Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1364 E. 2023/1383 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1364
KARAR NO: 2023/1383
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2023
NUMARASI: 2023/7 Esas, 2023/463 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili mahkemenin 2016/687 Esas sayılı dosyasına verdiği 21/06/2016 tarihli dilekçesiyle, müvekkili davacı şirketin davalının … AVM ve … yapımı işinde alt taşeron olarak çalıştığını, söz konusu işin peyzaj projesini ve bu işin uygulama işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu ticari ilişki kapsamında çeşitli sözleşmeler ve kesilmiş faturalar uyarınca satışı yapılan mallar verildiğini, tasarım uygulama montaj, bakım onarım hizmetleri işlerinin yapıldığını, davacının üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, akabinde yapılan iş karşılığı ödemelerin yapılması için ile ilgili davalı tarafa Beyoğlu … Noterliği’nin 13/05/2015 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak davalı yanın haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, söz konusu sözleşme ve faturaların … Tur.İth. İhr.San. ve Tic Ltd.Şti adına kesilmesine rağmen bu şirketin müvekkili …. şirketinde birleştiğinden icra takibi ve davanın bu şirket adına ikame edildiğini, ayrıca davalı şirketin yetkililerince 07/10/2013 tarihinde kesin kabule yönelik peyzaj paftalarının da onaylandığını, bu onaya müteakip 01/12/2014 tarih ve 5 numaralı hakedişin davalı tarafından düzenlenerek davacı şirkete ödendiğini, bu nedenlerle davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı yanın icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili … San. ve Dış A.Ş.’nin 2015 yılı Olağan Genel Kurulu kararıyla tam bölünmeyle ortadan kalktığını, bu bölünmeden sonra kurulan … A.Ş.nin eski şirketin yerini aldığını, davalı ile davacı şirket arasında tanzim edilen Taşeron Sözleşmesi uyarınca davalının İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde yapımını üstlenmiş olduğu … İnşaatı kapsamında peyzaj işlerinin yapımını davacının üstlendiğini, davacının … İnşaatı peyzaj işlerini sözleşme ve sözleşme ekleri, teknik şartname, yönetmelik, yasal mevzuat ve ilgili diğer dökümanlara göre teklif edilen birim fiyat üzerinden fen ve sanat kaidelerine uygun olarak yapmayı üstlendiğini ancak bu taahhüdü yerine getiremediğini, ayıplı ve eksik iş teslim ettiğini, davalı müvekkilinin davacı yanın işteki eksiklikleri tamamlaması için çözüm yolları aradığını, ancak davacının hiçbir iyileştirme veya düzeltme yoluna gitmediğini, davacının iddia ettiği gibi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 14/11/2019 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 415.267,55 TL asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının işlemiş faiz talebi ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, kabul edilen alacağın %20’si olan 83.053,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararına karşı davalı yanca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 08/12/2022 tarih ve 2020/70 Esas, 2022/2012 Karar sayılı karar ile, mahkemece … San. ve Dış. Tic. A.Ş.’nin külli halefleri sıfatıyla, ticaret sicil gazetesinde yazılı … AŞ, … ve … San. ve Tic. A.Ş.’ne davanın yöneltilmesi için davacı yana süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra, anılan şirketlerden savunma ve delillerinin sorulması ve şirketin tam bölünmesine ilişkin sözleşmelerin temin edilmesi akabinde dava konusu sözleşme ilişkisinden hangi şirketin sorumlu olduğunun belirlenmesi ve usulü eksikliklerin giderilmesinden sonra işin esastan incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek dava dosyası mahkemesine gönderilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemenin 2023/7 yeni esasına kaydedilen dosyada davacı vekili 08/03/2023 tarihli dilekçesiyle, HMK’nın 124. maddesi gereğince davayı … San. ve Dış. Tic. A.Ş.’nin külli halefleri sıfatıyla, … A.Ş., … ve … San. ve Tic. A.Ş.’ye yöneltiklerini belirtmiş, mahkemece bu davalıların adreslerine tebligat yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 08/06/2023 tarihli karar ile, … San. ve Dış Tic. A.Ş’ nin külli halefleri sıfatıyla, davalı …ve davalı … San. ve Tic. A.Ş. (eski unvanı: … San. ve Tic. A.Ş.) hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, … San. ve Dış Tic. A.Ş.’nin külli halefi sıfatıyla davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 415.267,55 TL asıl alacak için yaptığı itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının işlemiş faiz talebi ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, kabul edilen alacağın % 20’si olan 83.053,51 TL icra inkar tazminatının … San. ve Dış Tic. A.Ş.’nin külli halefi sıfatıyla davalı … den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraf teşekkülünün sağlanmadığını, davacı şirketin yüklendiği işi ayıplı ifa ettiğini, yanlar arasında mutabakata varılmadığını, kesin kabulün yapılmadığını, alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davalı … vekili sunduğu dilekçe ile, adi ortaklığı oluşturan diğer şirket olan … Sanayi ve Dış Ticaret AŞ’nin 30/06/2016 tarihinde tam bölünme suretiyle sicilden terkin edildiğini, adi ortaklığın tarafının … AŞ olduğunu, unvan değişikliği sonrası adi ortaklığın yeni unvanın … AŞ & … Yatırım Ortaklığı AŞ Adi Ortaklığı olduğunu, 21/10/2016 tarihinde yapılan Adi Ortaklık Hisse Devir Sözleşmesi ile … Yatırım Ortaklığı AŞ’nin, adi ortaklıktaki hisselerini … AŞ ve … AŞ’ye devrederek ortaklıktan ayrıldığını, söz konusu hisse devir sözleşmelerinde belirtildiği üzere …’ün hisselerini tüm aktif ve pasifi ile tüm hukuk ve vecaibi ile ilgili şirketlere devir ve temlik ettiğini, bu şekilde nihai olarak adi ortaklığın taraflarının … AŞ & … AŞ Adi Ortaklığı halini aldığını belirtmiştir. Dosyanın incelenmesinde Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda mahkemece, davacı ile sözleşme imzalayan … Turz. San. ve Dış. Tic. A.Ş.’nin tam bölünme yoluna giderek … A.Ş., … San. ve Tic. A.Ş. (eski unvanı: … San. ve Tic. A.Ş.) ve … olarak şirketlere ayrıldığı, tam bölünme yoluyla oluşan şirketlerden …’nin dava konusu sözleşme ilişkisinden sorumlu olduğu , davanın dayanağı olan 31/01/2013 tarihli taşeron sözleşmesinin de davacı ile tam bölünme yoluna giden şirket arasında imzalandığı gerekçesiyle davalılar … A.Ş.ve davalı … San. ve Tic. A.Ş. (eski unvanı: … San. ve Tic. A.Ş.) yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun olmuştur. Dava dosyası kapsamından 01/12/2014 tarih ve 5 kesin hesap hakediş düzenlendiği, kesin hesap hakedişinin 154.288,64 TL olduğu ve belgenin … kaşeli imzası ile davacının planlama müdürü … ve davalı … adına … tarafından imzalandığı, peyzaj mimarı …, mali müşavir … ve ziraat mühendisi … tarafından hazırlanan 20/09/2019 tarihli ek raporda; bitkilerin ayıplılık durumunun 2013 yılında değerlendirilmesinin uygun olacağı, üzerinden 5 yıl geçtikten sonra ayıplılık durumları hakkında bir değerlendirme yapılmasının mümkün olamayacağı, keşif tarihinde bitkilerde %1 oranında kurumalar meydana geldiğinin görüldüğü, bitkilerdeki bu kurumanın 2013-2014 yıllarındaki geçici kabul ve kesin kabul sırasında var olduğu anlamını taşımadığı, tarafların ticari defter belgeleri incelemesi sonucunda davacıya sözleşme gereği ödenmesi gereken miktarın 415.713,43 TL olduğu, peyzaj yönünden 5 yıl önceki yapılan hakedişler sırasındaki yapılan işteki ayıplılık durumunun tespitinin mümkün olmadığı ve kök rapordaki %1’lik ayıplılık indiriminin sehven yapıldığının belirtildiği görülmektedir. O halde yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda mahkemece denetime elverişli 20/09/2019 tarihli ek rapor hükme esas alınmak suretiyle, yanlar arasında imzalanan sözleşmeye göre işin termin süresinin 23/04/2013 tarihi olduğu, davalı yanca davacıya ödenen toplam tutarın 2.129.678,04 TL + KDV olarak hesaplandığı, söz konusu işin kesin hesabının 01/12/2014 tarih ve 5 numaralı Aralık-2014 dönem 154.288,64 TL hakediş bedelli düzenlendiği, bu kesin hakedişe istinaden davacı tarafından davalıya 24/12/2014 tarih ve 4.268,53 TL bedelli açık fatura düzenlendiği, davacının hesap ekstrelerine göre 28/09/2013 tarihli borç bakiyesinin 113.409,94 TL, 31/12/2014 tarihli borç bakiyesinin 147.953,96 TL, davalının muhasebe kayıtlarında görülmeyen 24/12/2014 tarihli fatura bedeli 154.268,53 TL olmak üzere toplam 415.713,43 TL olduğu, 5 nolu hakediş raporunun taraflarca imzalandığı, davacı tarafından davalıya 13/05/2015 tarihinde ihtarname gönderildiği, bu ihtarname ile davalı tarafın davacının üstlendiği yükümlülükleri gereği gibi ifa etmediği, kusurlu ve eksik olduğunun belirtildiği, 5 nolu hakediş raporunda kusurlu, ayıplı hizmet ile ilgili bir tespitin bulunmadığı, sunulan cari hesap ekstrelerindeki fatura ve ödemelerin örtüştüğü, ancak 01/12/2014 tarihli kesin hesapta belirtilen hakediş tutarı olan 154.268,53 TL’nin davalının muhasebe kayıtlarında bulunmadığı, yapılan işte eksik ve ayıp bulunduğu iddiaların davalı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davalının itirazının 415.267,55 TL asıl alacak üzerinden iptali ile alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2023 tarih ve 2023/7 Esas, 2023/463 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 28.366,93 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 7.092,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.274,08 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.