nın yetkiye ilişkin maddeleri uyarınca belirlenir. Buna göre, alacaklı takibini davalı borçlunun yasal yerleşim yerinde (HMK 6.m.) ya da akdin ifa edildiği yer (HMK.10.m.) veya yetki sözleşmesi yapılmışsa o yer (HMK.17.m.) icra müdürlüklerinde yapabilir. Dosya kapsamından ve tarafların dilekçe ve beyanlarından davalının ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin Eyüp/İstanbul olduğu, buna göre icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda para borçları ile ilgili TBK’nın 89. maddesi yollaması ile HMK’nın 10. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisi kabul edilmemektedir. Bu itibarla icra takibinin yapıldığı davacının ikametgahı olan Bakırköy İcra Müdürlüğü takipte yetkili değildir. Şu halde, mahkemece öncelikle icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerine, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2.bendi gereğince kaldırılmasına; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapılması nedeniyle HMK’nın 114 ve 115/2. Maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2023 tarih ve 2021/289 Esas, 2023/468 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın HMK’nın 114 ve 115/2. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.173,25 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 903,4 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 1.220,90TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 2- Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının davacı yanca peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.