Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/754 E. 2022/542 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/754
KARAR NO: 2022/542
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2022
NUMARASI: 2022/22 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasındaki “mantolama” işine ilişkin sözleşmeler kapsamında davalılar tarafından düzenlenen hakedişlerde yapıldığı beyan edilen iş metrajlarının işin projesi ile uyuşmadığı, işin projesine göre yapılması mümkün olmayan metrajların bildirildiği, ayrıca davalıların edimlerini eksik ve ayıplı yaptıkları, durumun aciliyeti nedeniyle bunların davacı tarafından üçüncü kişilere yaptırıldığı iddiasıyla, davalılara fazla yapılan ödemelere ilişkin olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkin olup, bu kapsamda davalıların araçları ve taşınmazları üzerine 3.kişilere devirlerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir. Mahkemece 13/01/2022 tarihli ara kararla, alacağın mevcudiyeti ve miktarı, işin ayıplı teslim edildiği iddiasının tartışılması sonucunda ortaya çıkacağından bu aşamada muaccel bir alacağın varlığından söz edilmeyeceği, davacının alacağının varlığının yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlanamadığı gerekçesiyle, dava dilekçesinde belirtilen tedbir/haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, dava dilekçesindeki anlatımlarını tekrar etmiş, dosyaya sundukları delillerle somut olayda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğunu, bununda İİK’nin 257/1. Maddesi gereği ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olduğunun, HMK’nın 390. Maddesinin gerekçesinde de yaklaşık ispatın yeterli görüldüğünün belirtildiğini, dosyadaki delilleri incelemeden karar verildiğini, sundukları belgelere göre davalıların organik bağ içinde hareket ederek kötü niyetli, muvazaalı işlemlerle müvekkilinin alacağını ödemekten imtina ettiklerini belirterek, mahkemenin 13/01/2022 tarihli ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir. Yukarıda özetlendiği üzere, davacı iş sahibi tarafından, davalılarla yapılan mantolama işine ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davalılar tarafından hazırlanan hakedişlerin gerçek metrajlardan daha fazla olduğu, bu nedenle davalıların fazladan haksız tahsilat yaptığı, ayrıca işin eksik ve ayıplı kısımlarının da kendisi tarafından 3.kişilere yaptırıldığı iddiasıyla istinafa konu dava açılmış ise de, yargılamanın henüz dilekçe teatisi aşamasında olması, dava dilekçesi ekinde yaklaşık ispatı sağlayacak bir delilin sunulmaması göz önünde bulundurulduğunda, davacının ihtiyati haciz talebi bakımından bu aşamada yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesiyle verilen ret kararının yerinde olduğu, yargılamanın devamı sırasında sunulacak ve toplanacak delililere göre ve talep halinde yaklaşık ispat hususunun mahkemesince her zaman yeniden değerlendirilebileceği, davaya konu talebin para alacağına ilişkin olması göz önünde bulundurulduğunda, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair mahkeme gerekçesinin de yerinde olduğu anlışmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2022 tarih ve 2022/22 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.