Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/567 E. 2022/818 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/567
KARAR NO: 2022/818
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI: 2018/245 Esas, 2021/846 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirketin kendi taahhüdünde olan … AVM’nin elektrik işlerini taşeron … Ltd.Şti’ne sözleşme kapsamında verdiğini, bu şirketin de aynı işi alt taşeron olarak davacı şirkete verdiğini … şirketi ile davacı arasındaki sözleşmede … AVM de yapılacak elektrik işlerinin işçilik birim fiyat usulüne göre yapılacağının öngörüldüğünü, davacının taahhüdündeki işlere devam ederken alt yüklenici durumunda olan … şirketinin kestiği çekleri ödemediğini, taahhüt ettiği işleri tamamlayamayacağını, davalı … A.Ş.nin … Ltd.Şti’ni işten uzaklaştırarak işe fiilen el koyduğunu ve 29.08.2012 tarihinde davacı ile davalı arasında bir protokol imzalandığını, bu protokole göre Haziran ve Temmuz 2012 aylarına ait davacının … Ltd.Şti’ne düzenlediği hakedişlerin tarafların kabulünde olduğunu, Ağustos 2012 ayına ait hakediş bedelinin KDV dahil 301.408,79 TL olduğunun kabul edildiğini, bu hakediş bedeli ile ilgili olarak … AVM projesinin tamamlanmasından sonra .. Ltd.Şti’nden kaynaklanan işlerin maliyeti ile … AŞ’nin … şirketi için oluşturduğu bütçenin karşılaştırılacağını ve …’ya 150.720,00 TL’den az olmamak ve son hak ediş tutarı olan 301.408,79 TL’den fazla olmamak kaydıyla bütçede oluşacak maliyetin çıkartılacağını, farkın 1/6’sının fatura karşılığı davacı ..’ya ödeneceğini, Desat şirketinden kaynaklanan işlerin maliyeti ile … şirketinin oluşturduğu bütçenin karşılaştırılması sonucunda … şirketinin lehinde 4.000.000,00 TL farkın bulunduğunun anlaşıldığını, … AVM ‘nin elektrik tesis ve diğer işlerinin zamanında bitirildiğini ve törenle açıldığını, davacının yapacağı herhangi bir eksik iş veya ilavenin olmadığını, davalı … A.Ş.’nin … Ltd.Şti ‘nin borçlarından üstlendiği 150.720,00 TL borcu bulunduğunu, davanın taraflarının yukarıda belirtilen protokole ilaveten 01/09/2012 tarihinde aynı yer için Elektrik Montaj Sözleşmesi de düzenlediklerini, davacının davalının … AVM ‘deki elektrik işlerini yaptığını, hak edişlerin düzenlendiğini ve faturaların tanzim edildiğini ve davalıya verildiğini, davalının gönderdiği hesap ektresi ile davacının hesap ekstresi incelendiğinde 02/04/2013 tarihi itibariyle davacının 43.767,58 TL daha alacaklı olduğunun ortaya çıktığını, bu tutardan Ocak 2013 ayı stopajı olarak 1.918,74 TL kesileceğinden 41.848,84 TL hesap ektresi bakiye alacağının bulunduğunu ve bu tutarın da davalı şirketten alınarak davacıya verilmesi gerektiğini, icra takibine itiraz edildiğini belirterek, İstanbul …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 195.384,00 TL alacak üzerinden yapılan ilamsız takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacak taleplerinin hukuki temelden yoksun olduğunu, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının İstanbul Beylikdüzü’ndeki … AVM projesinin ana yüklenicisi olduğunu, davacının ise söz konusu AVM inşaatında elektrik işlerini yapmak üzere anlaşılmış alt müteahhitlerden biri olduğunu, esasen inşaatın elektrik işlerinin … Ltd .Sti. isimli bir şirkete alt yüklenici olarak verildiğini, davacının … firması tarafından … AVM’nin bir kısım işlerini yerine getirmekle görevlendirildiğini, ancak projenin devamı sırasında elektrik işlerinin yüklenicisi olan … Ltd.Şti.nın maddi açıdan iflas ederek edimlerini yerine getiremediğini, bu sebeple davacı firma ile müvekkili arasında kalan işlerin tamamlanması konusunda yeniden ve doğrudan sözleşme yapıldığını ve davacıya yaptığı tüm işlerin bedelinin ödendiğini, davacının yaptığı işlere karşılık davacının tahsil edemediği hiçbir alacağının kalmadığını, davacının iki temel alacak talep ettiğini, bunlardan ilkinin 150.720,00 TL olduğunu, Protokolün 3.maddesinde yazan 150.720,00 TL’nin protokolün akabinde diğer ödemelerle birlikte davalı tarafından davacıya ödendiğini, davacı ikinci bir 150.720,00 TL ödemeden bahsetmekte ise de davacının böyle bir hakkının bulunmadığını, kendisine ödenmesi gereken böyle bir borcun mevcut olmadığını, davalının sözleşmede olmasına rağmen davacının hiç yapmadığı veya eksik ve hatalı yaptığı işler sebebiyle işverene cezai şart ve nefaset farkı ödemek durumunda kaldığı gibi ayrıca sözkonusu işleri başka firmalara yaptırarak bedelini ödemek durumunda kaldığını, bu sebeple davalının dava konusu yaptığı miktarın diğer kısmı olan 41.848,84 TL’lik bakiye kısım ile ilgili olarak bahsedilen ödeyeceği cezalar ve başka firmalara ödeyeceği bedeller sebebiyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddinine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 08/12/2016 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 40.148,85-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek suretiyle takip tarihindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın % 20’sinin icra inkar tazminatı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 31/01/2018 tarih ve 2018/2 Esas 2018/117 Karar sayılı karar ile, somut olayda, davanın tarafları ile dava dışı … Ltd.Şti arasında düzenlenen 29/08/2012 tarihli protokolün 1/c maddesinde davacı … A.Ş tarafından düzenlenen Ağustos ayına ilişkin en son hakediş bedelinin 301.408,79 TL olduğu kabul edilmiş, bu hakediş bedelinin 3. Madde gereğince … AVM projesinin tamamlanmasına müteakip dava dışı … firmasından kaynaklanan işlerin maliyeti ile davalı … AŞ’nin dava dışı … firması için oluşturduğu bütçenin karşılaştırılması ile 150.720,00 TL’den az olmamak ve 301.408,79 TL’den fazla olmamak kaydıyla bütçeden oluşacak maliyet çıkarılarak farkın 1/6’sının fatura karşılığı davacıya ödeneceğinin kabul edildiği ve davacı şirkete KDV dahil 150.720,00 TL’nin ödendiğinin anlaşıldığı, davacının son hakedişten bakiye 150.720,00 TL’nin ödenmediğini belirterek talepte bulunduğu, mahkemece bu kaleme ilişkin alacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği; anılan protokolün 3. Maddesinde davaya konu son hakediş bedeli 301.408,79 TL olarak kabul edilmiş ise de, ödenecek bedelin hesaplanma yöntemi 3. Maddede belirtilen incelemeye dayandırılmış ve bu kapsamdaki düzenlemeye göre, talep edilebilecek miktarın davalı … firması tarafından sunulacak belgelere dayalı olarak hesaplanacağı kabul edilmiş olmakla, HMK’nın 171. Maddesi gereğince davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili kişinin hesaplamaya dayanak belgeleri sunması, belgeleri sunmadığı takdirde davacının talep edebileceği son hakediş bedelinin 301.408,79 TL olacağı şerhini içeren usulüne uygun meşruhatlı davetiye ile çağrılması ve sonucuna göre inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümünde gerekli ve zorunlu olan bu husus üzerinde hiç durulmadan ve 29/08/2012 tarihli protokol hükümleri bu yönden değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece verilen 26/10/2021 tarihli karar ile, dava dışı … Ltd.Şti. ile davacı … A.Ş. arasında 19.07.2011 tarihinde taşeronluk sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede “Ana Yüklenici” deyimi ile davalı … A.Ş.’nin kastedildiği, sözleşmenin 6.1 maddesinde ücret birim fiyatlı olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde, işin yapımına 08.08.2011 tarihinde başlanıp, 30.06.2012 |tarihinde bitirileceğinin düzenlendiği, 29.08.2012 tarihinde davalı … A.Ş ile davacı … A.Ş. ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında bir protokol düzenlendiği, protokolün 1.maddesinde “… ile … arasında 19.07.2011 tarihinde imzalanmış olan … Alışveriş Merkezi Projesi Elektrik İşleri Sözleşmesi kapsamında …’nın 2012 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki taraflarca kabul edilen hak edişlerinin düzenlendiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin Kararı doğrultusunda, davalı ile dava dışı 3. kişi konumundaki … Ltd Şti. arasındaki hakedişlerin bilirkişilerce incelendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; dava dışı … firmasının, davalı tarafa toplamda KDV hariç 11.907.270,96 TL’lik iş yaptığı, … firması ile davalı taraf arasındaki sözleşme bedelinin KDV hariç 15.000.000,00 Euro olduğu, dolayısıyla, davalı tarafından dava dışı taraf olan …’a ayrılan bütçenin 15.000.000,00 Euro olduğu, davalı tarafın bilirkişilerce incelenmesi için sunduğu dosyadan; …’ın maliyetinin 17.071.836,00 Euro olduğu, …’a ayrılan bütçenin aşıldığı, …’ın işlerinin maliyeti sonrasında davalı taraf aleyhine 2.071.836,00 Euro farkın bulunduğu, …’ın işlerinin maliyetinin, davalı tarafça …’a ayrılan bütçeyi geçtiği, bu bağlamda; davacı tarafın, davalı taraftan talep ettiği iş bu davanın da konusu olan 150.720,00 TL alacak talebinin dayanağının bulunmadığı, tarafların birbirini teyit eden defter kayıtlarına göre; davacı tarafın davalı taraftan alacak bakiyesinin 40.148,85 TL olduğu gerekçesiyle, Davanın kısmen kabulüne, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 40.148,85-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek suretiyle takip tarihindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesinin 08/12/2016 tarihli kararını inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verildiğini, kaldırma kararından sonra yapılan bilirkişi incelemesinde dava dışı … firmasının bütçeyi aştığının tespit edildiğini, dolayısı ile de Ağustos 2012 hakediş bedeli olan 301,408,79 TL değil, 150.720,00 TL olarak gerçekleşen kabulün sonucunda bu ödemenin de yapılması sebebi ile protokolden kaynaklı taraflar arasında alacak-borç olmadığı ve fakat ticari defter ve kayıtlara göre 40.148,85 TL’nın davalıdan tahsili yönünde itirazın iptaline karar verildiğini, gerek alınan kök raporda gerekse ek raporda atlanan bir husus bulunduğunu, “tarafların (davacı ve davalı), 150.720,00 TL’dan az olmamak, 301,408.79 TL’dan fazla olmamak kaydıyla zaten bir anlaşmaya varmış olduklarını”. “Bütçeden oluşacak maliyet çıkartılarak farkın 1/6’sının fatura karşılığı davacıya ödeneceğinin kararlaştırılması” konusunda bilirkişiler, …’ın işleri için sonradan oluşabilecek maliyetlerin çıkartılmasını anladıklarını, buna göre hesaplama yaptıklarını, bu şekildeki çıkarımın olayın doğasına aykırı olduğunu, zira davacı şirketin, kendisi ile ilgili olmayan; … şirketi ile ana yüklenici davacı arasındaki ticari alışverişe dayanarak protokol imzalamayacağını, …’ın davacı ile olan hesapları konusunda protokol tarihinde hiçbir fikri ve öngörüsü olmamasına rağmen muhtemel … alacağı olduğunu düşünerek bu taahhüde kendisini bağlamayacağını, protokolden anlaşılanın müvekkilinin davacıdan toplamda 301.408,79 TL alacağının olduğunu, bu sebeple … ile davacı arasındaki ilişkiye dayandırılan hakedişler tablolarının incelenmesinin huzurdaki dava ile ilgisi bulunmadığını, protokol tarihinde dava dışı … firmasının artık taahhüdünü yerine getirme şansı kalmadığını, davacının 29 Ekim 2012 tarihine açılışı planlanan ve illaki yetişmek zorunda olan AVM’nin elektrik işlerini alt taşeron olarak davacının başladığı için ona bitirtmek zorunda olduğunu, öte yandan; davacının da bir an evvel geçmişe dönük olarak hak edişlerinin tahsilini garantiye alması gerektiğini, bu hakedişleri davacı …’dan almak dışında davacının başka yolu olmadığını, bu sebeple 301.408,79 TL’de mutabık kalınan hakediş bedelini her iki tarafın da kabul ettiğini ve protokolü imzaladıklarını, davacının 301,408,79 TL’den bakiye alacağının olmadığı yönündeki tespit ve değerlendirmelere katılmadıklarını, ticari defter ve belgelere göre; müvekkilinin davacı şirketin 43.767,58 TL tutarındaki alacağından 35,00 TL SGK ödemesi ile 11/03/2013 tarihli 1.664,99 TL ‘lık stopaj ödemelerini kabul etmediği, karşılıklı mutabakat olmadan davalının tek taraflı olarak kayıtlarına yansıttığı bu rakamlar sebebi ile mahsubun hukuken mümkün olmadığı yönündeki itirazların da ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan protokolün 3. Maddesinde davaya konu son hakediş bedeli 301.408,79 TL olarak kabul edilmiş ise de, ödenecek bedelin hesaplanma yöntemi 3. Maddede belirtilen incelemeye dayandırılmış ve bu kapsamdaki düzenlemeye göre, talep edilebilecek miktarın davalı … firması tarafından sunulacak belgelere dayalı olarak hesaplanacağı kabul edilmiş olup, davalı tarafından Dairemiz kararı doğrultusunda sunulan belge ve evraklar üzerinde yerel mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 05.10.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava dışı … şirketi ile davalı şirket arasındaki sözleşme bedelinin KDV hariç 15.000.000,00 Euro olduğu, sunulan evraklar itibariyle … şirketinin maliyetinin 17.071.836,00 Euro ve … şirketinin bütçesinin aşılmış olduğundan protokol gereğince davacının alacağının bulunmadığı, bununla birlikte taraflar arasında imzalanan 01.09.2012 tarihli elektrik montaj işleri sebebiyle davacının bakiye iş bedeli olarak 40.148,85 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olmakla, mahkemece davacının 40.148,85 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih ve 2018/245 Esas, 2021/846 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 20/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.