Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1191 E. 2023/1379 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1191
KARAR NO: 2023/1379
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2023
NUMARASI: 2023/94 Esas, 2023/545 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 06/12/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkemenin 2016/809 Esas sayılı dosyasına verdiği 28/07/2016 tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 05/02/2014 tarihli sözleşme gereğince Aydın/Kuşadası’nda davalıların yapımını yüklendiği … inşaatının elektrik işlerinin yapımını üstlendiğini, sözleşmenin 12. Maddesi gereğince, müvekkilinin yaptığı imalatların metrajlarına paralel olarak hak ediş raporları düzenleyeceğinin ve iş sahibi tarafından onaylanan hakediş bedellerinin 30, 60 ve 90 günlük çekler ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili firma tarafından yapılan işe ilişkin 8 adet hakediş raporu düzenlediğini, bunlardan 7 tanesine ilişkin fatura kesildiğini, bu fatura bedellerinden kısmi ödemeler alındığını, hazırlanan 8. hakediş raporunun iş sahibi tarafından haksız yere onaylanmadığından faturasının kesilemediğini, alacak miktarlarının daha fazla olmasına rağmen iş sahibinin bazı kesintileri olabileceği düşünülerek alacaklarının 80.000,00 TL’lik kısmı için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı yanın icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında 05/02/2014 tarihli … Otel inşaat yapım işinin elektrik işleri sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yerine getiremediğini ve işi tamamlayamayacağını beyan ettiğini, bunun üzerine davacı şirketin sözleşmenin ifası için gerekli malzemelerin tamamının müvekkili şirket tarafından satın alındığını, dilekçe ekinde sunulan 13 adet faturanın bu durumu ispatladığını, ayrıca 2014 Ekim ayından itibaren davacı şirket bünyesinde çalışan personelin iş akdine son verilerek sözleşmeye konu işte çalışmak isteyen personelin müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, müvekkilinin davaya konu sözleşmeye ilişkin olarak borçlu sıfatının bulunmadığını, bu nedenle müvekkili … Tic Ltd Şti’ne karşı icra takibi ve dava yöneltilemeyeceğini, müvekkili yönünden davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, 2014 Ekim ayı itibarıyla sözleşme gereği tüm iş ifası, malzeme temini ve personel ücreti gibi giderlerinin müvekkili … Şirketi tarafından yerine getirilerek işin tamamlandığını, dolayısıyla davacının müvekkili şirketlerden hakedişinin bulunmadığını, davacı şirketin iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ibraz edemediğini, dava konusu takibin dayanağı olan cari hesap ilişkisinin davacı şirketin kendi ticari kayıtlarına göre oluşturulduğunu, taraflar arasında imzalanmış böyle bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını savunarak davanın reddine ve davacı şirket aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 19/09/2017 tarihli karar ile; 09/06/2017 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığı ve icra takibine konu alacağın hangi hakediş raporuna istinaden talep edildiğinin davacı tarafça somut olarak gösterilmediği gibi fatura edilen bu alacağın ifa edilip teslimatın yapıldığının belgelendirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 31/10/2019 tarih, 2018/429 Esas, 2019/1324 Karar sayılı kararı ile, mahkemesince taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen ve onaylanan hakedişler getirtilerek hakedişe girmeyen imalat bulunup bulunmadığı ve bunun ispatı konusunda deliller toplanarak yine sözleşme kapsamında kullanılan malzemelerin davacının yada davalının yükümlülüğünde olup olmadığı belirlenerek bu kapsamda davacının alacağından mahsubu gereken ve davacı işçileri yönünden sözleşme gereği davacının yükümlülüğünde olup davalı tarafından ödenen bir bedel olup olmadığı tespit edilerek ayrıca ispatlanan ödeme miktarı da değerlendirilmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak davacının talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken mahkemece sadece defter incelemesiyle sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya yerel mahkemeye geri gönderilmiştir. Mahkemenin 2019/605 yeni esasına kaydedilen dosyada yapılan yargılama sonunda 13/09/2022 tarihli karar ile, taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen ve onaylanan hakedişlere ait faturalar getirtilerek davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda (davalı tarafın ticari defterlerine dayanarak) davalıların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan raporlar dikkate alınarak, 7 adet hakedişe ait faturalın davalı … Şirketi adına düzenlendiği, davalı … Şirketi adına düzenlenmiş bir faturanın olmadığı, ticari defterde tutulan borç kayıtlarına göre belirlenen tüm bedelin de davacı tarafa ödendiği anlaşılmakla (ek raporda belirtildiği üzere tespit edilen mükerrer kayıt da dikkate alınarak buna göre muhasebe kaydından düşülmesi sonucu davalının alacaklı çıktığı anlaşılarak) davalının ticari defterlerine dayanılarak ıslah edilen dava bakımından davalıların ticari defterleri uyarınca davacının alacaklı olduğu durumu tespit edilemediğinden davacının talep edebileceği bir alacak miktarının olmadığı ve iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davalıların geçici kabul ve kesin kabul tutanaklarını imzalamadıklarını, bu sebeple işin yapılıp yapılmadığının tespiti için delil listelerinde münhasıran karşı tarafın ticari defterlerine dayanılacak şekilde ıslah edildiğini, yapılan ticari defter incelemelerinde kesilen faturaların davalının ticari defterlerine işlenmiş olduğunun tespit edildiği, mahkemece alınan 31/01/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda müvekkilinin davalı … İnşaata’a toplamda 5.584.167,20 TL tutarında fatura kestiği, bu tutarın 5.020.000,00 TL’sinin 2020’de, 564.167,20 TL’sinin ise 2021’de ödendiği, teslim olgusu ispatlanmış olsa da ödemelerin mevcudiyeti sebebiyle tarafların birbirinden hak ve alacağı olmadığı kanaatine varıldığını, kök rapora yaptıkları itirazlarında davalının ticari defterlerinde mükerrer ve belgesiz kayıtlar olduğu, bu kayıtların hatalı olduğunun münhasıran karşı tarafın ticari defterlerinde anlaşılabileceği ve bu sebeplerle mükerrer ve belgesiz ödemeler düşülerek hesap yapılması için dosyanın ek rapora gönderilmesinin talep olunduğunu, bilirkişi kök raporunda 14 numara ile belirtilen kısımda 1 adet 100.000,00 TL ve 2 adet 200.000,00 TL tutarlı çek ile toplamda 500.000,00 TL’lik ödemenin davalı ticari defterlerine kaydedildiğini, 100.000,00 TL tutarlı çek’in 04/07/2014-30/12/2014 vadeli ve … seri numaralı olduğunun da raporda gösterildiğini, 22 numara ile belirtilen ödemede 4.07/2014-30/12/2014 vadeli ve … seri numaralı aynı çekin tekrar kaydedildiği ve mükerrer kayıt oluşturulduğunu, bu sebeple bilirkişi ek raporunda, mahkeme ara kararı doğrultusunda 100.000,00 TL mükerrer ödemeli çekin düşülmesi ve taraflarının 100.000,00 TL alacaklı olduğu yönünde hesap yapılması gerekli olduğunu, 30/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda da çekin mükerrer kayıt oluşturduğunun belirlendiğini,ancak bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamada taraflarının davalıdan alacaklı olduğu değil davalıya borçlu olduğu kanaatine ulaşıldığını, raporda bu hesaba yönelik herhangi bir dayanak sunulmadığını, bilirkişi kök raporunda kesilen fatura tutarı ile eşit tutarda ödeme yapıldığının tespit edilmesi ve ek raporda 100.000,00 TL mükerrer ödeme kaydı bulunduğunun anlaşılması karşısında taraflarının 100.000,00 TL alacaklı hale geldiğinin açık olduğunu, zira davalı tarafın 100.000,00 TL tutarlı tek bir ödemeyi 200.000,00 TL ödeme oluşturacak şekilde kaydettiğini, kaydedilen ödeme ile gerçek ödeme tutarı arasındaki farkın, taraflarına yapılması gerekirken yapılmayan ödeme tutarı olduğunu, davalının gerçekte ödediği tutarın 100.000,00 TL üzerinde ödeme yaptığını gösterir kayıtları baz alan kök rapor hesabına göre davalı borcundan fazla ödeme yapmış olmamakta, borç tutarınca ödeme yaptığını, bu nedenle mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dairemizin 29/12/2022 tarih, 2022/3020 Esas ve 2022/2144 Karar sayılı kararı ile, mali müşavir … tarafından hazırlanan gerek kök rapor gerekse ek raporda davalı yanın defterinde mükerrer kayıt yapıldığı tespit edilmiş ise de, kök raporda taraflar arasında borç ve alacak kalmadığı tespitinin yapıldığı, ek raporda ise davacı yanın davalıya borçlu olduğu belirtilmek suretiyle kök rapor ile ek rapor arasında çelişki oluşturulduğu, mahkemece bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ek rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek aynı bilirkişiden kök rapor ile ek rapor arasındaki çelişkileri giderir nicelik ve nitelikte ek rapor alınması ve ulaşılacak sonucuna uygun bir karar verilmesi için mahkeme kararı kaldırılarak dosya mahkemesine geri gönderilmiştir. Mahkemenin bu kez 2023/94 yeni esasına kaydedilen dosyada mahkemece 30/05/2023 tarihli karar ile, Dairemizin kararı doğrultusunda ek rapor ile kök rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan ek rapor hükme esas alınarak davalıların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, 7 adet hakedişe ait faturalın davalı … Şirketi adına düzenlendiği, davalı … Şirketi adına düzenlenmiş bir faturanın olmadığı görülmekle ticari defterde tutulan borç kayıtlarına göre yapılan incelemeler sonucu ödemelerde gösterilen 30/12/2014 tarih … nolu 100.000,00 TL çek bedelinin aynı şekilde mükerrer olarak yevmiye defterine 31/12/2014 tarih 100.00,00 TL ödeme olarak işlendiği, davacının 100.000,00 TL cari hesap alacağı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 16.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, davalı … Tic.Ltd. Şti. yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı … Tic.Ltd.Şti’nin 2014 ve 2015 yılı muavin defterinde davacı yana borçlu görünmediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan tüm ödemeler dikkate alındığında davacı yana borcu olmadığının sabit olduğunu, bilirkişi tarafından müvekkili şirket ödemelerinin eksik olarak hesaplandığını, mükerrer kayıt yapılmasının da söz konusu olmadığını, mükerrer kayıt olduğunun soyut iddiadan ibaret olduğunu, davalı … AŞ. yönünden davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, diğer davalı … İnş.Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti ticari defterleri üzerinde yapılan incelemenin sadece tarafı bakımından hüküm ve sonuç doğuracağını, davalı … AŞ. bakımından da davanın kabulü sonucunu doğurmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasında 05/02/2014 tarihli birim fiyat bedelli … Otel İnşaatı Yapım İşinin Elektrik İşleri Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı Kuşadası’nda yapımı devam eden … Oteli’nin elektrik tesisatını KDV hariç 4.950.000,00 TL bedelle yapma işini üstlenmiştir. Yer tesliminin davacıya 05/02/2014 tarihinde yapıldığı, işin tamamlanma tarihinin 30/10/2014 tarihi olarak belirlendiği, sözleşmenin davacı şirket tarafından “alt yüklenici”, davalı … Şirketi tarafından “iş sahibi”, diğer davalı … Otelcilik Şirketi tarafından ise “yatırımcı-idare” sıfatıyla imzalandığı anlaşılmaktadır. Dairemizin kaldırma kararından önce mali müşavir … tarafından hazırlanan 03/06/2021 tarihli talimat bilirkişi raporunda; taraflar arasında 05/02/2014 tarihli … Otel Elektrik İşleri Sözleşmesi imzalandığı, sözleşemeye dayalı düzenlenen hakedişlere esas 7 adet faturanın davalı … Şirketi adına düzenlendiği, davalı … Şirketi tarafından banka aracılığıyla EFT yoluyla 350.000,00 TL ödemenin davacı adına yapıldığı belirtilmiş, Dairemizin kaldırma kararından sonra mükerrer kayıt kontrolü için mali müşavir … tarafından hazırlanan 30/05/2023 tarihli ek raporda; … nolu, 100.000,00 TL’ lik çekin davalı defterlerinde mükerrer işleme tabi tutulduğu ve muhasebe kaydından bu miktarın düşülmesi sonucu 463.458,56 TL cari hesap borcu olduğu, 2015 yılına ait yapılan işlemler sonucu ise davalı şirketin davacıya 100.708,64 TL cari hesap borcu kaldığı tespiti yapılmıştır. O halde yapılan bu açıklamalar ışığında mahkemece, Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda alınan denetime elverişli bilirkişi ek raporu hükme esas alınmak suretiyle yanlar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının davalılardan 100.708,64 TL cari hesap alacağı bulunduğu gerekçesiyle her iki davalı yönünden de davanın esastan kabulüne karar verilmesi dosa kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2023 tarih ve 2023/94 Esas, 2023/545 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 5.464,80 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalılar tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.