Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1367 E. 2023/924 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1367
KARAR NO: 2023/924
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2023
NUMARASI: 2022/376 Esas (Derdest)
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2021/411 ESAS 2022/1206 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2023/508-452 E.K SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN:
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil, Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 19/03/2020 tarihli Barter Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi imzalandığını; müvekkilinin sözleşme gereği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, kendisine yapılan imalatın oranına göre devredilmesi gereken arsa paylarının devir edilmediğini, davalı şirketin fesih bildiriminin açıkça haksız olduğunu belirterek, müvekkilinin dava tarihine kadar hakettiği taşınmazıların sözleşmede yer alan şekilde tapularının müvekkili adına tescili ile bu hakedişlere ilişkin olarak dava tarihine kadar olan gecikme tazminatından şimdilik 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 06/07/2023 tarihli ara karar ile, mahkeme dosyası ile birleşen Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/411 esas sayılı dava dosyası yönünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2021/1834 esas, 2022/146 karar sayılı kararı ile İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … ada, … nolu parsel üzerinde inşa edilen inşaatta yer alan bağımsız bölümlerden dükkan vasfında 2.000 m2, daire vasfında 3.000 m2 üzerine davalıdır şerhi konulduğu, kararın infazı için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, tapu sicil müdürlüğünün 07/06/2023 tarihli cevabi yazısına göre bağımsız bölüm numarası belirtilmeden m2 bazında davalıdır şerhi konulamadığı gerekçesiyle Tapu Sicil Tüzüğünün 26.maddesi gereğince 06/06/2023 tarih … yevmiye ile yerine getirilemediğinin bildirildiği; davalılar vekili Av. …’nun mahkemeye sunduğu 21/06/2023 tarihli beyan dilekçesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin vermiş olduğu kararda tüm taşınmazlar yönünden davalıdır şerhi uygulandığı, davacı tarafın talebi aşılarak davalıdır şerhi nedeniyle müvekkili şirketin hiçbir taşınmazla ilgili tasarruf hakkını kullanamadığı, bu nedenlerle dilekçede belirtilen müvekkili şirket adına kayıtlı taşınmazlar yönünden davalıdır şerhinin konulmasını talep ettiği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2021/1834 esas 2022/146 karar sayılı ilamında dava konusu Beylikdüzü ilçesi, … ada, … parsel üzerinde bulunan inşaatın dükkan vasfında 2.000 m2’sine, daire vasfında 3.000 m2’si yönünden davalıdır şerhi konulduğu, bağımsız bölüm belirtilmeksizin konulan davalıdır şerhinin tapu sicil müdürlüğünün cevabi yazısına göre infaz edilemediği, bu aşamada tarafların menfaat dengesi dikkate alınarak tüm taşınmazlar üzerinde davalıdır şerhinin konulmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, mahkemenin öncelikle taleple bağlı olduğu dikkate alınarak davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan 21/06/2023 tarihli dilekçede belirtilen İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, … mah., … ada, … parselde kayıtlı bulunan … Blok …-…-…-… nolu bağımsız bölümler, … blok …-…-… nolu bağımsız bölümler, … blok …-… nolu bağımsız bölümler, … blok …-… nolu bağımsız bölümler, … blok …-…-… nolu bağımsız bölümler, … blok …-…-…-… nolu bağımsız bölümler üzerine davalıdır şerhi konulmasına, daha önce mahkemece birleşen dosyalar yönünden konulan davalıdır şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, 05/07/2023 tarihli duruşmada verilen 06/07/2023 tarihli gerekçeli ara kararın kaldırılması ve daha önce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesince verilen 2021/1834 esas 2022/146 karar sayılı kararı ile alınan karara göre konulan “davalıdır” şerhinin devamı yönünde karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 03/02/2022 tarihli 2021/1834 esas 2022/146 karar sayılı ilamı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile “Beylikdüzü İlçesi Kavaklı Mah. 328 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerine ” davalıdır şerhi” konulmasına karar verilmiş ise de, tedbir için Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilen müzekkereye verilen 07/06/2023 tarihli cevapta bağımsız bölüm numaraları bildirilmediğinden tedbir şerhinin gereğinin yerine getirilemediğinin bildirildiği, bunun üzerine davalı vekilinin üzerine kayıtlı taşınmazları bildirerek bu taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını talep ettiği, bildirilen taşınmazların tapu kayıtlarından davalı adına kayıtlı olduklarının anlaşıldığı ve mahkemenin 06/07/2023 tarihli ara kararı ile davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin uygulanması mümkün olmayan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 03/02/2022 tarihli 2021/1834 esas 2022/146 karar sayılı kararı gibi yine tüm taşınmaz üzerine davalıdır şerhi konulmasına ilişkin istinaf talebi kararın uygulanılırlığı olmadığından yerel mahkemece talebin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2023 tarih ve 2022/376 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre,davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.