Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/999 E. 2022/735 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/999
KARAR NO: 2022/735
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2021
NUMARASI: 2021/726 Esas, 2022/81 Karar (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında ticari mal alışverişi neticesinde doğan 86.137,12 EUR + 1075,50 TL olmak üzere takip tarihi itibari ile 1 EUR= 10,2380 – TL olduğundan 895.764,12 -TL asıl alacağın tahsili için öncelikle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi – 21/05/2021 Tarih, 2021/353 D. İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alındığını, davalının itirazı üzerine ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, borca itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini ifa ettiğini, sözleşmenin 4. Maddesi gereğince müvekkilinin verdiği 650.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun da davalı tarafından itirazsız olarak iade edildiğini, bunun müvekkili şirketin davalıya borcu bulunmadığı anlamına geldiğini, cari hesap ekstresine göre müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının ödeme yapmadığını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 01/12/2021 tarihli dilekçesi ile, icra dosyasında ihtiyati haciz kararı sonucu hacze çıkıldığını, borçlu şirket tarafından dosyaya 880.820,00 TL banka havalesi aracılığı ile itirazi kayıtla ödeme yapıldığını, ihtiyati haciz taleplerinin kaldırıldığını, borçlu şirket tarafından dosyaya yatırılan teminatın iadesinin talep edildiğini, ancak dosya miktarı göz önünde bulundurulduğunda, davacının alacağının semeresiz kalma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, yatırılan bu teminatın iadesi talebinin hukuka uygun olmadığını, iadesi halinde telafisi imkansız zararlara uğrayarak alacağını almasının zorlaşacağını, yetkisizlik kararı ile kaldırılan ihtiyati haciz kararında davacının alacaklı olup olmadığı hususuyla ilgili bir durum değerlendirmesinin yapılmadığını, verilen kararın esasa ilişkin olmayıp usule ilişkin olduğunu, davalı şirketin mal kaçırma tehlikesinin devam ettiğini, davacının, alacaklı olup olmadığı hususunun esastan incelemesi yapılmadan borçlu şirket tarafından yatırılan teminatın iadesinin mümkün olmadığını, dosya kapsamına sundukları cari hesap ekstresi, faturalar, sevk irsaliyeleri, sözleşme ve diğer tüm deliller incelendiğinde davacının alacaklı olduğunun sabit olduğunu, kötü niyetli olan davalı şirketin, söz konusu itirazın iptali davasının sonuçlanmasına kadar geçecek olan sürede mallarını kaçırması, kendisine ulaşılamaması gibi risklerin kuvvetle muhtemel olduğundan dolayı, bu aşamada davalı- borçluların yatırdığı 880.820,00 TL’yi iade taleplerinin reddedilerek dava sonuçlanıncaya kadar güvence olarak teminatının iadesi talebine karşı tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 01/12/2021 tarihli ara kararı ile, davalı şirket tarafından davaya konu icra dosyasına yatırılan teminatın davalı şirkete iadesinin ihtiyati tedbiren durdurulmasının istendiği, ihtiyati tedbirin “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edildiği ve HMK’nın 389, 390 vd maddelerinde düzenlendiği; davacının, taraflar arasında 30.01.2020 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının yeniden teklif vermesi üzerine 10.02.2020 tarihinde ikinci kez sözleşme yapıldığını, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirerek ürünleri davalıya teslim ettiğini, davalının ürünleri itirazsız olarak kabul ederek kullanmaya başladığını, davacının, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. maddesi uyarınca karşı tarafa verdiği 650.000,00 TL tutarında kesin banka teminat mektubunu da iade ettiğini ancak davalının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği;, davalı-borçlunun, ihtiyati tedbir talebine konu teminatı, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/353 D. İş sayılı dosyası üzerinden verdiği ihtiyati haciz kararı üzerine, alacaklı tarafından yapılan Bursa … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ihtirazi kayıtla yatırdığı, sonrasında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/353 D. İş sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine, 29.6.2021 tarihli ek kararla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, yani, borçlunun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/353 D. İş sayılı dosyasında aleyhine verdiği ihtiyati haciz kararı nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle icra dosyasına yatırdığı teminatın nedeni olan ihtiyati haciz kararının ilgili mahkeme tarafından kaldırıldığı, bu durumda borçlunun yatırdığı teminatın iadesine karar verilmesi gerektiği, davacı vekili de işte bu teminatın iadesinin ihtiyati tedbiren durdurulmasını talep ettiği, teminatın iade edilmemesi için ortada geçerli bir ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı olması gerektiği, işbu dosyada borçlu aleyhine verilen geçerli bir ihtiyati haciz kararı veya ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı, borçlu, teminatı Bursa 1. ATM’nin 2021/353 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle yatırmış olup, bu karar kaldırıldığından borçlunun yatırdığı teminatın hukuki dayanağının ortadan kalktığı, borçlunun teminatı yatırdığı ihtiyati haciz kararı kaldırılmış olup, o ihtiyati haciz kararı nedeniyle yatırılan teminat üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı, bu nedenlerle davacı vekilinin davalı – borçlunun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/353 D. İş sayılı dosyası üzerinden verdiği ihtiyati haciz kararı ile ilgili yapılan icra takibinde davalı-borçlu tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıtla yatırılan teminatın açılan dava sonuçlanıncaya kadar güvence olarak dosyada ihtiyaten bırakılması talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle, davacı vekilinin “borçlu tarafça icra dosyasına yatırılan 880.820,00 TL’nin dava sonuçlanıncaya kadar güvence olarak ihtiyaten dosyada bırakılması”na ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davacının cari hesaptan kalan haklı alacağına istinaden, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden 21/05/2021 tarihli, 2021/353 Esas numaralı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alarak, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas numarası ile asıl alacak miktarı 86.137,12 EUR + 1.075,50 -TL (Takip tarihi itibariyle 1EUR=10,238 -TL olduğundan 895.764,12 -TL) olan icra takibine başlandığını, davalı tarafın davacı alacağını sürüncemede bırakmak maksadı ile borca itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açtıklarını, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/353 Diş. sayılı ihtiyati haciz kararı neticesinde Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından alınan talimat ile Gebze İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile borçluya ait “… Mahallesi …. Sokak No: … Gebze/ Kocaeli” adresinde fiili haciz gerçekleştirildiğini, davalı tarafça dosyaya 880.820,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalı tarafın ihtiyati haciz kararına yapmış olduğu yetki itirazı ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2021 tarih ve 2021/353 D.iş E.K. sayılı ilamıyla, işin esasına girilmeden yetkisizlik ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, icra dosyasına yapılan yetki itirazının da kabulü üzerine, icra dosyasının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile görülmeye başlandığını, davalı tarafın dosyaya yatırılan bedelin iadesini talep ettiğini ancak teminatın iadesine ilişkin şartlar oluşmadığından icra müdürlüğünce iade taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine borçlu tarafın şikayet davası açtığını, dosyanın halın derdest olduğunu, teminat iadesinin durdurulması gerektiğini, mahkemenin red kararının hatalı olduğunu, mahkemeden her ne kadar tedbir talep etmelerine rağmen mahkeme gerekçesinde görüleceği üzere durum tespiti değil yeni bir ihtiyati tedbir talep edilmesine rağmen, sehven hatalı şekilde hüküm tesis edildiğini, dosyaya sunulan somut belgeler ile alacaklı olduklarının belli olduğunu, ihtiyati tedbir verilebilmesi için yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğini, davalının mal kaçırma amacında olabileceğini, sunulan cari hesap ekstreleri, faturalar ve sözleşmeler göz önüne alındığında davacının alacaklı olduğunun sabit olduğunu, borçlunun mal kaçırma riskinin bulunduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ihtiyati haciz işleminin kaldırılmasına yönelik alınan kararın yetkiye yönelik olduğunu, söz konusu kararda ihtiyati haciz kararının esasını teşkil eden davacının alacağı hakkında bir değerlendirme yapılmamış olduğunu, uyuşmazlığın maddi hukuk yönünden olmayıp usule ilişkin olduğunu, mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerini incelemediğini, davalı tarafın davacının haklı alacağına ulaşmaması için engellemeler sergilediğini belirterek, mahkeme ara kararının kaldırılmasına ve teminatın iadesinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalılar ise iş sahibidir. Davacı tarafça, davalı şirketten bakiye alacakları olduğunu ileri sürerek Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/353 D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararı ile Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığı, takip dosyası kapsamında yapılan haciz işlemleri sırasında takip borçlusu olan davalı tarafından icra dosyasına 880.820,00 TL’nin havale edildiği, davalı tarafın icra dosyasına para göndermesi ile birlikte ihtiyati haciz kararını veren Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/353 değişik iş dosyasında ihtiyati haciz talebinin yetkili mahkemede alınmadığına yönelik itiraz başvurusunda bulunması üzerine, mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, sonrasında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine devam edildiği, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının itirazın iptali davasını açtığı, davacı tarafça 01/12/2021 tarihli dilekçe ile davalının Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatırdığı 880.820,00 TL bedelin üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasının talep edildiği, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafın talebi ile Bursa 1.Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/353 değişik iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı üzerine Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış, davalı tarafından iş bu icra dosyasına 880.882,00 TL yatırılmıştır. Ancak Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/353 değişik iş dosyasına yapılan itiraz üzerine 16/06/2021 tarihli ek karar ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede açıkça İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığından mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı vermede yetkili olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, ihtiyati haciz kararı ortadan kalktığından, bu karar üzerine dosyaya yatırılan teminatın da dayanağı kalmamıştır. Bu nedenle, Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatırılan bedelin tedbiren davalıya ödenmemesine yönelik talebin mahkemece reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih ve 2021/726 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.