Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/740 E. 2022/565 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/740
KARAR NO: 2022/565
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2021
NUMARASI: 2021/458 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin kamuda iş yapan firma olduğunu, 23.07.2019 tarihli Mersin Bölge Sulama Kooperatifler Birliği Borulama Sistemi Yapım Sözleşmesi (EK-1: Sözleşme) işi kapsamında sözleşmenin 16. maddesine istinaden % 5 nakdi teminat, %5 teminat çeki olmak üzere kooperatife teminatlar verildiğini, teminat olarak davalılardan S.S. Silifke ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifine ekteki … İkitelli Ticari Şubesinin … Seri numaralı 2.045.000,00-TL bedelli teminat çekini verdiğini, ekteki işin sözleşmesi, sözleşme uyarınca teslim edilen çekin görüntüsü ile bahse konu çekin tarih kısmının boş olarak ve çekin arkasına “ciro edilemez” kaydı ile “teminat çeki olduğu” hususu yazılarak lehtara teslim edildiğini ve sonrasında bu ibarenin silinerek çekte tahrifat yapıldığını, bu işlemden sorumlu olan lehtar ve çeki tahsil etmeye çalışan tüm kişiler hakkında resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık başta olmak suretiyle çekte tahrifat yapılarak çekin tahsil edilmeye çalışılması sebebiyle savcılığa şikayette bulunulduğunu, bu hususun Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile sabit olduğunu, dava dilekçesi, savcılık şikayeti ve ek olarak sunulan tüm deliller ile işbu çekin sözleşme uyarınca verilen teminat çeki olduğunu, bahse konu işin feshedilmiş olması ve çekte ciro edilemez kaydı bulunması sebebiyle lehtar tarafından ciro edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çekin 3.kişilere ciro edilmesinin mümkün olmadığını, yapılan ciro işleminin resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suretiyle yapılmış olduğunu, çek bedelinin kötüniyetle davalılar tarafından haksız olarak tahsil edilmeye çalışıldığını, işbu çek sebebi ile davalılara herhangi bir borçlarının olmadığını, davanın kabulü ile müvekkili şirketin her türlü fazlaya dair talep ve hakkı saklı kalmak kaydıyla, çek bedelinin 2.045.000,00-TL (ikimilyonkırkbeşbintürklirası) olması ve kötüniyetli davalılarca tahsili halinde telafi imkansız zarara sebebiyet vereceğinden çekin bankadan tahsil edilmesini engellemek ve iyiniyetli müvekkili şirketin zarar görmesini engellemek adına … İkitelli Ticari Şubesinin … Seri Numaralı 2.045.000,00-TL çeke ilişkin İcra İflas Kanunu 72. madde uyarınca öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise de uygun görülecek teminat karşılığında bahse konu çekin icraya konu edilememesine, çeke ilişkin ihtiyati haciz kararı alınamaması, ödenmesini engeller mahiyette ve çeke dayalı olarak açılacak muhtemel icra takiplerinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çekin icraya konu edilmesi halinde icra takibinin tedbiren durdurulmasını ve paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve akabinde haklı davanın kabulü ile davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin iptaline ve taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 29/06/2021 tarihli ara kararı ile, dava konusu edilen çekin miktarı, somutlaştırılan belgeler ve bu belgelerin içeriği dikkate alındığında dava konusu edilen çekin iddia olunan yapım sözleşmesi nedeniyle verildiği, sözleşmenin tarafların yazılı beyanlarıyla sona erdirildiği noktasında anlaşma tutanağının dosyada mevcut olduğu, dava konusu çekin dayanak olan sözleşmenin 16.maddesi çerçevesinde verildiği, yargılama aşamasında tam haklılık durumu araştırılacak olmakla beraber bu aşamada sunulan belge ve beyanlara göre ve ilk bakış itibariyle dava konusu çekin teminat olarak kaydedilmesi noktasında sözleşmedeki şartların oluşmadığı noktasında davacı lehine yaklaşık ispatın oluştuğu, Yargıtay uygulamasında ve doktrinde de kabul olunduğu üzere ihtiyati tedbirde asıl olanın ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin varlığının yaklaşık ispat çerçevesinde ispatlanması gerektiği, İİK m.72/f.2 hükmü çerçevesinde davalılar tarafından, davacı şirket aleyhine başlatılabilecek bir icra takibinin tedbiren durdurulması noktasında gerekli yasal şartların oluştuğu, yasal düzenlemelerde belirtildiği üzere menfi tespit davaları için kanun koyucunun menfi tespit davası açan lehine “icra takibinin durdurulması” ile sınırlı olmak üzere tedbir kararı verilmesini düzenlediği, İİK m.72/f.2 hükmü kapsamı dışında kalan diğer tedbir taleplerinin ise reddi gerektiği gerekçesi ile İİK 72/2 maddesi ile dava konusu çekle ilgili davalılar tarafından başlatılacak muhtemel icra takiplerinin durdurulması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Bu karara davalı … vekilinin süresi içinde yaptığı itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, Mahkemece, itiraz duruşmasının yapıldığı tarih itibari ile davacının delil olarak dayandığı savcılık soruşturma dosyasının gelmediği gibi davacı vekili tarafından da sunulmadığı, buradaki beyanların da somutlaştırılmadığı, şeklen bonoda 3. kişi konumunda bulunan … dışında kalan ve …’den önceki ciranta konumunda olan …nin davacının dayanmış olduğu dayanak sözleşmedeki kooperatif olmadığı noktasında itiraz eden davalı …’in savunmasının bulunduğu, bu suretle dayanak çeke atıf yapıldığı belirtilen sözleşmedeki kooperatif ile çekteki lehdar-ciranta konumunda gözüken kooperatifin farklı kooperatifler olduğu, bu şartlarda davacının lehine çek düzenlenen lehtar ciranta ile davacı arasında doğrudan bir temel ilişkinin varlığının davacı aleyhine ve davalılar lehine oluştuğu noktasında yaklaşık ispat durumunun davalı … lehine geliştiği, esasen savcılık dosyasındaki hangi ifade ile hangi vakıanın ispatlanmaya çalışıldığı noktasında da davacının, iyiniyet savunmasına karşı HMK m.194 hükmü uyarınca somutlaştırmayı itirazın yapıldığı tarih itibari ile yapmadığı, esasen dava konusu çekin arka kısmında” ciro edilemez, teminat çekidir.” şerhinin yer aldığının iddia olunduğu, bu durumun araştırılacak olmakla birlikte bu şerhin yer alması halinde dava konusu çekin nama yazılı çek haline dönüşeceği ve alacağın temliki hükümlerine tabi olacağı ilkesinden hareketle; dava konusu çek aslının mahkememizce getirtilip incelendiği, daha önce yapılan bu incelemede ise halihazırda bu şerhin yazılıp yazılmadığı, kim tarafından işlendiği, kim tarafından silindiği, buna göre ve bu suretle 6098 sayılı TBK hükümleri çerçevesinde alacağın temliki hükümlerinin söz konusu olup olmayacağı, 08/10/2021 tarihi itibari ile mevcut dosya kapsamına somutlaştırmanın yetersiz hale dönüşmesi ve savcılık soruşturma dosyanın dahi henüz gelmemiş olması nedeni ile yaklaşık ispat noktasında davacı lehine oluşan durumun davalı … lehine olacak şekilde değiştiği gerekçesi ile itirazın kabulüne, davacının düzenleyeni olduğu, … A.Ş. İkitelli Ticari Şubesine ait, 27/06/2021 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul, 2.045.000,00 TL bedelli, … seri numaralı ve lehtarı … olan dava konusu çekin, taraflarla sınırlı olmak üzere 29/06/2021 tarihinden başlamak üzere icra takiplerine konu edilmesi halinde adı geçen çek yönünden muhtemel icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına dair tedbir kararının sadece davalı … ile sınırlı olmak üzere kaldırılmasına, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı … tarafından tedbire süresinde itiraz edilmediğini, tedbire itiraz süresinde olmadığından mahkemenin vermiş olduğu kararının öncelikle usule aykırı olması sebebiyle ortadan kaldırılması gerektiğini, mahkemenin verdiği 29.06.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, taraflarınca İcra Dairesi aracılığıyla 01.07.2021 tarihinde infaz edilerek, çekin ait olduğu … Bankası A.Ş.’ye ve davanın taraflarına icra kanalıyla tebliğ edildiğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararının, davalı …’e 13.07.2021 tarihinde yasal olarak tebliğ edildiğini, davalı … tarafından yapılan tedbire itirazın süresinde olmadığını, dosya kapsamı ve mevcut deliller ile dava konusu çekin “teminat çeki” olduğu, üzerinde tarih olmaksızın ve “teminat çekidir, ciro edilemez” kaydıyla birlikte kooperatif yetkilisine 24.07.2019 tarihli çek tediye makbuzu ile teslim edildiğini, sözleşmenin 26.09.2019 tarihi itibariyle feshedilmiş olduğunun dosya kapsamında bulunan fesih tutanağı ile sabit olduğunu, bu bağlamda bu sözleşme uyarınca verilen teminat çekinin de hükümsüz kaldığını, hal böyle iken çekin kötüniyetli kişi veya kişiler tarafından tarih eklenmek ve çek üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle bankaya ibraz edilerek haksız olarak tahsil edilmeye çalışıldığını, akabinde de icra takibine konu edildiğini, senet metninden anlaşılabilecek açık ve gözle görülebilir nitelikteki tahrifat (sahtekarlık) sebebiyle mutlak defi itirazıları olduğunu, …’in iyiniyetli olmadığına ilişkin beyanlarını saklı tutarak, bir an için iyiniyetli olduğu farzedilse dahi, Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca mutlak defi niteliğindeki itirazlarının herkese karşı ileri sürülebileceğini ve bu nedenle de tedbirin yargılama süresince devam etmesi gerektiğini, ayrıca dosyada sözleşme uyarınca teminat olarak verilen çekin haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilmeye çalışılması ve mağdur edilmeleri sebebiyle yaptıkları şikayet uyarınca Bodrum Cumhuriyet Savcılığı’nın … Sor. Numaralı dosyasında teminat çekini teslim alan kooperatif yetkilisi …’ın çeki tarihsiz olarak teminat çeki olarak aldığı yönünde ikrarı ve çekteki imza ve cironun kendisine ait olmadığına dair ifadesi bulunduğunu, ayrıca çekin arkasındaki kooperatif kaşesinin de okunaklı olmadığını, silik ve üzerinin karalanmış olduğunu, hem dava dilekçesi ile hem de delil listesi ve beyanları ile şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik vs. şikayetlerle başlattıkları Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının … sor. Numaralı dosyasının celbini de defaten talep ettiklerini, bu soruşturma kapsamında teminat çekini teslim alan kooperatif yetkilisi …’ın da yukarıda belirttikleri 13.08.2021 tarihli savcılık ifadesini de delil olarak dosyaya sunduklarını, mahkemece davalı …’in itirazı doğrultusunda 08.10.2021 günü 72/2 tedbirinin kaldırılması akabinde 11.10.2021 tarihinde haklı talepleri doğrultusunda İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir verildiğini ve haksız kazanç sağlamak amacıyla teminat çekine dayanılarak başlatılan icra takibine taraflarınca dosya borcunun depo edilmek zorunda kalındığını, böylece müvekkili şirket aleyhine yeni maliyetler ortaya çıktığını, 72/3 uyarınca verilen tedbire istinaden davalı … tarafından başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasına 2.558.000,00-TL’lik teminat mektubu sunulmak zorunda kalındığını, bu nedenle de tüm davalılar hakkında ilk etapta verilen İİK 72/2 tedbirinin devamı gerektiğini, mahkemece İİK’nun 72/2. Maddesi uyarınca verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının İcra-İflas tedbiri olduğundan ve yasanın açık lafzı gereği dava sonuçlanıncaya kadar devam etmesi gerektiğini, yasanın tedbirin verilip verilmemesi hususunda hakime takdir hakkı tanımışsa da, yasa maddesinde menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar denilmek suretiyle, verildikten sonra tedbire müdahale etme, değiştirme ve / veya kaldırma hususunda hakime takdir hakkı ve yetki vermediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, teminat çekinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasında İcra İflas Kanunu 72.madde uyarınca bahse konu çekin icraya konu edilememesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine ilişkin olup, mahkemece ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, aleyhine tedbir kararı verilen davalı … vekilinin karara itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda istinafa konu itirazın kabulü ile tedbirin itiraz eden yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kıymetli evrak ve bu bağlamda bir kambiyo senedi olarak çek, içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve başkalarına da devredilemediği vasıflı ve soyut bir borç ikrarıdır, Çek kayıtsız, şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermektedir. Soyutluk senedin içerdiği hakkın doğumuna sebep olan temel hukuki ilişkinin senet metninden anlaşılamaması anlamına gelir. Soyutluğun senede yüklediği ilk özellik, hamilin artık senette gösterilen alacağın alacaklısı olduğu konusunda, senetten başka bir delil sunmasına gerek bulunmaması; alacağını sadece bu senetle ispatlayabilmesidir. Somut olaya gelindiğinde, davacı davaya konu çekin teminat çeki olduğunu, bedelsiz kaldığını ileri sürmektedir. Davacının iddiaları yargılamayı gerektiren hususlardır. Sunduğu belgelerin 6100 sayılı HMK’ nın 390/3. maddesindeki koşulları karşılamadığı, mahkemenin vermiş olduğu kararın dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olduğu, sebepten mücerret kambiyo senetlerinin bedelsiz olduğu yönündeki iddiaların kambiyo senedinin keşidecesi olan davacı ile lehdarı arasındaki temel ilişki ve davanın dayandığı özel nedenler doğrultusunda yargılamayla belirlenebilecek hususlar olduğu, davaya konu çekte teminat çeki olduğuna ilişkin bir ibarenin yer almadığı, çekte tahrifat iddiasının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir için çekin hamili konumunda olan ve çeki ciro yoluyla eline geçiren davalı …’in çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin de yaklaşık olarak ispatı gerektiği (TTK 687/1 maddesi Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.) dosyaya sunulan belgelerden davacının, hamil davalı …’in çeki kötü niyetli olarak ele geçirdiğine ilişkin yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 tarih ve 2021/458 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.