Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3175 E. 2023/74 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3175
KARAR NO: 2023/74
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2021/376 Esas, 2022/421 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalı tarafın ortağı olduğu iş ortaklık ile davacı arasındaki ilişki çerçevesinde düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili istemi ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle cari hesap borcunun söz konusu olmadığını, dava dışı diğer adi ortak tarafından davacı aleyhine açılan başka bir dava bulunduğunu, o dava sonuçlanmadan davacının bu davada alacaklı olup olmadığının tespit edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporları çerçevesinde davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarında bulunan bakiye alacağının takip konusu alacak olduğu, bu alacağın kayıtlanmasına ilişkin herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, her iki taraf ticari defterinde kayıtlı olan 31/05/2014 vadeli … numaralı 16.751,21 TL tutarlı çekin tahsiline ilişkin kayda rastlanılmadığı, her iki taraf defterlerinde de 2015 yılına devrettirildiği, davacının 33.421,04 TL … – … iş ortaklığından alacaklı olduğunun anlaşıldığı, 09/04/2012 tarihli inşaat işleri sözleşmesi hükümleri incelendiğinde sözleşme ile borç altına giren iş ortaklığının borçlarından ortaklarından her birinin ve bu çerçevede davalı ortağın sorumlu olduğu, her ne kadar davalı taraf İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen 2015/527 esas sayılı dosyada iş ortaklığının davacı şirketten olan alacağın tahsili istemiyle dava açılmış olduğu, bu davanın sonucu itibariyle davacının açmış olduğu iş ortaklığından olan alacak istemi yönünden sonucu etkileyecek nitelikte olduğunu belirterek bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de dava dışı diğer ortağın davacıdan olan alacağının dava konusu olan bu eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi olduğu kabul olsa dahi diğer dava dosyasındaki davacı borcunun, bu alacağın varlığına ve miktarına bir etkisinin bulunmadığı, usul ekonomisi gereği bekletici mesele yapılması talebinin yerinde olmadığı, alacağın likit nitelikte alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu asıl alacak 33.421,04 TL olmak üzere toplam 33.421,04 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (33.421,04-TL) %20’si tutarında olmak üzere 6.684,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Dairemizin 25/05/2021 tarih ve 2021/362 Esas, 2021/866 karar sayılı kararı ile, davacı … davalı … İnş. Mad. Turz. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin oluşturduğu iş ortaklığı arasında imzalanan 09/04/2012 tarihli sözleşmenin davacıya ait taşınmazda kurulacak cam ambalaj fabrikasının inşaatı, çevre düzenlemesi ve altyapı bağlantılarının yapılması işine ilişkin eser sözleşmesi olduğu, dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı ile dava dışı … İnş. Mad. Turz. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 33.421,04 TL asıl alacak üzerinden cari hesaba dayalı icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, diğer borçlunun takibe itiraz etmediği davacının bu davada iş ortaklığından olan cari hesap alacağını istemekte ise de, daha önce dava dışı … İnş. Mad. Turz. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından gerek dosya davacısı ve gerek davalısı aleyhine İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/527 Esas sayılı dosyası üzerinden aynı sözleşme ilişkisi kapsamında alacak davası açıldığı, alınan bilirkişi raporunda gerek dosya davacısı defterleri, gerekse dava dışı iş ortaklığı defterlerine göre dosya davacısının borçlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, mahkemece davacı …’in İş Ortaklığından alacaklı olmadığı, diğer iddialarını da ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, bu durumda iş bu davada mahkemece, davacının iş ortaklığın cari hesap alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle davacının ve dava dışı iş ortaklığın ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu inceleme sırasında sözü edilen dava dosyasının da delil olarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı ile adi ortaklardan biri olan davalının ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece verilen karar ile, 19/04/2022 tarihli bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi raporunda davacı şirket tarafından davaya konu edilen 33.431,04 TL’nin tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda asıl ve kök raporlarla tespit edilen tutarla aynı olduğu, alacağın 130.329,96 TL davacı alacak bakiyesinden …-… iş ortaklığı tarafından davacı şirkete fiilen verilen ve karşılıksız çıkan …- Altunizade Şubesine ait 31/05/2014 vadeli 163.751,00 TL tutarlı çekin tenzil edilmesi sonrasında kalan (163.751,00 TL- 130.329,96 TL) 33.431,04 TL olduğu, davacı … Sanayi A.Ş ‘nin kendi yasal defterlerinde 130.329,96 TL alacak bakiyesi verdiği, başka bir deyişle bu miktar kadar … -… iş ortaklığına borçlu olduğu, …-… iş ortaklığı tarafından verilen ve karşılıksız çıkan çekten sonra davacıya 75.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, çek tutarından (163.751,00 TL-75.000,00 TL) düşüldükten sonra 88.751,00 TL çekten kalan bakiye alacak bulunduğu, bunun da cari hesap bakiyesi olan ve iş ortaklığına davacının borçlu olduğu 130.329,96 TL’den düşülmesi sonrasında iş ortaklığının davacı şirketten 41.578,96 TL alacaklı duruma geçeceği, davacı şirketin davalı …’nin ortağı olduğu, …-… iş ortaklığından alacaklı olmadığı yönünde düzenlenen rapor kapsamında mahkemece davanın reddine davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin de takibin kötü niyetli yapıldığı yönünde delil bulunmadığı, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporundaki değerlendirmeleri kabul etmediklerini, denetime elverişli olmayan hatalı ve eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişinin karşılıksız çıkan çek için 20/08/2013 tarihinde iş ortaklığı tarafından davalı … Sanayi ve Tic A.Ş’ye 75.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, yapılan bu ödeme için … nezdinde ki iş ortaklığına ait hesaba ödenen tutar kadar alacak kaydı yapıldığının tespit edildiğini, bu ödemenin iş ortaklığının ticari defter kayıtlarında görülmemesine rağmen kayden davacı kayıtlarına işlenmesi halinde kalan çek tutarının 88.751,00 TL olduğunu, bu miktarın davacı şirketin borçlu olduğunu, 130.329,96 TL’den mahsubu neticesinde halen iş ortaklığının alacaklı duruma geçeceği kabul edilerek ve çekin de iade edilmediği değerlendirmesi ile yapılan incelemenin hatalı olduğunu, 75.000,00 TL tutarındaki iş ortaklığın yapmış olduğu ödemenin mükerrer olarak hesaba katıldığını, 20/08/2013 tarihinde 31/05/2014 vade tarihli çek için yapılan 75.000,00 TL tutarındaki ödemenin davacı şirket kayıtlarına yansıtıldığını, ancak 30/05/2014- 19/08/2014 tarih aralığını içeren 320 hesap kodlu muavin defter kaydına göre 19/08/2014 tarihinde iş ortaklığının …’dan 130.329,96 TL alacaklı gözüktüğünü, 31/05/2014 tarihinde vadesi gelmiş karşılıksız çıkan 163.751,00 TL çek bedelinden dolayı davacı şirketin alacaklı odluğunu, karşılıksız çıkan çek tutarından iş ortaklığına olan 130.329,96 TL mahsup edildikten sonra davacı şirketin takip tarihi itibariyle 33.421,04 TL alacaklı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Mahkemece dairemiz kaldırma kararı sonrasında alınan 02/11/2017 tarihli rapor ile 16/02/2018 tarihli ek raporda yapılan inceleme sonucu tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, uyuşmazlığın davalı tarafından davacıya verilen … numaralı 163.751,24 TL tutarlı çekten kaynaklandığı, karşılıksız çıkan çek için 20/08/2013 tarihinde iş ortaklığı tarafından davacıya 75.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin davacının ticari defterlerinde iş ortaklığına ait hesaba ödenen tutar kadar alacak kaydedildiği bu ödemenin iş ortaklığının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasına rağmen davacı kayıtlarında mevcut olmasından dolayı davacının bu çekten dolayı (163.751- 75.000 TL) 88.751,00 TL cari hesap bakiyesinden davacının iş ortaklığının 130.329,96 TL’ alacağından mahsubu neticesinde iş ortaklığının davacıdan 41.578,96 TL alacaklı halde olduğu tespit edilmiş olup, davalı … tek. Yapı . End. A.Ş ve dava dışı … İş Ortaklığına borçlu olduğu anlaşıldığından, yerel mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2022 tarih ve 2021/376 Esas, 2022/421 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.