Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/375 E. 2022/307 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/375
KARAR NO: 2022/307
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2021/18 D.iş Esas, 2021/19 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, millet bahçesi için karşı yan yüklenici şirket ile alt yüklenici sözleşmesi ile elektrik alt yapı ve mekanik işleri yapılmasını üstlendiklerini, edimlerini yerine getirmelerine rağmen 11.06.2021 tarihli 5 nolu hak edişin karşı tarafça onaylanmadığını, ödemelerinin yapılmadığını, Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/35 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, bilirkişi tarafından KDV dahil 242.359,29 TL alacağın bulunduğunun tespit edildiğini, bu miktar itibariyle e-fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, ancak davalı tarafından faturanın reddedildiğini, karşı tarafın başka yüklenicilere de aynı şekilde ödeme yapmadığını, başka yüklenicilerin de Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tespit taleplerinde bulunduklarını, karşı tarafın mal varlıklarını gizleme ve kaçırma gayreti içinde olduklarını belirterek, 242.353,29 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından 28.09.2021 tarih 2021/18 D.iş esas ve 2021/19 D.iş karar sayılı kararı ile, ihtiyati haciz isteyenin 242.353,29 TL alacağının % 20’si olan 48.470,66 TL teminat yatırdığında veya kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz ettiğinde 242.353,29 TL üzerinden karşı taraf … A.Ş.’nin ayrıntıları yazılı masraflara yetecek oranda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK.nın 257. ve izleyen maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Mahkemenin ihtiyati haciz kararına karşı, karşı taraf vekilince sunulan 05.10.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile, ihtiyati haciz kararı üzerine ihtiyati haciz talep eden Çorlu …İcra Dairesi Müdürülüğünün … sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, ihtiyati haciz kararı sebebiyle şirketlerinin ciddi anlamda zarara uğradığını, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, ihtiyati haciz kararı devam ettiği sürece zararın devam ettiğini, talep eden şirketin kendilerinden hiçbir alacağı bulunmadığını, düzenlenen faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, hem içerik hem de tutar bakımından hukuka ve maddi gerçekliğe aykırı düzenlenen faturaya dayalı tesis edilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, dayanak oluşturan Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/25 D.İş sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporunun sonuç kısmında toplamda KDV dahil 802.475,97 TL’lik bir ödeme yapıldığı, keşif tarihi itibariyle ikmal etmiş olduğu işlerin toplam bedelinin KDV dahil 1.044.829,26 olduğu, ödeme mahsup edildiğinde 242.353,29 TL olacağı şeklinde verilen rapora itiraz ettiklerini, itiraza uğraması sebebiyle hukuki delil niteliğinde bulunmadığını, talep edene yapmış olduğu işlerin bedelinin ödendiğini, yapmadığı halde sanki yapmış gibi peşin kabul ile hareket edildiğini, faturaya konu edilen iş talep eden şirketin sorumluğunda olmasına rağmen talep eden şirketin temerrüdü ve kusuru nedeniyle kendisi tarafından ifa edilmediğini, 3. Şirkete ödeme yapılarak yaptırıldığını, yapmadığı işin bedelini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 21.10.2021 tarihli duruşmada verilen 22/10/2021 tarihli ara kararı ile, yapılan işler ile ilgili delil tespitinin yapıldığı , bilirkişi raporunun alındığı, yaklaşık ispatın gerçekleştiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati haciz talep eden şirketin her ne nam adı altında olursa olsun kendilerinden alacağının bulunmadığını, alacağın varlığı yargılama ile belirlenebileceğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, kendilerinin yokluğunda yapılan delil tespiti ile alınan rapor kabul etmediklerini, bağlayıcılığı da bulunmadığını, ihtiyati haciz talep edenin edimlerini yerine getirmediğini, 3. şirketler tarafından tamamlandığını, alacak itibariyle çekişmeli ve üstelik kendilerinin katılımı olmadan yapılan tespit bilirkişi raporu kabul edilirken, 3. şirket tarafından bir kısım işlerin yapıldığına ilişkin faturaların kabul edilmemesinin doğru olmadığını, borçlarının bulunmadığını belirterek, mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dosyaya sunulan bilirkişi raporu, fatura ve tüm dosya kapsamına göre, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, mahkemece yaklaşık ispatın gerçekleştiği gerekçesiyle talep edenin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarih ve 2021/18 Esas, 2021/19 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının karşı taraftan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.