Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/694 E. 2022/448 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/694
KARAR NO: 2022/44
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2021
NUMARASI: 2018/208 Esas, 2021/715 Karar (ek karar)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile özetle; davacı şirketin davalıya ait Bodrum … projesinin elektrik tesisat işini yaptığını, bunun karşılığında hak edişleri yapıp davalıya fatura düzenleyip gönderildiğini, davalının davacıya 92.705,81 TL bakiye borcu olduğunu, bu borcun ödenmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyasında yapılan takibe davalı tarafın itiraz ettiğini, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK 119 maddesine uygun düzenlenmediğini, davalının temerrüte düşürülmediğinden faiz istenemeyeceğini, ayrıca inkar tazminatının da istenemeyeceğini, dava konusu otelin hisse ve yönetim devri olduğunu, kendi dönemlerinde davacıdan böyle bir hizmet alınmadığını, otelin adının da … Otel olduğunu, şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacıya 2.187.616,32 TL’nin ödendiğinin gözüktüğü, bunun dışında davacının ek iş yaptığına dair belge ve bilginin olmadığını, davacının işlerini yaptığı … Mimarlık firmasına davayı yöneltmesi gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda tarafların ticari defter ve kayıtları, e-posta yazışmaları, cari hesap dökümleri, faturalar, noter ihtarnameleri, banka dekont ve ödeme belgeleri, BA-BS formları incelenerek davacının 92.705, 81 TL alacağı olduğunun tespit edildiği, davalının, davacının yaptığı işlerden dolayı otel sahibi olarak borçtan sorumlu olduğu, işletmenin devralınmasıyla önceye dayalı borcunda davalıya geçeceği, alacak likit, itiraz haksız olduğundan %20 icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu, işlemiş faiz yönünden talep olmadığından sadece asıl alacak yönünden karar verildiği gerekçesi ile; Davacının davasının KABULÜ ile; davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın 92.705,81 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE; asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Takipteki işlemiş faiz yönünden talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, karara karşı davalı istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesinin HMK 119 maddesinde belirtilen zorunlu unsurları içermediğini, davacının dayandığı vakıaları ve delillerini somutlaştırmadığını, dayandığı delilleri taraflarına tebliğ ettirmediği gibi dosyaya da sunmadığını, müvekkili şirketin, turizm ve otelcilikle uğraşmakta olup Bodrum’da bulunan … isimli otelin işletilmesini yaptığını, şirketin kuruluşundan bu yana hisselerin defalarca el değiştirdiğini, davacı tarafından talep edilen alacak ile ilgili müvekkili şirketin bilgisi bulunmamakla birlikte söz konusu alacak ile ilgili araştırma yapıldığında otelin inşaat döneminde davacı şirketten hizmet alındığı ve yapılan işlerin karşılığında davacıya toplam 2.187.616,32 TL (iki milyon yüz seksen yedi bin altı yüz on altı lira otuz iki kuruş) ödeme yapıldığını, davacının müvekkili şirkete elektrik işlerinin yapılması hususunda hizmet verdiği dönem şirket imza yetkilisi ve otelin mimari ve inşaat işlerini yapanın … – … olup, tüm satın almalar ve proje işlerinin bu kişiler tarafından yürütüldüğünü, hisselerin devri sırasında ise eski yönetimin şirkete ait yazışmaları, bilgi ve belgeleri teslim etmediklerini, davacının da eski yönetim ve yöneticiler ile çalışmış olup dosyaya sunduğu faturalarda ne iş yaptığı ve hangi işi teslim ettiğinin, bu kapsamda, davacı tarafından, 2011 senesinde faaliyete başlayan bir otel için neden 2012 de fatura düzenlendiğinin anlaşılamadığı gibi faturanın içeriğinden de, yapılan işlerin niteliği ve ne olduğunun anlaşılamadığını, bilindiği üzere Eser Sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıktan bahsedebilmek için öncelikle yapılan işin projelerinin, teslimlerinin, hakkedişlerinin, yapılan işlerinin detayının ve işin gereği gibi eksiksiz şekilde yapıldığının ispatlanması gerektiğini, kayıtlarında davacı ile akdedilmiş hiçbir sözleşmeye rastlanılmadığını, davacının da bir sözleşme olduğundan bahsetmediğini, bu denli yüksek bedelli bir iş ve hak edişlere göre ödeme alındığı iddia olunan bir yapı için sözleşme imzalanmamış olmasının düşündürücü olduğunu, kaldı ki, dosyada alınan 20.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda da taraflar arasında elektrik tesisat işlerine ilişkin akdedilmiş herhangi bir sözleşme, teknik şartname vb. belge tespit edilemediğinin belirtildiğini, tarafların tacir olduğu ve yapılan işin bedeli düşünüldüğünde, böyle bir sözleşmenin olmamasının, davacının iddia ettiği cari alacağın varlığını ispatta oldukça önem arz ettiğini, mahkeme tarafından verilen kararda bu durumun göz ardı edildiğini, haksız ve mesnetsiz şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının da şartları oluşmadığından reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalının istinaf başvurusu üzerine, mahkemece 28/12/2021 tarihinde verilen ek kararla “davalı vekiline HMK 344 maddesi gereğince 1.523,88 TL nispi istinaf karar harcı ile 200,00 TL istinaf gider avansını tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya yatırması, aksi taktirde istinaf talebinden vazgeçmiş sayılacağının meşruhatlı davetiye ile ihtar edildiği, davetiyenin 13.11.2021 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça 1.523,88 TL nispi istinaf karar harcı ile 200,00 TL istinaf gider avansının dosyaya ikmal edilmediği gerekçesi ile, Davalı … Anonim Şirketi vekilinin verilen kesin süre içinde nispi istinaf karar harcı ile istinaf gider avansını yatırmadığı anlaşılmakla, İSTİNAF İSTEMİNDEN VAZGEÇMİŞ SAYILMASINA, karar verilmiş, bu ek karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin, gerekçeli kararın tebliğ edildiği, imza mühür ve kaşe içermeyen PDF evrakı şeklindeki tebliğ mazbatasının üstüne yazılmak suretiyle eksik harcın “DOSYAYA YATIRILMASI” ibareli ihtarının usul ve yasaya aykırı olup, davetiye üzerine düşülen not ile eksik harç ikmali için kesin süre verilemeyeceğini, mahkemece, gerekçeli karar evrakının tebliğ edildiği tebliğ mazbatası üzerine eksik harcın dosyaya yatırılmasına ilişkin ihtar yazılmasının, usulen mümkün olmayıp ayrı bir MUHTIRA düzenlenerek tebligat yapılması gerektiğini, taraflarına gönderilen ve üstelik hakimin imzası dahi bulunmayan muhtıra ile kesin süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan muhtıranın geçersiz olduğunu, hukuki sonuç doğuracak nitelikte olmadığını, bu nedenle verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiğini, fatura düzenlediğini, davalının bakiye iş bedelini ödemediğini, yaptığı takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı istinaf eden davalının muhtıra tebliğine rağmen eksik istinaf harç ve giderlerini süresinde tamamlamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair istinafa konu ek kararı vermiştir. Dosyada öncelikle mahkemece verilen istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmaya ilişkin ek kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının tespiti gerekmektedir. HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu açık ifadeden de anlaşılacağı üzere hakim tarafından “istinaf harç ve giderlerinin tamamlanması için 1 haftalık kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu”nun bildirilmesi gerekmektedir. Şayet bu süre, yasada belirtilen usule uyulmadan ve yazılıp altı hakim tarafından imzalanmadan verilmişse, dolayısıyla da hakim tarafından usulünce düzenlenmiş muhtıra yoksa, geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmek mümkün değildir. Usulüne uygun muhtıra tebliğ edilmeden istinaf harcını veya giderini ödememiş veya eksik ödemiş olan taraf istinaf talebinden vazgeçmiş sayılamaz. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, 6100 sayılı HMK’nun 344. çerçevesinde hakim kararı ile eksik harç ve giderlerin tamamlanması istemiyle ayrıca bir muhtıra düzenlenmeli ve bu muhtırada, yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; buna yönelik olarak da ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalı, çıkarılan muhtıra hakim tarafından imzalanmalıdır. Bu şekilde yapılmamış muhtıra ile verilen kesin sürenin geçerli olduğundan söz edilemeyeceği gibi verilen süre içinde eksik hususlar ikmal edilmediği durumda istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesine imkan bulunmamaktadır. Bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.04.2005 gün ve 2005/12-237 E.-248 K.; 30.11.2005 gün ve 2005/5-634 E.-680 K.; 09.05.2007 gün ve 2007/12-178 E.-249 K.; 22.07.2009 gün ve 2009/18-348 E.- 398 K. sayılı ilamlarında açıkça vurgulanmış; daha sonra verilen kararlarda da kararlılıkla bu uygulama sürdürülmüştür. Somut olayda, mahkemece 26/10/2021 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, iş bu karara karşı gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce davalı vekili tarafından 05/11/2021 tarihinde istinaf dilekçesi verilmiş, aynı tarihte maktu istinaf karar harcı ile başvuru harcı yatırılmıştır. Bunun üzerine mahkemece, davalıya gönderilen gerekçeli karar tebligat parçasına “mahkememizin 26/10/2021 tarihli gerekçeli kararı eklidir. HMK 344 maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde eksik 1.523,88 TL nisbi istinaf karar harcı ile 200 TL istinaf gider avansını dosyaya ikmal etmeniz, aksi takdirde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağınız tebliğ ve ihtar olunur” şerhi ile tebliğ edilmiş, tebligat davalı vekiline elektronik posta yoluyla 13/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosya içeriğinden eksik istinaf harç ve giderinin yatırılması konusunda ayrı ve altı hakim tarafından imzalanmış muhtıra şeklinde yazı yazılmadığı, bunun yerine gerekçeli kararın tebliğe gönderildiği tebligat parçasına anılan muhtıranın yazıldığı, bu muhtıranın yazılı olduğu tebligat parçasının hakim tarafından imzalandığına ilişkin bir bilgi bulunmadığı, bu nedenle muhtıranın usulüne uygun olmadığı, yukarıda yer verilen Yargıtay kararları doğrultusunda usulüne uygun muhtıra bulunmadığı için yapılan ihtarın geçersiz olduğu, davalının eksik istinaf harç ve giderlerini yatırdığı anlaşılmakla, mahkemece verilen ek karar usul ve yasaya aykırı olmakla, davalı vekilinin ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, harç ve gider eksiği tamamlandığından ve süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğundan, esas karara yönelik davalı istinaf başvurusunun incelemesi gerekmiştir. Mahkemece verilen esasa ilişkin kararın istinaf incelenmesinde, davaya konu takip dayanağı alacağı oluşturan davacı faturalarının davalıya tebliğ edildiği, bu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre her iki tarafın ticari defter kayıtlarında tam bir mutabakat olup, davacı faturaları ile davalı ödemelerinin aynı şekilde kayıtlı olduğu ve birbirini teyit ettiği, davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davalının takipte talep edilen kadar davacıya borcu olduğu anlaşılmakla, davalının asıl kararda alacağın varlığına ilişkin ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde değildir. Takibe konu alacak, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalardan kaynaklı bakiye alacağa ilişkin olduğundan ve takipte talep edilen kadar davalının borcu olduğu davalı ticari defter kayıtları ile de sabit olduğundan, alacak likit ve davalının takibe itirazı haksız olmakla şartları oluştuğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin buna ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin asıl karara karşı yaptığı istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-A)Davalı vekilinin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2021 tarih ve 2018/208 Esas, 2021/715 Karar sayılı ek kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin davalının İSTİNAF İSTEMİNDEN VAZGEÇMİŞ SAYILMASINA dair ek kararının KALDIRILMASINA, B)Davalı tarafından ek kararın istinafı için yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih ve 2018/208 Esas, 2021/715 Karar sayılı esasa ilişkin asıl kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 3-Alınması gereken 6.332,73 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.583,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.749,55 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.