Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/968 E. 2022/1325 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/968
KARAR NO : 2022/1325
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DAVANIN KONUSU : İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, davalıya ait işyerinin sözleşmede belirtilen elektrik işlerinin yapımı konusunda taraflar arasında 02.05.2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, müvekkili tarafından üstlenilen tüm işlerin sözleşme ve ekindeki teknik ve idari şartnameye uygun şekilde tamamlandığını, hakedişlerin yapılıp faturaların kesilerek davalıya gönderildiğini; müvekkilinin cari hesaptan bakiye 86.785,00 Euro alacağının tahsili amacıyla İstanbul 20. İcra Dairesinin …E. sayılı dosyasında davalıya karşı yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının müvekkilince kesilen tüm faturaları ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin defterlerine kaydettiğini belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında 02.05.2014 tarihinde imzalanan eser sözleşmesi uyarınca Otel inşaatının mekanik ve elektrik işlerinin 5 yıldızlı olan otele uygun şekilde birinci sınıf malzeme kullanılarak imali işinin davacı firmaya verildiğini, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini belirlenen süre içinde yerine getirmediği için ek süre tanınmasına rağmen davacının ayıplı ve eksik bir şekilde imalat yaptığını, ayıplı ve eksik işlerin tamamlanması ve kesin kabul işlemlerinin yapılması konusunda görüşmeler devam ederken aleyhine icra takibi yapılarak huzurdaki davanın açıldığını, müvekkil firmanın son hakediş esnasında davacı tarafından temin edilen su tanklarının, soğutma sistemi için yanlış ölçümleme neticesinde temin edilen rooftop soğutma sistemi iadelerinin, asansör sisteminde yapılan ayıplar neticesinde asansör revizyon bedelinin ve bunlar için yapılan fazladan masraf ve doğan zarar kesintilerinin yapılması gerektiğinin davacıya yazılı olarak bildirildiğini, ancak bu taleplerinin sonuçsuz kaldığını, kullanılan malzemelerin sözleşmeye uygun olmadığını, işin kesin kabulünün yapılmadığını, bir an için yapıldığı düşünülse dahi garanti hükmünü kapsayan 17. madde çerçevesinde davacının arıza, hasar, ayıp vb. durumlarında işçilik hataları da dahil olmak üzere kabul tarihinden itibaren iki yıl süreyle sorumluluğunun devam ettiğini, işin gecikmesi nedeniyle 23. maddede cezai şartın düzenlediğini, gecikmeden kaynaklı olarak cezai şart alacağının da doğduğunu belirterek haksız davanın reddine ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, geçici kabul tutanağında belirtilen eksikliklerin ve ayıplı işlerin giderilmesi bakımından davacı alacağından toplam 7.581,39 Euro kesinti yapılması gerektiği, buna göre davacının takip tarihi itibariyle 79.203,96 Euro asıl alacak ve 171,60 Euro işlemiş faiz talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 22/03/2021 tarih ve 2018/1664 Esas, 2021/598 Karar sayılı kararı ile, davalı vekilinin yokluğunda görülen 17/05/2018 tarihli duruşmada, açıkça tahkikatın bitirildiği belirtilerek, HMK’nun 186/1. maddesine göre davalı tarafa sözlü yargılama için duruşma gününün usulüne uygun tebliği ve sözlü yargılama için tayin edilen günde davalı katılmasa dahi davanın sonuçlandırılıp hüküm tesis edilmesi gerekirken; adil yargılama hakkının en önemli unsuru olan ve HMK 27. madde de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı şekilde savunma hakkı kısıtlanarak esastan hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece HMK’nın 186. Maddesine göre sözlü yargılama için duruşma günü tebliğ edilerek, yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda geçici kabul tutanağında belirtilen eksikliklerin ve ayıplı işlerin giderilmesi için davacı alacağından toplam 7.581,39 Euro kesinti yapılması gerektiği, buna göre davacının takip tarihi itibariyle 79.203,96 Euro asıl alacak ve 171,60 Euro işlemiş faiz talebinde bulunabileceği” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul 20. İcra Dairesinin…Esas sayılı dosyasındaki itirazının 79.203,96 Euro asıl, 171,60 Euro işlemiş faiz ki toplam 79.375,56 Euro için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına; asıl alacak 79.203,96 Euro’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanmasına; fazla istemin reddine; davacının talep ettiği icra inkar tazminatının ve reddedilen kısım üzerinden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı iflas nedeni ile tasfiye halinde … Elektrik A.Ş.vekili istinaf dilekçesi ile; kararın fazla istemin reddine dair kısmına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılması ve davanın tamamen kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemece, duruşma saatinde mahkeme önünde hazır bulunmasına rağmen, dosyada davacı vekiline ait mazeret dilekçesi tarafına aitmiş gibi, ismi hiç okunup duruşmaya davetinin sağlanmadan dosya hakkında karar verildiğini; dosyada mevcut mazeret dilekçesinin kendileri tarafından verilmediğini, istinaf mahkemesince bu durumun gözönünde bulundurulmasını; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar eksik ve hatalı inceleme içeren raporunun aynen kabul edilerek, karara dayanak yapıldığını, cevap dilekçesinde ve önceki istinaf dilekçesinde, yazılı olan zarar kalemleri ve taraflar arasındaki eser sözleşmesinde yer alan cezai hükümlerin tam olarak değerlendirilmediğini, yapılan bilirkişi incelemesinde bu yönden eksik değerlendirme yapıldığını; bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi için yeni bir inceleme yaptırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik hususlar nazara alınmadan dosya üzerinden bu haliyle karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak, yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, Dairemiz kararı üzerine, 20/05/2021 tarihli tensip zaptı ile taraflara, tensip zaptı ile İstinaf Mahkemesi ilamının duruşma gününü bildirir davetiye ile gönderilmesine ve 6100 sayılı HMK’nın 186. madddesi gereğince tahkikatın bitirilmiş olması nedeniyle sözlü yargılama ve hüküm aşamasına geçilmesine, sözlü yargılama ve hüküm için belirlenen gün ve saatte taraflar mahkemede hazır bulunmasa dahi yokluklarında yargılamanın bitirilerek hüküm verileceği hususunun ihtar edilmesine, ihtarat yerine geçmek üzere iş bu ara kararın taraf vekillerine tebliğine karar verilmiş; sonraki 25/11/2021 tarihli duruşmada, davacı iflas masası vekili Av. …’nun mazeretinin kabulü ile duruşma gün ve saatinin UYAP’tan öğrenilmesine karar verilerek duruşmanın atılı olduğu 23/12/2021 tarihli celsede davalı vekili Av. …’nın mazeret dilekçesinin reddine karar verilerek hüküm açıklanmıştır.Dosya kapsamında bulunan mazeret dilekçesinin davalı vekilinin Ürgüp adliyesine hitaben verdiği mazeret dilekçesi olup, eldeki dosya için mazeret dilekçesinin verilmediği ve duruuşma zaptı kapsamına göre davalı vekilinin usulüne uygun şekilde duruşmaya çağrılmadığı; bu şekilde mahkemece mazeret verilmediği halde, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle davalı vekilinin yokluğunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca, Dairemiz kararından sonra yapılan duruşmada, davacı vekilinin, iflas masası vekili olarak duruşma zaptına geçirildiği ve davacı istinaf dilekçesinde de davacı iflas nedeni ile tasfiye halinde … Elektrik A.Ş. vekili olarak tanımlanmasına rağmen, dosyada davacı şirketin iflasına dair bilgi bulunmamaktadır. Uyap sistemden yapılan sorgulamada, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2017 tarih ve 2017/427 Esas, 2017/1220 Karar sayılı kararı ile davacı şirketin iflasının açılmasına dair verilen kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 10/01/2019 tarih ve 2018/1205 Esas, 2019/26 Karar sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verildiği tespit edildiğinden; mahkemece bu husus araştırılarak Müflis …Elektrik A.Ş. iflas masasını temsilen iflas idare memuru … tarafından verildiği belirtilen dayanak Beşiktaş 25. Noterliği’nin 29.07.2020 tarih, 1…yevmiye numaralı vekaletnamesinin dosyaya eklenmesi ve mahkemece İİK 194.maddenin uygulanma koşullarının varlığının araştırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,
2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2021 tarih, 2021/298 Esas, 2021/943 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer OLMADIĞINA,
5-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.