Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/593 E. 2022/584 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/593
KARAR NO: 2022/584
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2021/703 Esas, 2021/82 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 01.04.2015 tarihli … Evinin çatı, cephe kaplama ve ince yapı işlerinin uygulama projesine göre yapımı işi konulu sözleşme imzalandığını, geçici hakedişlerin davacıya ödendiğini, işin davalı tarafça kabul edildikten sonra davacı hakkında teknik tespit tutanağı düzenlenerek eksikliklerin tespit edildiğini ve davacı aleyhinde idari para cezası uygulanarak davalıya verilen teminat mektubunu haksız olarak nakde çevrildiğini, bu işlemin sözleşmeye de uygun olmadığını, bu konuda açılan ve davacının iddiasında haklı olduğu yönünde verilen kararın istinaf aşamasında olduğunu iddia ederek teminat mektubu bedelinin ve teminat mektubunun nakde çevrilmesi neticesi gelir kaybı zararımızın da karşılanması için bilirkişi tarafından yapılacak tespiti sonrası çıkacak gerçek gelir kaybı zararının artırıp eksiltmek üzere 1.000,00 TL gelir kaybı zararının ilk dava tarihi olan 23.3.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, derdestlik ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, uyuşmazlık konusu teminat mektubunun nakde çevrilmesinin sebebinin davacının işi zamanında eksiksiz olarak tamamlamamasından kaynaklandığını, davacının kendi kusuruna dayanarak maddi zarar talebinde bulunamayacağını, faiz başlangıç tarihi talebinin ve gelir kaybı zararı talebinin dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen gönderme kararı üzerine dava şartları yönünden yapılan incelemede, davalı belediyenin tacir olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin TTK’da veya özel kanunda sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, bu durumda dava konusunun mutlak veya nispi ticari dava olmadığı, özel yetkili olan mahkemece TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen ticari davaların görülüp karara bağlanabileceği, davaya bakmaya genel yetkili mahkemelerin görevli olduğu, 6100 sayılı HMK 115/2. Madde gereği davanın usulden reddi gerektiği, görevli mahkemenin ise ilgili HSK kararı gerekçe gösterilerek devir kararı veren Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. ve 115. maddeleri gereğince Mahkemenin görevsizliğine, davanın görev nedeniyle usulden reddine, dosyanın Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı belediyenin ihalesini yaptığı işin eser sözleşmesine konu olduğunu ve müvekkili şirketin tacir olması nedeniyle ticari iş niteliğinde bulunduğunu, kamu ihalesi işi olduğundan ticari nitelikte bulunduğunu, görevli mahkemenin yeni kurulmuş bulunan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01/04/2015 tarihli sözleşme ile … Evinin çatı, cephe, kaplama ve ince yapı işlerinin uygulama projesine göre yapılması kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde hükme bağlanan bir eser sözleşmesidir. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu ve davacı tacir ise de davalı belediyenin tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden; 1-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin, 14/12/2021 tarih ve 2021/703 esas, 2021/82 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2022