Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/1068 E. 2023/828 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1068
KARAR NO: 2023/828
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2023
NUMARASI: 2023/184 Esas, 2023/208 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, tarafların ”… Projesi” kapsamındaki, ”… Projesi …, … ve .. (… Bölgesi) Projesi” kapsamında yer alan muhtelif inşaat işleri yapılması konusunda alt yüklenici olarak anlaştıklarını, davalı tarafın projenin başından sonuna kadar proje maliyetlerini karşılamayacak şekilde eksik ödemeler yapmak suretiyle ticari ve ekonomik baskılarla iş tamamlattırılmadığını, bu sebeple davacı firma tarafından verilen aşkın hizmetlere (metraj artışları, iş değişiklikleri, yeni işler) ilişkin ödenmeyen bedellerin tazmini ve davalı tarafından el konulan ve kullanılan inşaat malzemelerinin bedelinin iadesi talebiyle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, söz konusu dosyada tahkikat aşamasına girilmesi 3 yılı bulduğunu, 16.01.2023 tarihli ıslah ile dava değerini 16.080,000 USD olarak arttırdıklarını ancak davalıdan olan alacakları ve uğradıkları zarar daha fazla olduğundan iş bu ek davayı açtıklarını, bahse konu ana davada gerek dava gerekse de ıslah dilekçesi ile talep edilen bedeli aşan kısmı için ek dava olarak açtıklarını belirterek, BK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davasının kabulü ile, şimdilik 500 USD bedelin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 Esas sayılı dosyasının işbu davadan önce açıldığı, taraflarının aynı olduğu ve iş bu dosya ile arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle, dosyanın Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmeksizin birleştirme kararı verildiğini bunun hukuki dinlenilme hakkına aykırılık olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2017/1154 esas ve 2017/3189 karar sayılı ilamının bu yönde verilen bir karar olduğunu, mahkemece verilen birleştirme kararının 29.03.2023 tarihinde tebliğ edildiğini ve taraflar dinlenmeksizin 31.03.2023 tarihli tashih şerhi tesis edildiğini, taraflar dinlenilmeden tashih şerhi düzenlenemeyeceğini, HMK’nın 304. maddesine aykırı davranıldığını, davanın konusunun Eskişehir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 esas sayılı davası ile aynı taraflar, konu ve talebe ilişkin olduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 esas sayılı dosyasında ıslah yappıldıktan sonra huzurdaki belirsiz alacak davasının açılmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili katılma yolu ile istinafında, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 166/2 maddesi gereğince ayrı yerde bulunan dava dosyaların birleştirilmesi için talep gerekli olduğunu ancak mahkemenin re’sen birleştirme kararı verdiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı yükenicidir. 6100 sayılı HMK’nın 166’ncı maddesinde davaların birleştirilmesi düzenlenmiş olup bu maddede; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.HMK’nın 166/2 maddesi gereğince ayrı yargı çevrelerinde görülen ve aralarında bağlantı bulunan davalar ile ilgili tarafların birleştirme talebi bulunmaksızın hakimin resen birleştirme kararı alması mümkün değildir. Davacı vekilince dava dilekçesinde “bu aşamada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ” karar verilmesinin talep edildiği, davaların birleştirilmesinin talep edilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/41 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi talep edilmiş olup, davaların birleştirilmesi yönünde bir talep olmaksızın, mahkemece re’sen birleştirme kararı verilmesi HMK’nın 166/2.maddesine aykırı olduğundan mahkemenin yazılı olduğu şekilde davaların birleştirilmesine yönelik kararı hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarih, 2023/184 Esas, 2023/208 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.