Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1347 E. 2023/899 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1347
KARAR NO: 2023/899
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2023
NUMARASI: 2023/118 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil, Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; terditli olarak taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı taktirde tazminat talebine ilişkin olup; mahkemece davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine dair verilen ara karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalı şirket ile dava dışı arsa sahipleri arasında 02/07/2020 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nde … yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı şirketi, İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde bulunan arsada konut inşaatı yapma işini üstlendiğini, akabinde taraflar arasında da 15/07/2020 tarihinde aynı parselde bulunan konut inşaatının “ince iş imalatlarının yapılması işi” konulu sözleşme imzalandığını, davalının davacıya işlerin yapılması karşılığında 4.641.5 m² tapu vermeyi taahhüt ettiğini, ancak bu tapu devirlerinin işin tamamının bitiminde değil iş kısım kısım bitince yapılacağının belirlendiğini, bu sözleşme ile davalının davacıya tapu devir borcu olduğunun tartışmasız olduğunu, davalının arsa sahipleri ile yaptığı Beyoğlu … Noterliği’nin 02/07/2020 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmeye göre arsa sahiplerinin %45, davalının ise %55 hisse oranına göre pay sahibi olacağını, projede toplam 264 konut ve 45 dükkan olmak üzere 309 bağımsız bölüm bulunduğunu, arsa sahiplerinin sadece konut olmak üzere 93 bağımsız bölüm aldığını, davalının ise toplamda 171 konut ve 45 dükkan olmak üzere 216 bağımsız bölümü kendi adına tescil ettirdiğini, davacı müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği halde davalının sözleşmede belirttiği şekliyle bağımsız bölümleri davacı adına tescil etmekten imtina ettiğini, işin %70′ i bittiği halde hiç bir tapu alamayan davacıya karşı davalının haksız olarak 08/07/2021 tarihinde Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtarname ile sözleşmenin feshinden ve zararların tazmininden bahsedildiğini, buna karşılık davacı müvekkilinin Büyükçekmece … Noterliği’nin 29/07/2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle cevap verdiğini, ancak keşide edilen bu ihtarname ile davalının kötü niyetini anlayan müvekkilinin yaptığı imalatları ispat etmek için Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2021/22 D.iş sayılı dosya ile delil tespiti yaptırdığını, 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının keşif tarihi olan 11/11/2021 tarihinde 2.335,62 m2 lik daire hakkı olduğu tespitinin yapıldığını, akabinde davalı yanca Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2021/151 D. iş nolu dosya ile delil tespiti davası açıldığını, alınan 16/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda keşif tarihi olan 29/10/2021 tarihinde davacı müvekkilinin ortalama %70 civarında işi tamamladığının tespit edildiğini, bu tarihten sonra da imalatın devam ettiğini ve %100 bitirildiğini, davalının şu ana kadar müvekkili tarafından inşaa edilen konut projesinden … Blok …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu bağımsız bölümleri, … Blok …, …, …, …, …, …, … nolu bağımsız bölümleri, … Blok …, 27 nolu bağımsız bölümleri ve … Blok …, …, …, …, …, …, …, … nolu bağımsız bölümleri davacı adına tescil ettirdiğini, ancak hakediş olduğu halde tescil edilmeyen 52 bağımsız bölüm kaldığını, davacı müvekkili adına tescil edilmesi gereken bu tapuların başkaları adına tescil edilmesi tehlikesi bulunduğunu, müvekkilinin ekonomik sıkıntıya girdiğini ileri sürerek dava konusu inşaatta bulunan ve davacı tarafından inşaa edilen ve davalıya arsa sahipleri tarafından tescil edildikten sonra davalının tescilden kaçındığı ve sözleşmedeki hak ediş ile sınırlı olmak üzere davalı adına kayıtlı bulunan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel, … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu, … blokta bulunan …, …, …, …, … nolu, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu, … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu, … blokta bulunan …, … , …, 9 , … , …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, …, …, …, … nolu ve İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, … Parsel ve Muğla, Bodrum, … Mahallesi, … ada, … Parsel, … blok … nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarına 3. Kişilere devrini engellemek üzere teminatsız ihtiyati tedbir şerhi ve davalıdır şerhi konulmasına, faazlaya dair hakları saklı kalmak üzere haklı davalarının kabulü ile davalı adına kayıtlı … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu, … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu, … blokta bulunan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, geç teslimden ve takyidatlardan kaynaklı HMK’nın 107.maddesi gereğince bedeli tam ve kesin olarak tespit edildiğinde arttırılmak üzere 1.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, tapu tescil taleplerinin mümkün olmaması halinde ise taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacının hak etmiş olduğu tapuların dava tarihindeki piyasa rayiç değerlerinin HMK’nın 107.maddesi gereğince bedeli tam ve kesin olarak tespit edildiğinde arttırılmak üzere 10.000,00 TL’sinin davalıdan dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10/02/2023 tarihli dilekçe ile de, davalı firmanın konusunun inşaat olması ve alelacele şirket nezdinde bulunan taşınmazları elden çıkarmaya yönelik kötü niyetli olarak hareket etmeleri sebebi ile öncelikle teminatsız olarak aksi halde mahkemece belirlenecek teminat doğrultusunda dava konusu taşınmazlara ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Yine davacı vekili 15/02/2023 tarihli dilekçesi ile, davalı yanın … blok, … nolu bağımsız bölümü 20/01/2023 tarihinde, … blok, … nolu bağımsız bölümü 20/01/2023 tarihinde, … blok … nolu bağımsız bölümü 16/01/2023 tarihinde, … blok, … nolu bağımsız bölümü 01/02/2023 tarihinde, … blok, … nolu bağımsız bölümü 20/01/2023 tarihinde devrettiğini, ayrıca … ve … lehine 12.500.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, bunun dışında … isimli kişiye yaklaşık 5.000.00,00 TL bedelli icra takibi yaptırıldığını, böylece davalı yanın kendisini acze düşürdüğünü, bu sebeple davadaki haklılıkları yargılama sonunda ispatlansa bile; müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrama ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek tapulara ilişkin ihtiyati tedbir kararının ivedilikle teminatsız olarak verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 16/02/2023 tarihli ara karar ile, davacı yanca ibraz edilen bilgi ve belgelerin yaklaşık ispat ölçüsüne varan delil değerlendirmesi yapılmasına yeterli bulunmadığı, olayda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz yasal şartların gerçekleşmediği, davalı şirketin mal kaçırdığı ya da kaçırmaya teşebbüs ettiği yönünde delil sunulmadığı, alacağın tahsilini olanaksız kılacak şekilde davalının mal kaçırdığı hususunun yaklaşık olarak ispat edilemediği, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen ile aralarındaki ticari ilişkinin talebin haklılığını yaklaşık olarak ispata yarar bilgi ve belgelerin sunulmadığı, ayrıca davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilmesinin de mümkün olmadığı, davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine, davacının davaya konu taşınmazlara davalıdır şerhi konulması talebinin devir edildiği bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 11/05/2023 tarih ve 2023/759 Esas, 2023/576 Karar sayılı kararı ile, mahkemece dosyanın geldiği aşama ve protokol hükümleri gereğince olayda HMK’nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 12/06/2023 tarihli dilekçesiyle; 04/05/2023 tarihli Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2023/47 değişik iş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna göre %97’si tamamlanandığı davacı tarafça ispat edilen dava konusu inşaatta bulunan, davacı tarafından inşaa edilen ve davalının tescilden kaçındığı davalı adına kayıtlı İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … ada … parsel, … blokta bulunan …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… nolu, … blokta bulunan …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… nolu, … blokta bulunan …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-… nolu, … blokta bulunan …-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…-…- …-…-…-…-…-…-… nolu ve Muğla Bodrum … mh … ada, … Parsel, … blok … nolu bağımsız bölüm ile İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, … Mah., … parsel tapu kayıtları üzerine 3. kişilere devrinin engellenmesi için teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 22/06/2023 tarihli ara kararı ile, dosyanın geldiği aşama itibariyle yaklaşık ispat durumunun gerçekleştiği, durum ve koşulların değiştiği, dava sırasında bağımsız bölümlerin 3.kişilere devredilmesinin ileride telafisi güç zararlara neden olabileceği gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; dava konusu; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü ,… ada … parsel, … blokta bulunan; …-…-…- …-…-…-…-…-…-…-…-…-… nolu, … blokta bulunan …-…-…-…-…- …-…- …- … -…-…-…-… -… nolu, … blokta bulunan …-… -…-…-…-…-…-…-…-…-… nolu, … blokta bulunan …- …-…-… -…-…-…-…-…-…-…-…-…-…- …-…-…-…-…-…-… nolu ve Muğla Bodrum … mh … ada, … Parsel, … blok … nolu bağımsız bölüm ile İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, … Mah., … parsel üzerine davalı adına kayıtlı olması halinde bağımsız bölümlerin HMK’nın 389.vd maddeleri uyarınca 3. Kişilere satış, temlik ve devrinin önlenmesi bakımından, gayrimenkullerin değerinin belirlenmesinin tahkikat ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği ve bu aşamada bilinemediği dikkate alınarak dava değerinin %15’i oranında ‭‭1.425.000‬,00 TL (haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık) nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında 3. kişilere devir, satış ve temlikini önler mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına, teminat yatırıldığı takdirde bu hususta ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar verilmiş, bu ara karara karşı davalı vekilince 05/07/2023 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Mahkemece 06/07/2023 tarihli ara karar ile, 22/06/2023 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara kararın, 22/06/2023 tarihinde elektronik tebligat yolu ile davalı vekili Av. …’a tebliğe çıkarıldığı, 27/06/2023 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, mahkemenin 22/06/2023 tarihli ara kararında “HMK 394. maddesi gereğince ara kararın tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde mahkememiz nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildiği”nin yazılı olduğu, bu ara karara karşı itiraz süresinin son gününün 04/07/2023 tarihi olduğu, davalı vekilinin ise itiraz dilekçesini 05/07/2023 tarihinde sunduğu gerekçesiyle yasal süresi içerisinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili 18/07/2023 tarihli istinaf dilekçesiyle, davacı yanın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ilk derece mahkemesince dosya kapsamında sırasıyla 16/02/2023, 23/05/2023 ve 01/06/2023 tarihli ara kararları ile red edildiğini ve bu red kararlarına karşı davacı yanca yapılan istinaf başvurularının Dairemizce kesin olarak red edildiğini, hem tedbir kararının reddi hem de redde ilişkin yapılan istinaf başvurularının reddi ile davacının taleplerinin haksızlığının ortaya çıkmış olmasına ve hem taraflar arasındaki ilişkide hem de dosyada herhangi bir değişiklik olmadığı halde, üstelik dosyaya sundukları belgelerden müvekkilinin davacı firmaya ödeme yaptığı, buna karşılık davacının üzerine yüklediği işi de yapmadığı açık ve net iken, ilk derece mahkemesince önceki red kararlarından dönülerek dava değerinin %15’i oranında 1.425.000,00 TL’ye karşılık müvekkili firmanın tüm projelerine, tüm gayrimenkullerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasının adaletsiz olduğunu, ilk derece mahkemesinin müvekkilinin davacıya borcu olmadığına tam aksine alacaklı olduğuna dair bu kadar somut delile rağmen müvekkili firmanın iflası sonucuna varacak derecede ağır bir ihtiyati tedbir kararı verdiğini, davacının yatırmış olduğu teminatın sadece bir daire fiyatı bile olmadığını, müvekkilinin tedbir uygulanan mal varlığının davacının alacak iddialarının kat be kat üstünde olduğunu, diğer yandan mahkemece davalıdır şerhinin tüm taşınmazların kaydı üzerine konulduğunu, mahkemece konulan tedbir neticesinde müvekkili firmanın ticari hayattan bir nevi el çektirildiğini, mahkemece yine dava konusu olmayan Bodrum ve Küçükçekmece’ deki taşınmazlar üzerine de ihtiyati tedbir konulduğunu, itiraza konu olan karara ilişkin mahkemece takdir edilen teminatın süre geçtikten sonra yatırıldığını, tedbir kararına itirazlarının ise tedbir kararının taraflarına tebliğ edildiğinden ve sürenin geçirildiğinden bahisle reddedildiğini, ancak tedbir kararının taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Dosya kapsamından dava dışı arsa sahipleri ile davalı şirket arasında 02/07/2020 tarihinde Beyoğlu … Noterliği’nde … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiği, akabinde de eldeki davanın tarafları arasında da 15/07/2020 tarihinde aynı parselde bulunan konut inşaatının “ince iş imalatlarının yapılması işi” konulu sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 394. Maddesinin 2. bendi; “İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” şeklindedir. Bu madde kapsamında yapılan incelemede; mahkemenin istinafa konu 22/06/2023 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne dair ara kararının davalı vekiline e-tebligat yolu ile 22/06/2023 tarihinde tebliğ edildiği, 5 gün sonra yani 27/06/2023 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, anılan maddeye göre davalı vekilinin ara karara itiraz süresinin son gününnün 04/07/2023 tarihine denk geldiği, davalı vekilinin ise istinaf dilekçesini 05/07/2023 tarihinde sunduğu tespit edilmiş olup, bu halde davalı vekilince mahkemenin ihtiyati tedbir konulu 22/06/2023 tarihli ara kararına süresi içinde itiraz edilmediğinden mahkemece bu gerekçeyle davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2023 tarih ve 2023/118 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.