Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1069 E. 2023/948 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1069
KARAR NO: 2023/948
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2023
NUMARASI: 2021/632 Esas, 2023/108 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı … ile davalı …Ltd. Şti arasında; “… Mah. … Sk No:… Beşiktaş/İst” adresinde bulunan … Katın yükseltilmiş döşeme enkapsule paneller işi yapımına yönelik taşeron Sözleşmesi imzalandığını, davacı işin büyük bir kısmını yaptığını, yapılan işe ilişkin İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/52.D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, ödeme konusunda davalı …Ltd.Şti’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ulaşılmaya çalışıldığında şirketin sicile kayıtlı adresinde bulunmadığı ve İTO kaydında şirketin kaydının askıda olduğunu, şirket yetkilisinin … olmasına karşın bu şahsın sözleşmede imzasının bulunmadığının anlaşıldığını, Bakırköy … Noterliğinin 24 Mart 2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşme ile bağlı olunmadığını ve sözleşmenin feshi ihtarnamesinin keşide ettiklerini, tespit raporuna göre alacak miktarının dava tarihi itibariyle 46.004,75-TL + 8.280,85 TL (KDV) =54.285,60-TL olduğunu ve kendilerine yapılan ödemenin 16.000,00-TL olması sebebiyle 38.285.60-TL alacaklı olduklarını, (1) Nolu davalının, taşınmaz maliki olması sıfatı ile sorumlu bulunduğunu, çünkü yapılan işin taşınmazın değerini artırmaya yönelik işlem olduğunu, (2) Nolu davalının, taşınmaz kiracısı olup iş sahibi olması nedeni ile sorumlu olduğunu, (3) nolu davalının, ana yüklenici iş yapan firma olması nedeni ile sorumlu olduğunu, (4)nolu davalının, taşeron firma olması ve müvekkilini dolandırmaya çalışması nedeni ile sorumluluğu bulunduğunu belirterek, tespit giderleri ve 38.285,60 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, dava konusu taleplerin sözleşmenin ve ticari ilişkinin tarafı olmayan şirketlerine yöneltilmesinin sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereği hukuken mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacının talebinin diğer davalılar ile akdedildiği belirtilen eser sözleşmesine ve ticari ilişkiye dayalı olduğu ve davacının yaptığını iddia ettiği iş bedelini talep ettiğini, kendilerinin davacı ile akdetmiş olduğu herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından kendileri nam ve hesabına veya talimatları ile herhangi bir iş yapılmadığını, kendilerine yönelik herhangi bir talep yapılmasının mümkün olmadığını, davacının dava konusu işleri yaptığının kabulü halinde dahi, taleplerin muhatabının kendileri olmadığını, sözleşmede taraflar dışında, üçüncü bir kişiye karşı alacak talebinde bulunulmasının alacak hakkının nisbiliği ilkesine aykırı olduğunu, davacının talebi ile tek yanlı olarak düzenlenen değişik iş dosyası bilirkişi raporuna açıkça itiraz ettiğini ve delil olarak değerlendirilmesini kabul etmediklerini, davanın hukuki dayanağını davacı ile diğer davalılar arasındaki eser sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeden kendilerinin bilgisi olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili, dava dilekçesinde zorunlu unsurların bulunmadığını, dava dilekçesinde davacının açık adresinin bulunmadığını, davacının savcılık dosyasına verdiği şikayet dilekçesinde adres bildirmişse de, savcılık makamınca yapılan zabıta araştırmasında verilen adreste tanınmadığı ve ikamet adresinin tespit edilemediği bildirildiğini, davacının davasına dayanak tuttuğu tespit dosyası ve bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hiçbir hususu kabul etmediklerini, davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle işi geç tesliminden ötürü gerek maddi gerekse de manevi kayıpların söz konusu olduğunu belirterek, davanın usul ve esastan reddine, takas mahsup def-inin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili, davanın açıldığı 24/06/2016 tarihinde şirketlerinin ünvanının “…A.Ş.” olduğunu, bu sebeple davacı … tarafça belirtilmiş olan ünvanın kendilerine ait olmadığını, 30/09/2016 tarihinde sunulan sicil kayıtlarında şirketlerinin ünvanının “… A.Ş.” olarak değiştirildiğini, dava konusu olayın sanki taraflar arasındaki ticari ilişki gereği yerine getirilmiş bulunan döşeme işi hizmetleri karşısında ödeme yapmaması olarak aksettirilmeye çalışıldığını, aslında olayın esasen davacı ile 4 nolu davalı arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanmakta olduğunu, kiracı ve kiralanan yerde ana yükleniciden dekorasyon hizmeti alan müşteri sıfatıyla kendilerinin hiçbir şekilde olaya vakıf ve taraf olmadığını, davacının dava dilekçesinde İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/52 sayılı D.İş dosyasında yaptırdığı işlerin tespit edildiğini öne sürse de kendilerinin tespitten haberdar olmadığını, davacıya hiçbir şekilde ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını ve 38.285,60TL tutarlı alacak talebinin kendileri ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı ile kendileri arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, davacının diğer davalı … Ltd. Şti ile arasında yapmış olduğunu belirttiği sözleşmeyi dayanak gösterdiğini, kendilerinin diğer davalı … A.Ş.’nin dekorasyon işleri için sözleşme yaptığını, bu sözleşme gereği yapılacak işleri alt sözleşmeleri ile ilgili şirketlere yaptırdıklarını, davacı şirket tarafından yaptırılan delil tespine ilişkin değişik iş dosyasında yapılan tespitleri kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, kendilerinin taraf olduğu sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiklerini, herhangi bir nam altında ne sözleşmenin tarafı olan diğer davalıya ne de başkaca kişilere herhangi bir borçlarının bulunmadığını, tarafı olduğu sözleşmenin edimlerini yerine getirmiş olmaları sebebiyle aynı iş için mükerrer ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, kendilerine husumet yöneltilmesinin hukuka ve MK 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davanın husumet yönünden reddine, sözleşme ilişkisi olduğu diğer davalı … Ltd. Şti’ne karşı tüm borcunu ifa ettiği ve işin tüm bedelinin ödenmiş olması ve davalıya borçlarının olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 09/04/2018 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 10. Sulh hukuk mahkemesinin 2016/52 d.iş sayılı dosyasındaki masraflar olan 550+13,50+48,50+4,30+0,75+12.605,36 TL olmak üzere toplam 13.222,41 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti ve …. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, …A.Ş ve … A.Ş’ne karşı yöneltilen davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir.Yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 20/05/2021 tarih ve 2018/2058 esas, 2021/954 karar sayılı kararı ile, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı taraflarca itiraz edilmesine rağmen mahkemece tarafların itirazlarını karşılayan ek rapor alınmadan eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verilmiş olması usul, yasa ve adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geleceğinden karara dayanak yapılmasının isabetli olmadığı, HMK’nın 281. ve devamı maddelerine uygun şekilde hükme esas raporu veren bilirkişilerden tarafların itiraz dilekçelerinde belirtilen itiraz sebepleri ayrı ayrı incelenerek karşılamak üzere gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınarak değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece, taşınmazı kiralayan …’nin sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereği taraf sıfatı bulunmadığı, kiracı ve ana yüklenici … A.Ş’nin alt yüklenici … Ltd. Şti arasındaki sözleşmede ise işi devir yasağı olup, … Ltd. Şti.nin işi başkasına yaptırmasının sözleşmeye aykırı olduğu, … Ltd. Şti.nin işi başkasına yaptırmasının sözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmakla davalılar … A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiği, düzenlenen gerekçeli ve denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak, davacı … (…)’ın talep edebileceği toplam malzeme ve işçilik bedelinin KDV dahil toplam 54.285,57 TL olabileceği, 16.000,00 TL’sinin ödendiği, ödenmesi gereken miktarın 38.285,57 TL olabileceğinin tespit edildiği gerekçesiyle, davalılar … ve … A.Ş. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, diğer davalılar yönünden davacının davasının kabulü ile 38.285,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Şti. ve … Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, İstanbul 10. Sulh Hukuk Mah. 2016/56 D.İŞ sayılı dosya masraflarının davanın kabul red oranına göre yargılama gideri kabul edilerek paylaştırılmasına karar verilmiştir. Davalı … Şti. vekili istinafında, İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/52 değişik iş tespit dosyasının bilirkişi raporlarına ve mahkeme kararında hükme esas tutulması hukuka aykırı olduğunu, kısmen eksik hatalı ve hukuka aykırı bilirkişi raporlarının hükme esas tutulması hatalı olduğunu, davacı taraf işi yarım bıraktığı ve sözleşmeden doğan yükümlüklerini yerine getirmedi, bilirkişi heyeti bu hususta bir inceleme yapmadığını, mahkemenin İstinaf dairesinin kaldırma kararı gerekçesine aykırı davrandığını, davacı edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davacı büyük zararlara uğradığını, ihtarnameler ile bu husus belirtildiği ayrıca cevap dilekçesinde de belirtildiğini, takas mahsup defi bu hususta belirtilmesine rağmen mahkemece bir inceleme yaptırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, mahkeme takas mahsup talepleri doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırması ve akabinde bu hususta hüküm oluşturası gerekmekte iken bu hususta hiçbir inceleme yapmadığını, davacı taraf dava konusu yerde malzemelerini bıraktığın yani işi yapmak için gelmediğini kabul etmekte olduğunu, takas mahsup talebi yönünden karşı dava açmak zorunda olunmadığını savunma ile ileri sürülebileceğini, yerleşik yargıtay içtihatları bu yönde olduğunu, davacı edimini yerine getirmemesi sebebiyle yeni bir taşeron şirket ile anlaşma yoluna gidilmek zorunda kalındığını, davacı edimini tamamlamamak suretiyle kendilerine 40.000,00 TL zarara uğrattıklarını, özellikle ana yüklenici …Ltd. Şti. tarafından geç teslim sebebiyle hak ediş bedellerinden yapılan kesintiler ve ayrıca dava dışı şirkete işi yüksek bedelle tamamlattırılması sebebiyle oluşan zararların mahkeme ve bilirkişi heyeti tarafından dikkate alınmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinafında, mahkeme eksik inceleme ile hüküm verdiğini verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, kiracı … A.Ş. ile alt yüklenici …Ltd. Şti arasında sözleşme bulunmadığını, ana yüklenicinin … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti arasında alt yüklenici sözleşmesi bulunduğunu ve bu sözleşmede alt yüklenicinin işi bir başka şirkete devir yasağı konulduğunu, devir yasağına rağmen diğer davalı … Ltd. Şti tarafından davacı şirket ile taşeronluk sözleşmesi imzaladıklarını, devir yasağı sözleşmenin 8. Maddesinde düzenlendiğini, davacının devir yasağına rağmen yapmış olduğu tüm iş bedeli … Şti’ne ödendiğini, davacı şirkete karşı bir sorumluluklarının bulunmadığını, kendilerinin davacı şirket ile bir sözleşmenin bulunmadığını ve bu sebeple davacıya karşı sorumluluklarının bulunmadığını, kendilerinin mükerrer ödeme yapmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafında, davacı şirketin işin büyük bir kısmını yapmış olduğunu, yapılan işe ilişkin İstanbul 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/52. D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, yerel mahkemenin tüm davalılar hakkında davanın kabulüne karar vermesi gerekir iken hatalı hüküm tesis ettiğini, davalı …taşınmaz maliki olması sıfatı ile sorumlu bulunduğunu, yapılan işin taşınmazın değerini artırmaya yönelik bir işlem olduğunu, davalı … A.Ş. taşınmaz kiracısı olup iş sahibi olması nedeni ile sorumlu olduğunu, davalı … Tic. Ltd. Şti. ana yüklenici iş yapan firma olması nedeni ile sorumlu olduğunu, davalı … ise taşeron firma olması nedeni ve de kendilerini dolandırmaya çalışması nedeni ile sorumluluğu bulunduğundan haklı davalarının kabülüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin davacı şirket tarafından yapılan işin gayrimenkulün değerini artıran bir uygulama olduğunun nazara alınmadığını, yapılması gereken mahallinde keşif icrası ile bilirkişi incelemesi yaparak tüm davalıların sorumluluğunu tespit etmesi gerekir iken bu yapılmadığı ve eksik inceleme neticesi ile bir takım davalılar açısından husumet yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin reddedilen dava için davalı vekillerine ayrı vekalet ücreti taktir etmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin davayı müvekkili lehine tüm davalılar yönünden kabul etmesi gerekmekte iken davayı (1) ve (2) nolu davalı açısından reddettiği ve ayrı ayrı vekalet ücretine hükmettiğini, bir an için (1) ve (2) nolu davalılar yönünden verilen red kararının doğru olduğu kabul edilse dahi aynı hukuki gerekçe ile red kararı verildiği için ayrı ayrı vekalet ücreti yerine ortak/tek bir vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini, yerel mahkemenin KDV alacağı açısından taleplerinin değerlendirmediğini ve buna ilişkin hüküm tesis etmediğini, davanın asıl alacak + KDV alacağı olarak açılmış olmakla dava değeri içerisinde yer alan KDV yönünden yerel mahkemenin herhangi bir hüküm tesis etmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı … A.Ş. şirketi gayrimenkul kiracısı, davalı … Ltd. Şti. ana yüklenici, … gayrimenkul maliki, davalı …Ltd. Şti ise alt yüklenicidir. Davacı şirket ile davalı … Ltd. Şti arasında 16.03.2016 tarihli taşeron sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı davada, taraflar arasındaki sözleşme gereğince edimini yapmaya başladığını ancak bir kısım ödemelerin zamanında yapılmaması ve imzalan sözleşmede imzası bulunan kişinin … Ltd. Şti yetkilisi olmaması sebebiyle sözleşmeyi 24.03.2016 tarihinde fesih ettiklerini, davalı … şirketi kiracı olarak yapılan işten yararlanması, davalı …. işin yapıldığı yerin maliki olması sebebiyle ve davalı … Tic. Ltd. Şti. ana yüklenici olması sebebiyle iş bedelinden sorumlu olduklarını belirterek bakiye alacakları olan 38.285,60 TL tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davalı … A.Ş. ve …’ne yönelik açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti’ne yönelik açılan davanın ise 38.285,60 TL olarak kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davacı taşeron ile davalı … Ltd. Şti arasında 16.03.2016 tarihli taşeron sözleşmesi imzalanmış olup, davacı tarafça sözleşme 24.03.2016 tarihinde feshedilmiştir. Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporu ile davacının sözleşme gereğince 54.285,57 TL iş bedeli hak ettiği, davacıya ödenen 16.000,00 TL düşüldüğünde davacının 38.285,57 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı taşeron şirket ile davalı … Ltd. Şti arasında 16.03.2016 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme gereğince … Mah. … Sk No:… Beşiktaş/İstanbul adresinde bulunan … Katın yükseltilmiş döşeme enkapsule paneller işi yapımı davacı taşeron tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Davalı …. A.Ş.’nin edimin gerçekleştirileceği bağımsız bölümün kiracısı durumunda olması sebebiyle mahkemece pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Yine, mahkemece, gayrimenkul maliki …’nin taraflar arasındaki sözleşmeye dahil olmaması sebebiyle pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi de doğru olmuştur. Mahkemece ana yüklenici … Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, ana yüklenici şirket olan … Tic. Ltd. Şti. ile alt yüklenici … Ltd. Şti arasında edimin tamamlanması için sözleşme imzalandığı ve sözleşme gereğince edimin … Ltd. Şti tarafından yapılması bir başka taşerona devredilmemesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … Tic. Ltd. Şti. davacı ile davalı … Ltd. Şti arasında yapılan taşeron sözleşmesinde taraf değildir. Mahkemece davalı … Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine kararı verilmesi gerekirken bu şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı … Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurularının reddine, davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davalı ….Ltd.Şti., … A.Ş ve davalı …A.Ş.’ne yönelik açılan davaların pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı … Ltd. Şti’ne yönelik açılan davanın kabulü ile 38.285,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte …Tic. Ltd. Şti.nden tahsiline dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin ve davalı … Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurularının REDDİNE, davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2023 tarih ve 2021/632 Esas, 2023/108 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davacı tarafça davalılar …, … A.Ş. ve …Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik açılan davaların pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE, 4- Davacı tarafça davalı … Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik açılan davanın KABULÜ İLE, 38.285,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 2.615,29 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 653,83TL harcın mahsubu ile bakiye 1.961,46 TL harcın davalı … Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 653,83 TL peşin harcın davalı … Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 1.230,00TL tebligat ve posta gideri, 5.300,00 TL bilirkişi ücreti, icra dosyasında yapılan tespit masrafı toplamı 808,30.TL olmak üzere toplam 7.338,30.TL yargılama giderinin … Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Davalı …Tic.Ltd.Şti tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalı …Tic.Ltd.Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2.maddesi uyarınca 6.125,70 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, … A.Ş. ve … Tic. Ltd. Şti.’ne VERİLMESİNE,C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Alınması gereken 2.615,29 TL harçtan davalı … Tic.Ltd.Şti tarafından yatırılan 1.227,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.487,55TL harcın davalı …Ticaret Ltd. Şti’nden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3- Davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.