Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1196 E. 2023/827 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1196
KARAR NO: 2023/827
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2023
NUMARASI: 2022/869 Esas,
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen kat karışılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup; mahkemece davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara kararına karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında Büyükçekmece … Noterliği’nde 26/11/2021 tarihinde … yevmiye sayılı davalı kooperatiflere ait İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine müvekkili davacı tarafından bina yapılması konulu kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte yüklenici sıfatına sahip müvekkili şirketin zemin etüdü, proje ve ruhsat çalışmalarına başladığını, arsa üzerindeki bir kısım hacizlerin kaldırılması, mimari proje çizimleri ve diğer masraflar için harcama yaptığını, davacı müvekkili şirketin sözleşmeyle üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, sözleşmenin 4/A fıkrasında arsanın %62’si ile yapılacak binadaki 3 adet dükkan nitelikli bağımsız bölümlerden 1 adetinin davacı müvekkiline devredileceğinin taahhüt edildiğini, yine bu fıkraya göre ekli krokide bağımsız bölümlerin paylaşımın nasıl yapılacağının ayrıntılı olarak düzenlendiğini, sözleşmenin 6/A fıkrasında arsanın %62’lik hissesinin 2.870.083,54 TL üzerinden davacı müvekkiline satılıp devredilmesinin kabul edildiğini, bu bedelin bağımsız bölümlerin yapılması ve verilmesiyle ödeneceğinin düzenlendiğini, diğer madde içeriklerinde ve ayrıca ek ve krokilerinde bu hükümlere paralel düzenlemeler bulunduğunu, sözleşme uyarınca müvekkiline tapu devrilerinin yapılması ve diğer işlemlerin yapılabilmesi amacıyla Noter vasıtası ile davalıya ihtarname keşide edildiğini , buna karşılık davalı yanca Noter vasıtası ile ihtarname keşide edilmek suretiyle sözleşmenin tek taraflı olarak fesh edildiğinin bildirildiğini, ancak kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin mahkeme kararı ile ya da tarafların birlikte iradelerinin uyuşmaları halinde feshedilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle yanlar arasında imzalanan sözleşmenin halen geçerliliğini koruduğunu, davalı tarafın sözleşmeyi haksız olarak tek taraflı fesh etmeye yönelik ihtarname çekmesi, haricen üçüncü kişilerle yeni kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapma yönünde çalışmalarda bulunduklarına dair güçlü duyumlar bulunması, dolayısıyla somut kanıtların yoğunluğu, tarafların sıfatı vs.dikkate alındığında davayı olası kazanma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu, buna karşın davalı tarafça bu taşınmazın tapularının üçüncü kişilere devredilme olasılığının bulunduğunu, böyle bir halde davanın tahsil ve infaz kabiliyetinin ortadan kalkacağını, yargıya yeni iş ve külfetler yükleneceğini ileri sürerek ileride telafisi imkansız sonuçlar doğmasının önlenmesi için dava konusu dava konusu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mh., … ada, … parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, akabinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve paylaşım krokisene göre davalı taraf üzerinde bulunan tapunun %62’sine (ve kat irtifakı kurulması halinde ilgili bağımsız bölümlerin) denk gelen tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar adına dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. Mahkemece 01/02/2023 tarihli ara karar ile; somut olayda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı gerekçesiyle davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava değeri olan 1.000.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki teminata tekabül eden 200.000,00 TL’nin mahkeme veznesine yatırılması veyahut aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubunun mahkeme dosyasına sunulması halinde dava konusu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mah. … ada … parsel sayısı üzerindeki taşınmazın satışının, üçüncü kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbiren önlenmesine karar verilmiş, mahkeme ara kararına karşı davalı vekilince 16/02/2023 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine mahkemece duruşma açılarak verilen 23/03/2023 tarihli ara karar ile, üzerine ihtiyati tedbir konulan sözleşmeye konu taşınmazlar dava konusu olmakla birlikte taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin niteliği, eksiklikler ve henüz iskan ruhsatının alınmayışı hususları ile taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 16.maddesi uyarınca taraflarca İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı gözetildiğinde taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasının ve davalı vekilinin 01/02/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik itirazının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, akabinde de 15/06/2023 tarih, 2023/481Karar sayılı karar ile, taşınmazın aynından doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK’nın 12/1. maddesi kapsamına göre; taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, somut olayda taşınmazların bulunduğu Esenyurt İlçesi, … Mahallesi’nin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu, mahkemenin yargı çevresi ile bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine yetkili ve görevli mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir. Davalı vekili süresi içinde verdiği 05/06/2023 tarihli istinaf dilekçesiyle, davacının eldeki davayı açmadan önce yetkili ve görevli Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/319 D.iş dosyası ile aynı içerikli tedbir talep ettiğini, ancak bu talebin reddedildiğini, bunun üzerine ve bu red kararına karşı hukuki yollar tüketilmeden bu sefer aynı talep ile açılan eldeki davada tedbir kararı verildiğini, davalıların tümünün adresinin Beylikdüzü olmakla birlikte davada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğunu, bu nedenle yetkisiz ve görevsiz mahkemede verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, ayrıca dava konusu arsanın imar alanı dışına çıkarıldığını, üzerine yapı yapılmasının artık hukuken mümkün olmadığını, ortada ifa imkansızlığı durumunun bulunduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında 26/11/2021 tarihinde Büyükçekmece …Noterliği’nde … yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı şirket yüklenici sıfatıyla davalılara ait İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Mh., … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapıp teslim etme işini üstlenmiştir. Sözleşmenin 4/A fıkrasında arsanın %62’si ile 1 adet dükkanın davacı yükleniciye ait olduğu, 6/A fıkrasında bu %62 ‘lik hissesinin 2.870.083,54 TL üzerinden davacı yükleniciye satılıp devredileceği ve bu bedelin, bağımsız bölümlerin yapılması ve verilmesiyle ödeneceği kararlaştırılmış, ekli krokide bağımsız bölümlerin paylaşımın nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı sözleşme uyarınca verilmesi taahhüt edilen hisse ve bağımsız bölümün tapusunun iptaline istemiş mahkemece davacı yanın edimini gerçekleştirdiği konusunda yaklaşık ispat şartının oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, davalı vekili süresi içinde verdiği istinaf dilekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Açıklanan kanun maddesi kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece, olayda HMK’nın 389.maddesinde aranan yaklaşık ispat şartının oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin mahkeme ara kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati tedbir şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarih ve 2022/869 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.