Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2022/3137 E. 2023/318 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3137
KARAR NO: 2023/318
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/06/2021
NUMARASI: 2013/492 Esas, 2021/744 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davalı … A.Ş yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin, davalı asıl iş sahibi … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın, diğer davalılarca kurulan adi ortaklığa, ihale ile teslim ettiği İstanbul … …ları İnşaatları kapsamında B-l, B-2, B-3, B-4, B-5, B-6, B-7, B-8, B-9, C-l, C-2 Bloklarının ve 19 Adet E Tipi villa ile kapalı otoparkın, sosyal tesislerin, site giriş binalarının, cami ve diğer kapalı mekanlarını (9 Adet A Blok hariç), tüm binalar ile müştemilatların elektrik tesisatı işlerinin ve paratoner işlerinin yapımını, yüklenici ile aralarındaki 13.08.2010 tarihli sözleşme uyarınca anahtar teslimi şeklinde anlaşmak sureti ile üstlendiğini, müvekkili şirketin, davalıların oluşturduğu adi ortaklık ile aralarındaki sözleşmeye uygun olarak süresinde işe başladığını, sözleşme şartlarına ve davalı iş sahibi şirketin istediği standartlara uygun olarak, istenilen işlerin %90 oranında ayıpsız ve tam şekilde bitirildiğini, bu aşamaya kadar davalılar tarafından aksine bir bildirimde bulunulmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, edimini taahhüdüne uygun surette ifa etmesine karşılık yüklenici firmalar ile asıl işveren şirket arasında anlaşmazlık çıktığını müvekkili şirketin yaptığı işlerin bakiye hak edişlerinin ödenmediğini, TMK’nın, 893/3 maddesi uyarınca, müvekkili lehine Çekmeköy ilçesi, … mevkii, eski … ada üzerinde kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek konulmasına ve sarfedilen emek ve malzemeye karşılık şimdilik 100.000,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … Yatırım Ortaklığı A.Ş vekili, müvekkili şirketin davalılardan oluşan adi ortaklık ile “anahtar teslim götürü bedel” olarak ihale edilen işin davacı tarafından bir kısmının yapıldığı ve bu imalatlar nedeniyle ödenmeyen alacağının tahsili için açılan alacak ve alacağı karşılayacak kanuni ipotek tescili talepli davada kendilerine karşı husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı iş ortaklığı ile yaptığı sözleşmenin tarafı olmadıklarını, ihale makamı olarak dava konusu işlerin ihaleyi kazanan ortak girişime 21/05/2010 tarihli istisna sözleşmesi ile verildiğini ve teslim edildiğini, sözleşme bedelinin anahtar teslimi götürü bedel 93.610.067,21 TL olduğunu tüm hakedişlerin ödendiğini, davacının bu sözleşmede yüklenici sıfatının bulunmadığını, ipotek talebinin şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın hukuki niteliği itibariyle; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası ve 4721 sayılı TMK 893 ve devamı maddelerine göre kanuni ipotek hakkının tescili şerhi verilmesine ilişkin dava olduğu; davada davacının taşeron şirket, davalı iş sahibi … A.Ş.’nin sahibi olduğu arsaya yapılan inşaatlarda diğer davalı yüklenicilerle olan 13.08.2010 tarihli sözleşme kapsamında elektrik imalatlarını yaptığını belirterek alacak davası açtığı, davada .. A.Ş.’de davalı olarak gösterilmiş ise de; davacı ile bu davalı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişkinin bulunmadığı, davalı … A.Ş. tarafından diğer davalılar … – … İnş… Ltd. Şti. – … İş Ortaklığı adına davalıya bir kısım ödemelerde bulunulmuş ise de; bu ödemlerin davalı … İnş. Ltd. Şti. tarafından talep edildiği ve davalı… A.Ş. tarafından davalılar adına yapılan ödemeler olduğu, bu ödemelerin… A.Ş.’nin sözleşmenin tarafı olduğunu hukuken göstermediği, sözleşme ilişkisinin bulunmaması ve üçüncü kişi adına yapılan ödemelerinde sözleşme ilişkisi oluşturmayacağı, davalı… A.Ş.’ye husumet yöneltilemeyeceği, davada ayrıca 4721 sayılı TMK 893 ve devamı maddelerine göre alacak değeri üzerinden taşınmaz üzerine kanuni ipotek hakkının tescili şerhi verilmesi de talep edilmiş olup, yapı ipoteği tescil edilecek kişi taşınmazın maliki olacağından bu davanın taşınmaz malikine yöneltilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazların davalı… A.Ş.’ye ait olduğu, ancak bu davalıya karşı açılan alacak davasının husumet yönünden reddi gerektiği, davalı… A.Ş.’nin alacağın varlığını da kabul etmediği, bu davalı ile diğer davalılar … – … İnş. … Ltd. Şti. – … İş Ortaklığı arasında imzalanan sözleşmenin davalı… A.Ş. tarafından 15.10.2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğinin tespit edildiği, iş bu davanın 21/11/2013 tarihinde açıldığı, sözleşmenin feshedilmesinden önce imalatların yapıldığı dikkate alındığında 3 aylık dava açma süresinin geçirildiği, davacı tarafın, diğer davalılardan eser sözleşmesine dayalı bakiye alacak talebine ilişkin ise; taraflar arasında elektrik işlerine ilişkin alt yüklenici ilişkisinin olup olmadığı, var ise davacının eseri meydana getirip getirmediği, davalının ise bu eser karşılığında belirlenen ücreti ödeyip ödemediği hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacının İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/139 D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdığı, delil tespitindeki bilirkişi raporuda değerlendirilerek mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alındığı, alacağın varlığı ve miktarı konusunda alınan 20.03.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı ticari defterlerine göre iş bedelinin 3.350.000,00 TL iş tamamlama oranın %90, davacının alacak miktarının 3.015.000,00 TL olduğu, davalılardan … Ltd. Şti.’nin ve davalılar adına … A.Ş.’nin toplam 1.249.219,34 TL ödeme yaptığının belirlendiği, davacının kendi defterlerine göre 2.308.480,66 TL alacaklı olduğu, diğer davalıların defterlerinin sunulmaması nedeniyle incelenemediğinin tespit edildiği, trafların itirazı ve beyanları doğrultusunda alınan 20.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; davalı… A.Ş.’nin defterlerinin incelenmesinde, diğer davalıların oluşturduğu iş ortaklığına borcunun olmadığı, aksine 1.898.487,28 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, davalı iş ortaklığına ait BA formları vergi dairesinden getirtilerek alınan 31.03.2021 tarihli 2. ek raporda; davacının, … A.Ş. haricindeki davalılardan 600.000,00 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, eser sözleşmelerinde kural olarak iş sahibinin yaptığı ödemeyi yüklenicinin de yaptığı işi ispatla yükümlü olduğu, dava konusu … Konutları İnşaat işinin ihale ile diğer davalı iş ortaklarına verildiği , iş ortaklığının da davacı ile elektrik işlerinin yapılmasına ilişkin alt yüklenici sözleşmesi yaptığı sözleşmesel ilişkinin kanıtlandığı, bilirkişilerce işin %90 oranında tamamlandığı, davalı iş sahibi… A.Ş. ve … haricindeki diğer davalıların ticari defterlerini sunmadıkları, bu nedenle yapılan ödemelerin incelenemediği, ancak yapılan kısıtlı incelemeye göre; davalıların tespit edilen ödemeleri düşüldükten sonra davacının alacağının 1.756.780,66 TL + KDV olduğu, davacının kendi defterlerine göre ise 822.482.34 TL alacaklı olduğu, davacının davalı… A.Ş.’ye gönderdiği 08.05.2013 tarihli ihtarnamede ise 600.000,00 TL civarında alacağının olduğunu beyan ettiği, davacının ise 100.000,00 TL üzerinden kısmi dava açtığı, alacak miktarının hepsinin davacının alacak talebini kapsayacak nitelikte olduğu, davalılar tarafından ne kadar ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, davacının en az kendi defterlerinde kayıtlı miktar kadar alacaklı olduğu kabul edilerek, ıslah ile de talebin artırılmadığı, davacının her ne kadar 08/05/2013 tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de; dava açılmadan önce davalıları temerüde düşürdüğüne ilişkin ispata yarar belge sunmadığı gerekçeleriyle, davanın … yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine; davanın diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile; 100.000,00 TL’nin dava tarihi olan 21/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine; davacı vekilinin kanuni ipotek talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, …, … ve … Davalı … A.Ş’ninde hasım ve alacaktan sorumlu olduğunu, mahkemece davacı ile bu davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından davanın husumetten reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, asıl iş sahibinin, iş ortakları kayıtlarında görülen, ancak idare tarafından hakedişlere konmayan elektrik işlerine ilişkin olarak iş ortaklarına ödeme yapmadığını, alt yüklenici sözleşmesinin 6.3 maddesinde idare tarafından yükleniciye ödeme yapılmadan alt yükleniciye ödeme yapılamayacağı ve hakediş talep edilemeyeceği düzenlemesi nedeniyle davacının kendilerinden alacak talep edemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; istinaf talebinde bulunan davalıların sözleşmenin 6.3 maddesine atıf yaparak davacıların kendilerinden alacak talep edemeyeceğini iddia ettiklerini aslında sözleşmenin 6.8. maddesine atıf yaptıklarını bu maddede sözleşmenin fiilen yürüdüğü dönem için alacakların tahsilini düzenlediğini, oysa ki asıl işveren… A.Ş ile diğer davalılar arasındaki sözleşmenin 15/10/2012 tarihinde feshedildiğini, fesihte davacının herhangi bir kusurunun olmadığını, feshe kadar İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/139 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiği üzere üstlendikleri elektrik işinin %90 oranında tamamlanmış olduğunu ve bunun karşılığını davalı firmadan talep edebileceğini, ayrıca …’a ilişkin davalıların istinaf gerekçelerine katıldıklarını, … un da alacaktan sorumlu olduğunu, ayrıca …’a ilişkin dava reddedilse de kanuni ipotek tesis edilmesi gerektiğini, … yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bu davalı yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron davalılar ise asıl iş sahibi ve yüklenici adi ortaklığı oluşturan şirketlerdir. Asıl iş sahibi… A.Ş ile “…- ..- … ortak girişimi arasında 21/05/2010 tarihli İstanbul … İnşaatları … Altyapı ve Çevre düzenleme işlerine ait yapılan ihale ile sözleşme ilişkisi kurulmuş ve ihale ile işi alan yüklenici iş ortaklığı ile davacı arasında da 13/08/2010 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalanmıştır. … A.Ş bu sözleşmenin tarafı değildir. Mahkemece alınan 20/03/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının 13/08/2010 tarihli sözleşmede üstlendiği işin %90 oranında tamamladığı anlaşılmaktadır. Söz konusu işin ihale bedeli 3.350.000,00’dir. Davacı ticari defterlerine göre 822.482.34 TL alacaklı gözükmektedir. Davalı yüklenicinin ticari defterleri incelenememiştir. Davacı… A.Ş’ye gönderdiği 08/05/2013 tarihli ihtar ile 600.000,00 TL alacağının ödenmesini ihtar etmiştir. Davadaki talebi ise 100.000 TL’dir. Davalı… A.Ş ticari defterlerinin incelenmesinde ise diğer davalılara bu iş nedeniyle borçlu olmadığı, aksine alacaklı olduğu, yani yüklenicilere tüm ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır. Yükleniciler adına davacı taşerona 1.249.219,34 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, davacı ile davalı iş sahibi …arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığından mahkemece bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi; ayrıca davacının yapı ipoteği konulması talebi hususunda davalı… A.Ş.’nin alacağın varlığını kabul etmediği, alacağın mahkeme kararı ile de kesinleşmediği, bu davalı ile diğer davalılar … – … İnş. … Ltd. Şti. – … İş Ortaklığı arasında imzalanan sözleşmenin davalı… A.Ş. tarafından 15.10.2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğinin tespit edildiği, eldeki davanın 21/11/2013 tarihinde açıldığı, sözleşmenin feshedilmesinden önce imalatların yapılmış olduğu göz önüne alındığında 3 aylık dava açma süresinin geçirildiği gözetilerek ipotek tesciline ilişkin davanın reddine karar verilmesi; yine mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının 13/08/2010 tarihli sözleşmede üstlendiği işi %90 oranında tamamladığı, işin ihale bedelinin 3.350.000,00 TL olduğu, davacı ticari defterlerine göre 822.482,34 TL alacaklı gözüktüğü, davacının… A.Ş’ye gönderdiği 08/05/2013 tarihli ihtar ile 600.000,00 TL alacağının ödenmesini ihtar ettiği, davada ise 100.000,00 TL talep ettiği gözetildiğinde davacının alacak talebinin bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesinin toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2021 tarih ve 2013/492 Esas, 2021/744 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiy 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı vekilince istinaf harçları peşin yatırıldığından harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 21/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.