Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/507 E. 2022/583 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/507
KARAR NO: 2022/583
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI: 2021/495 Esas, 2021/928 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dışı … tarafından müvekkili şirkete kepenk sipariş edildiğini, aralarında yaptıkları sözleşme ile müvekkili şirketin otomatik kepenk satışı ile teslimi yapması karşılığında ise müvekkili şirkete 14.500,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığı, …’nın müvekkili şirket yetkilisine …, … adına sipariş verdiğini belirterek faturanın bu firmaya kesilmesini talep ettiğini, düzenlenen bu faturanın resmi sipariş verene whatsapp aracılığı ile gönderildiğini ve sipariş veren tarafnıdan onaylandığını, daha sonra sözleşme bedelinin 3.000,00 TL’lik kısmının davalı … tarafnıdan müvekkili şirketin banka hesabına ödendiğini, müvekkili şirket tarafından verilen siparişin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, ardından kalan bakiye tutar için …, … adın afatura düzenlenerek gönderildiği ancak ilgili şirket tarafından kendilerine gönderilen ihtarnemede imzanın kendilerine ait olmadığını ve böyle bir sipariş vermediklerini belirterek ödeme yapmadıklarını, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlattıklarını, davalılar tarafından işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili, dosyanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, borcun zamanaşımına uğradığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkillerinin davacı tarafa hiçbir borçlarının olmadığını, davaya dayanak sözleşmedeki imzaların müvekkillerinin imzaları ile uyumlu olmadığını, müvekkillerinin sözleşmede de faturada da taraf olmadıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Bankası Anonim Şirketi vekili, dosyanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, borcun zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı taraf ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, itirazın iptali davaları genel yetki kurallarına tabi olmakla, davacı davasını, davalılar birden fazla olduğundan bunlardan birinin yerleşim yerinde veya dava konusu faturaya dayalı bir para borcu olduğundan davacının yani alacaklının yerleşim yerinde açmak hususunda seçimlik hakka sahip olduğu, bu kapsamda; davacı şirket merkezinin Sultangazi, davalı gerçek kişilerin yerleşim yerinin Kağıthane olduğu, taraflar için ortak yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinde bulunduğu gerekçesiyle, dava dilekçesini yetki yönünden usulden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili istanbul nöbetçi asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirketin … Sitesi … blok No:… Başakşehir/İstanbul olup, … Mahallesi … Sokak No:…-… İç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul adresinin sehven hatalı olarak yazıldığını, bu nedenle Küçükçekmece İcra Dairesinde icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, bu nedenle mahkemenin yetkili olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı … Bankası vekili istinaf dilekçesinde, davanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmasının hatalı olduğunu, yetkiye itirazları değerlendirilmeden yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, davanın müvekkili bankanın şubesinin yerleşim yeri olan Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemelerin yetkisi 6100 sayılı HMK’nın 5 ilâ 19 maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. TMK’nın 19. Maddesine göre gerçek kişilerin yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Aynı Kanunun 51. Maddesine göre tüzel kişilerin yerleşim yeri ise, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. HMK’nın 17. Maddesine göre tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 18. Maddesine göre ise, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. 818 sayılı BK’nın 73. (6098 sayılı TBK’nın 89.) maddesine göre, borcun ifa yeri konusunda aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde; parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde; bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir. Para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair BK’nın 73. ( TBK’nın 89.) maddedeki kural salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla da kabul edilmektedir. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve 2015/3705 esas, 2015/4747 karar; 24/03/2015 tarih ve 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih ve 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları) Somut olayda, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ileri sürülmekte olup, eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi veya Kanun’un 10. Maddesinde düzenlenen sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Dosya kapsamına göre davalılardan … Bankası şubesinin ikametgahı ve işin yapılacağı yer Tekman/Erzurum; davalılar … ve …’nın ikametgahı ise Kağıthane/İstanbul’dur. Davada birden fazla yetkili mahkeme bulunmaktadır. Bu durumda, mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın davalı gerçek kişilerin ikametgahının bulunduğu Kağıthane ilçesinin yargı çevresinde bulunan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlikle gönderilmesine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ve davalı … Bankası vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih ve 2021/495 esas, 2021/928 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı … Bankası A.Ş vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL istinaf karar harcının istinaf talebinde bulunan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL istinaf karar harcının istinaf talebinde bulunan davalı T.C. … Bankası A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2022