Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/796 E. 2022/561 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/796
KARAR NO: 2022/561
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2021
NUMARASI: 2021/597 Esas, Derdest
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, taraflar arasında kurulan eser sözleşmeleri kapsamında davalıya ait farklı muhitlerdeki inşaat işlerini yaparak teslim ettiğini, sözleşmeye konu imalatların/işlerin yapıldığın hakediş ve kabul tutanakları ile tespit edildikten sonra ücretin tahakkuku ve ödenmesi için fatura düzenlenerek tarafların ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiğini, müvekkilinin üstlendiği işleri süresinde bitirip teslim etmesine rağmen davalının faturalara konu alacakları henüz ödemediğini, müvekkili şirketin davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle 2.338.816,65TL anapara alacağı bulunduğunu, davalı şirketin alacaklılarından mal kaçırmasını önlemek ve müvekkil şirketin alacağının tahsilini mümkün kılmak için davalı şirketin haczi kabil mal/hak/alacaklarından anapara borca yeteri kadarı hakkında İİK 257. ve müteakip maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, somut olayda, davacı inşaat firması tarafından eser sözleşmesi kapsamında davalıya ait farklı inşaat işlerinin yapılıp teslim edildiği, hak ediş raporlarının ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında İstanbul 7. ATM ‘nin 2020/438 E sayılı dosyasında davacı olarak … İnşaat tarafından menfi tespit davası açıldığı, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı ve 26.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacı … Ltd. Şti’nin, davalı … Ltd. Şti’den 2.338.816,65 TL alacaklı olduğu şeklinde alınan bilirkişi raporuna dayalı takip başlatılmış, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış ve ihtiyati haciz talep edilmişse de davacının hakediş ve faturalara dayandığını beyan ettiği alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, İİK 257 ve devamı maddeleri uyarınca İhtiyati Haciz şartları oluşmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin bu aşamada koşulları bulunmadığından REDDİNE karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkili … İnşaat ile davalı … İnşaat arasında derdest İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. Sayılı dosyasına konu davada tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinden yaptırılan geniş kapsamlı bilirkişi incelemesi ve aldırılan bilirkişi raporu neticesinde müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesi için dosyasına ibraz ettikleri bu bilirkişi raporunun kanunun aradığı yaklaşık ispat şartını sağladığını, ilk derece mahkemesi tarafından faturaya dayandırılan alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin takibe konu alacağının ödenmesi için borçlu davalıya Sultanbeyli … Noterliği 09.03.2018 tarih … sayılı ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnameye rağmen borcu ödemeyen davalının ihtarname tarihi itibariyle temerrüte düştüğünü, bu haliyle para alacağı bulunması, muaccel olması ve talep edilmesine rağmen ödememesi sebebiyle ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile reddinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı, taraflar arasında farklı tarihlerde eser sözleşmesi yapıldığını müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen, davalının ödemesi gereken faturaları ödemediğini, davalının İstanbul Anadolu 7 ATM’de müvekkili aleyhine açtığı menfi tespit davasına taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapora göre davalının müvekkiline borçlu olduğunun tespit edildiğini, alacaklarının tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek açtığı itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ara kararla alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin İİK’nun 258/1.maddesi uyarınca alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Somut olayda, davalı borçlu tarafından davacı alacaklı aleyhine, İstanbul 7. ATM’de menfi tespit davası açıldığı, bu davada mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde bilirikişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bu davaya sunulan bilirkişi raporunda davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde 31/12/2018 tarihi itibarıyla davacı şirkete 1.652.453,20 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu belirtilmiştir. HMK’nın 222/4 maddesi uyarınca ticari defter kayıtları sahibi aleyhine delil olacağından ve anılan bilirkişi raporu ile davalının raporda belirtilen 1.652.453,20 TL borçlu olduğu kendi ticari defter kayıtlarında kayıtlı olduğundan bu miktar itibarıyla yaklaşık ispat koşulu oluştuğunun kabulü ile ihtiyati haciz talebinin bu miktar üzerinden kısmen kabulü gerekirken tamamen reddi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih, 2021/597 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.