Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/506 E. 2022/398 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/506
KARAR NO: 2022/398
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2021
NUMARASI: 2021/344 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye göre davalının edimini eksik yerine getirdiği, tamamlaması için ihtar çekerek 60 gün süre verdiği, davalının da ihtara cevabında birim fiyatlarda artış meydana geldiği için sözleşmeyi ifa etmenin imkansız olduğunu, tespit raporu aldırıldığı, işin %30-40 tamamlandığı, tamamlanan kısmın maliyetinin 238.000 TL olarak tespit edildiği, banka kanalıyla yükleniciye 236.300 TL ödeme yapıldığı, 428.000 TL de elden ödeme yapıldığı, buna ilişkin makbuzların sunulduğu, işin maliyetine göre fazla ödeme yapıldığı, yapılan fazla ödemenin iadesi talep edildiği, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 30.06.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından verilen karara itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine mahkeme, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflarca akdedilen 04.03.2019 tarihli iç mimarlık sözleşmesine göre taraflarca sözleşme bedelinin 1.100.000.000 TL olarak kararlaştırıldığı, iş bu sözleşmeye istinaden davacı tarafça davalı tarafa 650.000,00 TL ödeme yapıldığının, davacı şirket yetkilisi … adına Beyoğlu … Noterliğinin 22.10.2020 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ikrar edildiği, 28.12.2020 tarihinde İstanbul Anadolu 19. SHM nin 2020/125 D.İş sayılı dosyası ile yapılan keşif sırasında sözleşmeye göre yapılması kararlaştırılan işin yaklaşık %35-40 oranında tamamlandığının tespit edildiği ancak buna karşın İstanbul Anadolu 14. SHM nin 2021/32 D.İş sayılı dosyası ile yapılan keşif ile de taraflar arasında akdedilen tadil sözleşmesinin ekinde bulunan fiyat teklif cetveline göre ilgili yüklenici firmanın hazırladığı puantaj cetvelinin karşılaştırılması ile yüklenici firmanın 91.804,00 Tl alacağının olduğunun, yüklenici firmanın inşaat alanını ne zaman terk ettiğine veya inşaat tadil işlerini hangi tarihten sonra ifa etmeyi bıraktığına dair delil olmadığının tespit edildiği,taraflar arasındaki sözleşmelerin her iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, tarafların karşılıklı olarak edimlerini yerine getirip getirmedikleri, alacağın varlığı ve miktarın tespiti, yargılamayı gerektirdiği, bu kapsamda İİK’ nın 257/I. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin ihtiyati hacze yönelik itirazının kabulü ile, mahkemece verilen 30.06.2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, tespit raporunda yüklenicinin sözleşme edimini yerine getirmediğinin sabit olduğunu, sözleşmenin karşı tarafça ifa edilmeyeceğinin belirtilmesi karşısında feshedileceğinin açıkça ortada olduğunu, yaklaşık ispat koşulunin gerçekleştiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Taraflar arasındaki asıl talep eser sözleşmesi kapsamında fazladan yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkin olup; talebin dayanağı olarak da işin eksik olarak yapıldığı iddiası ileri sürülmüştür. İşin eksik yapıldığı tesbit raporuyla belirlenmiş olsa da, ortada henüz muayyen ve muaccel bir alacağın bulunduğuna dair yaklaşık isbat kriterine uygun bir belirleme yapılmış olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2021 tarih ve 2021/344 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 01/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.