Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1162 E. 2023/830 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1162
KARAR NO: 2023/830
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2023
NUMARASI: 2023/168 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 13.11.2019 tarihli sözleşme ile 800.000,00 TL + KDV karşılığında … projesinde yer alan 6 adet asansör montaj işlemlerinin tamamlanması kararlaştırıldığını, sözleşmenin 6. Maddesine göre ödemenin aylık hakedişler şeklinde hesaplanıp %75 barter … Projesi … Mah. … Sk. … Pafta … No’lu adada bulunan C26 2. Kat 3+1 dairenin 600.000,00 TL değer ile davacı şirkete teslim edileceği, kalan hak edişlerin ise o günkü şartlara göre çek veya nakit olarak ödeneceği kararlaştırıldığını, 14.04.2020 tarihinde davacı şirket ile davalı şirket arasında 600.000,00 TL değerinde bono düzenlendiğini, bononun asansörlerin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde tesliminden sonra iade edilmek üzere teminat senedi olarak düzenlendiğini, davacı şirket tarafından 02.07.2020 tarihinde 10 kişilik 800 kg 13 durak olmak üzere 1. asansör tamamlanarak teslim edildiğini, davalı şirket tarafından %75 barter olarak teslim edilen 600.000,00 TL değerindeki evin teslimi ile ödenmesi gereken 200.000,00 TL + KDV ile, ilk asansör tesliminden sonra ödenmesi gereken 33.333,33 TL + KDV ödenmesi gerekirken yalnızca 9.000,00 TL ödeme yapıldığını, 21.07.2020 tarihinde 10 kişilik 800 kg 12 durak 2. asansör tamamlanmak suretiyle teslim edildiğini, ikinci asansörün tesliminden sonra ödenmesi gereken 33.333,33 TL + KDV ödenmesi gerekirken davacı şirkete ödeme yapılmadığını, 10.07.2021 tarihinde 10 kişilik 800 kg 12 ve 13 duraklı 2 adet asansör tamamlanmak suretiyle teslim edildiğini ve üçüncü ve dördüncü asansörün davalı şirkete teslimi ile ödenmesi gereken 66.666,66 TL + KDV ödenmesi gerekirken ödeme yapılmadığını, teslim edilen 4 adet asansörün toplam değeri 533.000,00 TL + KDV’ olduğunu, davalı şirket … San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından barter olarak teslim edilen 600.000,00 TL değerindeki 3+1 taşınmaz ve 9.000,00 TL nakit ödeme dışında kendilerine ödeme yapılmadığını, davalı şirketin hak edişlerinin ödememesi ve inşaatın durdurulması sebebiyle tamamlanması gerekli 2 adet asansöre ilişkin işlemler yapılamadığını, davalı tarafa defalarca 14.04.2020 tarihli teminat senedinin aynı tarihli muvafakat sebebiyle iadesi istendiğini ancak iade edilmediğini, 14.04.2020 tarihli bono teminat senedi olduğunu kambiyo senedi olmadığını, davaya konu bono, muvafakatname ile 14.04.2020 tarihinde düzenlendiğini, ancak davalı … söz konusu teminat senedini haksız şekilde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takip başlattığını, icra takip bonosu itibariyle davalılara borçlarının bulunmadığını belirterek, öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davacı asıl ve şirket nezdinde bulunan mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ve haciz işlemlerinin durdurulmasına, davanın kabulü ile davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibinin iptaline ve kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 21.03.2023 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra veznesine girecek paranın %20 teminat ile takip alacaklısına ödenmemesine karar verilmiştir. Mahkeme kararına itiraz edilmesi üzerine, mahkemece 08.05.2023 tarihli ara kararı ile; akdi ilişkinin tarafı olan … şirketiyle itiraz eden arasında ya da ona ciro eden üçüncü şahıs arasında el ve iş birliği bulunduğunun davacı tarafından iddia edilmediğini icra takibine konan ve takibe itiraz edenin kötü niyetli hamil olduğu iddia edilmediğini belirterek 21.03.2023 tarihinde konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davacı şirket ile davalı şirket … İnşaat Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan 13.11.2019 tarihli sözleşme ile 800.000,00 TL + KDV karşılığında … projesi kapsamında 6 adet asansör montaj işlemlerinin tamamlanması kararlaştırıldığını, sözleşmeni 6. Maddesine göre ödemenin aylık hakedişler şeklinde hesaplanıp %75 barter … Projesi … Mah. … Sk. … Pafta … No’lu adada bulunan C26 2. Kat 3+1 dairenin 600.000,00 TL değer ile davacı şirkete teslim edileceği, kalan hak edişlerin ise o günkü şartlara göre çek veya nakit olarak ödeneceği kararlaştırıldığını, 14.04.2020 tarihinde ise davacı şirket ile davalı … İnşaat Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 600.000,00 TL değerinde bono düzenlendiğini, … Projesinde bulunan C26 2. Kat 3+1 dairenin 600.000,00 TL değerindeki dairenin asansörler yapılmadan önce tapusunun davacı …’e teslim edilmiş olması sebebiyle asansörlerin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde tesliminden sonra iade edileceği ve teminat senedi olarak düzenlendiğini, bu husus asansörlerin tamamlanması ile söz konusu teminat senedinin davacıya iade edileceğinin imza altına alındığını, davacı şirketin sözleşmeye uygun olarak edimini tamamlamaya başladığını 4 adet asansör işlemlerini tamamlamak suretiyle teslim ettiğini, ancak davalıdan kaynaklanan sebepler ve inşaatın durdurulması bebebiyle 2 adet asansör işlemlerinin tamamlanamadığını, davalıya verilen senet teminat senedi olduğunu; teminat senetleri; Türk Ticaret Kanunu’nda kıymetli evrakların kayıtsız şartsız borç ikrarı içermesi gerektiğinin düzenlenmiş olması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanan kıymetli evraklardan olmayıp üçüncü kişilere ciro edilemeyeceğini, teminat senedi olduğu hususunda bono üzerinde yazı ve emare bulunmasının gerekli olmadığını, mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra yapılan itiraz üzerine ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını, davalı … tarafından teminat senedi ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip başlattığını, davacının ticari itibarı ve mağduriyet olacağından icra veznesine yatacak bedelin ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini, mahkeme önce tedbir talebini kabul ettiğini akabinde tedbir talebini kaldırdığını, açmış oldukları davanın menfi tespit / istirdat davası olduğunu, davalılara karşı borçlarının bulunmadığını, davanın konusu icra takibi olduğunu, konulacak ihtiyati tedbir ile davacı şirketin ticari itibarının zedelenmesinin önüne geçileceğini, mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Somut olayda, davacı yüklenici … asansör şirketi ile davalı iş sahibi … şirketi arasında asansör yapımı konusunda 13.11.2019 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme gereğince davacı yüklenici 6 asansör imal ederek binaya monte işlemini yapacak, davalı iş sahibi de 800.000,00 TL + KDV iş bedelini ödeyeceği, ödemenin %75 kısmının barter ile ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davada davacı, sözleşme gereğince kendilerine 600.000,00 TL değerinde 3+1 bağımsız bölüm verildiğini, davalı yükleniciye teminat olarak işin tamamlanarak teslim edilmesi halinde iade edilmek üzere dava konusu 600.000,00 TL bedelli senedin verildiğini, 4 adet asansör tamamlandığını ve iş bedeli alacağının teminat olarak verilen senet bedelinden fazla olduğunu, davalı yüklenici teminat senedini önce davalı …’e ciro ile devir ettiğini, … tarafından senet diğer davalı …’a ciro ile devir edildiğini, davalı … tarafından senedin icra takibine konulduğunu belirterek senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, icra dosyasına yatacak bedelin ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 21.03.2023 tarihli ara karar ile %20 teminat ile icra veznesine yatacak bedelin takip alacaklısına ödenmemesine karar verilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine açılan duruşma ve akabinde düzenlenen 08.05.2023 tarihli ara kararı ile itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Davacı tarafından teminat olarak verildiği iddia edilen senet sebebiyle konulan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. İİK’nın 72/2 maddesi “borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK’nın 72/3.maddesinde ise “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” denilmiştir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı ancak dava konusu edilen miktarla sınırlı olmak üzere verilebilecektir. Tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından hakkında başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit talebinde bulunmuş olup, takip alacaklısı davalı … tarafından başlatılan icra takibine yönelik açılan menfi tespit davasında davacının İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine ödenecek bedelin takip alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir talep edilebilecektir. Dosya kapsamına sunulan muvafakatname ve deliller göz önüne alındığında, yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmakla, mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 0805/2023 tarih ve 2023/168 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacılar tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.