Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/880 E. 2022/613 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/880
KARAR NO: 2022/613
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2016
NUMARASI: 2016/4451 Esas, 2016/4451 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbire itiraz eden … (“…”) vekili 25.10.2021 tarihli talep dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talep eden şirket ile diğer davalı şirket olan … Şirketi arasında imzalanan eser sözleşmesine istinaden müvekkilinin, … şirketi lehine EURO ve DZD cinsinden iki adet kesin teminat mektubu düzenlediğini, müvekkili bankanın, söz konusu teminat mektuplarından doğan riskini karşılamak üzere … İstanbul Anadolu Kurumsal Şubesinin … referans numaralı 10.917.081,45 DZD ve … referans numaralı 490.829,10 Euro tutarındaki kontr-garantileri verdiğini, … Şirketinin sözleşme uyarınca işi tamamlayamaması üzerine müvekkili bankanın yükümlülüklerine uygun olarak 13.09.2017 tarihinde kendisine yöneltilen tazmin talebini yerine getirerek …. Şirketine her iki teminat mektubuna istinaden toplam 76.073.036,69 DZD tutarında ödeme yaptığını, ancak talepte bulunulmuş olmasına rağmen …’in, müvekkili bankaya kontgaranti olarak verdiği teminat mektuplarının karşılığını ödemediğini, … Şirketi ile … Şirketi arasındaki uyuşmazlık nedeniyle dava açılacağından bahisle mahkeme nezdinde ihtiyati tedbir başvurusunda bulunulduğunu, mahkeme tarafından … teminat mektupları hakkında karar verildiğini, mahkemece verilen karara itiraz ettiklerini, ancak, itirazı inceleme görevinin, … ile … Şirketi arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri olarak belirlenen Cezayir’de atanacak hakem veya hakem heyeti olduğundan bahisle itirazlarının reddedildiğini, şimdiye kadar … Şirketi ile … Şirketi arasındaki uyuşmazlığın çözümünün sağlanamadığını, Türk Mahkemelerince verilen bir ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak Cezayir Mahkeme ve Hakem Heyetince bir karar verilmediğini, Cezayir Mahkemelerince veya Hakem Heyetince verilen bir karar bulunmadığından, müvekkilinin, banka teminat bedelini … Şirketine ödediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta hiçbir sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirketin … Şirketi’ne ödeme yaptığını, mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının korumayı amaçladığı asıl menfaatin ortadan kalktığını, uyuşmazlığın karşı tarafının ödemesini aldığını, … Şirketi tarafından huzurdaki dava dosyasında ihtiyati tedbir talep edilirken henüz Cezayir’de dava açılmadığını, HMK 397 maddesi uyarınca iki hafta içerisinde dava açtığını bildirdiğini, taraflarınca yapılan itirazda da belirtildiği üzere … Şirketi tarafından açılan davada yetkisizlik kararı verildiğini, yetkisizlik kararı üzerine hakem ataması için başvuruda bulunulduğunu, Cezayir Mahkemelerince hakem atandıktan sonra son olarak 11.10.2017 tarihinde ikinci defa … Hakem olarak atandığını, ancak Cezayir Medeni ve İdari Muhakeme Usulü Kanunu’nun 1024. maddesi uyarınca belirlenen sürenin veya süre öngörülmemiş ise dört aylık sürenin sona ermesi ile tahkim sürecinin sona erdiğini, … tarafından yapılan başvuru üzerine dört ay geçmiş olmasına rağmen taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözülemediğini, tahkim sürecinin sona erdiğini, bu süreçte hakem tarafından verilmiş bir ihtiyati tedbir kararının da bulunmadığını, tahkim sürecinin sonuçlanmasından sonra da tarafların yaptıkları görüşmeler sonucunda uyuşmazlığın çözümü için sonuç alamadıklarını, son olarak … Şirketi tarafından … Şirketi aleyhine dava açıldığının müvekkili bankaya ihbar edilmesi ile öğrenildiğini, … Şirketinin, dilekçesinde taraflar arasında dostane şekilde çözüm üretilmek istendiğini, ancak başarısız olunduğunu tevsik ettiğini, tahkim şartının geçersiz olduğunu iddia ettiğini, … Şirketinin, tahkim sürecini tamamladığını, dostane uzlaşma sürecinin de sona erdiğini beyan etmiş olmasına rağmen dava açarak süreci uzatma ve tedbiri devam ettirme çabası içerisine girdiğini, Cezayir Mahkemelerinin de Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerince verilmiş bir tedbir kararı hakkında karar verme yetkisinin bulunamayacağı göz önüne alındığında mahkemece verilen tedbir kararının sürüncemede kaldığını, müvekkili bankanın, tarafı dahi olmadığı bir uyuşmazlık nedeniyle ödemiş olduğu teminat tutarını tahsil edemediğini beyanla, mahkemece verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece tavzihen düzeltilen kararla, ihtiyati tedbire itiraz eden … vekilinin, mahkemenin 30/06/2016 tarihli “28/11/2012 tarihli Eser (İnşaat) Sözleşmesinin 8. madde hükmü uyarınca … Bankası Istanbul Anadolu Kurumsal Şubesi tarafından … olarak düzenlenmiş, … referans numaralı 10.917.081,45 DZD ve … referans numaralı 490.829,10 Euro tutarındaki garanti metinlerinin üçüncü kişilere ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına” ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 18.07.2017 tarih, 2017/825 esas, 2017/476 karar sayılı ilâmında tespit edildiği üzere; dava açıldıktan sonra tedbire itirazın davanın esasını inceleyecek mahkeme/hakem heyetince değerlendirilmesi gerekmekte olup, mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünde inceleme yapma yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbire itiraz eden … vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkeme ek kararına karşı itiraz eden 3. kişi istinafa başvurmuştur. Talep, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının durum ve koşullar değiştiğinden bahisle kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece talep konusunda inceleme ve karar verme yetkisinin bulunmadığından bahisle istinafa konu red kararı verilmiştir. Durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması HMK’nın 396. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede talep üzerine verilecek kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu öngörülmüş, kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğine dair HMK’nın 394. maddesinin 5. fıkrasına atıf yapılmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değiştiğinden bahisle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesi talepleri hakkında verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmasına imkan bulunmamaktadır. Kaldı ki, dairemizce ihtiyati tedbire itiraz talebi üzerine mahkemece verilen önceki kararın istinafı üzerine verilen kaldırma kararına uygun şekilde karar verilmiş olduğundan, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından itiraz sebepleri de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle durum ve koşulların değiştiğinden bahisle ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden 3. kişinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352. Maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati tedbirin kaldırılmasına talep eden … vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin, talebe konu ilk derece mahkemesi kararı istinaf kanun yoluna tabi kararlardan olmadığından 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru harcı ile peşin istinaf karar harcının yatıran tarafa istek halinde İADESİNE, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.